Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/50 E. 2020/342 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/50 Esas
KARAR NO : 2020/342 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 04/05/2017
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine … 28. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borcun sebebi olarak …, …, …, … ve … numaralı faturaların gösterildiğini, ancak icra takibine konu asıl alacak tutarı olan 38.700,00 TL ile borcun sebebi olarak sunulan fatura miktarlarının uyuşmadığını, faturaların toplamına göre ödeme emrinde olması gereken tutarın 18.728,10 TL olduğunu, takip talebi ile birlikte davalı şirketin 2016 yılı cari hesap ekstresinin gönderildiğini, bu cari hesap ekstresinde de 2016 yılına devreden tutarın tamamen yanlış olduğunu, davalı şirketin muhasebe çalışanı tarafından kendilerine gönderilen e-postaya göre de 2015 yılına devreden borcun 33.532,22 TL olduğunu, buna göre söz konusu icra takibinde faturalara değil de cari hesap ekstresine dayanılmış olsa bile 2015 yılına devreden borcun 33.532,22 TL olduğundan ve dekontları sunulan ödemelere bakıldığında 2016 yılına devreden borcun 18.077,22 TL olması gerektiğini, bu nedenle davalının icra takibinde haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin 29.694,68 TL borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkemenin ise İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu, bu nedenle dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini, menfi tespit davasında kötü niyet tazminatı talep edilemeyeceğini, müvekkili şirketin ticari defterlerinin ve banka kayıtlarının incelemesi ile alacak miktarının tespit edilmesini, bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.72 kapsamında icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı, davalı alacaklının … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız yolla …, …, …, … ve … faturalara dayalı olarak takip yaptığını, takip dayanağı faturalar esas alındığından takip talebinde yazılması gereken toplam asıl alacağın 18.728,10 TL olması gerektiğini, buna rağmen davalının faturaların toplamını aşar şekilde alacak talebinde bulunduğunu, şirket yetkili …’a yapılan 26.650,00 TL borca mahsup edildiğinde davacının davalıya bakiye 9.005,32 TL borçları olduğunu, bu nedenle takibe konu 29.694,68 TL bakımından borçlu olmadığının tespiti ile bu miktarın %20’si oranındaki kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dosyasına celp edilen … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının, davacı/borçlu aleyhine, 20/01/2017 tarihinde ilamsız yolla, …, …,…, … ve … nolu 5 adet faturaya dayalı olarak, 38.700,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği ve ödeme emrinin davacı borçluya tebliği üzerine takibin kesinleşmiş olduğu görülmektedir.
İhtilaf, davalı alacaklının davacıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davalı alacaklıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için taraf defterleri ile banka hesap ekstrelerinin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Bu kapsamda mali müşavir bilirkişi …’den alınan 12/03/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; taraf defter ve belgeleri incelenmeksizin dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde … 28. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasının faturaya dayalı olarak başlatıldığı, takipte asıl alacak miktarının 38.700,00 TL olarak gösterildiği ve ancak davacının takibe konu alacağın 29.694,68 TL’si bakımından borçlu olmadığının tespiti talep ettiği, dava dosyası içerisinde bulunan ve davalı şirket yetkilisi … adına yapılan ödemeleri ihtiva eden … Bankası hesap ekstresine konu ödemeler itibariyle davacının ve başka kimselerin davalı şirket adına …’a 29.694,68 TL ödeme yaptığı, bu nedenle bakiye alacak miktarının 8.355,32 TL olduğu ve ancak mahkemece bu kişiye yapılan ödemelerin borca mahsubu kabul edilmediğinde bakiye borç miktarının 30.344,68 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafın bu rapora yönelik itirazları doğrultusunda aynı bilirkişiden alınan 14/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile; incelenen banka ekstresi itibariyle davacının davalı şirket adına …’a 25.650,00 TL ödeme yaptığı, bu miktarın mahsubu halinde davacının davalıya sadece 9.005,32 TL borçlu olacağı, ancak bu ödemeler mahsup edilmediğinde borç miktarının 34.614,12 TL olacağı tespit edilmiştir.
…’ın davacı şirket ile ilgisi bakımından SGK’ya yazılan yazıya 17/10/2019 tarih – …seri nolu cevabi yazı ile; davalı … Ltd. Şti’nin SGK’da … nolu iş yeri olarak kayıtlı olduğu ve ekindeki 16/10/2019 tarihli SGK hizmet dökümünün incelenmesinde …’ın … sicil no ile 2014/8 döneminden 2017/12 dönemi dahil çalıştığı bildirilmiştir.
SGK’dan alınan bu kayıt ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davalı şirket tarafından çalışanı …’a para tahsili bakımından ticari vekil statüsünde olduğu ve bu sıfatla gerek davacıdan gerekse başka kişilerden birden çok kez tahsilat yapmış olması nedeniyle davacı tarafından bu kişiye yapılan ve yapıldığı banka ekstresi ile sabit olan ödemeler mahsup edildiğinde … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacak bakımından davacının kabulü de nazara alınmak suretiyle davacının davalıya 29.694,68 TL borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
Davacının … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu asıl alacağın 29.694,68 TL asıl alacak bakımından borçlu olmadığının tespiti ile bu miktar bakımından takibin İPTALİNE,
Kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.028,44 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 507,12 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 1.521,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.454,20 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 960,00 TL yargılama gideri ile 507,12 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 1.498,52 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 507,12 TL
Karar Harcı : 2.028,44 TL
Noksan Harç : 1.521,32 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.050,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 800,00 TL
Posta Giderleri : 160,00 TL