Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/558 E. 2018/897 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/558
KARAR NO : 2018/897

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 20/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ve davalının bir franchise sözleşmesinin tarafları olduğunu, davacının franchise alan, davalının ise franchise veren konumunda olduğunu, franchise veren konumundaki davalının sözleşme ile bayisi olan davacıya yapılan işi sürdürmek istememesi halinde %80 oranında yatırım ve maliyet iadesi garantisi verdiğini, davacının kendisine sözleşmede taahhüt edilen yatırım ve maliyet iadesinin şartlarını yerine getirerek noter ihtarı marifetiyle davalı şirkete sözleşmenin sürdürülemeyeceği ve taahhütte bulundukları yatırım iadesini ödemeleri için noter ihtarı keşide ettiğini, davalının noter ihtarına rağmen herhangi bir ödemede bulunmaması üzerine … 24. İcra Dairesinin ….E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine huzurdaki işbu itirazın iptali davasını açtıklarını, davacının restoranını faaliyete sokabilmek için faaliyet anına dek 660.330.TL masraf ve yatırım yaptığını, davalı yan ile davacının imzaladığı sözleşmede bir nevi garanti verdiğini ve işletmenin faaliyete başlamasından itibaren 1 yıl içinde karar vermesi halinde franchise alan davacıya yapacağı yatırımın %80’nini herhangi bir haklı sebep göstermeye ve tartışmaya gerek kalmaksızın iadede bulunacağını taahhüt ettiğini, davalının tutumunun yanlış olduğu gibi sözleşmeye de aykırı olduğunu, franchise sözleşmesi ve yatırım harcamalarına dair belgelerin kendilerine de ödeme emri ile birlikte tebliğ edildiğini, tutarın likit olduğu için icra inkar tazminatı da talep ettiklerini, haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına, faiz ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında, franchise ve alt kira sözleşmeleri imzalandığını, davacının, bu sözleşmeye aykırı davrandığını, akdi yükümlülüklerini ihlal ettiğini, müvekkilinin ticari itibarına yönelik haksız ve basiretli tacir sıfatına aykırı eylemler gerçekleştirdiğini, davacının, müvekkiline yüklü miktarda kira, ortak gider, elektrik ve ürün bedelinden kaynaklı cari hesap borcu bulunduğundan, davacı aleyhine çok sayıda icra takibi de yapıldığını ve çok sayıda ihtar gönderildiğini, ancak davacının “ticari ilişkiye devam etmek istemediği” gibi hukukilikten uzak ve keyfi bir irade ile sözleşmeyi sonlandırmak ve karşılığında cezai şart ödenmesini talep ettiğini, bu haksız talep nedeniyle icra takibine itiraz edildiğini, davacının hem franchise hem de kira sözleşmelerine aykırı davranışları nedeniyle aleyhine icra takipleri yapıldığını ve çok sayıda ihtarlar keşide edildiğini, müvekkilinin akdi alacağına bağlı olarak haciz işlemleri yapıldığını, kesinleşen icra takiplerine istinaden müvekkilinin yasal yola başvurması sonrası, davacının bu durumdan istifade ederek işyerinin faaliyetine son verildiğini iddia etmesinin ve malları yedieminden teslim almasına rağmen faaliyete devam etmemesinin hukuki düzen karşısında haksız olduğunu, faaliyetin sonlanması adına … tarafından verilmiş bir yazılı izin bulunmadığından işbu 9.4. madde hükmünün davacıya talep edilebilecek bir hak vermediğinin de açık olduğunu, davacının, sözleşmeden doğan hiçbir mali yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve mağazayı bilerek kapalı tuttuğunu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşme, sözleşmeye uygun feshedilmediği sürece 5 yıl süre ile geçerli olup, sözleşmenin 16. madde de düzenlenen “fesih” hükmüne göre ise sözleşmeyi fesih hak ve yetkisinin müvekkiline verildiğini, davacının talebinin aksine davacının, sözleşmenin “‘Cezai Şart” başlıklı 17.2 maddesi gereği 150.000,00 USD cezai şart bedelini müvekkiline ödemekle yükümlü olduğunu, davacının ödeme emri ile talep ettiği rakam ile (527.657,00 TL asıl alacak) dava dilekçesinde yapıldığını belirttiği masraf miktarının (660.330,00 TL) farklı olmasının dahi davacının iddiasının çelişkisinin gösterdiğini, iş bu itirazın iptali davasının reddine, müvekkili aleyhine başlatılan haksız takibin iptaline, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Mahkememizce verilen 2016/960 E. 2018/138 K. sayılı 15.02.2018 tarihli davanın reddine ilişkin kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 01.06.2018 tarihli kararıyla istinaf talebinin kabulüne, mahkememiz kararının kaldırılmasına ve dosyanın Fikri ve Sinai Haklar Hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 01.06.2018 tarihli kesin nitelikteki kararı doğrultusunda davanın dava şartı-görev nedeniyle usulden reddine ve dosyanın İstanbul Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Her ne kadar kısa kararda bu karara karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık denilmiş ise de, HMK. 353/1-a-3. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemesince verilen karar kesin nitelikte bulunduğundan artık bu karar gereğince mahkememizin görevsiz olduğu ve Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin bu davaya bakma konusunun tartışmasız hale geldiği yasa gereği olduğundan HMK. 304. maddesi uyarınca mahkememizce veirlen karara karşı istinaf yolunun açık olduğu yönündeki maddi hata tashih edilmiş ve hükmün altına şerh edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın görev-dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın İSTANBUL FİKRİ VE SİNAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331. Maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece karar altına alınmasına,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/09/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TASHİH ŞERHİ
ESAS NO : 2018/558
KARAR NO : 2018/897

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 01.06.2018 tarihli kesin nitelikteki kararı doğrultusunda davanın dava şartı-görev nedeniyle usulden reddine ve dosyanın İstanbul Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, mahkememizce verilen 20.09.2018 tarihli kararın hüküm fıkrasında sehven istinaf yolu açık olmak üzere kararın yazıldığı anlaşılmakla, mahkememiz kararının hüküm fıkrasının son bendi olan “Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı” ibaresinin “Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı KESİN olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.” şeklinde HMK 304 maddesi gereğince tashihine oy birliği ile karar verildi. 05.10.2018

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP