Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/498 E. 2020/294 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/498
KARAR NO : 2020/294

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı davacı … AŞ’nin … adresinde faaliyet gösterdiğini, şirketin depo adresinin …, fabrika adresinin …, … Şubesi’nin …’de olduğunu, 30/04/2018 tarihi itibariyle şirket sermayesinin 13.000.000,00 TL olduğunu, şirketin iki ortaklı ve her türlü tekstil ve hazır giyim ürünleri ile her türlü iplik, kumaş ve kumaştan mamul ürünler, deri, güderi, süvet, kürk gibi giyim eşyası imalatı, toptan ve perakende satışı, ithalatı ve ihracatı işleri ile uğraştığını, bu faaliyet konusu itibariyle şirketin 30 yıllık tecrübeye sahip olduğunu, 1992 yılında pantolon üretimi ile tekstil faaliyetinde üretime başlayan şirketin 2011 yılında …’deki modern tesislerinde imalatı sürdürdüğünü ve hali hazır takım elbise, ceket, pantolon ve kabandan oluşan erkek giyim ürünleri imal ettiklerini, …’deki fabrikalarının 8500 metresi kapalı 10000 m2’lik alana sahip olduğunu, 386 personel çalıştığını, fabrikanın günlük 1500 adet takım elbise üretme kapasitesine sahip olduğunu, fabrikanın kendisine ait 13 tanınmış markası olduğunu, şirketin 2017 yılı net satış miktarının 58.644.759,43 TL olduğunu, ancak şirketin …’de fabrika yatırımına başlaması ve satışlarının çoğunun yabancı müşterilere yönelik olması nedeniyle Irak’taki olaylar ve Işid terör örgütünün yabancı müşteriler üzerindeki etkisi nedeniyle yabancılara yönelik satışlarında düşüşe geçtiklerini, ayrıca yabancı paraların TL karşısındaki kur artışı nedeniyle ham madde maliyetlerinin yükselmesi nedeniyle karlılığın düştüğünü, faiz oranlarının %24’lere kadar çıkması nedeniyle içerideki finans kurumlarından kaynak temininde zorlandıklarını, ancak şirketin faaliyet konusu, süregelen tecrübesi, müşteri çevresi ve üretim kapasitesi nazara alındığında bu süreci atlatabileceklerini düşündüklerini, ki esas sıkışma nedenlerinin bu kriz ortamında fabrika yatırımına yönelmiş olmaları olduğunu, hali hazır şirketin 30/04/2018 tarihi itibariyle 12.788.006,27 TL borca batık olduğunu, fakat kaynak sağlamak için fabrika binasına taşındıktan sonra yılda 6.000.000,00 TL kira tasarrufu sağlamak dışında mevcut veya yeni ortaklar edinmek suretiyle 5 yılda 13.500.000,00 TL sermaye artışının öngörüldüğünü, ayrıca konkordato ön projesinde öngörüldüğü üzere faaliyetlerine devam etmeleri neticesinde sağlanacak karlılık ile edinilecek nakit akışı sonucu şirketi borca batıklıktan kurtararak şirket faaliyetinde iyileşme sağlayacaklarını ve borçlarını 30/04/2018 tarihinden 1 yıl ödemesiz sonraki 4 yılda eşit taksitlerle faizi ile birlikte ödeyebileceklerini, bu nedenle dava dilekçesi ekinde İİK m.286’da öngörülen belgelerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş olması nedeniyle İİK m.287 kapsamında 3 aylık geçici süre verilmesini ve İİK m.297/2 kapsamında şirket malvarlığının korunmasına yönelik tedbirlerin verilmesini, İİK m.288/1 kapsamında takiplerin durdurulmasını, geçici mühlet akabinde 1 yıllık kesin süre verilmesini ve konkordato projelerinin tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmektedir.
Davacı tarafından 30/05/2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan revize proje ile ilk 1 yıl alacaklılara herhangi bir ödeme yapılmayarak ikinci yıl alacaklılara 31.080.967,65 TL anapara, kalan 75.506.712,94 TL tutarındaki anapara borcunun sonraki 3 yılda eşit taksitler halinde alacaklılara %15 oranında ilave faiz ödemek suretiyle ve faiz işlemesinde 06/06/2018 tarihinin esas alınarak anapara ödemesinden sonraki 1.5 yıl içerisinde ödeme yapılacağı şeklinde revize edilmiştir.
Davacı vekili 31/12/2019 tarihli dilekçesi ile de ikinci revize planı niteliğinde olmak kaydıyla yeni bir ödeme planı sunmak suretiyle anapara borçlarını Haziran 2020’de başlamak kaydıyla 4 yılda 6 aylık taksitler halinde, faizi ise anapara borcu bittikten sonra esas projede teklif edilen faizin ise takip eden 1.5 yılda 3 eşit taksitte ödeme teklifinde bulunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, adi konkordatonun tasdiki davasıdır.
Adi Konkordato 2004 sayılı İİK. m. 285-309/ı arasında düzenlenmiştir.
Konkordato, borçlunun, kanunda öngörülen çoğunluktaki alacaklılar ile yapacağı ve ancak mahkemenin tasdiki ile borçlu ve alacaklılar bakımından (konkordatoya tabi ve ancak borçlu ile anlaşmaya varmayan alacaklılar dahil) bağlayıcı hale gelen bir cebri icra anlaşmadır. Konkordato kurumu, elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve ekonomik durumu bozulan veya bozulma ihtimali olan dürüst borçluları, iflastan korumak (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara: Adalet Yayınları, 2013 s.1443-1444) ve ödeme güçlüğü çeken borçlulara borçlarını yeniden yapılandırarak, işletmelerini iyileştirmelerine olanak sağlamak için ihdas edilmiştir. Konkordato kurumu ile borçluya, alacaklıların çoğunluğu ile anlaşarak borçlarını ödeme ve böylelikle iflastan kurtulma imkanı sağlanmak istenmiştir. Borçlu yapılacak olan anlaşma doğrultusunda borçlarını ödediğinde tüm borçlarından kurtulmuş olur. İsviçre doktrininde, konkordato sürecinde verilen konkordato kesin mühleti borçlunun mali durumunu iyileştirmesinin bir aracı olarak görülmektedir. İsviçre’deki kanun değişikliklerinin bir çoğunda açıkça iyileştirme kavramına yer verilmiştir. Konkordatoda alacaklıların menfaati olmakla birlikte esasen borçlunun menfaati daha ön plandadır. Adi konkordatoda, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda olduğu gibi malvarlığının tasfiyesi değil borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanır.(Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Yasa Çerçevesinde KONKORDATO, İstanbul: Vedat Kitapçılık 2018, s.3 ve6)
Konkordatonun tasdiki yargılaması bir dava olmayıp, HMK. m. 382/2-7’de öngörülen çekişmesiz bir yargı işlemidir. (Hakan Pekcanıtez/ Oğuz Atalay/Meral Sungurtekin Özkan/ Muhammed Özekes, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 6. Bası, İstanbul: Onikilevha, 2019 s.498; Kuru, İcra ve İflas El Kitabı, s.1487) Ancak alacaklılar itiraz etmişler ise yargılama sonunda verilen karar çekişmeli yargı kararına dönüşür.(Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.506) Çekişmesiz yargı işlerinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulü uygulanır ve re’sen araştırma ilkesi geçerlidir.( Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılımış İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 3. Baskı, Ankara: Yetkin Yayınları, 2019, s. 509) Ancak tasdik şartlarının oluşmama riski borçlu üzerinde olduğundan borçlu da şartların oluştuğunu ispat edebilir.(Pekcanıtez/Ataley/ Sungurtekin Özkan/Özekes, s.498)
Adi konkordato, geçici mühlet, kesin mühlet, konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı ile başlayan tasdik aşamalarından oluşmaktadır.
Geçici mühlet aşamasında; geçici mühlet kararı verilebilmesi için davacının İİK. m. 286 gereği, dava dilekçesi ekinde, konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Mahkemece, bizzat veya bilirkişi marifetiyle yapacağı inceleme neticesinde bu belgelerin tam olduğunun tespit edilmesi halinde İİK. m. 287/1 gereği borçluya derhal üç ay geçici mühlet verilmesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda İİK. m. 287/4 gereği 3 aylık geçici sürenin 2 ay uzatılmasına karar verebilir.
Mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 06/06/2018 tarihli tensip tutanağı ile davanın niteliği itibariyle dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 119. maddesi hükmünde düzenlenen unsurları taşıdığı, davanın HMK’nın 316-322 maddeleri arasında düzenlenen BASİT yargılama usulüne tabi olduğu ve 6545 sayılı yasanın 45. maddesi gereğince davanın heyetçe yürütülmesi gerektiği, davacıların merkez adresinin … olması ve bu yerin mahkememizin yargı çevresi içinde kalması nedeniyle İİK. 285/3. maddesi yollamasıyla İİK. 154. maddesi gereğince iş bu dava bakımından mahkememizin görevli ve kesin yetkili olduğuna karar verilmiştir.
Mahkememizin 06/06/2018 tarihli geçici mühlet kararı ile İİK m.286/a-e’de öngörülmüş olan belgelerin dava dilekçesine ekli olduğu ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş oldukları anlaşıldığından İİK m.287 gereği 06/06/2018 tarihinden itibaren davacı şirkete 3 aylık geçici süre verilmesine, kararın İİK m.288 kapsamında Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmamasının incelenmesi amacıyla alacaklı sayısı ve alacak miktarı nazara alınmak suretiyle 02/06/2018 tarih – 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Konkordato Komiserinin Niteliklerine ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu Olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmeliğin 4 v.d. maddeleri kapsamında resen seçilen Doç. Dr. …, Finans Uzmanı … ve Finans Uzmanı …’ın geçici komiser heyeti olarak atanmasına, davacının geçici komiser heyetinin nezareti altında faaliyetine devamına, 3 aylık geçici sürenin dolmasından önce konkordato projesinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı yönündeki nihai komiser raporunun dosyaya sunulmasına karar verilmiştir.
Ayrıca 06/06/2018 tarihli tensip tutanağı ile geçici mühletin sona ereceği tarih nazara alınmak suretiyle kesin mühlete ilişkin duruşmanın 05/09/2018 günü saat 13:30’da icrasına karar verilmiştir.
Konkordato komiser heyetince dosyaya sunulan 17/08/2018 tarihli ara rapor ile; davacı şirketin mali durumunun iyileşmesi ve konkordato projesinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı hususunda kanaat edinilmesi için şirket faaliyetlerinin bir süre daha izlendikten sonra projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı yönünde rapor hazırlanabileceği yönünde görüş bildirildiğinden ve davacı vekilince 29/08/2018 tarihli dilekçe ile 3 aylık geçici mühletin 2 ay uzatılması yönünde talepte bulunulduğundan mahkememizin 05/09/2018 tarihli geçici mühleti uzatma kararı ile İİK m.287/4 kapsamında davacı şirket lehine verilen 3 aylık geçici mühletin 06/09/2018 tarihinden itibaren 2 ay süreyle uzatılmasına karar verilmiş ve bu kararın İİK. m.288/2 uyarınca ilanına karar verilmiştir.
Kesin mühlet aşamasında; konkordatonun başarışa ulaşmasının mümkün olup olmadığı araştırılmaktadır. Bu kapsamda davacı borçlunun talebi, alacaklıların itirazları ile komiser heyetinin görüşü hep birlikte değerlendirilerek İİK. m. 289 kapsamında “konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu” kanaatine varıldığında borçluya bir yıl kesin mühlet verilmesi gerekir. Ancak kesin mühlete ilişkin kararın İİK. m. 289/1 kapsamında geçici süre içinde ve İİK. m. 289/2 kapsamında duruşmada verilmesi gerekir. Ayrıca şartları mevcut olduğunda 1 yıllık sürenin İİK. m. 289/5 gereği altı ay uzatılmasına karar verilebilir.
Bu kapsamda davacı tarafa 06/09/2018 tarihinden başlamak üzere verilen 2 aylık geçici mühletin uzatılması süresinin 06/11/2018 tarihinde bitecek olması nazara alındığında geçici komiser heyetinin bu süre bitmeden 31/10/2018 tarihli “konkordato projesinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı” yönündeki raporunu 01/11/2018 tarihinde sunmuş oldukları görülmekle kesin mühlete ilişkin duruşmanın önce 05/11/2018 tarihinde yapılmasına karar verilmiş ise de bu duruşmada da kesin mühlete ilişkin herhangi bir karar verilmediği gibi duruşmanın 06/11/2018 tarihine ertelenmesine karar verilmiştir.
Geçici konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 31/10/2018 havale tarihli raporda özetle; davacı şirketin geçmiş tecrübeleri ve faaliyet dinamiklerine dayalı olarak kriz koşullarına rağmen üretim ve satış faaliyetlerini sürdürdükleri, bu kapsamda davacı şirketin satış performansının olumlu bir yükseliş gösterdiği, ancak aynı etkinliğin maliyetler ve faaliyet giderleri bakımından gözlemlenemediği, özellikle piyasa koşullarının olumsuz etkileri ile alacak ve borç yönetiminde gözlemlenen olumsuzluklar ile şirketin aktiflerinin muhtemel satış fiyatları esas alındığında öz kaynak açığının artmış olduğu, şirketin faaliyetini sürdürebilmesi için borca batıklıktan çıkması ve borçlarını yapılandırması gerektiği, içinde bulunan ekonomik ortam dikkate alındığında verilecek olan 1 yıl ve 6 aylık uzatma süresi dahil 18 aylık dönemde borca batıklıktan kurtulmasının zor olacağı, ön projedeki konkordato teklifi ile borçlardan herhangi bir indirim yapılmadan ödeme teklifinde bulunulmasının alacaklılar lehine gibi görünmekle birlikte ön projedeki nakit akım planlaması dikkate alındığında nakit akımının gerçekleşmesinin zor olacağı, tüm bu nedenlerden kesin mühlet içerisinde tasdik şartlarının sağlanmasının beklenmeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Ancak mahkememizce geçici komiser heyetince düzenlenen nihai rapordaki açıklamalara itibar edilmeyerek kesin mühlet verilebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığına bakılması gerektiği, konkordatonun başarıya ulaşmasından anlaşılması gerekenin ise, konkordato talebinde bulunanın mali durumunun düzelmesinin mümkün olup olmadığı veya konkordato teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelip gelmeyeceği hususları olduğu, geçici komiser heyetince sunulan nihai raporda konkordato teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelmeyeceği ifade edilmiş ise de, bu yöndeki raporda, şirketin en son 31.07.2018 tarihli kaydi ve rayiç değer bilançosunun esas alındığı ve öncesinde ibraz edilen nakit akım tablosu ve gelir tablolarının değerlendirildiği, mahkememizce davacı şirkete 06.06.2018 tarihinden itibaren 3 ay, 06.09.2018 tarihinden itibaren de 2 ay geçici süre verilmesine rağmen geçici komiser heyeti tarafından şirketin 31.07.2018 tarihinden sonraki nakit akım tablosu, gelir durumu ve bilançolarının değerlendirilmediği, bu nedenle geçici komiser heyetinin raporlarında tasdik şartlarının sağlanamayacağı yönündeki kanaat ile sonucun örtüşmediği, oysa şirketin 31.07.2018 tarihinden sonraki kayıtlarının da gözlemlenerek değerlendirilmesi gerektiği, esasında davacı şirketin konkordato ön projesi ekinde ibraz ettiği proforma nakit akım tablosundaki nakit girişlerini yakalayamadığı, satışlarında ciddi bir artış olmasına rağmen faaliyet giderlerinin de aynı derecede artış gösterdiği, ancak davacı tarafın bu tespite karşı, şirketin mal satışında ileri vadeli çekler aldığı ve bu çeklerin günü gelmediğinden henüz tahsil edilememiş olması nedeniyle şirkete nakit girişinin olmadığı, ancak tüm çeklerin tahsil kabiliyetinin bulunduğu ve Türkiye’de bilinen marka sahibi olan şirketlere satış yapıldığı, anılan şirketlerle anlaşmalarının bulunduğu yönündeki beyanı, şirketin geçici mühletin verilmesinden itibaren ticari iş hacminde ciddi bir artışın olması ve esasında projede ilk 3 ayda 500.000,00 TL’lik sermaye arttırımının öngörülmesine rağmen 8.000.000,00 TL’lik sermaye artışı yapıldığı mahsuplar sonucu şirket için ek kaynağa dönüşen miktarın 3.000.000,00 TL olduğu, şirketin kendisine ait fabrika binasında tekstil sektöründe üretim yapan, yaklaşık 400 çalışanı olan bir şirket olduğu ve sunulu belgelere göre konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalini yaklaşık olarak ispat ettiği hususunun kabulü gerektiği sonucuna varılmış ve İİK. 289. maddesi çerçevesinde davacı şirket yararına kesin mühlet verilmesi kanaatine varıldığından 06/11/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar ile İİK m.289 kapsamında 06/11/2018 tarihi saat 15:15’den başlamak kaydıyla davacı şirket lehine 1 yıl kesin süre verilmesine, kararın İİK m.288’deki usulle ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine geçici komiser heyetinin görevine son verilmesine ve yeni komiser heyeti atanmasına, komiser heyetinin İİK. m.298-302 ve mevzuatın diğer hükümlerinde öngörülen görevleri yerine getirmelerine karar verilmiştir.
Ayrıca konkordato Komiserlerinin Niteliklerine ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu Olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesi uyarınca davacı şirketlerin borçlu olduğu kişilerin sayısı veya borç miktarı dikkate alınarak alacaklılar kurulunun oluşturulmasının zorunlu olmadığı, gerekli görülmesi halinde sonradan karar verilmek üzere şimdilik alacaklılar kurulunun oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizin 06/11/2018 tarihli ara kararı ile de …, … ve … yeni komiser heyeti olarak atanmıştır.
Mahkememizin 15/10/2019 tarihli kesin mühletin uzatılmasına yönelik kararı ile; komiser heyetinin çekişmeli alacaklara yönelik olarak düzenlemiş olduğu 06/09/2019 tarihli ve 07/10/2019 tarihinde mübrez raporu ile çekişmeli alacakları bildirmiş olması üzerine mahkememizin davacı şirkete 06/11/2018 tarihinden başlamak üzere verdiği 1 yıllık sürenin 06/11/2019 tarihinde bitecek olması nedeniyle 1 yıldan geriye kalan süre içerisinde çekişmeli alacaklar sorununun çözülerek alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik yargılamasının nihayetlendirilmesi mümkün olmadığından İİK m.289/son kapsamında 1 yıllık kesin mühletin 15/10/2019 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı aşamasında; komiser heyeti tarafından konkordato kesin mühleti içinde (bir yıl veya uzatılmış altı ay içinde) konkordatoya tabi alacaklıların tespit edilerek alacaklılar toplantısının yapılması ve 7 günlük iltihak süresini takip eden 7 gün içerisinde raporun hazırlanması ve mahkemeye sunulması gerekir.
Bunun için komiser heyetince bilançoda görünen alacaklar tespit edildikten sonra, İİK m.299 kapsamında bilançoda kayıtlı olmayan alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edilmesi ve bu davetin İİK m.288 kapsamında ilan edilmesi, bu kapsamda bildirilen alacaklar bakımından borçlunun beyana daveti ile borçlu tarafından kabul edilmeyen çekişmeli alacaklar bakımından, alacaklının ibraz etmiş olduğu belgeler ile borçlunun defter ve belgeleri incelendikten sonra kendi görüşünü içeren raporu mahkemeye sunması ve İİK. m.302/5 kapsamında çekişmeli alacakların nisaba dahil edilip edilmeyecekleri hususunda mahkemeden karar alması gerekir.
Komiser heyeti tarafından düzenlenen 06/09/2019 tarihli çekişmeli alacaklara ilişkin rapor akabinde mahkememizce 07/10/2019 tarihli ara kararı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bu kapsamda emekli banka müdürü/ SMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/11/2019 tarihli ve aynı tarihte dava dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporu doğrultusunda verilen 04/11/2019 tarihli çekişmeli alacaklara ilişkin ara kararı ile … Ticaret Limited Şirketi’nin çekişmeli olan 151.681,65 TL’lik alacağının, 90.000,00 TL’sinin de, bu alacaklı bakımından nisaba dahil edilmesine, … – …’in çekişmeli olan 1.245.485,25 TL’lik alacağının 510.198,75 TL’lik kısmının bu alacaklı bakımından nisaba dahil edilmesine, alacaklı …’nin 194.953,25 TL’lik alacağının, yapılacak alacaklılar toplantısı sonucunda nisaba etkili olup olmadığı hususunun komiser heyetince ibraz edilecek raporda açıkça gösterilmesine karar verilmiştir.
Komiser heyetince davacının bilançosu itibariyle tespit edilen alacaklılar, borçlunun beyana daveti akabinde kabul edilen alacaklılar ile mahkememizin 04/11/2019 tarihli çekişmeli alacaklara ilişkin kararı ile nisaba dahil edilmesine karar verilen çekişmeli alacakların tespiti akabinde, alacaklılar toplantısının 23/12/2019 tarihinde Pazartesi günü saat 10:00 “…” adresinde yapılmasına karar verilmiş ve toplantıya katılımın sağlanması için toplantıya çağrının 04/12/2019 tarih – 9965 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 276. sayfasında ve Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalı’nda … tarih – … ilan nosu ile ilan edilmiştir.
23/12/2019 tarihli alacaklılar toplantısı tutanağının incelenmesinde toplantının ilan edilen yer ve zamanda yapıldığı görülmektedir.
Komiser heyetinin, alacaklılar toplantısının bitimini takip eden yedi günlük iltihak süresinin (m. 302/7) bitmesini takip eden yedi gün içinde, konkordatoya ilişkin bütün belgeleri (Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.354) konkordato projesinin kabul edilip edilmediğini ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair kendi görüşünü içeren gerekçeli raporu (m. 302/8) ve dosyayı (m304/1) mahkemeye tevdi etmesi gerekir. (Av. Talih Uyar, Yeni Konkordato, Yeni Konkordato Hukukumuzun Temelleri, Ankara 2019, s.119) Konkordato teklifi kabul edilmesine rağmen, komiserin kanaati olumsuz olsa bile hatta konkordato teklifi alacaklılar kurulunda kabul edilmemiş olsa bile komiserin dosyayı, evrakları ve raporunu m. 302/8’de öngörülen süre içinde mahkemeye tevdi etmesi gerekir. (Selçuk Öztek/Ali Cem Budak/Müjgan Tunç Yücel/Serdar Kale/Bilgehan Yeşilova, Editör: Selçuk Öztk, Yeni Konkordato Hukuku 7101 Sayılı Kanula Değişik İcra ve İflas kanunun m. 285-309 Şerhi, Ankara: Adalet Yayınevi, 2018 s.354;Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1486) Komiser heyetinin dosyayı ve tasdike ilişkin raporunu her hal ve şartta borçluya verilen 1 yıl ve eğer bu uzatılmış ise 6 aylık kesin mühlet içinde mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Aksi halde mahkemenin tasdik yargılamasında esasa girmeden konkordato tasdik talebinin reddine karar vermesi gerekir. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1486)
Bu kapsamda komiser heyetince tasdike ilişkin nihai raporun, 07/01/2020 tarihinde dava dosyasına sunulmuş olduğu görülmektedir.
Davacı şirkete verilen kesin mühletin 06/11/2018 – 06/11/2019 tarihlerini, kesin mühletin uzatılmasına yönelik sürenin 15/10/2019 – 15/04/2020 tarihlerini kapsaması ve alacaklılar toplantısının 23/12/2019 tarihinde yapılmış olması karşısında komiser heyetinin tasdike ilişkin nihai raporu, alacaklılar toplantısını takip eden 7 günlük iltihak süresini takip eden 7 gün içinde ve kesin mühlet süresi içinde olmak kaydıyla dava dosyasına ibraz etmiş olduğu görülmektedir.
Tasdik aşamasında; komiser heyetinin tasdike ilişkin raporunu sunması ile tasdik yargılaması süreci başlamış olmaktadır. Konkordatonun tasdiki yargılamasını, geçici veya kesin mühlet kararını veren Asliye Ticaret Mahkemesi, konkordato şartlarını içerik olarak incelemek suretiyle konkordato talebinin tasdikine veya reddine karar verir. Bu aşamada mahkemenin yapacağı iş dosyanın kendisine tevdinden önce yapılması gereken işlerin kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek ve İİK. m. 305’te öngörülen konkordato tasdik şartlarının mevcut olup olmadığını tespit etmektir. (Mahmut Coşkun, Konkordato ve İflas, 2. Bası, Ankara: Seçkin, 2018, s. 195; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.355) Bu şartlar kapsamında; teklif edilen tutarın borçlunun iflasında alacaklıların eline geçecek miktardan fazla olması(m. 305/a), teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (m. 305/b), teklif edilen tutarın m. 302’deki çoğunlukla kabul edilmiş olması (m. 305/c) İİK. m. 206 birinci sıra imtiyazlı alacakların ve komiserin izni ile akdedilmiş borçların kural olarak ödemiş olması veya teminata bağlanmış olması (m. 305/d), yargılama harç ve giderlerinin depo edilmiş olması (m. 305/e) ve kanuda açıkça yazılı olmasa da konkordato teklifinin dürüstlük kuralına uygun olması gerekir.
Konkordatonun tasdiki için m. 305’te öngörülen şartlar kamu düzenine ilişkin olup (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı, s. 1490) bu şartların kümülatif olarak mevcut olması gerekir. Mahkeme konkordato şartlarının oluşup oluşmadığını komiserin raporunu esas alarak belirler. Ancak mahkeme komiser raporu ile bağlı değildir. (Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 131)
Konkordatonun tasdiki veya reddi kararı duruşmada verilmesi gereken bir karar olduğundan (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1487) mahkemenin duruşma gününe kadar konkordato komiserinin raporunu ve konkordato dosyasını ve eki evrakları inceleyerek konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığını tespit etmesi gerekir. Mahkeme her ne kadar komiserin rapor ile bağlı değil ise de konkordatonun tasdiki veya reddi hakkında bir karar verirken komiserin beyanlarını ve kanaatini dikkate alması gerektiğinden eksiklik veya çelişki varsa mahkemenin eksiklik ve çelişkileri duruşmadan önce gidermesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin lüzumu halinde komiserden ek rapor alması ve bilirkişi incelemesi yaptırması mümkündür. (Uyar, Yeni Konkordato, s. 120; Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.480; Coşkun, Konkordato,s. 195) Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. (19. HD. 25.5.2006 tarih 2006/3031 E. ve 2006/5573 K.) Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.(m. 305/son)(Kuru, İcra ve İflas Ders,s.510)
Mahkeme, duruşmada komiseri ve itiraz eden alacaklıları dinler. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s.1489; Uyar, Yeni Konkordato, s.120) Ancak alacaklı sayısı çok ve dinlenmeleri uzun sürecek ise alacaklıların yazılı itirazları ile yetinebilir.(Uyar, Yeni Konkordato, s. 120) Mahkeme, komiseri, alacaklıları ve borçluyu dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her halde kesin mühlet içinde konkordato hakkındaki kararını verir.(m.304/1-c.2) (Kuru, İcra ve İflas Ders,s. 509; Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 117) Mahkeme kararını kesin mühlet içinde vermek zorundadır.(Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 355 ve 358) Yargıtay uygulaması da aynı yöndedir. (23. HD. 26.02.2018 tarih 2015/8667 E. ve 2018/547 K.)
Ancak kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceğinin anlaşılması ve gerekli görülmesi halinde, mahkeme, komiserden gerekçeli bir rapor almak suretiyle, kesin mühleti uzatabilir ve karar vermeyi en fazla altı ay erteleyebilir. (m.304/2) Ancak bu altı ayı hiçbir şekilde uzatamaz.(Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, İcra İflas Ders, s.498; Öztek/Budak/Yücel/ Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 356) Mahkeme kesin mühlet içinde veya m. 304/2 kapsamında uzatılan altı ay içinde karar veremediğinde konkordato talebini red etmelidir. (Uyar, Yeni Konkordato, s.119; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.356)
Komiser heyeti 07/01/2020 tarihli tasdike ilişkin nihai rapor ile; konkordato talep eden borçlu şirketin Haziran 2020 tarihinden itibaren başlamak üzere 148.659.008,29 TL borcu ödeyeceği, konkordatoya tabi 91 alacaklının 99.645.543,95 TL asıl alacağı olduğu, alacaklılar toplantısında 52 alacaklının 50.486.116,52 TL’ye denk gelecek şekilde teklifi kabul ettiği, kabul oranları itibariyle İİK m.302/3’de öngörülen nisabın sağlandığı, borçlu şirketin iflas etmesi halinde malvarlığı değerlerinin 79.671.456,67 TL olduğu, ancak teklifle 99.645.543,95 TL’nin ödenmesinin teklif edildiği, iflas halinde borçların %79,95’inin ödenmesi mümkün olacağı halde teklifle tamamının ödenmesinin teklif edildiği ve ayrıca %15 faiz oranı kapsamında 49.011.464,34 TL faizin de ödenmek istendiği, böylece ödenecek toplam miktarın 148.649.008,29 TL’ye tekabül ettiği, şirketin faaliyeti süresince elde edeceği kaynaklarda nazara alındığında 164.732.350,34 TL kaynağa sahip olacağı, böylece teklifle kaynakların orantılı olduğu, borçlu şirketin ödemesi veya teminata bağlaması gereken işçi alacaklarının 1.081.855,62 TL olduğu, keza ödemesi gereken tasdik harcının da 337.455,49 TL olduğu, tüm şartlar kül halinde değerlendirildiğinde davacı şirketin tasdik şartlarını sağladığı yönünde görüş beyan edilmiş olduğu görülmektedir.
Bu kapsamda tasdike ilişkin komiser nihai raporunun 07/01/2020 tarihinde dosyaya ibrazı akabinde mahkememizce düzenlenen 16/01/2020 tarihli “Konkordato tasdik duruşması tensip tutanağı” ile İİK m.304 uyarınca konkordato tasdik yargılamasına başlanılmasına, yargılamanın HMK m.316-322 kapsamında basit yargılama usulüne göre yürütülmesine, nihai raporla yatırılması öngörülen 337.455,49 TL tasdik harcının ve 7.500,00 TL gider avansının 1 aylık kesin süre içerisinde yatırılmasına, komiser nihai raporu ile mali tablolar bakımından tasdik şartlarının oluştuğu yönünde görüş beyan edilmiş ise de mali tablolar itibariyle bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hukuk bilgisi dışında teknik incelemeyi gerektirdiğinden HMK m.266 kapsamında bilirkişiler …, …ve …’dan rapor alınmasına, tasdik duruşmasının duruşmalı yapılması ve projeye itiraz eden alacaklılara itiraz imkanı sağlanması ve duruşmaya katılmaları imkanının sağlanması için duruşma gününün İİK m.304/1 yollamasıyla İİK m.280 ve 166 kapsamında ilanına ve tasdik duruşmasının 19/03/2020 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler muhasebe ve finans öğr. Üyesi Prof. Dr. …, YMM bağımsız denetçi … ve Dr. …’dan alınan 04/03/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı şirketin rayiç bilançoya göre borca batık olduğu, konkordato projesi ile alacaklılara teklif edilen ödeme tutarının iflasa alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, ödenmesi teklif edilen miktar ile davacı borçlunun kaynaklarının orantılı olduğu, konkordato projesinin İİK m.302/3 kapsamında öngörülen alacaklı ve alacak miktarını sağlayacak oranda kabul edildiği, konkordato geçici ve kesin mühleti içinde komiser heyetinin izni ile oluşan veya işçilerin ödenmeyen bir alacağı söz konusu olmadığından ödenmesi veya teminata bağlanması gereken bir borç bulunmadığı, teklif edilen tutar itibariyle ikmal edilmesi gereken tasdik harcının 337.455,49 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan dekontlardan komiser heyeti raporu ile tespit edilen işçi alacaklarının ödenmiş olduğu görülmektedir.
Normal şartlarda uzatılmasına karar verilen 6 aylık kesin mühlet 15/10/2019 – 15/04/2020 tarihleri arasında dolacak olması nazara alınarak tasdik duruşmasının 19/03/2020 tarihinde yapılmasına karar verilmiş ise de dünyada ve ülkemizde yaşanan COVID19 salgını nedeniyle Hakimler Ve Savcılar Kurulu tarafından tavsiye niteliğinde olmak kaydıyla yayınlanan 16/03/2020 tarihli genelge ile mahkemelerin duruşmaları 1 ay süreyle erteleyebileceği öngörülmüş olması nedeniyle mahkememizce verilen 16/03/2020 tarihli ara kararı ile 6 aylık uzatılan kesin sürenin 15/04/2020 tarihinde sona erecek olması nazara alınarak 19/03/2020 tarihinde yapılacak olan tasdik duruşmasının 06/04/2020 günü saat 13:30’da icra edilmesine karar verilmiştir.
Ancak 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesi b bendi ile konkordato sürelerinin 22/03/2020 – 30/04/2020 tarihleri arası (bu tarihler dahil) durdurulmuş olması nedeniyle, 6 aylık uzatılan kesin mühletin 24/05/2020 tarihinde sona erecek olması nedeniyle mahkememizin 31/03/2020 tarihli ara kararı ile tasdik duruşmasının 20/05/2020 günü saat 14:00’de icra edilmesine karar verilmiştir.
30.04.2020 tarihli 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararı ile konkordato sürelerinin 30/04/2020 – 15/06/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) durdurulmuş olması nedeniyle mahkememizin 04/05/2020 tarihli ara kararı ile 6 aylık uzatılan kesin mühletin 10/07/2020 tarihinde sona erecek olduğu tespit edilmiş ve tasdik duruşmasının 02/07/2020 günü saat 13:30’da icra edilmesine karar verilmiş ve konkordato projesine itirazı olanların itirazını bildirmesi ve duruşmaya katılmaları için duruşma günü İİK m.288’e uygun olarak ilan edilmiştir.
02/07/2020 tarihinde davacı borçlu şirket temsilcisi asil ve vekili, bir kısım müdahil alacaklılar ile komiser heyetinin katılımı ile icra edilen duruşmada söz alan davacı vekili konkordato tasdik şartlarının kül halinde oluştuğunu, kesin mühlet içerisinde şirket faaliyetlerinde iyileşme sağlandığını, bu nedenle davalarının kabulü yönünde, komiser heyeti üyelere nihai raporlarındaki görüşlerini tekrar yönünde ve söz alan müdahil vekilleri ise itirazlarını tekrarla konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmesi yönünde beyanda bulunmuşlardır.
Duruşmada dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde davacı tarafından revize proje kapsamında ilk ödemenin Mart 2020’de yapılması öngörülmüş ise de COVID19 salgını nedeniyle tasdik yargılamasının ilk ödemenin yapılacak olduğu döneme kadar bitirilememiş olması anlaşıldığından mahkememizin 02/07/2020 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı ile İİK m.305/2 kapsamında olmak üzere ilk ödemenin ikinci taksitin ödenecek olduğu 01/12/2020 tarihine kaydırılması şeklinde re’sen proje değişikliği yapılmasına ve davacı tarafından konkordato projesi ile faiz ödenmesi teklif edildiğinden bu proje değişikliği ile de ödenmesi gereken faizin artacak olması nedeniyle komiser heyetinden artacak faiz miktarı bakımından ek rapor alınmasına ve tasdik duruşmasının 16/07/2020 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir.
Komiser heyetince düzenlenen 07/07/2020 tarihli ek rapor ile; konkordato projesi kapsamında ödenmesi taahhüt edilen faiz miktarının mahkemece re’sen değiştirilen proje kapsamında 63.233.533,05 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu miktar bakımından eksik harç ikmal edilmiştir.
Mahkememizce 16/07/2020 tarihinde icra edilen tasdik duruşmasında tüm dosya, komiser heyetinin ara raporları ve nihai raporu ile bilirkişi heyet raporu, müdahillerin beyan ve itirazları incelendikten sonra tasdik duruşmasına gelen davacı, projeyi kabul eden alacaklılar ile projeye itiraz eden alacaklılar ve komiser heyetinin huzuru ile icra edilen duruşmada, davacının eksik harcı ikmal etmiş olduğu, davacı vekili sözlü beyanında konkordato tekliflerinin kabul edilmiş olması nedeniyle ve konkordato şartlarının kül halinde sağlanmış olması nedeniyle davalarının kabulü yönünde, komiser heyeti üyelerinin ayrı ayrı söz alarak tasdike ilişkin raporlarını teyit eder şekilde görüş beyan etmeleri ve buna mukabil bir kısım müdahilin söz alarak tasdik şartlarının oluşmadığı bu nedenle tasdik talebinin reddine karar verilmesi yönünde sözlü beyanda bulunmaları suretiyle duruşma tamamlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi ekindeki belgeler, revize proje, komiser heyetinin ara raporları ve tasdike ilişkin nihai raporu ve komiser heyetinin tasdike ilişkin nihai raporundaki görüşlerini teyit eden bilirkişi raporu ile icra edilen tasdik duruşmasında davacı vekili, müdahil vekilleri ile komiser heyeti üyelerinin sözlü beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin 20 yılı aşkın alanında faaliyette bulunuyor olması, kesin mühlet döneminde iyileşme sağlaması, kriz ortamına rağmen davacı şirketin fabrika binası yapmak suretiyle çalışmalarını sürdürmesi, esasen şirketin nakit sıkışıklığının da bu yatırımdan kaynaklanması, şirkette yaklaşık 400 kişinin çalışması nedeniyle şirketin geniş çaplı istihdam sağlayan bir şirket olması ve ancak şirketin dünya ve ülke genelinde yaşanan ekonomik kriz nedeniyle borçlarını ödemede zora düşmüş olması ve ancak borçları yeniden yapılandırılacak olduğunda şirketin iyileşme sağlayarak faaliyetine devam edecek olması, şirketin faaliyetini devam ettirmesinde şirketin, alacaklıların, şirkette çalışan işçilerin ve ülke ekonomisi bakımından kamu yararının mevcut olması, davacının anapara ödemesi dışında borçlarını kısmen de olsa faizi ile birlikte ödeme teklifinde bulunmasının iyi niyetli ve dürüst bir tacir olduğunu göstermesi, komiser heyeti tarafından kesin mühlet boyunca davacı faaliyetlerine nezaret edilmesine rağmen borçlunun alacaklıları zarara uğratacak bir faaliyetinin gözlemlenerek rapor edilmemiş olması ve borçlunun komiser heyeti talimatlarına aykırı herhangi bir işlem yapmamış olması nedeniyle davacının konkordato teklifi ile iyi niyetli olduğu ve dürüst davrandığı ve de alacaklılar toplantısında kabul edilen proje ile yapılan ödeme teklifinin İİK m.302 kapsamında öngörülen alacaklı ve alacak miktarı çoğunluğu ile kabul edilmiş olması, İİK m.305 kapsamında tasdik için öngörülen kamu düzenine ilişkin ve kül halinde mevcut olması gereken tasdik şartlarının mevcut olduğu yönünde mahkememizde kesin kanaat oluştuğundan komiser heyeti ve bilirkişi raporunda dile getirilen görüş ve kanaatlere iştirak edilmek suretiyle davacı … AŞ’nin konkordato projesinin tasdikine, adi konkordatoya tabi 99.647.543,95 TL asıl borcun ilk tasdiki 01.12.2020 tarihinde başlamak üzere 6 aylık eşit taksitler halinde 4 yılda, 63.233.533,05 TL faiz alacağının ise asıl borç ödemesi bittikten sonra devam eden 1,5 yılda 3 eşit taksitte ödenmesine, alacaklıların kısa kararın 2 nolu bendinde ifade edilen faiz miktarını aşan kısımdan vazgeçtiklerinin kabulüne, İİK 306/2. maddesi uyarınca konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim ve tasfiye tedbirlerini almak üzere ve ödemelerin zamanında yapılıp yapılmadığının tetkiki ve şirketin işletmesinin durumu ve projesi uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda bu işlemleri yerine getirmesi bakımından …’ın kayyum olarak tayinine, kayyum tarafından iki ayda bir yukarıda belirtilen hususlarda mahkemeye rapor verilmesine, kayyuma aylık 4.000,00 TL ücret takdirine, İİK. 308/b kapsamında alacakları kısmen veya tamamen itiraza uğramış çekişmeli alacaklar bakımından alacaklılara iş bu karar tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine, tasdik kararının İİK 288. maddesindeki usulle ilanına, ilgili kurum ve kuruluşlara yazıyla bildirilmesine, tasdik kararıyla birlikte kesin mühlet, kesin mühletin sonuçlarının ve komiser heyetinin görevinin yasa gereği kendiliğinden sona erdiğine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının KONKORDATO PROJESİNİN TASDİKİNE,
Adi konkordatoya tabi 99.647.543,95 TL asıl borcun ilk taksidi 01.12.2020 tarihinde başlamak üzere 6 aylık eşit taksitler halinde 4 yılda, 63.233.533,05 TL faiz alacağının ise asıl borç ödemesi bittikten sonra devam eden 1,5 yılda 3 eşit taksitte ödenmesine,
Alacaklıların kısa kararın 2 nolu bendinde ifade edilen faiz miktarını aşan kısımdan vazgeçtiklerinin kabulüne,
İİK 306/2. maddesi uyarınca konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim ve tasfiye tedbirlerini almak üzere ve ödemelerin zamanında yapılıp yapılmadığının tetkiki ve şirketin işletmesinin durumu ve projesi uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda bu işlemleri yerine getirmesi bakımından …’ın kayyum olarak tayinine,
Kayyum tarafından iki ayda bir yukarıda belirtilen hususlarda mahkemeye rapor verilmesine,
Kayyuma aylık 4.000,00 TL ücret takdirine,
İİK. 308/b kapsamında alacakları kısmen veya tamamen itiraza uğramış çekişmeli alacaklar bakımından alacaklılara iş bu karar tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine,
Tasdik kararının İİK 288. maddesindeki usulle ilanına, ilgili kurum ve kuruluşlara yazıyla bildirilmesine,
Tasdik kararıyla birlikte kesin mühlet, kesin mühletin sonuçlarının ve komiser heyetinin görevinin yasa gereği kendiliğinden sona erdiğine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcından, peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı borçlu şirket vekilinin ve hazır olan alacaklı vekillerinin yüzüne karşı, borçlu şirket yönünden, gerekçeli kararın borçlu şirkete tebliğinden itibaren, itiraz eden alacaklılar bakımından da ilan tarihinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/07/2020

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır