Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/410 E. 2018/1021 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/410 Esas
KARAR NO : 2018/1021

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; genel kurul öncesinde azınlık pay sahibi müvekkilinin bilgi edinme hakkı engellenerek 04/04/2018 tarihli şirket olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, genel güvenlik ve tarafsız bir yönetiminden çok uzakta müvekkilinin katılımı engellenerek yapılan genel kurulun tescil talebinin reddedildiğini, genel kurul tutanağı ve kararları tescil edilemediğinden yönetim kurulunun görev süresi dolduğunu ve yönetim kurulu genel kurulu çağırmadığından müvekkilince TTK411.maddesi uyarınca çağrının yapılmasını talep edildiğini, bu ihtarı sonrasında şirket yönetim kurulu tarafından müvekkilinin temsil, bilgi alma haklarını sınırlayan olağanüstü genel kurulun çağrılması kararı alındığını, kötü niyetli olduğu açık olan yönetim kurulu kararı TTK md.391 ve genel hükümler çerçevesinde batıl bir karar olup bu bakımdan hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, arz ve izah edilen nedenlerle davalı şirket yönetiminin müvekkilinin haklarını önemli ölçüde zedeleyen ve eşit işlem ilkesine aykırılık taşıyan 09/04/2018 ve 2018/07 numaralı yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine, bu aşamada müvekkilinin haklarının telafisi imkansız bir şekilde ihlal etme ihtimali olduğundan kararın icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının 04/04/2018 tarihli genel kurul taplantısında alınan kararların ticaret siciline tescil edilmediği için geçersiz olduğu yönündeki iddiasının kanuna aykırı olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 422/2 ve 373.maddeleri ile ticaret sicili yönetmeliği gereğince genel kurulda alınan kararların ticaret siciline tescil edilmesi gerektiğini, davacının yanın 04/04/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısının iptali talebiyle … 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı davayı açmış olduğu ve yargılamanın halen devam etmiş olduğu, TTK 423.maddesi hükmü karşısında genel kurul kararlarının TTK 450.maddesine göre iptaline hükmedilmedikçe geçerli olduğunu, yönetim kurulunun 04/04/2018 tarihli genel kurulda seçilmesini takiben 05/04/2018 tarihinde görev dağılımı ve imza yetkilireni ilişkin bir karar aldığı hemen ardında ise yönetim kurulu seçiminin ilk genel kurul toplantısına katılan ya da katılmayan tüm hissedarların iradelerini yansıtmasını teminen genel kurulu bir kez daha toplantıya çağırdığını, bu hususun bile davacının iddiasının tam aksine müvekkili şirketin eşit işlem ilkesine riayet ettiğini gösterdiğini, açıklanan nedenlerle talep konusu davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine açtığı … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin .. Esas ve … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davalar ile aynı olduğundan, talep sonucu … 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı genel kurul kararının iptali davası ile aynı kapsamda olduğunda ve yönetim kurulu kararı eşit işlem ilkesine ve genel kurul toplantılarında kararlara uygun olduğundan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, davalı şirket 09/04/2018 ve 2018/07 sayılı Yönetim Kurulu Kararının batıl olduğunun tespiti davasıdır.
Dava dosyası içerisinde bulunan ve noter tasdikli 04/04/2018 tarihli şirket genel kurul toplantı tutanağına konu genel kurul kararı ile …, … ve …’in yönetim kurulu üyeliklerine oy birliğiyle seçildikleri, bu genel kurula davalı …’ı temsilen Av. …’in katılmak istediği ve ancak genel kurul yönetimine ibraz ettiği vekaletnamesi usulüne uygun bulunmayarak genel kurula iştirakinin kabul edilmediği, toplantıda hazır bulunanların kanunun ve ana sözleşmenin ön gördüğü asgari toplantı nisabını sağladıkları kabul edilerek gündem maddelerinin görüşülmesine geçildiği tespit edilmiştir.
Bu genel kurulda seçilen yönetim kuruluda almış olduğu 09/04/2018 ve 2018/07 sayılı ve “04/04/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısına şirketimiz hissedarlarının tamamı katılmadığından yönetim kurulu seçiminde tüm hissedarların iradelerinin genel kurul toplantısında teslim edilmesini eminen TTK 409/2.maddesi kapsamında genel kurulun 15 Mayıs 2018 tarihinde saat 10:00’da şirket merkezinde aşağıdaki gündem ve olağan üstü toplantıya çağırılmasına oy birliğiyle karar verilmiştir. Gündem: 1- Açılış ve Toplantı Başkanlığının oluşturulması ve Toplantı Tutanağının imzalanması hususunda başkanlık divanına yetki verilmesi, 2- Yönetim Üyelerinin seçimi, 3- Kapanış” şeklindeki yönetim kurulu kararı ile şirket genel kurulunun 15/05/2018 tarihinde toplanması yönünde karar almıştır.
Davacı işbu kararın butlanı ile tedbiren icrasının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafından butlanı istenen yönetim kurulu kararının icrasının durdurulması tedbiren talep edilmiş ise de genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasının düzenlediği TTK. m. 449 hükmünün bu talep bakımından kıyasen uygulanması kabul edilse bile düzenlemede öngörüldüğü üzere yönetim kurulu kararının icrasının durdurulabilmesi için yönetim kurulu üyelerinin görüşünün alınmasından sonra talebin kabulünün mümkün olması ve talebe uygun tedbir kararının verilmesinin davanın esasının kabulü niteliğinde olacağından tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 413. maddesi ile gündemde olmayan maddelerin genel kurulda görüşülemeyeceği öngörülmesine rağmen gündemde olmasa dahi genel kurulun yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçiminin yıl sonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle birlikte seçilebileceğinin öngörüldüğü, TTK. m. 391. maddesinde öngörüldüğü üzere seçilmiş yönetim kurulunun kararlarının ancak ve ancak eşit işlem ilkesine aykırı olması, anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen,pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren ve diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin olması halinde bu karaların butlanına ilişkin dava açılabileceğinin öngörülmüş olması nedeniyle bu düzenleme kapsamında butlanı istenen yönetim kurulu kararına bakıldığında kararın genel kurulun toplanması yönünde olması nedeni ile TTK. m. 391. maddesi kapsamında butlanı mümkün kararlar niteliğinde olmadığı görülmektedir.
Kaldı ki TTK. m. 410. maddesi ile süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından genel kurulun toplantıya çağrılabileceği açıkça öngörülmüştür. Bu kapsamda somut olaya bakıldığında butlanı istenen yönetim kurulu kararında usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim davacı da … 18. Asliye Ticaret mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden 4.4.2018 tarihinde yapılan genel kurul gündemi ile şirket genel kurulunun toplanmasına izin talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Keza TTK. m. 445 düzenlemesi ile TTK. m. 446. maddesinde öngörülen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilecekleri öngörüldüğünden davcının … 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden yönetim kurullunun seçildiği 4.4.2018 tarihli genel kurul karalarını iptalini talep ve dava ettiği görülmektedir.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde butlanı istenen yönetim kurulu kararının şirketin genel kurulunun toplanması yönünde olması nedeniyle butlanı mümkün kararlardan olmaması ve yönetim kurulu kararında genel kurulun yapılmasının öngörüldüğü 15 Mayıs 2018 tarihinin karar duruşmasından önce geçmiş olması nedeni ile davacının iş bu davayı açmada hukuki yararı olmadığı ve hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile davanın redine kara vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Hukuki yarar yokluğundan davanın reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/10/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı