Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/447 E. 2021/647 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/447 Esas
KARAR NO : 2021/647 Karar

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 26/10/2017 tarihinde 5 yıl süreli LPG Otogaz Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, davalının cari hesap borcunu ödemediğini ve bayilik sözleşmesi ile üstlenmiş olduğu alımları ihlal ettiğini, sözleşmenin 12/1 ve 12/6 maddelerinin müvekkili şirkete derhal fesih hakkı verdiğini ve müvekkili tarafından … 54. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin 13.3 maddesi uyarınca sözleşmenin haksız feshine sebep olması durumunda davalının müvekkili şirkete ödeyeceği cezai şart miktarının düzenlendiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL cezai şart alacağının fesih tarihi olan 16/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kendi üzerine düşen edimi ifa etmiş olmasına rağmen davacı şirketin kendi üzerine düşen edimi ifa etmediğini, bu konuya yönelik davacının düzenli LPG sevkıyatı yapmadığını, tüm teminatların müvekkili tarafından verildiği halde ödeme hususunun sürekli gündemde tutularak istenilen LPG’nin gönderilmediğini, indirimlerin yapılmadığını, sözleşme ile yapılması gereken bayi desteğinin (hibe, kredi desteği, finansman desteği) yapılmadığını, davacı şirketin pazarlama bileşenleri ve diğer faktörler arasında gerekli desteği vermediğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, cezai şarttan kaynaklanan alacağın tahsili davasıdır.
Davacı, taraflar arasında 26/10/2017 tarihinde 5 yıllık bayilik sözleşmesi yapıldığını ancak davalının cari hesap borcunu ödememesi ve bayilik sözleşmesi ile üstlenmiş olduğu alımları ihlal etmiş olması nedeniyle bayilik sözleşmesinin 12. maddesi kapsamında sözleşmenin feshedildiğini, bu nedenle bayilik sözleşmesinin 13.3 maddesinde öngörülen 150.000,00 TL cezai şart alacağına mahsuben şimdilik 50.000,00 TL cezai şart alacağının fesih tarihi olan 16/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
İhtilaf, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediği, feshedilmiş ise sözleşme kapsamında cezai şart alacağına hak kazanıp kazanmadığı, sözleşme ile öngörülen cezai şartın emredici hükümlere aykırı olması nedeniyle tümden veya Yargıtay uygulaması doğrultusunda davalının ekonomik mahvına neden olması halinde indirime tabi tutulması gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. Ancak sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediğinin tespiti, sözleşme ile öngörülen cezai şartın miktarı ve aynen tahsili halinde davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı hususlarının tespiti taraf ticari defterlerinin incelenmesini gerektirdiğinden bu husus hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Bu kapsamda SMMM bilirkişi …, borçlar hukuku mevzuatından kaynaklanan nitelikli hesaplama uzmanı … ve akaryakıt ve lpg uzmanı …’dan alınan 09/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı tarafın sözleşmenin 12.1 (ödemelerin zamanında yapılmaması) ve 12.6 (taahhüt edilen alımların yapılmaması ve tatili) maddelerine uygun olarak ihlalde bulunup bulunmadığına ve sözleşmede öngörülen cezai şartın aynen tahsilinin davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı konusunda taraf ticari defter ve belgeleri dosyaya sunulmadığından raporun tanzim edilememiş olduğu görülmektedir.
Davacı defter ve belgelerinin dosyaya ibrazı akabinde aynı bilirkişi heyetinden alınan 14/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile; dosyaya sunulmuş olan 2 ve 5 numaralı eklerin incelenmesi sonucu davacının davalıdan 11.611,36 TL cari hesap alacağı olduğu, davacı ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olması nedeniyle lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, keza davalının fesihten önce iki haftadan fazla süre ile alımlarını tatil ettiği, bu nedenle feshin haklı olduğu ancak sözleşmede öngörülen cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağının tespiti için davalı defterlerinin incelenmesini gerektirdiğinden bu yönüyle rapor düzenlenmemiş olduğu görülmektedir.
Davalının faaliyetlerinin … ilçesinde yürütülmesi nedeniyle … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat neticesinde SMMM bilirkişi …’tan alınan 16/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davalının ticari defter ve belgelerinin incelendiği, bu kapsamda davalının 2017 yılı itibariyle öz sermayesinin 81.047,35 TL, 2018 yılı itibariyle öz sermayesinin 166.407,38 TL, 2019 yılı itibariyle öz sermayesinin 495.411,43 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 24/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile daha önce 50.000,00 TL olarak talep ettiği cezai şart alacağını 50.000,00 TL arttırmak suretiyle 100.000,00 TL cezai şart alacağının tahsilini talep etmiştir.
Dava konusu edilen cezai şart 6098 sayılı TBK m.170/1 kapsamında seçimlik cezai şart niteliğinde olup her iki tarafın tacir olması nedeniyle 6102 TTK m.22 kapsamında tacirler arasında öngörülen cezai şartın indirilemeyeceği öngörülmüş ise de Yargıtay uygulaması ile bu hükmün emredici hükümlere aykırı cezai şartın iptaline engel teşkil etmeyeceği (HGK’nın 20.03.1974 tarih 1970/1053 Esas ve 1974/222 Karar, HGK’nın 15/10/1997 tarih 1997/9-486 Esas ve 1997/822 Karar) ve de aynen tahsili halinde davalının ekonomik mahvına neden olacak cezai şartın mahkeme tarafından indirilebileceği (11. HD 02/12/2019 tarih 2019/1075 Esas ve 2019/7666 Karar) mahkeme tarafından kabul edilmektedir.
Sözleşme ile öngörülmüş olan 150.000,00 TL cezai şartın davanın açılmış olduğu 21/05/2018 tarihinde (150.000,00 USD X 3,8150 TL = 572.250,00 TL) 572.250,00 TL olmasına karşılık talimat yoluyla alınmış olan bilirkişi raporu ile davalının 2018 yılındaki öz sermayesinin 166.407,38 TL olarak tespit edilmiş olması karşısında cezai şartın aynen tahsilinin davalının ekonomik mahvına neden olacağı anlaşıldığından sözleşme ile öngörülmüş olan cezai şarttan %90 oranında indirim yapılmak suretiyle davacının davalıdan 57.250,00 TL cezai şart talep edebileceğinin hakkaniyete uygun olması nedeniyle davanın kısmen kabulü ile, sözleşme ile öngörülmüş olan cezai şarttan %90 oranında indirim yapılmak suretiyle 57.225,00 TL cezai şart alacağının (50.000,00 TL’ye 21/05/2018, 7.225,00 TL’ye ise 24/02/2020 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Sözleşme ile öngörülmüş olan cezai şarttan %90 oranında indirim yapılmak suretiyle 57.225,00 TL cezai şart alacağının (50.000,00 TL’ye 21/05/2018, 7.225,00 TL’ye ise 24/02/2020 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle) davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.909,04 TL nispi karar harcının, 853,88 TL peşin harç ve 853,88 TL ıslah harcı toplamı 1.707,76 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 2.201,28 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 8.239,25 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.360,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.981,50 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 2.278,41 TL yargılama gideri ile 853,88 TL peşin harç, 853,88 TL ıslah harcı ve 35,90 TL başvurma harcı toplamı 4.022,07 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/10/2021

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 853,88 TL
Islah Harcı : 853,88 TL
Karar Harcı : 3.909,04 TL
Noksan Harç : 2.201,28 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 4.325,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.800,00 TL
Posta Giderleri : 181,50 TL