Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/569 E. 2018/1027 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/569 Esas
KARAR NO : 2018/1027

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2013
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … San. Ltd. Şti arasında bayilik anlaşması ve ek protokollerin imzalandığı, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, müvekkilinin taraflar arasında kurulu cari hesap ilişkisinden kaynaklanan 44.979,58 TL tutarındaki alacağını tahsil edemediğini, işbu sebeple alacağını cebri icra yoluyla tahsil yoluna gittiğini, … 28.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının icra takibine konu borca haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesinin istendiğini, davalı-borçlu aleyhline %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkettten alacağının bulunmadığını, 08/02/2012 tarihinde davacı şirketle yapılan hesap mutabakatına göre … tarih ve … numaralı 22.593,99 TL bedelli taşıtmatik faturasının davacı tarafından cari hesaba bilinçli olarak işlenmediğini, hesap mutabakatlarında ve icra dosyasına itirazlarında bu faturayı açıkça belirttiklerini, davacı tarafından ısrarla kayıtlara alınmadığını, … tarih ve … seri … numaralı 10.343,88 TL bedelli faturaya, faturaya konu ürünlerin teslim sebebiyle … 11. Noterliğinin … tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesi ile itiraz ettiklerini, itiraza rağmen bu bedelin cari hesapta davacı alacağı olarak gösterildiğini, peşin alınan yakıt iskontosundan kaynaklanan … tarih ve … numaralı 3.952,67 TL bedelli faturanın davalı şirketin talimat ve izniyle kesilmesine rağmen cari hesapta yer almadığını, bu alacaklar cari hesaba işlenmiş olsaydı vade farkı faturası kesilemeyeceğini, bu nedenle faiz talebinin haksız olduğunu, her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak koşuluyla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, kötü niyetli olan davacı aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Bozma ilamı öncesinde; … 28.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosya içine getirtilmiştir. Bayilik Anlaşması davacı yanca dosyaya sunulmuştur. Dosya bilirkişiye tevdi olunmuştur. 02.12.2013 tarihli bilirkişi heyet raporu, 27.02.2014 tarihli bilirkişi raporu ve 22.07.2014 tarihli ek rapor yanlara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce 09/12/2014 tarihinde verilen karar temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2015/12487 Esas-2016/6590 karar sayılı ilamı ile “Davacı vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince; Dava, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi kapsamında tahakkuk eden, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, faturaya dayalı alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir, hesap edilebilir.) olduğundan hükmedilen miktar üzerinden İİK’ nun 67/2. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile bu yöndeki talebin reddedilmiş olması isabetsizdir. ” gerekçesi ile mahkememiz ilamı bozulmuş, yasaya ve usule uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında bir bayilik sözleşmesi olduğu ve cari hesap ilişkisine dayalı 44.979,58.TL üzerinden takibe girişildiği davalı yanca takibi itiraz sonrasında davacının eldeki davayı açtığı sabittir. Sözleşmenin 18.09.2010 tarihli ihtarname ile feshedildiği hususunda da çekişme yoktur. Uyuşmazlık gerçek alacak miktarı yönünden olup alınan 02.12.2013 tarihli raporla davacının davalıdan 40.622,98.TL alacaklı olduğu tesbit edilmiştir. Davacı yan fesihten sonra da davalının satışa dair düzenlediği faturanın geçerli olmayacağı iddianın ispatlanamadığı, fiyat farkı faturasının mahsubunun da bilirkişilerce açıklanamadığı hususlarını gerekçe göstererek rapora itiraz etmiştir. Davalı da; fesih sonrası stoktaki ürünün 3 ay boyunca pazarlanabileceğini, taşıtmatik sisteminin dağıtıcı firma tarafından kapatılmasının mümkün olduğunu, ispat yükünün davacıda olacağını, 6.965,15.TL ‘lik ürün iadesi olduğu halde hesaplamaya dahil edilmediğini belirterek ek rapor alınmasını istemiştir. Bundan sonra 31.12.2013 tarihli ara karar uyarınca taşıtmatik sisteminin ne şekilde çalıştığına ilişkin 27.02.2014 tarihli rapor alınmıştır. Bu rapordan en son satışın 18.09.2010 ‘da 22.05 de yapıldığı, davalının fatura ettiği satışların 18.09.2010 ‘dan sonra hizmet vermeyecek şekilde kapatıldığı, davalıdaki sistem söküldüğünden davacının sözleşme gereği bir süre satışa onay vermeye devam edip etmediğinin bayi kayıtlarıyla tesbit edilebileceği anlaşılmıştır. Davalı yanın sunduğu CD ‘ler de incelenecek şekilde dosya yeniden bilirkişi heyetine verilerek 22.07.2014 havaleli rapor alınmıştır. Buna göre; taraf defterlerinin açılış kapanış onaylarının bulunduğu; davalının fesihten sonra teslim ettiği akaryakıtın ispatının zorunlu olduğu, davacının kayden 48.633,08.TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı yan raporda promosyon ürünler yönünden değerlendirme yapılmadan fesihten sonraki satışın taşıtmatik müşterilerine yapıldığının kayıtla sabit olduğu, sektör uygulamaları üzerinden sonuca gidilmesi gerektiğini belirterek itiraz etmiştir. Ancak eldeki dosyada; davalının aktin feshinden sonra stoklardaki ürünün tüketilmesi için 3 ay boyunca satış yapılabileceğinden bahisle yaptığı itirazın kabulü için bu konuda davacının açık onayının bulunması zorunludur. Oysa taşıtmatik kontrolü yapan sistemin fesihle birlikte söküldüğü sabittir. Ayrıca davalının bir kısım promosyon ürünün iade edilmesi nedeniyle dosyadaki teslim tutanağı gözetilerek, 6.965,15.TL ‘lik tutarın cari hesaba dahil edilmesi yönündeki itirazı da defter kayıtlarına bu faturanın işlenmiş olduğu dikkate alındığında davacıya olan borçtan mahsubu olanak vermediği anlaşılmıştır. Zira hem promosyon üründe hem fesihten sonra satışı yapılan akaryakıtta teslime dair belge eklenmemiştir.Davalının fiyat farkı açıklamalı 22.09.2010 tarihli 3.952,67.TL meblağlı faturasının da davacı tarafından nasıl tebellüğ edildiği ispatlanamadığından mahsubuna olanak yoktur. Bu durumda davacının davalıdan ( defter kayıtları değerlendirilerek) kayden 48.633,08.TL alacaklı olduğu ancak takip 44.979,58.TL olmakla bu miktar yönünden değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalının raporlar arasında çelişki bulunduğu itirazı var ise de; sonuç rakamlardaki farkın sebebi alacak kalemlerine ilişkin yorum farkı olup maddi hususu kapsamadığından itiraz karşılanmamıştır.Faturaya dayalı alacak likit olduğundan hükmedilen miktar üzerinden İİK’ nun 67/2. Maddesi uyarınca hüküm altına alınan miktarın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın KABULÜNE,
Davalının … 28. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasındaki itirazının İPTALİNE,
Takibin 44.979,58 TL asıl alacak üzerinden aynen DEVAMINA,
Hüküm altına alınan miktarın %40’ı oranında hesaplanan 17.991,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.072,56 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 543,35 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 2.529,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.297,75 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.169,00 TL yargılama gideri ile 543,35 TL peşin harç, 24,30 TL başvuru harcı, 177,50 TL keşif harcı toplamı 2.914,15 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Mahkememiz dosyasından verilen karar daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş olmakla ilgililere kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile Temyiz Yolu açık olmak üzere davacı vekiliinin yüzlerine karşı verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı 19/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 543,35 TL
Karar Harcı : 3.072,56 TL
Noksan Harç : 2.529,21 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.310,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 160,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti: 2.000,00 TL
Posta Giderleri: 289,00 TL
Keşif Harcı : 177,50 TL