Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/469 E. 2019/39 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/469 Esas
KARAR NO : 2019/39 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/11/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki ve davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın yapmış olduğu kaza neticesinde müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, müvekkilinde kalıcı maluliyetin söz konusu olduğunu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, söz konusu hasar ile ilgili … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve 17.617,62 TL ödeme alındığını, ancak müvekkilinin mağduriyetinin daha fazla olduğunu bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirlenecek maddi tazminat tutarının sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın oluşumunda müvekkili tarafından sigortalı olan … plakalı aracın kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun davacının sevk ve idaresinde olduğu … plakalı araca ait olduğunu, müvekkiline kaza ve hasar ihbarında bulunulduğunu, davacı tarafından daha önce yapılmış bir başvuru ve müvekkili tarafından yapılan bir ödeme olduğundan davacının başvurusunun reddedildiğini, dolayısıyla müvekkilinin temerrüte düşmediğini bu nedenle faiz talebinin reddi gerektiğini, davacının maluliyetinin sabit olduğunu ve iyileşmenin gerçekleşmesinin muhtemel olduğunu bu nedenle davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı, 02/11/2015 tarihinde sürücüsü olduğu ve işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta güvencesine alındığı, … plakalı araç ile sürücüsü … ve işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun … A.Ş. tarafından sigorta güvencesine alındığını, … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazaya sürücüsü … olan ve işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … A.Ş. tarafından sigorta güvencesine alındığı … plakalı aracında katıldığını, bu nedenle vaki kazadan kaynaklanan bedensel zararının tespiti ile … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu sigorta güvencesine alan davalı … A.Ş.’den tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Olaya ilişkin ceza davasının görüldüğü … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen … tarih ve … Karar sayılı kararı ile sanık …’in mahkumiyetine karar verildiği ve mahkumiyete esas raporun … ATK Trafik İhtisas dairesinden alınan 12/09/2017 tarihli kusur raporu olduğu ve bu rapor ile vaki kazada katılan …’ün tali kusurlu ve mahkumiyetine karar verilen sanık …’in ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmektedir.
Dosyamız üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Adli Trafik Uzmanı …’ten alınan 24/09/2018 tarihli bilirkişi raporu ile 02/11/2015 tarihinde sürücüsü davacı … olan … plakalı araç ile sürücüsü … olan … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazadaki çarpışmanın etkisiyle savrulan … plakalı aracın sürücüsü … olan … plakalı araca çarpması nedeniyle … plakalı aracında kazaya karıştığını, vaki kazada … plakalı araç sürücüsü …’ün %25 ve … plaka sayılı araç sürücüsü …’in %25 ve … plaka sayılı araç sürücüsü …’un ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içerisinde örneği bulunan 11/05/2017 tarih ve K-2017/19340 Karar sayılı Sigorta Hakem Heyeti kararından; davacının, davalı … A.Ş.’nin … plaka sayılı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu sigorta güvencesine almış olması nedeniyle vaki kazadan kaynaklı bedensel zararının tespiti ile tahsilini talep ettiği, bu karar kapsamında … plaka sayılı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, Hakem Heyetince davacının talebinin 17.617,62 TL sürekli maluliyet tazminatı bakımından kabul edilerek bu miktara 24/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacı …’e ödenmesine karar verildiği ve bu kararın … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden icraya konduğu ve 09/06/2017 tarihinde tahsilat yapılmak suretiyle infaz edildiği görülmektedir.
2918 sayılı yasanın 85 ve devamı maddelerinde düzenlenen işletenin tehlike sorumluluğu şeklindeki sorumluluğunun aynı kanunun 91. maddesi kapsamında yapılması zorunlu olan ve uygulamada trafik sigortası olarak bilinen sigorta bir zarar sigortasıdır.
Zarar sigortalarında, sigorta güvencesi gerçek sigorta zararını kapsar. Sigorta zararı aktif sigortalarda sigortalının mal varlığında meydana gelen fiili eksilmeyi, sorumluluk sigortalarında ise meydana gelen borcun ekonomik karşılığıdır. Sigorta bedeli daha yüksek olsa bile sigortacının ödeyebileceği tazminatın üst sınırı gerçekleşen zararın üst sınırıdır. Bu kural 6102 sayılı TTK’nın 1459 maddesinin “Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder.” şeklindeki hükmü ile düzenlenmiş zenginleşme yasağı ilkesinin bir gereğidir. Bu kapsamda pasif bir zarar sigortası olan trafik zorunlu mali mesuliyet sigortasında sigortacının bedensel zararlarından kaynaklanan sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmakla birlikte işletenin kusuru ve zarar görenin maluliyeti oranında tespit edilecek gerçek zararı karşılamak amacıyla ihtas edilmiş bir sigorta türüdür.
Bu nedenle davalı … şirketi her ne kadar … plakalı araç ile … plaka sayılı araçların işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu ayrı ayrı sigortalamış olsa da zarar gören gerçek zararını tek bir sefer tahsil etme hakkına sahiptir. Başka bir deyişle zarar gören gerçekleşen zararının her bir poliçe nedeniyle ayrı ayrı mükerrer tahsilata neden olacak şekilde 2 kere tahsil etme hakkına sahip değildir. Aksi bir uygulama zenginleşme yasağı ilkesine aykırı olacaktır.
Bu kapsamda zararın tekliği, gerçekliği ve zenginleşme yasağı ilkesi gereği davacının vaki kazadan kaynaklanan toplam zararından davacının kendi kusuru %25 oranında indirim yapıldıktan sonra … plaka sayılı araç sürücüsü …’in %75 kusur oranına denk gelen miktarı sigorta hakem heyetine 11/05/2017 tarih ve K-2017/19340 Karar sayılı kararı ile ilam niteliğinde olmak kaydıyla hüküm altına alındığı ve tahsil edildiği anlaşıldığından davacının işbu davaya konu talebinin mükerrer nitelikte ve zenginleşme amacına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Kaldı ki 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında gerek ceza dosyası üzerinden alınan ATK raporu ile gerekse de dosyamız üzerinden alınan kusur bilirkişi raporu ile vaki kazada … plakalı araç sürücüsü …’ün %25 ve … plaka sayılı araç sürücüsü …’in %25 ve … plaka sayılı araç sürücüsü …’un ise kusursuz olduğu anlaşıldığından 2918 sayılı yasanın m.86 gereği … plaka sayılı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu sigorta güvencesine alan davalı … şirketinin sorumluluğu söz konusu olmayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 maddesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/01/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/Masraf Dökümü
Peşin Harç : 35,90 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Noksan Harç : 8,50 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 795,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 145,00 TL