Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/408 E. 2018/468 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/408
KARAR NO : 2018/468

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 09/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin müştereken düzenledikleri sigorta poliçesi ile dava dışı … firmasına ait malta bayraklı gemiyi, 17.07.20015 ile 16.07.2016 tarihleri arası dönemi kapsayacak şekilde tekne ve makine rizikolarına karşı sigortaladıklarını, sigorta konusu teminin …’da sefer yapmakta iken 8 nolu silindir kol yatağının krank miline sarması nedeniyle arıza yaptığını, tamir için geminin …’da bulunan Polumbo tersanesine götürüldüğünün ve ana makine krank şaftının yenisiyle değiştirildiğini, müvekkillerinin poliçe kapsamında yer alan bu hasar nedeniyle muafiyet tenzili yapıldıktan sonra toplam 802.204,96 USD ödeme yaptıklarını, sigortalısına ödeme yapan davacıların TTK. 1472. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduklarını, geminin zarara sebep olan arızasından hemen önce …’daki Tersan Tersanesinde bakım gördüğünü, bu çerçevede ana makinenin yapılması gereken periyodik bakımının da davalı tarafından yapıldığını ayrıca kullanılan yedek parça ve işçiliğinde de davalı tarafından karşılandığı, hasar sonra yapılan incelemelerde arızanın davalının sağladığı yedek parçalardaki gizli ayıptan ya da montajının doğru yapılmamış olmasından kaynaklandığının tespit edildiğini, davalının, geminin ana makine üreticisi olan dava dışı … firmasının Türkiye’deki temsilcisi ve yetkili servisi olduğunu, bu kapsamda davalının, kullandığı malzemenin ayıplı ve işçiliğinin hatalı olması nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinden sorumlu olduğunu belirterek toplam 802.244,96 USD alacağın her bir davacı sigortacının tazminata katılımı oranındaki miktarlara göre tahsil tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Dava, tekne ve makine rizikolarına karşı sigortalanan geminin makine arızası nedeniyle oluşan hasar bedelinin dava dışı sigortalıya ödendiği, bu şekilde TTK. 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğu ve bu zarardan geminin ana makine üreticisi olan şirketin temsilcisi ve yetkili servisi olan davalının sorumlu olduğu iddiasıyla sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK’nın 1352. Maddesinde deniz alacakları sayılmış ve anılan maddenin l bendinde, ”geminin ……. veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme ………ve bu amaçlarla verilen hizmetler”
m bendinde ”geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı …. kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın” deniz alacağına ilişkin olduğu ifade edilmiştir.
Davacılar tarafından, dava dışı sigortalıya ait gemi, tekne ve makine rizikolarına karşı sigortalanmıştır. Sigorta poliçesinin geçerli olduğu dönemde sefer halindeyken gemide makine arızası meydana gelmiş ve bu arızanın onarımına ilişkin bedel sigortalıya ödenmiştir. Sigortacı tarafından dava dışı sigortalıya poliçe kapsamında ödeme yapılmakla TTK. 1472. maddesi kapsamında sigortalının haklarına halef olunmuştur. Bu durumda dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasındaki sözleşmesel ilişki değerlendirilerek bu sözleşme çerçevesinde ihtilafın çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Davacı taraf, hasara neden olan arızanın meydana gelmesinden hemen önce geminin periyodik bakımlarının davalı şirket tarafından yapıldığı ve bu çerçevede kullanılan yedek parça ve işçiliğin de davalı tarafından sağlandığını ve arızanın da, davalı tarafından kullanılan yedek parçanın gizli ayıplı olması veya montajın gereği gibi yapılmamasından kaynaklandığını ileri sürmektedir. Sigorta ödemesine esas hasardan hemen önce davalı tarafından yapılan onarımın ve bakımın gizli ayıplı olduğu iddiasıyla açılan bu davada, yargılama yapma görevinin ihtisas mahkemesi olan … Hukuku ve … Sigortasına bakmakla görevlendirilmiş mahkemeye ait olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın, gemi bakım ve onarımına ilişkin ticari ilişki çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekmekte olup TTK. 1352/l-m maddesi gereğince gemi bakımı için sağlanan malzeme ve geminin onarımına ilişkin her türlü uyuşmazlığın Deniz Hukukuna tabi olduğu kabul edilmelidir.
Buna göre;
Davacının iddiası ve sunulan delillere göre, bu davada, 6102 sayılı TTK’nın 5. kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Nitekim geminin onarımı ve bakımı için verilen hizmetlere ilişkin alacakların TTK. 1352. maddesinde deniz alacağı olduğu ifade edilmiştir.
6102 sayılı TTK 4.maddesinde, Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine ve Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakacak Asliye Ticaret Mahkemesinin Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirleneceği belirtilmiş ve … 17. Asliye Ticaret Mahkemesi Deniz Ticaretine ve Deniz Sigortalarına ilişkin davalarına bakmakla görevlendirilmiştir.
Somut olaydaki ihtilafın, TTK’nın 5. kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin hükümler çerçevesinde çözümlenebileceği ve bu davalara bakma görevinin de … 17. Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, HMK 114. Maddesinde; Mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceğinin açıklandığı, iş bu davanın mahkememizin görev alanında bulunmayıp, … 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevinde olduğu kanaatine varılarak, davanın görev yönünden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın dava şartı-görev yönünden usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Karar kesinleştiğinde, talep halinde dosyanın … 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2. maddesi uyarınca, harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/05/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …