Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/439 E. 2023/666 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/439
KARAR NO : 2023/666

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 08.10.2016 tarihinde davalı sürücü …’in idaresindeki ve davalı … Sigortanın sigortaladığı … plakalı araç ile yol kenarında sol şeritte beklemekte olan yaya …’e çarptığını, adı geçenin % 96 oranında ağır engelli olarak ve bakıcı yardımına ihtiyaç duyacak şekilde yaralandığını ve manevi zarara uğradığını; araç sürücüsünün olay yerinden kaçmış, olayla ilgili iz ve delileri karartmış olduğunu; davanın belirsiz alacak davası olduğunu, inceleme sonunda tespit edilecek olan tazminat tutarı yatırıldıktan sonra, olay tarihindeki sigorta kapsamına göre, temerrüt tarihinden işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, davalı … Sigortaya 24.10.2016 tarihinde müracaat edikliğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını; Her iki davalının da temerrüte düşmüş olduğunu; Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanını kabulüne; 50,00 TL Efor Kaybı, 50,00 TL Yardımcı Bakıcı almak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminat ile; Anne Hanım için 10.000,00 TL, Baba Mehmet için 10.000,00 TL ile … için 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden olay tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, 08.10.2016 tarihinde kazaya karıştığı belirtilen … plakalı araç, 22.07.2016-22.07.2017 vadeli, 50381160 numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile Müvekkili Şirkete sigortalı olduğunu, poliçede verilen şahıs başı sakatlanma ve ölüm teminatı 310.000-TL ile sınırlı olduğunu, iş bu poliçe aracın 27.10.2016 tarihinde satılması nedeniyle iptal edilmediğini, poliçede teminat limitinin gösterilmesi bu rakamın mutlak surette ödeneceği anlamına gelmediğini, Müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince “ Karayolu’nda meydana gelen zararların azami poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, sigortacı, sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan sorumlu olduğundan, izafe edilecek kusur oranının tespiti gerektiğini, kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının taleplerinin kabul edilebilmesi için kalıcı bir maluliyetinin söz konusu olup olmadığı ve tespit edilen sakatlık ile dava konusu kaza arasında illiyet bağının söz konusu olup olmadığı hususunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının sürekli maluliyetinin oluşup oluşmadığına dair rapor alınması için dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirket nezdinde kazaya karışan araç lehine düzenlenen poliçe başlangıç tarihi itibariyle yeni genel şartlar yürürlüktedir. yeni genel şartlar gereği tazminat hesaplamasında TRH 2010 tablosunun kullanılması gerektiğini, davacının kalıcı sakatlığından dolayı herhangi bir sosyal kurumdan ve sigorta şirketinden tazminat alıp almadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davacıya tazminat veya aylık bağlanması halinde bu ödemelerin sakatlık ve tedavi gideri tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri tedavi gideri kapsamında olduğunu, tedavi giderleri sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacak olup sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığını, bakıcı giderleri yönünden ayrıca bir poliçe teminatı belirlenmemiş olup, bakıcı giderleri talebi sakatlık teminatına dahil olduğunu, 6111 sayılı yasa ile tedavi giderleri tazmin sorumluluğu SGK’ya verilmiş olup, bakım gideri sakatlığın bir devamı ve sonucu olduğundan sakatlık ve maluliyet teminatı kapsamında ödenmesi gerektiğini, bakıcı ücretleri hesap edilirken brüt değil, asgari ücretin net tutarının esas alınması gerektiğini, müvekkili şirketin kazanın tarafı olmadığını, ayrıca müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sigortalı araç özel otomobil olduğundan ticari faiz talebinin reddi ile yasal faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek itirazları doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, davacı tarafından faiz talebinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılar … ve …’e usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
Dosyanın resen seçilecek kusur bilirkişisine tevdi ile vaki kazada kazaya karışan kişinin kusur durumlarının tespiti konusunda rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi … tarafından sunulan 09.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle,
Önceden teknik olarak belirlenmiş Yayalara ilişkin emredici trafik kural ve yasaklarını (KTK’nun 68, K.T. Yönet. 138. Md.) ihlal eden, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında etkili olan mağdur yaya …’ in ” % 60 Oranında Asli Kusurlu” olduğu;
Yine önceden teknik olarak belirlenmiş emredici trafik kurallarını (KTK’ nun 47/c,d. 52/a,b, Md. Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama, Trafik İşaretlerine Uyma,) ihlal eden, öngörülebilir ve önlenebilir tehlikeye karşı dikkat ve özen Yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı otomobil sürücüsü 1. davalı …’ in “ % 40 Oranında Tali Kusurlu” olduğu;
… plakalı otomobilin kaza tarihinde maliki/ fişleteni olan 2. davalı …’in (KTK’ nun 85. Md.) kurallar gereği araç sürücüsü davalı …’ in ” %40 kusuru oranında müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu;
… plakalı aynı otomobilin kaza tarihinde Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortası olan 3. davalı … SİĞORTA AŞ.’ nin ise (KTK’ nun 85. ve 91. Md.) kurallar gereği araç sürücüsü davalı …’ in % 40 kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu” yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizin 17.09.2018 tarihli duruşmasında alınan 3 nolu ara karar ile dosya içindeki tedavi evrakları nazara alınmak suretiyle davacının iyileşme süresi ile maluliyet oranının ve iyileşme süresi ve sonrasında bakıcıya ihtiyaç olup olmadığının tespiti bakımından rapor düzenlenmesi için dosya örneği Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 12.02.2020 tarihli ön rapordaki eksiklikler giderildikten sonra sunulan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 10.09.2020 tarihli raporunda; Mevcut belgelere Mustafa oğlu 2008 doğumlu …’in 08.10.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe görekazaya bağlı çok ağır düzeyde zeka etkilenimi, 1-Zihinsel-Ruhsal, A-5-Çok Ağır, tüm vücut özür oranı % 100, Tablo 4.1’e göre 4-Ağır, özür oranı % 80, Tablo 4.2.a’ya göre nondominant Ağır, özür oranı % 45, tüm vücut özür oranı % 100 olarak tespit edildiğine göre;
Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 100 (yüzdeyüz) olduğu,
Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğu oy birliği ile mütalaa olunur .” şeklinde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davacıların zarar miktarının tespiti için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi Şenay Kırçalı tarafından sunulan 16.11.2020 tarihli raporda özetle,
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09.10.2018 tarihli Bilirkişi Raporuna göre,
Sürücü davalı …’in % 40 (yüzdekırk) oranında kusurlu,
Davacı yaya …’in %60 (yüzdeatmış) oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı,
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkalığının 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … sayı, … tarih ve … Karar nolu Raporunda;
2008 doğumlu …’in 08.10.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,
Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının 96100 (yüzdeyüz) olduğu,
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğuna oy birliği ile mütalaa olunduğu,
Anayasa Mahkemesinin kararı ile 01.06.2015 tarihli Yeni Genel Şartlar esas alınarak davacının maddi zararı Seçenekli hesaplanarak Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulduğu,
1. Seçenek: AYM nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre;
Davacı …’in 08.10.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası % 100 maluliyetine, araç sürücüsünün % 40 kusur oranı yansıtıldığında toplam maddi zararının 603.066,15 TL olacağı,
Davacının toplam Bakıcı Giderleri : 781.318,07 TL olacağı,
2.Seçenek: 01.06.2015 tarihli Genel Şartlara göre;
Davacı …’in 08.10.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası % 100 maluliyetine, araç sürücüsünün % 40 kusur oranı yansıtıldığında toplam maddi zararın 415.230,32 TL olacağı,
Toplam Bakıcı giderleri: 542.952 42 TL olacağı,
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatı 310.000,00 TL, kişi başı tedavi giderleri teminatı 310.000,00 TL olduğu,
Davacı tarafın başvuru dilekçesi davalı sigorta şirketi tarafından kabul edildiği tarihten sonraki 8 iş günü 07.11.2018 tarih olduğu ve dava sürerken davalı sigorta şirketi ödeme yaptığı ancak, hangi Tarihte Ne Kadar Tazminat ödendiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmadığı, ” şeklinde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
… Sigorta AŞ’ye müzekkere yazılarak yapılan ödemelerin ne kadarının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ne kadarının da bakıcı gideri olarak ödendiğinin sorulmasına karar verilmiş, süresinde açıklayıcı dilekçe sunulmadığından itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi … tarafından sunulan 22.09.2021 tarihli ek raporda özetle,
2008 doğumlu …’in 08.10.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,
Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının % 100 (yüzdeyüz) olduğu,
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olduğuna oy birliği ile mütalaa olunduğu,
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatı 310.000,00 TL, kişi başı tedavi giderleri teminatı 310.000,00 TL olduğu,
Davalı sigorta şirketi tarafından 04.03.2018 tarihinde yapılan ödemenin 22.09.2021 Hesap/ Rapor tarihi itibariyle güncel değeri hesaplanan maddi tazminattan tenzili sonrası davacının bakiye maddi zararı;
1. Seçenek: aktif dönem sınırı 60 yaş kabulü durumunda; Bakiye Maddi zararı 442.830,96 TL olacağı,
2. Seçenek: aktif dönem sınırı 65 yaş kabulü durumunda; Bakiye Maddi zararı 449.274,96 TL olacağı
Davacı tarafın başvuru dilekçesi davalı sigorta şirketi tarafından kabul edildiği tarihten sonraki 8 iş günü 07.11.2018 tarih olduğu” şeklinde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Yargılama sırasında asgari ücret miktarının değişmesi nedeni ile ve de sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme nazara alınmak suretiyle davacının davalılardan talebi mümkün sigorta poliçesi kapsamında kalan veya sigorta limitini aşan bir zararı olup olmadığı varsa miktarı konusunda rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler … ve … tarafından sunulan 07.11.2022 tarihli raporda özetle, Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan inceleme neticesinde davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının 1.323.807,16 TL olduğu ve tutar için davalı sürücü ve işletenin sorumluluğuna gidilebileceği; sakatlık teminat limiti tamamen tüketildiğinden ve bu talep kapsamında davalı sigorta şirketi yönünden feragat edildiğinden sürekli iş göremezlik maddi zararı yönünden davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği, Davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararının 1.947.579,55 TL olduğu, bu zararın tedavi gideri teminatı olan 310.000,00 TL tutar kadar davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilebileceği, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 04.05.2018 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 08.10.2016 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davalı gerçek kişilerin takbis ve araç kaydı dosya içine alınmış, tetkikinden … adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlar tespit edilmiş, davalı …’in aylık gelirinin kaza tarihinde 2.500,00 TL olduğu soruşturma dosyası ve ceza dosyasından anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, trafik kazası nedeniyle daimi işgücü kaybından kaynaklanan maddi zarar ile bakıcı giderlerinden kaynaklanan zararın tahsili ve ağır bedensel zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı … ve …’in çocukları olan davacı …’in 08/10/2016 günü saat 18:00 civarında … ili … mahallesi … sokak üzerinde park halinde bulunan araçların arasından karşıya geçmek istediği sırada, davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpması sonucu davacı …’in yaralandığı ve kaza sebebi ile davacı …’in ömür boyu bakıcı yardımına muhtaç olduğu, %100 oranında daimi işgücü kaybına uğradığı, kaza ile yaralanma arasında uygun illiyet bağı bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde aracın geliş yönüne göre yolun sağındaki kaldırımdan geçmeye başladığı esnada yaya güvenliği için duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlara ilk geçiş hakkını vermeyen davacı …’in asli kusurlu olduğu, meskun mahalde aracın hızını gerekli şartlara uygun sağlamayan, etkin fren tedbirinde geciken …’in tali kusurlu olduğu, davacı …’in daimi işgücü kaybından kaynaklı zararı ile bakıcı giderinden kaynaklı zararından davalı sürücü …’in, araç maliki …’in ve aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … (…) Sigorta A.Ş’nin müteselsilen sorumlu olduğu, dava tarihinden sonra … (…) Sigorta A.Ş tarafından davacı …’in daimi işgücü kaybından dolayı davacıya 04/03/2019 tarihinde 310.000,00 TL ödeme yapıldığı, ödeme ile davacının daimi işgücü kaybından kaynaklı zararının tamamının karşılanmamış olduğu ancak davanın konusuz kaldığının ve davacı vekili tarafından 310.000,00 TL yönünden müteselsil borçlulardan sigorta şirketinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinin belirtilmesi ve bu miktar düşülerek harç tamamlanması karşısında TBK. 166. maddesi uyarınca müteselsil borçlu davalı gerçek kişilerin sürekli sakatlık teminatında kalan daimi işgücü kaybından kaynaklı zararın 310.000,00 TL’lik kısmından kurtulmuş sayılacağı, 07/11/2022 tarihli denetime elverişli bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının , daimi işgücü kaybından kaynaklı zararının 4.084.517,91 TL ve sürekli bakıcı giderinden kaynaklı zararının 4.868.948,88 TL olduğu, davalı …’in asli kusuru nedeniyle tazminattan %60 oranında indirim yapılması halinde davacının dava tarihi itibari ile daimi işgücü kaybından kaynaklı zararının 1.633.807,16 TL, bakıcı gideri zararının 1.947.579,55 TL olduğu, dava tarihinden sonra 04/03/2019 tarihi itibari ile sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme düşülerek talepte bulunulduğu nazara alınarak davacının daimi iş gücü kaybından dolayı 1.323.757,16 TL’nin 08/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacı …’in bakıcı gideri zararı nedeni ile 1.947.579,55 TL’nin 08/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketine 26/10/2016 tarihinde yapılan başvurudan 8 iş günü sonra temerrüt oluştuğundan sigorta şirketinin 310.000,00 TL’nin 08/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine karar vermek gerekmiş, davacılar vekili daimi işgücü kayından kaynaklı 50 TL olarak ikame edilen dava yönünden dava değerini sigorta şirketi yönünden arttırılmadığından sigorta şirketi yönünden daimi işgücü kaybından kaynaklı tazminat istemi (50 TL ) ödeme nedeni ile konusuz kaldığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta davacının uğradığı zararın ağırlığı, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı anne … için 10.000,00 TL, davacı baba … için 10.000,00 TL, manevi tazminatın 08/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-
Davanın KABULÜNE;
a-)Davacı …’in daimi iş gücü kaybından dolayı 1.323.757,16 TL’nin 08/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine,
b-)Davalı sigorta şirketi yönünden daimi iş gücü kaybından kaynaklı tazminat istemi (50,00 TL) konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
c-)Davacı …’in bakıcı gideri zararı nedeni ile 1.947.579,55 TL’nin 08/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi 310.000,00 TL’in 08/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
2-Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın 08/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine,
3-Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın 08/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine,
4-Kabul edilen maddi tazminat talepleri yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 223.465,01 TL olduğundan peşin alınan 205,28 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 11.188,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 212.071,58 TL’nin davalılardan (davalı sigorta şirketi 21.176,10 TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırılıp mahsup edilen harçlar toplamı 11.393,43 TL’nin davalılar … ve …’den tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Kabul edilen manevi tazminat talepleri yönünden tahsili gereken 1.366,20 TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Davacılar tarafından maddi tazminat talepleri nedeniyle yapılan 4.400,00 TL bilirkişi ücreti, 1.374,00 ATK rapor ücreti, 801,25 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 6.575,25 TL yargılama giderinin takdiren davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 300.140,10 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı sigorta şirketi 48.500,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
9-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine,
10-Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … ve …’den tahsili ile davacı …’e verilmesine,
11-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/11/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP