Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/517 E. 2021/85 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/517 Esas
KARAR NO : 2021/85 Karar

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2018
KARAR TARİHİ : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/10/2015 tarihinde davacı müvekkilinin yaya olduğu bir esnada işleteni … ve sürücüsü … olan … plakalı aracın müvekkiline çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi zararının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğunu, davacının kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, bu nedenle dava konusu kazadaki kusur oranlarının ve davacının maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik ve efor kaybı tazminat ile ilgili olarak gelir kaybını ispat etmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesini, davanın kısmi dava hükümlerine göre karara bağlanması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini bu nedenle faiz başlangıç tarihinin hukuka aykırı olduğunu ve davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli ve yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, iş bu davada haksız fiile yönelik zamanaşımının dolmuş olduğunu, dava konusu trafik kazasının davacının kusuru sonucu meydana geldiğini bu nedenle müvekkillerine kusur atfedilemeyeceğini, kazada her ne kadar müvekkillerinin kusuru bulunmuyor ise de davacının mağdur olmaması için tüm tedavi masraflarını karşıladıklarını ve kaza ile alakası bulunmayan kalp rahatsızlığına yönelik tedavisini de manevi kayıplarına karşılık olarak karşıladıklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 15/10/2015 tarihinde davacı müvekkilinin yaya olduğu bir esnada işleteni …, sürücüsü … olan … plakalı aracın müvekkiline çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın davalı … tarafından sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi zararının tespiti ile 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile varsa trafik sigortacının sorumluluğu kural olarak paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu niteliğindedir. Sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu niteliğinde olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten veya sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumlu olur. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda, meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti ise olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında zarar görenin kendisindedir.
Yargıtay 17. HD’nin tarih 2019/6271 Esas ve 2020/8104 Karar sayılı kararının “Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihinde 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi 1. cümlesinde yer alan … ve bu kanan çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda … ibaresinin ve 92. Maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zarar kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.” şeklindeki içeriği kapsamında davacının tazminat isteminin 2918 sayılı KTK (iptali edilen hükümler hariç) ve TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine göre belirlenmesi gerekir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 6100 sayılı HMK m. 266 gereği mahkeme, tarafların talebi veya kendiliğinden bilirkişiden rapor alabilir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan 06/08/2019 tarih – 9539 sayılı rapor ile; … plakalı araç sürücüsü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu ve davacının kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 29/04/2020 tarih – 5542 sayılı rapor ile; davacının daimi maluliyet oranının %0 ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay sürebileceği tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 27/01/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda TRH 2010 tablosuna göre davacının muhtemel bakiye ömrü nazara alınmak suretiyle ve dosya kapsamıyla davacının başka bir kazancı ispat edilmemiş olduğundan asgari ücret nazara alınmak suretiyle aktif somut dönem kazancından herhangi bir arttırım ve indirim yapılmaksızın 9 aylık geçici iş göremezlik tazminatının 9.669,55 TL olduğu ve davalı … şirketinin 15/10/2015 tarihinde temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Dosya içerisinde örneği bulunan … nolu poliçe ile … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun 29/05/2015 – 2016 tarihleri arası cismani zararlarda kişi başı 290.000,00 TL sigorta bedeli ile sigorta güvencesine alınmış olduğu görülmektedir.
Davacı vekili bila tarihli ve 04/02/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi ile daha önce 1.000,00 TL olarak talep edilmiş tazminat alacağını 8.669,55 TL arttırmak suretiyle 9.669,55 TL’nin TTK’da gösterilen en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınmış olan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya yeterli görüldüğünden 2918 sayılı kanun ve TBK hükümleri ile Yargıtay uygulamaları nazara alınmak suretiyle davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat talebi yerinde görülmekle maddi tazminat davasının kabulü ile, 9.669,55 TL’nin davalı … şirketinden 06/04/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar bakımından ise 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen 11/07/2018 tarihli cevabi yazı ekindeki sosyal ekonomik durum araştırma formlarının incelenmesinde; davacı …’ın ev hanımı olup çalışmadığı, evli ve 3 çocuklu olduğu, eşinin şoför olduğu ve kendilerine ait evde oturmakta oldukları, adına kayıtlı gayrimenkul ve araç kaydının tespit edilemediği, davalı işleten …’nin ortaokul mezunu evli iki çocuklu, asgari ücretle çalışan, eşine ait evde oturan, adına kayıtlı gayrimenkul tespit edilemediği, davalı sürücü …’nin lise mezunu, bekar, asgari ücretle çalışan, ailesi ile birlikte aynı evde oturan, adına kayıtlı gayrimenkul ve araç kaydı tespit edilemediği görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ve vaki kazada davacının yaya ve kusursuz olması ve kusurun %100 oranında davalı sürücüde olması, davacının iyileşme süresinin 9 ay olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti amacıyla yapılan araştırma neticesinde dosyaya gelen cevabi yazılar ve içerikleri hep birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminatın tarafların zenginleşmesine ve fakirleşmesine neden olmayacak düzeyde olması gerektiğinden takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten … ve sürücü …’den müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Maddi tazminat davasının KABULÜ İLE;
1-9.669,55 TL’nin davalı … şirketinden 06/04/2018 tarihinden itibaren, diğer davalılar bakımından ise 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE;
3.000,00 TL manevi tazminatın 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten … ve sürücü …’den müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Maddi tazminat yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 660,53 TL nispi karar harcının, 358,63 TL peşin harç ve 149,00 TL ıslah harcı toplamı 507,63 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 152,90 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.538,45 TL yargılama gideri ile 358,63 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı ve 149,00 TL ıslah harcı toplamı 2.081,98 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Manevi tazminat yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 204,93 TL nispi karar harcının davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalılar … ve … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/2 maddesi gereğince red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’ye verilmesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 358,63 TL
Karar Harcı : 868,46 TL
Islah Harcı : 149,00 TL
Noksan Harç : 357,83 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.585,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 338,45 TL