Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/52 E. 2022/581 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/52
KARAR NO : 2022/581

DAVA : ALACAK (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile taraflar arasında 28/03/2013 tarihli Acentalık Sözleşmesinin yapıldığını, davacının bu tarihten itibaren fesih tarihine kadar belirli sigorta dallarında davalıların üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelere aracılık ettiğini, davalıların bu sözleşmeyi … 13. Noterliğinin..tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile 24/07/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshettiğini, fesih ihbarında herhangi bir sebebin gösterilmediğini, daha sonra davalıların … 13. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu azilnamesi ile gösterilen hedeflerin gerçekleşmemesini azil sebebi olarak gösterdiklerini, ancak yine taraflar arasında yapılan 21/03/2013 tarihli protokolün 2,3 ve 6 maddeleri gereği hedeflerin tutturulamamasının davalıya hizmet bedelinin ödenmesine yol açacağını fakat fesih nedeni olarak kabul göremeyeceğini, davalıların sözleşmeyi haksız yere feshettiğini ve haksız feshin sonuçlarına katlanma yükümlülüklerinin olduğunu, üretim yönünden daha geride olan başka acentaların sözleşmelerinin feshedilmediğini, davacının 2013-2014-2015-2016 yıllarında aldığı rapel ödemesini fesih nedeniyle 2017 ‘de olamadığını, yine fesih nedeniyle daha önce alınan ek komisyon ödemesi kaybı yaşadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000,00 TL denkleştirme tazminatının fesih tarihi itibarıyla işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınmasını talep etmiştir.
Davalı şirketler vekili tarafından düzenlenen cevap dilekçesinde özetle; davacı acentenin Acentelik Sözleşmesinde belirtilen şartlara, üretim hedeflerine ve müvekkili şirket talimatlarına uymadığını, bu nedenle …. 13. Noterliği … tarih … yevmiye numaralı Fesih İhbarı ve … tarih … yevmiye numaralı azilnamesi ile … 13.Noterliğinin …. tarih … yevmiye numaralı vekaletnamesi’nden azledilerek Acentelik Sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkili şirket tarafından Acentelik Sözleşmesinin üç ay sonra feshedileceğinin davacı acenteye bildirildiğini, sözleşmenin haklı neden olmaksızın feshedildiğine ilişkin davacı iddialarının yersiz olduğunu, denkleştirme tazminatı talebinin bir dayanağı bulunmadığını, TTK 122 ve Sigortacılık Kanunu 23/18 maddesi gereğince denkleştirme tazminatı almaya hak kazanmadığını, davacının bir an için haklı olduğu kabul edilse bile tazminat hesabının yapılması aşamasında poliçelerin geri dönüş oranı ve müvekkili şirketin tercih edilme oranı dikkate alınması gerektiğini, davacı acente aracılığı ile poliçe tanzim edilen müşterilerin müvekkili şirket müşterisi olduğunu, poliçelerin çok büyük bir bölümünün acentelik sözleşmesinin feshinden sonra müvekkili şirketçe yenilenerek devam etmediğini ve bunlar nedeniyle önemli bir menfaat elde edilmediğini, davacı acentenin müvekkili şirket dışında birden çok sigorta şirketi ile çalıştığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddini, Mahkemece bu talebin uygun bulunmaması durumunda; TOBB’ye müzekkere yazılarak sigorta şirketlerinin davacı acenteyle herhangi bir ticari ilişkilerinin olup olmadığının sorulması, sigorta şirketleriyle ticari ilişkisinin tespiti durumunda yıllara ait toplam poliçe ve prim tutarlarını gösteren üretim raporlarının celbiyle gerek müvekkili şirket kayıtları gerekse davacı acente kayıtlarıyla karşılaştırılmasına karar verilmesini, dosyadaki eksiklikler tamamlandıktan sonra Mahkeme tarafından oluşturulacak bilirkişi heyeti vasıtasıyla davacıya ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yaptırılarak 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, TTK, BK uyarınca rapor alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın konusu; davacı acentenin acentelik sözleşmesini fesheden davalıdan denkleştirme tazminatı talebidir. Taraflar arasında 21/03/2013 tarihli acentelik sözleşmesi mevcuttur. Bu sözleşmenin 21. maddesine göre acentenin sözleşme hükümlerine mevzuat ve teamüllere uyulmaması halinde önceden ihbara gerek kalmaksızın her zaman davalı … tarafından feshedilebilir. Bu durumda acenta …’dan herhangi bir şey talep edemez şeklinde sözleşmenin 22. maddesi düzenlenmiştir. Taraflar arasında yapılan protokoller ile de bazı hedefler belirlenmiştir. Yine denkleştirme tazminatının istenebilmesi için davalı tarafından yapılan feshin haklı bir fesih olmaması ve ayrıca TTK 122 maddesinde yazılı şartların gerçekleşmesi lazımdır. Benzer bir düzenleme Sigortacılık Kanununun 23. maddesinde sigorta acenteleri için düzenlenmiştir. Bunlara göre davacının denkleştirme tazminatı isteyebilmesi için davalı tarafından yapılan tek taraflı feshin haklı bir fesih olmaması, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde etmesi, acentenin kazandırdığı müşterilerle devam eden sözleşmeler dolayısıyla davalının elde ettiği menfaatlerin bulunması ve hakkaniyet şartlarının bulunması halinde davacı acente son 5 yıllık faaliyetinin sonucu aldığı yıllık komisyonun veya diğer ödemelerin ortalamasını aşmamak üzere denkleştirme tazminatı talep edebilir. Bilirkişi heyeti raporunda haklı fesih şartlarının oluşup oluşmadığını mahkemenin değerlendirmesine bırakırken son 5 yılın komisyon geliri ortalamasının 579.725,27 : 5 = 115.945,05 TL olduğunu hesaplamıştır. Şimdi de davalı tarafından yapılan feshin haklı bir fesih olup olmadığı ve bu fesihten sonra da davalı tarafın TTK 122’de düzenlenen menfaatin devamı şartının oluşup oluşmadığını irdelemek gerekir. Davalı şirket nezdinde davacı acentenin kazandırdığı müşterilerin poliçelerinin 12 adedinin yenilendiği sunulan excelden anlaşılmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda bahsi geçen ve olayımız ile benzer olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 27/06/2019 tarih 2018/3414 Esas – 2019/4977 Karar sayılı kararında da izah edildiği üzere davacının elinde olmayan nedenlerle taraflar arasında yapılan protokollerle belirlenen hedeflere ulaşılamadığı anlaşılmıştır. Yine dava dilekçesinde yazıldığı gibi bu sektörün ve özellikle davalı şirketin piyasada aldığı payın daralmasını davacı iç hedeflere ulaşamadı şeklinde gerekçe yapmak hakkaniyete uygun olmayıp haklı fesih nedeni yapılamaz. Dolayısıyla davalının fesih işlemi haklı bir fesih değildir. Bunu belirledikten sonra TTK 122 ‘deki şartların oluşması halinde tazminata karar verilebilir. Fesihten sonra yenilenen poliçe sayısı 12’dir. Dolayısıyla 6102 Sayılı TTK 122/1 maddesi ve Sigortacılık Kanunu 23/16 maddelerinde yer alan ”Sigorta şirketinin acentenin portföyünden önemli menfaatler elde etmesi” kriterinin az sayıdaki poliçe kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu bağlamda davalının yeni müşteriler elde ettiği ve bu müşterilerle önemli menfaatler elde ettiği kriterinin olayımızda gerçekleşmediği anlaşıldığından fesih haksız olsa bile davalının önemli oranda menfaat elde etme şartı gerçekleşmediğinden davanın esastan reddi yoluna gitmek gerekmiştir. Nitekim sözleşme sonunda davalı ile devam eden poliçe sayısının 12 olduğu acente ile devam edenlerin %99 gibi bir orana ulaştığı, davalının ciddi bir menfaatinin olmadığı anlaşılmıştır. Davacı daha sonra davasını 105.945,05 TL olarak ıslah etmiştir. Davanın reddi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının ıslah dilekçesi ile ıslah ettiği davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının 35,90 TL peşin harç ile 1.809,29 TL ıslah harcı toplamı 1.845,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.764,49 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.964,78 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından yapılan 629,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/06/2022

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 35,90 TL
Islah Harcı : 1.809,29
Karar Harcı : 80,70TL
Bakiye Harç : 1.764,49 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.995,00 TL

Davalı … Sigorta Anonim Şirketi Gider Avansı
Yatırılan Avans : 700,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.000,00 TL
Posta ve Diğer Giderler : 322,20 TL