Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/416 E. 2018/824 K. 06.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/416 Esas
KARAR NO : 2018/824

DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’un, … Ticaret Sicilinde … sicil numarsaıyla kayıtlı … Ticaret A.Ş’nin yönetsel imtiyazlara sahip b grubu pay sahibi olduğunu ve şirketin 18/07/2000 tarihinde yapılan genel kurul kararı ile davacın şirketi münferiden temsil ve ihzama yetkili yönetim kurulu başkan yardımcısı seçildiğini ancak davalı … tarafından bu şirketin 6103 sayılı Türk Tİcaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 20.maddesi uyarınca sermayesini zorunlu limitlerde arttırmadığı için 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi doğrultusunda şirketin 07/07/2014 tarihinde resen terkin edilerek terkin keyfiyetinin 16/07/2014 tarih ve 8613 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, ancak terkin edilen şirket hakkında devam etmekte olan davalar olduğundan bu terkin işleminin TTK’nun 7/2. fıkrasının ”davacı ve davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükmü uygulanmaz” şeklindeki hükmüne aykırı olduğunu bu nedenle 07/08/2014 tarih ve … kayıt nolu dilekçe ile terkin işleminin geri alınmasını talep ettiklerini ancak davalı … Müdürlüğünün bu talebi 20/08/2014 tarih ve … sayılı yazısı ile anlaşılmaz cevaplar vermek suretiyle ret ettiğini, bu nedenle 05/09/2014 tarih ve … kayıt nolu dilekçe ile terkin edilen şirkette paydaş ve yönetici olan davacının tasfiye memuru olarak atanmasını talep ettiklerini ancak davalı … Müdürlüğünün süresinde talep edilmemiş olmaması nedeniyle bu taleplerini de reddedildiğini, bu arada şirketten alacaklı olan bir kişinin … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/05/2015 tarih … E. ve … Kararı ile şirketi … 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına münhasır olmak kaydıyla şirketi ihya ettirdiğini keza … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üerinden verilen nihai karar ile şirketin … 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/794 E. sayılı dosyasında görülmekte olan iflas davasına münhasır olarak şirketin ihya edildiğini ve davacının tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini ancak davacının tekrar 13/05/2018 tarih – … – … barkod nolu dilekçe ile yeniden Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurmak suretiyle tasfiye memuru olarak atanma talebinde bulunduğunu ancak davalı kurumun 02/05/2018 tarihinde tebliğ edilen 26/04/2018 tarih … sayılı cevabi yazı ile talebi kabul etmediğini ancak Ticaret Sicil Müdürlüğünün bu işlemi hukuka aykırı olduğu için itiraz etmek gerektiğini itirazlarının kabulü ile davacı …’un 6102 sayılı TTK’nun 7.maddesi ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan tebliğ 9. maddesi uyarınca tasfiye memuru olarak tescil ve ilan edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf delil olarak sicil kayıtlarına dayanmıştır.
SAVUNMA/
Davalı vekili dava dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nun 32.maddesi gereği kendisine yöneltilen talepleri resen değerlendirip sonuca bağlamakla yükümlü olduğunu, bu kapsamda … sicil no ile kayıtlı bulunan tasfiye halinde … Ticaret A.Ş’nin sicil dosyası kapsamında yapılan inceleme neticesinde 6103 sayılı Türl Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 20/1. maddesi ve ilişkin tebliğin 7.maddesi gereği sermayesini verilen sürede asgari tutara çıkarmamış olması nedeniyle TTK’nun geçici 7.maddesi ile Münfesi Olması veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5.maddesi gereğince resen terkin kapsamına alındığını tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 07/07/2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, 6102 TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca resen terkin edilen şirketlerin bu durumun ilgililere tebliğinden itibaren 2 ay içerisinde münfesi olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgelerin ticaret sicil müdürlüğüne ibraz etmeleri ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde yine aynı süre içerisinde tasfiye memurunun bildirmeleri yine aynı süre içerisinde şirketin davacı veya davalı sıfatıyla sürmekte olan davalarının bulunması halinde buna ilişkin belgelerin yazılı olarak sicile bildirilmesi gerektiği halde terkin edilen şirketin yetkililerince 2 aylık süre içerisinde münfesi olma sebeplerini ortadan kaldıran ispat edici belgelerin, şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde yine aynı süre içerisinde tasfiye memurunun bildirilmesi ve şirketin davacı veya davalı sıfatıyla süren davalarının bildirilmemesi nedeniyle davacının süresinde olmayan 20/04/2018 tarihli talebi doğrultusunda davacının şirkete tasfiye memuru olarak tescil ve ilanı talebi doğrultusunda işlem yapılamadığı bu nedenle aslında sicil müdürlüğünün iptali gereken bir işlemi olmadığından davanın usulden reddi gerektiği cevaben talep etmiştir.
Davalı taraf delil olarak sicil kayıtlarına dayanmıştır.
DELİLLER/
Taraflar delil olarak sicil kayıtlarına dayandıklarından nedeniyle … Ticaret Sicilinde … sicil numarsaıyla kayıtlı … Ticaret A.Ş’nin davalı nezdinde tutulan sicil kayıtları celp edilmiştir.
Celp edilen kayıtların incelenmesinde;
31/03/2014 tarih 8539 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 721. sayfasında yer alan ”Bilgileri aşağıda yer alan anonim ve limited şirketlerin ticaret sicil kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde münfesir durumda oldukları anlaşılmıştır.
6102 TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca şirketlerin işbu ihtarın ilanında itibaren 2 ay içinde münfesir olma sebeplerini ortadan kaldırılarak buna ilişkin belgelerin (sermaye artışının kabul edildiği genel kurul kararının) tescil ve ilan edilmek üzere müdürlüğümüz şubelerine harcı ödenerek başvurulması ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurun bildirilmesi, ayrıca şirketin davacı veya davalı sıfaıtyla devam eden davasının bulunp bulunmadığına ilişkin yazılı beyanın müdürlüğümüze verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen süre içerisinde münfesir olma sebebininn ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiği ispatlayacı belgeler ile birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde şirketin unvanı ticaret sicilinden silinecek olup şirketie ait mal varlığının kaybın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra hazineye intikal edeceği ve bu kesin olduğu ihtaren ilan olunur. 26/03/2014 ” şeklinde ilan yapıldığı ve ilan ekindeki listede muhatap şirketler arasında 773 sayfanın … sırasında … Ticaret A.Ş’nin adının yer aldığı görülmüştür.
16/07/2014 tarih ve 8613 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 201.sayfasında ”Münfesir olmalarına veya sayılmalarına rağmen Türk Ticaret Kanunun 7.maddesi uyarınca müdürlüğümüz tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 31/03/2014 tarih 8339 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazeteside yayınlanan ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunmayan ve aşağıda bilgileri yer alan anonim ve limited şirketleriinn 07/07/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindikleri tescil ve ilan olunur.” şeklinde ilan yapıldığı ve bu ilanın devamı niteliğindeki listenin 222. sayfasının 4050 sırasında … Ticaret A.Ş’nin adının yer aldığı ve böylelikle …Ticaret A.Ş’nin 07/07/2014 tarihi itibariyle sicilden silindiği görülmüştür.
Davacının ise 13/05/2018 tarih – … – … barkod nolu dilekçe ile Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurmak suretiyle davacının tasfiye memuru olarak atanma talebinde bulnuduğu ancak davalı kurumun 26/04/2018 tarih … sayılı cevabi yazı ile talebe uygun işlem yapmadığı görülmüştür.
GEREKÇE/
Davamız 6102 sayılı TTK’nun 34.maddesi kapsamında kalan sicil müdürlüğü işlemine itiraz davasıdır.
Somut olay itibariyle davacının 13/05/2018 tarih – … – … barkod nolu dilekçe ile davalı … Müdürlüğüne başvurduğu ve davalı … müdürlüğünün 26/04/2018 tarih … sayılı cevabi yazısı ile talebe olumlu cevap vermediği anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar cevap şekli olarak bir ret kararı niteliğinde olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini talep etmiş ise de davalı … müdürlüğünün talebe uygun işlem yapmaması zınni ret niteliğinde olduğundan davalı tarafın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Ancak davalı zınni ret niteliğnideki bu işlemin yasaya uygun olmadığı savunmasında bulunmuş ise de 31/03/2014 tarih … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 721.sayfasında yer alan ”Bilgileri aşağıda yer alan anonim ve limited şirketlerin ticaret sicil kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde münfesir durumda oldukları anlaşılmıştır.
6102 TTK’nun geçici 7.maddesi uyarınca şirketlerin işbu ihtarın ilanında itibaren 2 ay içinde münfesir olma sebeplerini ortadan kaldırılarak buna ilişkin belgelerin (sermaye artışının kabul edildiği genel kurul kararının) tescil ve ilan edilmek üzere müdürlüğümüz şubelerine harcı ödenerek başvurulması ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurun bildirilmesi, ayrıca şirketin davacı veya davalı sıfaıtyla devam eden davasının bulunp bulunmadığına ilişkin yazılı beyanın müdürlüğümüze verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen süre içerisinde münfesir olma sebebininn ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiği ispatlayacı belgeler ile birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde şirketin unvanı ticaret sicilinden silinecek olup şirketie ait mal varlığının kaybın silindiği tarihten itibaren 10 yıl sonra hazineye intikal edeceği ve bu kesin olduğu ihtaren ilan olunur. 26/03/2014 ” şeklindeki ilandan … Ticaret A.Ş’nin yetkililerine de ilan suretiyle çağrıda bulunulduğu ve bu çağrının 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesinin 4-a bendinin ”İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren 30. Günün akşamı itibarıyla 12/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı tebligat kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer” şeklindeki hükmü gereği tebligat niteliğinde olduğu ve davacının bu tebligata icabet ederek iki aylık hak düşürücü süre içerisinde tasfiye memuru bildirmemiş olduğunun anlaşılması karşısında ve davacının hak düşürücü süre niteliğindeki bu sürenin geçmesinden çok sonra 13/05/2018 tarih – … – … barkod nolu dilekçe ile yeniden davalı … Müdürlüğüne başvurmak suretiyle sicilden terkin edilen şirketin paydaşı ve temsilcisi olan davacı …’un tasfiye memuru olarak atanması talebinin kabul edilmeyerek zınni olarak ret edilmesi işlemi 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesine uygun olduğundan itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/09/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı