Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/404 E. 2021/189 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/404 Esas
KARAR NO : 2021/189

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Şirketi’nin bir iştiraki olan müvekkil … Tic. A.Ş., … ili, … ilçesinde, … çayının orta kesimlerinde kurulu bulunan …’nin (…) lisans sahibi olduğunu, … santrali ile ilgili olarak … Şirketi’ne (… Sigorta) … numaralı, … Sigorta Anonim Şirketi’ne (… Sigorta) … numaralı poliçelerle … (…) isimli sigortaların yaptırıldığını, … Sigorta ve … Sigorta’nın sorumlulukları ayrı ayrı %50 (toplam %100) ile sınırlı olduğunu, 8,95 MW kurulu güce sahip …’te 2 adet yatay eksenli Francis ünite yer aldığını, iş bu davadaki talebinin …’e ait 2 ayrı ünitede meydana gelen 2 ayrı hasara ilişkin zararlarımın davalılardan tahsiline karar verilmesi istemi olduğunu, 27 Şubat 2017 tarihinde ünite 1’de kılavuz yatak ve taşıyıcı yatak sıcaklıklarının aniden yükselmesi sonucunda yatak arızası meydana geldiğini ve ünite 1’in durduğunu, 4 Mart 2017’de ünite 2’de, ünite 1’deki durumun benzeri yaşandığını, hatalı değerlendirmeler içeren eksper raporuna istinaden davalıların ödeme yapmaktan kaçındığını, … tesisinde meydana gelen hasarlar derhal sigorta şirketlerine bildirildiğini ve bu kapsamda eksper tayin edildiğini, yaşanan hasarlardan sonra, atanan eksperin yönlendirmesi doğrultusunda … firması rehabilitasyon/onarım çalışmaları yürütüldüğünü, eksperin talebi doğrultusunda olayın neden kaynaklandığının tespit edilmesi amacıyla ekipman tedarikçisi … firmasından alınan 03/03/2017 tarihli raporda hasarın meydana gelmesine sebep olabilecek sebeplerin tespit edildiğini, 1. Ünitedeki hasara ilişkin rapor tanzim edildikten bir gün sonra 04.03.2017 tarihinde 2. Ünitede de benzer nitelikte hasar meydana gelmesi üzerine … firması yatak arızalarını araştırdığını ve sonrasında her iki üniteyi kapsayacak inceleme raporunu sunduğunu, eksper tarafından hasar gören yatakların zamanla aşınabileceğinin bildirilmesi üzerine yatakların zamanla aşınamayacağının tespiti için hasar gören 20 adet kaymali … Üniversitesi’ne 29 Temmuz 2017 tarihinde gönderildiğini, … tarafından yataklarda yapılan içyapı incelemesinde; yatakların ani sıcaklık artışından ötürü hasar gördüğü, meydana gelen hasarın zamana bağlı olmadığı ve ani olduğunun ayrıca belirtildiğini, hasar dosyasında meydana gelen hasarların ani ve beklenmedik bir şekilde geliştiği konusunda çok sayıda bilimsel nitelikte rapor olmasına karşın, eksper tarafından hatalı değerlendirmeler yaparak 1. Ünite hasarı için 10/11/2017 tarihli, 2. Ünite hasarı için de 01/12/2017 tarihli iki ayrı makine arızası ve iş kesintisine ilişkin nihai raporu hazırladığını, eksper raporlarında yaşanan hasarın elektrik kesintisi sonunda ortaya çıkan yağ akışında oluşan kesintiler sebebiyle gerçekleştiği belirtildiğini, bu görüş tüm tarafların (sigorta eksperi, imalatçı firma, …) üzerinde uzlaşı sağladığı görüş olduğunu, fakat sigorta eksperi meydana gelen hasarın ani bir hasar olmadığını ve zaman ile meydana geldiğini belirttiğini, eksper görüşünün hatalı olduğunu, taraflarınca … Üniversitesi’nden de rapor hazırlanması talebinde bulunulduğunu, talep doğrultusunda makine elemanları konusunda uzman öğretim üyesi …’den tarafından 12/02/2018 tarihli rapor tanzim edildiğini, söz konusu rapordaki değerlendirmeler “a) Rapor konusu sistemde olduğu gibi hidrodinamik veya hidrostatik akışkan filmi ile çalışan radyal ve eksenel kaymalı yataklar, tasarımları gereği monte edildikleri makinanın tüm ömrü boyunca değişmeyecek şekilde tasarlanırlar. Bunların rulmanlı yataklar gibi belirli bir ömrü yoktur. Zaten büyük sistemlerde tercih edilmelerinin temel nedeni de budur. b) Kaymalı yataklarda zamana bağlı hasar diye bir kavram yoktur. c)Kaymalı yataklarda sürtünme yüzeylerinde oluşan her hasar, sıra dışı ve beklenmeyen şartlar sonucu (örn. yağ akışını kesilmesi, yağın arasına aşındırıcı üçüncü maddelerin girmesi, aşırı sıcaklık yükselmesi, aşırı titreşim vb.) oluşur. d) Resim 1 ve Resim 2’de görülen çok şiddetli sianma tarzında mulzeme transferinin nedeni, yüzeyler arasına yağlayıcı akışının ani olarak kesintiye uğraması ve bunun sonucu yağ filminin parçalanmasıdır. Yüzeyler arasına sevk edilen akışkan sadece yağlama yapmaz, ayrica viskoz sürtünme sonucu oluşan isiyi da tahliye eder. Arada akışkun olmaması durumunda hızlı sıcaklık artışı da beraberinde gelir. Otomasyon sistemi verileri de bu görüşü doğrulamaktadır.” şeklinde olduğunu, İTÜ raporunda da meydana gelen hasar anlık olarak yağ filminin yırtılması ile meydana geldiğini, davalı sigorta şirketleri muaccel olan müvekkili şirket alacağını ödeme yapmaktan kaçındıklarını, Türk Ticaret Kanunu uyarınca avans taleplerinin mevcut olduğunu, 1427/3 hükmü gereği sigorta şirketi ile mutabakata varılmadığı takdirde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak ödenmesini, bu nedenlerle avans talebinin kabulüne, netice itibariyle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla 713.434,65 Euro’nun hasar ihbar bildirimini takip eden 45. günden itibaren (3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca en yüksek oranda) işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden sigorta poliçelerindeki limitleri dahilinde tahsiline, yargılama gideri vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK 1427/3 maddesi kapsamında talep edilen avans isteminin yasaya aykırı olduğunu, iş bu dosyada avans isteminin kabulüne karar verilmesi somut dosya kapsamında hukuken mümkün bulunmadığını, meydana gelen hasar (riziko) sigorta teminatı kapsamı dışında olduğundan talebin reddi gerektiğini, meydana gelen hasar sonrası hasarların incelenmesi, değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması amacıyla … Sigorta Ekspertiz Şirketinin görevlendirildiğini, … Ekspertiz Şirketi tarafından 27/02/2017 tarihli hasara ilişkin düzenlenen 10/11/2017 tarihli nihai raporda “özet” bölümünde kısaca aşağıdaki tespit ve değerlendirmelere yer verildiğini, 27 Şubat 2017 tarihinde 1 numaralı Alternatör, yataklardan birinde oluşan aşırı ısınma sonucu devre dışı kaldığını, yataklar üzerinde gerçekleştirilen ilk değerlendirme sonucunde tahirk ucu baskı yatağının, karşılık gelen disk yüzeyinin, rulma yatağının ve jenaratör rotor mili üzerinde karşılık gelen yüzeyin hasar gördüğü ortaya çıkarıldığını, alternatör onarımı … tarafından tamamlandığını, sahaya geri gönderildiğini, montajının yapılmasının ardından ünite 19/05/2017 tarihinde işletime sokulduğunu, kök neden imalatçı tarafından ”Elektrik Kesintileri sorasında AC yağ pompasının gücü kesildiğinde yağ basıncı DC yağ pompası sürdürülene kadar yağ akşındaki kesinti olarak tanımlandığını, sigortalı tarafından tayin edilen eksper tarafından tanımlanan kök neden ise “… yatak arızasının sık gerçekleşen elektrik kesintileri sonucu meydana geldiği düşünüldüğünü, bu durum yağ pompalarının kesintili işletimi sonucu türbinin başlatılması ve durdurulması sırasında açırı yüklere ve yetersiz yağlanmaya neden olabilir” şeklinde tanımlandığını, her iki raporda kök neden, elektrik kesintileri sırasında yağ akışında meydana gelen kesintiler olarak belirtildiğini, ancak, önceki yılları kapsayan soruşturmalar bu tesiste çeşitli nedenlerle birçok elektrik kesintisi meydana geldiğini gösterdiğini, yağlama yağı sistemi, her iki raporda da uygunsuz olduğu kanıtlanan yedek bi DC yağ pompası ile techiz edildiğini, her bir elektrik kesintisi yatak aşınması üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğunu ve bu durum giderek birikme sergileyip hasara neden olduğunu, belirtilen zayi tarihi yalnızca zayiin tespit edildiği tarih olduğunu, ancak yataklarda zaman içinde kademeli olarak aşınma meydana geldiğini, tesiste geçerli olan normal işletim koşulları dahilinde bu hasar normal aşınma ve yıpranma olarak değerlendirilebilir ve bakımla ilişkilendirilebilir olduğunu, bu nedenle ani gerçekleşen bir zayiden bahsedilemeyeceğini ve poliçe teminatının devreye girmeyeceğini, … Ekspertiz Şirketi tarafından 04/03/2017 tarihli hasara ilişkin düzenlenen 01/12/2017 tarihli nihai raporda da aynı bulgu, tespit ve sonuçlara ulaşıldığını ve hasarın teminat dışı olduğunun tespit edildiğini, Ekspertiz raporunda yer verilen iki rapordan biri, davacı tarafın da delil olarak sunduğu üretici … Firması tarafından düzenlenen rapor olduğunu, Ekspertiz raporunda atıf yapılan ve yine davacı tarafça ibraz edilmiş olan 03/10/2017 tarihli Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden alınan “Araştırma Raporu” başlıklı raporun sonuç kısmında; “1-Bazı yatak lokmalarında, çelik yüzeyindeki beyaz metal tamamen aşınmış ve çelik parça karşı tarafa sürtünmüş ve aşırı ısınmıştır. İçyapı incelemeleri sıcaklıkların 700 ºC’ı aştığını göstermektedir. 2)Bazı yatak loklamalarında ise beyaz metalde sıyrılma ve yığılma hasarı mevcuttur ve bu hasar türü de yüzeyde ulaşılan yüksek sıcaklığa işaret etmektedir. 3)Yatak loklamalarındaki yüzeyler ve içyapı dikkate alındığında, lokmalardaki hasarlanmanın belirli bir zaman dilimi içinde türbinin ani ve aşırı yüklenmesi ve/veya yetersiz yağlanması sürecine bağlı olduğu kanısı oluşmuştur. 4)Sonuç olarak, yatak lokmalarındaki yüzey hasarının elektrik kesintileri ile ilişkili olduğuna yönelik kanıtlar vardır ve değerlendirmelerde bu faktörün dikkate alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” hususlara yer verildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile Türk Ticaret Kanunun 1459 ve 1461 maddeleri uyarınca sigortacı sigortalının uğradığı gerçek zararı tazmin ile yükümlü olduğunu, sigortacının sorumluluğu uğranılan hasarın hasardan önceki haline getirilmesine yönelik bir tazmin sorumluluğu olduğunu, bu nedenle davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, hasarın teminat kapsamında olduğunun kabulü halinde dahi, gerçek zarar miktarının ayrıca tespiti gerektiğini, TTK 1427, 1446 ve 1447 maddeleri ile tazminatın ödenmesi konusunun düzenlenmiş olduğunu, salt hasar bildirimini takip eden 45. günde temerrüde düşüldüğünün kabulünün hukuken mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile, iş bu sürenin ekspertiz raporlarının düzenlendiği ve şirkete ibraz edildiği tarihler esas alınarak belirlenmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, TTK.’nun 1427/3 hükmüne dayanarak avans talebinde bulunduğunu, söz konusu madde hükmü, rizikonun teminat kapsamı içinde olması kaydı ile hasarın kapsamı ve hasar miktarının henüz belirlenemediği hallerde avans verilebileceği hususunu düzenlendiğini, oysa dava konusu hasar sigorta teminat kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile red edildiğini, davacının avans talebinin reddi gerektiğini, hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, sunmuş olduğu Eksper Raporunda sonuç olarak; “Zayiin temel nedeni “Elektrik kesintileri sırasında AC yağ pompasının gücü kesildiğinde yağlama yağı basıncı DC yağ pompası tarafından sağlanana kadar yağ akışındaki kesinti” olarak kabul edildiğini, ekipmanın üreticisi tarafından hazırlanan raporda yatakların aşırı ısınmaya gidip yanmasının sebebi şöyle açıklandığını, “olaydan kısa süre önce hat arızalarından kaynaklı ünitelerin tribe girmesi ve yağlama sisteminde AC pompanın devreden çıkıp DC pompanın devreye girişine kadar geçen sürede yağ akışının kesilmesi olduğu düşünülmektedir. Şebeke elektrik kesintileri, yağ akışında dalagalanmalara ve yataklara gelen yüklerde artmaya, muhtemel yağda mevcut olabilecek partiküllerin yataklarda mevcut olan yağ filminin yırtılmasına sebep oluşturabileceği düşünülmektedir” Önceki yılları kapsayan soruşturmalar bu tesiste çeşitli nedenlerle birçok elektrik kesintisi meydana geldiğini göstermektedir. Örneğin her iki ünitede 2016 yılında çeşitli nedenlerle meydana gelen elektrik kesintileri sonucu 18 kez devre dışı kalmıştır. Yağlama yağı sistemi yağ basıncının korunması ve bu sayede elektrik kesintileri sırasında ünitenin korunmasını amaçlayan yedek bir dc yağ pompası ile teçhiz edilmiştir. Bu koruma sisteminin elektrik kesintileri esnasında yağ basıncını gecikme yaşanmadan tesis edemediği ve hasarın buna bağlı olarak yaşanması dolayısıyla yetersiz / uygunsuz olduğu kanıtlanmıştır. Üretici …, alternatörlerde yağlama yağının 16.000 çalışma saatinde yenilenmesini tavsiye etmektedir. Bununla birlikte yaklaşık 18.000 çalışma saatinde hasara uğrayan her iki ünitede de yağlama yağının üçer kez değiştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yağ analiz raporları incelendiğinde her iki ünitede de katı partikül (metal tozu) ölçüm sonuçlarının çok yüksek olduğu, yağlama yağının içindeki su miktarının yüksek olduğu, yağ viskozitesinin limit değerlerin altında olduğu, yağın filitre edilmesi gerektiği ve gelişimin izlenmesi gerektiğine yönelik uyarılar bulunmaktadır. Yağ içinde bulunan katı partikül ölçüm sonuçlarının yüksek olması, ünite üzerindeki bazı metallerin aşınarak yağa karıştığının bir göstergesidir. Bu nedenlerden dolayı aşağıdaki görüşe sahibiz; -Her bir elektrik kesintisi yatak aşınması üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir ve bu durum giderek birikme sergileyip hasara neden olmuştur. Belirtilen zayi tarihi yalnızca zayiin tespit edildiği tarihtir ancak yataklarda zaman içerisinde kademeli olarak aşınma meydana gelmiştir. – Kaymalı yatakların ömrü ideal çalışma şartları, mükemmel yağ kondisyonu ve basıncı sağlandığında teorik olarak sonsuz olmasına rağmen, yağın içinde bulunabilecek su, metal partikülleri, yağın viskozitesinde düşme gibi bu ünitelerin yağlarında tespit edilen bozulmaların yatak ömrünü kısaltacağı / yataklara zarar vereceği açıktır. Yataklarda bu sebeple meydana gelebilecek aşınma ya da bozulmalar normal aşınma olarak değerlendirilmemelidir. Bununla birlikte, gerek yağ kalitesindeki bahsedilen düzensizlikler gerekse tesiste çok sık yaşanan elektrik kesintileri yatakların bu çalışma şartları altında zaman içinde aşınabileceğini/bozulabileceğini göstermektedir. Meydana gelen hasarlar tesiste geçerli olan işletme koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde, hasarların beklenmedik bir karakterde olmadığı ve bu anormal şartlar altında yatakların aşınması ve yıpranması sonucu meydana geldiği görülür. -Benzer çalışma koşullarında çalışan ikinci ünitede de benzer bir hasarın hemen hemen aynı çalışma saatlerinde meydana gelmesi, yataklardaki zamanla ilerleyen / biriken aşınma / bozulmaların belli bir seviyeyi aşması sonucu hasara sebep olması şeklinde değerlendirilmelidir. 27.Şubat.2017 tarihinde 1 Numaralı ünitenin ve 4.Mart.2017 tarihinde 2 numaralı ünitenin hasarına tek başına sebep olduğu iddia edilen elektrik kesintilerinin diğer onlarca elektrik kesintisinden bir farkı yoktur. İlave olarak, türbin çarkı tarafından değişken hidrolik kuvvetler altında iletilen değişken eksensel kuvvetlerin/titreşimlerin, yatak aşınmasına katkı sağlayan etkenler olduğu göz ardı edilmemelidir. Yalın yatağın ömrünün donanımın ömrü kadar uzun olabileceği bilinmekle birlikte, kusursuz koşullar dahilinde işletilmeleri durumunda yağ kalitesindeki kusurların, ani durma/aşırı yüklenmelerin vb. yatak ömrünü kısaltabileceği de her iki raporda belirtildiği gibi unutulmamalıdır.” şeklinde görüş beyan edildiğini, Ekspertiz raporunda bahsi geçen iki rapordan biri aynı zamanda davacı tarafın da delil olarak dayanmış olduğu üretici … Firması tarafından düzenlenmiş olan rapor olduğunu, söz konusu raporda aynen; “Yatakların aşırı ısınmaya gidip yanmasının sebebi olarak, yağ seviyesinin düşük olması ve yağ filminin yırtılması, yağın temiz olmaması ya da yağ viskozite değerinin uygun olmamasının muhtemel nedenler olduğu düşünülmektedir.” şeklinde tespitler yapıldığını, yine aynı raporda; “Yatak arızasının nedeninin olaydan hemen önce meydana gelen elektrik kesintileri sırasında AC yağ pompasının gücü kesildiğinde yağ besıncı DC yağ pompası tarafından sürüdrülene kadar yağ akışındaki kesinti olduğu düşünülmektedir. Elektrik kesintileri yağ akışında dalgalanmalara neden olarak yataklardaki yükün artmasına yol açmaktadır. Yağ içerisindeki partiküller sonuçta yataklar içindeki yağ filminin bozulmasına neden olabilirler.” şeklinde açıklama yapıldığını, Ekspertiz raporunda bahsi geçen ve yine davacı tarafça ibraz edilmiş olan diğer rapor ise … Üniversitesi’nden alınmış olup söz konusu raporda “a)Bazı yatak lokmalarında, çelik yüzeyindeki beyaz metal tamamen aşınmış ve çelik parça karşı tarafa sürtünmüş ve aşırı ısınmıştır. İçyapı incelemeleri sıcaklıkların 700 ºC’ı aştığını göstermektedir. b)Bazı yatak loklamalarında ise beyaz metalde sıyrılma ve yığılma hasarı mevcuttur ve bu hasar türü de yüzeyde ulaşılan yüksek sıcaklığa işaret etmektedir. c)Yatak loklamalarındaki yüzeyler ve içyapı dikkate alındığında, lokmalardaki hasarlanmanın belirli bir zaman dilimi içinde türbinin ani ve aşırı yüklenmesi ve/veya yetersiz yağlanması sürecine bağlı olduğu kanısı oluşmuştur. d)Sonuç olarak, yatak lokmalarındaki yüzey hasarının elektrik kesintileri ile ilişkili olduğuna yönelik kanıtlar vardır ve değerlendirmelerde bu faktörün dikkate alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.” şeklinde görüş beyan edildiğini, iş bu raporda, dava dilekçesinde iddia edilmiş olduğu gibi, meydana gelen hasarın zamana bağlı olmadığı ve ani olduğunun ayrıca belirtilmiş olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bilakis elektrik kesintilerinin türbinin aşırı yüklenmesi ve yağ pompalarının devreye hemen girememesi sonuçlarına yol açacağı ve bu duruş kalkışlar sırasında yatak malzemesinde problemlerin yaşanacağının belirtildiğini, bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere her bir elektrik kesintisi sırasında yaşanan duruş kalkışlar yıpranmaya sebep olduğunu, tüm görüşler; hasarın, çok sık gerçekleşen elektrik kesintileri sırasında yağ akışında kesinti olması sonucu oluşan sürtünme sebebiyle meydana geldiği gerçeğini doğruladığını, elektrik kesintilerinin varlığı sabit iken, davacı tarafın, hasarın ani ve tek seferde gerçekleşmiş olduğu iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığını, hasardan önceki tüm elektrik kesintilerinde hiçbir hasar meydana gelmediğini, tüm hasarın tek seferde meydana geldiğinin söylenmesi bilimsel olarak mümkün olmadığını, bu durum akla, mantığa ve hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, birbirini destekler nitelikte üç farklı değerlendirme var iken davacı tarafın dayanmış olduğu 02.02.2018 tarihli Teknik Raporda yer alan; “Kaymalı yataklarda zamana bağlı hasar diye bir kavram yoktur.” şeklindeki görüşün dikkate alınması mümkün olmadığını, bu durum olsa olsa sistemin kesintisiz olarak uygun şartlar altında çalışması hali için söz konusu olabilir ki dava konusu hadisede böye bir durum olmadığını, diğer uzman görüşleri ile çelişen dolayısı ile de hatalı değerlendirme içerdiği açık olan söz konusu raporun dikkate alınmamasını, Eksper Raporunun hatalı değerlendirmeler içerdiğine dair davacı taraf iddialarının kabul edilebilir olmadığını kanıtlamakta olduğundan eksper görüşü gereğince teminat kapsamı dışında olduğu sabit olan tazminat talebinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, hasarın teminat kapsamında olduğunun kabulü halinde, gerçek zarar miktarının tespiti gerektiğini, davacı sigortalının TTK. 1448. Maddesi hükmü gereğince, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğunu, sürekli tekrarlanan elektrik kesintilerinin sisteme zarar vereceği davacı şirket tarafından bilinmesi gereken bir husus olduğunu, söz konusu zararın engellenmesine yönelik ilave tedbirlerin alınmadığını, yine hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile gerçek zararın tespitinde bu hususun da dikkate alınmasını, müvekkil şirketin, hasar bildirimini takip eden 45. günde temerrüde düşmüş olduğunun kabulü mümkün olmadığını, dava konusu talep poliçe teminatı dışnda olup müvekkil şirketin temerrüte düşmediğini, bu sebeple hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile davanın kabulüne karar verilecek olması halinde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, dolayısı ile davacı tarafın bu husustaki taleplerinin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, ( müşterek) sigorta poliçesi kapsamında riziko bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından … 1 ve 2’de meydana gelen hasarın ani sıcaklık artışından dolayı beklenmedik bir şekilde meydana gelen hasarın talep edildiği, davalı tarafından ve davalının dayandığı ekspertiz raporunda ise yatakların elektrik kesintisi nedeniyle ortaya çıkan yağ akışında oluşan ve kesinti nedeniyle meydana gelen bir hasar olup ani bir şekilde gerçekleşen bir hasar olmadığının ifade edildiği, buna göre hasarın nedeninin ne olduğu, ani bir şekilde meydana gelen bir hasar olup olmadığı veya aşınma, yıpranmaya bağlı olarak ya da bakım yetersizliği veya eksikliğinden oluşup oluşmadığı, bu konuda tarafların ileri sürdüğü tüm iddia ve savunmanın değerlendirilerek hasarın nedenin net bir şekilde ortaya konulması ve taraflar arasında akdedilen poliçe de değerlendirilerek hasarın poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, davacının davalılardan istenebilir tazminat alacağının olup olmadığının tespiti ile bu konuda rapor alınması bakımından mahkememizce resen seçilecek 5 kişilik bilirkişi heyeti vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına, karar verilmiş bilirkişi heyeti 01/08/2019 tarihli kök raporda özetle;
“…1-Sayın Mahkemece Bilirkişi Heyetimize tevdi edilen görevin; Davacı şirkete ait olan ve davalı şirketlerce sigortalanan …’in (Hidro Elektrik Santrali’nin) 1. Ünitesinde 27/02/2017 tarihinde, 2. Ünitesinde 04/03/2017 tarihinde meydana gelen arızaların sebeplerinin net olarak belirlenmesi, poliçenin değerlendirilerek hasarların poliçe kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, davacının davalılardan istenebilir tazminat alacağının olup olmadığının tespit edilmesi olduğu,
2-Raporun teknik inceleme kısmında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; arızalı ünitelerde yağlama filminin parçalandığının tespit edildiği, yağlama filmi parçalanmasına, artan titreşimin, türbinin ve generatörün ani ve aşırı yüklenmesinin, yetersiz yağlamanın, yağın kalitesinin (viskozite azalmasının, katı parçacıklar içermesinin) değişmesinin yol açabileceği, dava dosyasında yer alan bilgiler ve bulgular ile bu nedenlerden hangisinin ya da hangilerinin yatak arızalanmasına yol açtığının kesin olarak belirlenmesinin mümkün olmadığı, sistemin yaklaşık olarak 2012 ila 2017 yılları arasında problemsiz devrede tutulabildiği göz önüne alındığında; ortaya çıkan arızanın bakım yetersizliği kaynaklı olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, dolayısıyla söz konusu arızaların, yukarıda açıklanan herhangi bir nedenle ani olarak ortaya çıkan yağlama filminin parçalanması sonucunda oluştuğu, bakım yetersizliği ya da eksikliği kaynaklı olmadığı, aşınma ve/veya yıpranmaya bağlı olmadığı, ani gelişen bir hasar olduğu,
3-Dava konusu zarara neden olan hasarın bakım yetersizliğinden kaynaklanmaması ve ani gelişen bir hasar olması sebebiyle dava konusu zararın sigorta teminatı kapsamı içerisinde yer aldığı,
4-Dava konusu HES için,
-Ünite-1’in ariza sebebiyle devre dışı kalması nedeniyle ortaya çıkan üretim kaybı bedelinin 439.929,25 Euro olduğu ancak dava dilekçesinde Ünite-1 için talep edilen üretim kaybı bedelinin 419.725,17 Euro olmasından dolayı tutarın taleple bağlı olması sebebiyle davalı sigorta şirketlerince müşterek olarak (%50-%50) Ünite-1 için ödenmesi gereken üretim kaybı toplam bedelinin 419.725,17 Euro olduğu,
-Ünite-2’nin arıza sebebiyle devre dışı kalması nedeniyle ortaya çıkan üretim kaybı bedelinin 197.350,17 Euro olduğu ancak dava dilekçesinde Ünite-2 için talep edilen üretim kaybi bedelinin 183.684,12 Euro olmasından dolayı tutarın taleple bağlı olması sebebiyle davalı sigorta şirketlerince müşterek olarak (%50-%50) Ünite-2 için ödenmesi gereken üretim kaybı toplam bedelinin 183.684,12 Euro olduğu,
-Ünite-1’in arızası sebebiyle davalı sigorta şirketlerince müşterek olarak (%50-%50) Ünite-1 için ödenmesi gereken KDV dahil tamirat tutarının 55.012,68 Euro olduğu,
-Ünite-2’nin arızası sebebiyle davalı sigorta şirketlerince müşterek olarak (%50-%50) Ünite-2 için ödenmesi gereken KDV dahil tamirat tutarının 23.508,88 Euro olduğu,
5-Yapılan inceleme, değerlendirme ve hesaplamalar sonucunda; arızalar sebebiyle oluşan toplam üretim kaybı bedeli (419.725,17 Euro + 183.684,12 Euro) 603.409,29 Euro ve toplam tamirat bedeli (55.012,68 Euro + 23.508,88 Euro) = 78.521,56 Euro olmak üzere dava konusu toplam zarar tutarının (603.409,29 Euro + 78.521,56 Euro) = 681.930,85 Euro olduğu, sigorta poliçesi kapsamındaki bu zararı davalı sigorta şirketlerinin müşterek olarak (%50-%50 oranında) tazmin etmelerinin gerektiği, ” yönünde görüş ve kanaat belirttikleri görülmüştür.
Kök rapora itiraz edilmesi sebebiyle davalıların rapora karşı (teknik bilirkişilerin tespitleri) itirazlarının değerlendirilmesi, davacının iş bu davayı açarken dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği … Öğretim Görevlisi … tarafından düzenlenen raporda hasarın nedeni ve meydana geliş şekli açıklanmakla birlikte davacı şirket yetkilileri tarafından hasardan önce birçok kez elektrik kesintisinin meydana geldiğinin beyan edilmesi nedeniyle bu elektrik kesintisinin meydana gelen olayda hasara etkisi olabileceğinin açıklandığı, davalının itirazlarının da tam da bu yönde olduğu anlaşılmakla hasardan önce daha önceden oluşan elektrik kesintilerinin davaya konu hasarın meydana gelmesindeki etkisinin tespiti ile bir an için bu elektrik kesintileri hiç olmasaydı yine de bu hasarın meydana gelip gelmeyeceği konusunda teknik tespitin ortaya konulması, buna göre poliçe kapsamında bulunan aniden meydana gelen bir hasar mı yoksa elektrik kesintilerinin de etkisiyle zamanla oluşan bir hasar mı olduğunun net bir şekilde belirlenmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler 24/03/2020 tarihli ek raporda özetle;
“…dava konusu olan hasara, kök raporda da belirtildiği gibi, kaymalı yatağın yüzeyleri arasında yağ filminin oluşmaması ya da parçalanması yol açar. Söz konusu yağlama filmi parçalanmasına, artan titreşim, türbinin ve generatörün ani ve aşırı yüklenmesi. yetersiz yağlama, yağın kalitesinin (viskozite azalması, kati parçacıklar içerinesi) değişmesi yol açabilir. Dava dosyasında yer alan bilgiler ve bulgular ile bu nedenlerden hangisi ya da hangilerinin yatak arızalanmasına yol açtığını kesin olarak belirlemek mümkün değildir. Sistemin yaklaşık olarak 2012 ila 2017 yılları arasında problemsiz devrede tutulabildiği göz önüne alınırsa, ortaya çıkan arızanın bakım yetersizliği kaynaklı olduğunu söylemek mümkün değildir. Dolayısıyla söz konusu arızaların, yukarıda açıklanan herhangi bir nedenle ani olarak ortaya çıkan yağlama filminin parçalanması sonucunda oluştuğu, bakım yetersizligi ya da eksikliği kaynaklı olmadığı, elektrik kesintilerinden kaynaklanan birikimli aşınma ve/veya yıpranmaya bağlı olamayacağı, ani gelişen bir hasar olduğu kanaati oluşmuştur.” yönünde görüş ve kanaat belirtmişlerdir.
Somut olayda, davacı ile davalı sigorta şirketleri arasında 18/06/2016 başlangıç, 18/06/2017 bitiş tarihi, Doğrudan Fiziksel Zarar ya da Hasar ve İş Kesintisi ve/veya Makine Arızası Sigortası poliçelerinin düzenlendiği, Makine Kırılması Sigortası Genel Şartlarına göre “Teminatın Kapsamı” başlıklı 1. Maddesinde; “Sigortacı, bu poliçe ile bu poliçenin ayrılmaz cüzünü teflkil eden ekli envanter cetvelinde sayıları, imalat yılları; nitelikleri ve değerleri yazılı makine ve tesisleri deneme devresinden sonra normal çalışır halde iken veya aynı işyerinde temizleme, revizyon veya yer değiştirme esnasında veya dururken ani ve beklenmedik her türlü sebepten ve ezcümle:
a. İşletme kazalarından,
b. Modelin, imalatın, montajın, malzemenin, kalıbın, dökümün ve işçiliğin kusurlu olmasından,
c. Yağlama kusurlarından,
d. Elektrik enerjisinin doğrudan doğruya tesiri neticesi kısa devre, şerare, voltaj yükselmesi ile izolasyon hatası ve atmosferik elektrikiyetin dolaylı etkilerinden,
e. Tıkanma, yabancı maddelerin girmesinden,
f. Santrifüj kuvvetinden husule gelen parçalanmalardan,
g. Buhar kazanlarında ve buhar kaplarında su noksanlığından,
h. Su çekiçlemesi, ani olarak aşırı ısınma veya soğumadan
i. Kapalı kaplardaki alçak basınç dolayısıyla husule gelen ezilme, yırtılma, buruşma vb
deformasyonlardan,
j. Fırtına ve kasırgadan, dondan veya çözülen buz parçalarının yürümesinden,
k. İşletme personelinin veya üçüncü şahısların ihmali, kusuru, hatası, dikkatsizliği veya sabotajından,
l. İstisna edilmeyen diğer hallerden,
Husule gelen maddi ziya ve hasarların gerektirdiği tamirat ve ikame masraflarını temin eder.
Matkap, makas, bıçak, testere, çelik veya madeni kalemler veya kesici alet ve edevat, matris ve kalıplar, haddehanelerdeki sıcak hadde valsleri, şablon modeller, resim ruloları, öğütücü, kırıcı, karıştırıcılar, elek ve kalburlar, halat, zincir, transport bantları ve kayışları gibi değiştirilebilir parçalar ile belirli sürelerde değiştirilmesi veya yenilenmesi mutad olan kömür fırçası ve lamba gibi parçalar (elektrikli izolasyon maddeleri ile izolasyon yağlar dışında) temin edilemez.
” şeklinde Teminat kapsamının belirlendiği, Genel Şartların “Teminat dışında kalan haller” başlıklı 3. Maddesine ise “Aşağıdaki haller sigorta teminatının dışındadır:
a. Harp, her türlü harp olayları, istila, yabancı düşman hareketleri, çarpışma (harp ilan edilmiş olsun, olmasın); iç harp, ihtilal, isyan, ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri hareketler sebebiyle meydana gelen bütün ziya ve hasarlar,
b. Herhangi bir nükleer yakıttan veya nükleer yakıtın yanması sonucu nükleer artıklardan veya bunlara atfedilen sebeplerden husule gelen iyonlayıcı radyasyonların veya radyo-aktivite bulaşmalarının ve bunların gerektirdiği askeri ve inzibati tedbirlerin sebep olduğu bütün ziya ve hasarlar (bu bentte geçen yanma deyimi kendi kendini idame ettiren herhangi bir nükleer ayrışım «fission» olayını da kapsayacaktır),
c. Kamu otoritesi tarafından sigortalı mal üzerinde yapılacak tasarruflar sebebiyle meydana gelen bütün ziya ve hasarlar,
d. Yangın veya yangın yukuu dolayısıyla yapılan söndürme, yıkma ve kurtarma ameliyelerinin ve yıldırımın doğrudan doğruya tesirlerinden,
e. Hangi sebepten husule gelirse gelsin her türlü kâr kaybı ve mali mesuliyetlerden,
f. Hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsten,
g. Toprak çökmesi veya kayması, çığ, volkan indifaları, deprem, sel ve su basması gibi tabii afetlerden,
h. Makinelerin normal işlemesinden ve mutad kullanılmasından doğan aşınma ve yıpranmalardan veya çürüme, paslanma veya oksidasyondan, buhar kazanlarında kireçlenme ve çamurlanmadan, işletmede doğrudan doğruya meydana gelen etkilerden, atmosferik vesair şartların sebebiyet verdiği tedrici bozulmalardan,
i. Kimyevi madde ve gazların ani oksidasyonu veya müşterek reaksiyonları neticesi vukua gelen infilaklardan, atmosferik elektrikiyet sebebiyle patlamaya mütemayil tozların infilâkinden,
j. Sigortalı iken hasarlanan makinenin, bu hasar giderilmeden kullanılması neticesinden,
k. Sigortalının veya onun yerine kaim olan sorumlu kişinin kastından ve ayrıca sözleşme varsa ağır kusurundan mütevellit maddi ziya ve hasarlar,
l. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj sonucunda oluşan veya bu eylemleri önlemek ye etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucu meydana gelen biyolojik ve/veya kimyasal kirlenme, bulaşma veya zehirlenmeler nedeniyle oluşacak bütün zararlar.” şeklinde olmak üzere teminat kapsamı dışında kalan durumlar sayılmıştır.
TTK 1409. Maddesinde belirtildiği üzere, sigortacı sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.
Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.
Somut olayda, davalı sigorta şirketleri tarafından müşterek sigorta ile sigortalanan …Santralinin 1. Ünitesinde 27/02/2017 tarihinde, 2. Ünitesinde 04/03/2017 tarihinde arıza meydana geldiği, söz konusu arızaların ani olarak ortaya çıkan yağlama filminin parçalanması sonucunda oluştuğu, arızaların bakım yetersizliği ya da eksikliğinden kaynaklanmadığı, arızaların aşınma veya yıpranmaya bağlı olmadığı, ani gelişen bir hasar olduğu, aksinin davalı sigorta şirketleri tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla 01/08/2019 tarihli raporda detaylarına yer verilen ve Makine Kırılması Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının 14. Maddesi kapsamında hesaplanan gerçek zararın, TTK 1466, 1427, 1446. maddeleri gereği davalıların zarardan müteselsilen sorumlu olmadıkları ve müşterek sigorta nedeni ile sorumluluk oranlarının %50-%50 olduğu dikkate alınarak toplam 713.434,65 Euro zararın; 365.717,32 EURO’luk kısmının davalı … A.Ş.(… Sigorta A.Ş.)’den, 365.717,32 EURO’ luk kısmının davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsiline karar vermek gerekmiş ve temmerrüt tarihi olarak sigortacının edimine ilişkin araştırmalarının bittiği yani ekspertiz raporlarının tamamlandığı (16/11/2017) tarih nazara alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABÜLÜ ile;
365.717,32 EURO’nun 16/11/2017 tarihinden itibaren devlet bankalarınca aynı cins yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalı … A.Ş.’den(… Sigorta A.Ş.), 365.717,32 EURO’nun 16/11/2017 tarihinden itibaren devlet bankalarınca aynı cins yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre davalı … Sigorta A.Ş. yönünden tahsil edilmesi gereken harç 124.466,04 TL, davalı … Sigorta Şirketi yönünden tahsil edilmesi gereken harç 124.466,04 TL olduğundan peşin alınan 62.233,03 TL’nin eşit oranda mahsubu ile sonuç olarak bakiye 93.349,53 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den, 93.349,53 TL’nin davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırdığı ve mahsup edilen 62.233,03 TL’nin; 31.116,51 TL’sinin … Sigorta A.Ş.’nden, 31.116,51 TL’sinin … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 610,00 TL, bilirkişi masrafı 11.750,00 TL olmak üzere toplam 12.360,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 6.180,00-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 96.572,67 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 96.572,67 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
6-(İhtiyari dava arkadaşı olan ) davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 96.572,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne, 96.572,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Şirketi’ne verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/03/2021

Başkan

Üye

Üye

Katip