Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/442 E. 2018/930 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/377 Esas
KARAR NO : 2018/907 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/02/2002 tarihinde davalı ile müvekkili arasında vefat eden ve davalıların kök murisi olan … ile elektrik aboneliği sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme çerçevesinde … adresinde … tesisat numarası ile davalının elektrik kullanmaya başladığını, dava dışı …’nın 07/07/2009 tarihinde vefat ettiğini, ödenmeyen borcun tahsili amacıyla …’nın mirasçıları olan davalılara karşı … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların itirazı sonucu icra takibinin durduğunu, davalılar tarafından icra dosyasına mirası reddettiklerine dair herhangi bir delil de sunulmadığını beyanla, ilgili icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … ve … cevap dilekçelerinde özetle; abone sahibi Hikmet Kaya’nın mirasçıları olduklarını ancak bedeli talep edilen aboneden kaynaklanan enerjinin kök murisleri tarafından kullanılıp kullanılmadığını bilmediklerini, 2002 döneminde tahakkuk eden ve şu ana kadar ödenmeyen ve kendilerine tebliğ edilmeyen faturalara konu borcun zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar … ve … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67 kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
İhtilaf, davacının … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacaktan dolayı takip sebebi itibariyle borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Dava dosyamıza celp edilen icra dosyası incelendiğinde; davacı tarafın 09/12/2016 tarihinde davalıların kök murisi olan … ile yapılan … nolu elektrik aboneliği üzerinden kullanılmış olan ve son ödeme tarihleri 06/11/2012 – 07/08/2013 olan 11 adet faturadan kaynaklı 20.074,66 TL asıl alacak, 66.535,26 gecikmiş gün faizi ve 11.976,34 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 98.586,26 TL’nin tahsilinin ilamsız yolla 09/12/2016 tarihinde başlatılan takip dosyası üzerinden talep edildiği, borçlulardan …, …, … ve …’nın takibe konu ve ferilere itirazda bulunmaları nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiş olup davacı açmış bulunduğu işbu dava ile davalıların itirazlarının iptalini talep ve dava etmiştir.
Açılmış bulunan işbu davaya … ve … davaya cevap vermemiştir. Davalılardan … ve … borcu kabul etmemekle birlikte zamanaşımı def’i nedeniyle davanın reddi talebinde bulunmuşlardır. Ancak davalı …’in cevap dilekçesinin süresinde verilmediği tespit edilmiştir.
08/05/2018 tarihli ön inceleme duruşmasına davet tutanağı ile ön inceleme duruşmasının 25/06/2018 tarihinde yapılmasına karar verilmesine ve bu tutanak davacı vekili ile davalılara tebliğ edilmiş olmasına rağmen 25/06/2018 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasına davacı vekilinin çekilme nedeniyle katılmadığı ve sair bir mazeret de bildirmediği ve ancak her 4 davalının hazır bulunduğu, duruşmada her 4 davalının dilekçelerini tekrar ederek abonenin kurulu bulunduğu adresle kök murislerinin bir alakası olmadığını, ayrıca takip dosyasına konu alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddini talep etmişlerdir. Bu celse davacı vekilinin çekilme dilekçesinin davacı asile tebliğine karar verilmiş ve bilahare ön inceleme duruşmasının 24/09/2018 tarihinde tamamlanmasına karar verilmiştir.
Dava dosyası kül halinde incelendiğinde borcun terekeden kaynaklanan bir borç olduğu, külli halefiyet gereği mirası reddetmeyen her 4 davalının şeklen terekeye dahil görünen bu borçtan müteselsil olarak sorumlu bulundukları ve süresinde davaya cevap veren …’nın cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü, 25/06/2018 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasına davacı tarafın mazeretsiz olarak katılmamasına karşın bu duruşmada hazır bulunan her 4 davalının zamanaşımı def’ini ileri sürmüş olmaları nedeniyle davalıların zamanaşımı def’i HMK m.141/1 kapsamında savunmayı genişletme yasağına tabii olmaksızın kabul edilebilir nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Kaldı ki, takibe konu borcun tereke borcu olması nedeniyle davalıların mirasçı sıfatıyla ve külli halefiyetleri gereği TBK’nın 162 ve devamı maddeleri kapsamında takibe konu borçtan müteselsilen sorumlu olmaları ve müteselsil borçluluk durumunda TBK m.166 düzenlemesi kapsamında borçlulardan birinin alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulması halinde diğer borçluların da bundan, durumun veya borcun el verdiği ölçüde yararlanacağı öngörülmüş olduğundan ve davalılardan …’nın süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü zamanaşımı def’inden yansıma suretiyle tereke borcundan sorumlu diğer davalılar da istifade edebilecektir.
Tüm bu nedenlerden HMK m.141/1 kapsamında davacının mazeretsiz olarak katılmadığı duruşmada her 4 davalının ileri sürdüğü ve davalılardan …’nın süresindeki cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin TBK m.166 kapsamında yansıma suretiyle diğer borçlular bakımından da hüküm ve sonuç doğurmaya elverişli olacağı kabul edildiğinden takibe konu 11 adet faturadan son ödeme tarihi olan 07/08/2013 tarihli faturaya konu borcun muacceliyet tarihi olan 07/08/2003 tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımının 08/08/2013 tarihinde dolmuş olmasına rağmen davacı tarafın takibi 10 yıllık zamanaşımının dolmasından sonra ve fakat davacının icra takibini 09/12/2016 tarihinde başlatması karşısında takibe konu borcun 10 yıllık zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davalıların zamanaşımı def’inin kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalıların zaman aşımı definin kabulü ile davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/09/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza