Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/389 E. 2019/1080 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/389 Esas
KARAR NO : 2019/1080 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/05/2018
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 23/01/2018 tarihinde işleteni… Ltd. Şti. ve sürücüsü … olan … plakalı aracın müvekkillerinin desteği olan …’a çarpması neticesinde desteklerinin vefat ettiğini,… plakalı aracın kaza tarihinde davalı … nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle müteveffanın eşi olan davacı … için 50.000,00 TL ve müteveffanın kızı olan davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … şirketinden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA/
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacılar tarafından dava şartı olan sigorta şirketine başvurunun yapılmadığını, bu nedenlerle davanın usulden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkili şirketin kazaya sebebiyet vermediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, dava konusu kazada müvekkili …’ın kusurunun bulunmadığını, tanık ifadelerine göre müvekkilinin müteveffa…’a çarpmadığını, müvekkilinin aracının daha müteveffaya dokunmamışken müteveffanın duraksadığını ve yere düştüğünü, çarpma diye bir olayın meydana gelmediğini, müvekkilinin müteveffayı ziyarete gittiğinde müteveffanın tansiyon ve şeker hastası olduğunu öğrendiğini, kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunmadığını, vaki kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlımına gelmemekle talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, talep edilen faiz oranlarını ve faiz başlangıç tarihlerini de kabul etmediklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, ölüm nedeniyle 6098 sayılı TBK m.56’da düzenlenen manevi tazminatın tazmini davasıdır.
Davacılar, 23/01/2018 tarihinde destekleri …’ın yaya olduğu bir esnada işleteni …Ltd. Şti., sürücüsü … olan … plakalı aracın kendisine çarpması neticesinde desteğin vefat ettiğini, …plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından … nolu kasko/İMMS poliçesi ile manevi tazminat sorumluluğu dahil sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle davacı … (müteveffanın eşi) için 50.000,00 TL ve davacı … (müteveffanın kızı) için 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren davalı işleten ve sürücü bakımından yasal faiz, davalı … yönünden ise avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettikleri görülmektedir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup, 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu ve davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu niteliğinde olup işleten, sürücünün kusurundan, kendi kusuru gibi sorumludur. Ancak 6098 sayılı TBK m.56’da öngörülen ölüm halinde ölenin yakınlarının ve yaralanma halinde yaralanan ve yakınlarının manevi tazminat talep etme hakkı özel bir hal olup haksız fiildeki kusur sorumluluğundan ve tehlike sorumluluğundan farklılık arz etmekte olup manevi tazminattan sorumluluk için illiyet yeterli olup, kusur şart değildir. Ancak manevi tazminatın takdirinde kusur da nazara alınması gereken bir unsurdur. Nitekim 818 sayılı BK’nın yürürlükte olduğu dönemde bu hususu düzenleyen m.47 ile bedensel zarardan kaynaklanan manevi tazminatta kusurun şart olup olmadığı yönüyle yapılan tartışmalar neticesinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26/06/1966 tarih, 7/7 sayılı İBK ile m.47’deki sorumluluğun kusura ve kusursuzluğa dayanan bir hüküm olmadığı sonucuna varılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 818 sayılı BK’nın 4. maddesine paralel olan 56. maddesi ile farklı bir düzenleme getirilmediğinden Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26/06/1966 tarih, 7/7 sayılı İBK ile öngörülen kıstasların 6098 sayılı TBK döneminde uygulanması gerektiği ortaya çıkmaktadır (bkz. Hukuk Genel Kurulu 26/06/1966 tarih, 7/7 sayılı İBK).
İhtilaf, vaki olay nedeniyle davacıların duçar oldukları manevi acıya karşılık gelen manevi tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır. Manevi tazminat miktarının belirlenmesi hakimin takdirinde olmakla birlikte hakim bu takdirini delillere dayandırmakla yükümlü olduğundan ve bedensel zarardan kaynaklanan manevi tazminatın dayanağı kusur ya da kusursuzluk olmamakla birlikte ölüm veya yaralanmaya sebep olaydaki tarafların kusuru, maluliyet oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti ve araştırılması gerektiğinden ve de kusur oranı, ölüm ve maluliyetin belirlenmesi hukuk bilgisi dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
Dosya içerisinde örneği bulunan 30/04/2018 tarih ve… sayılı otopsi raporu ile; …’ın 23/01/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazısı neticesende … Hastanesi’ne kaldırıldığı, 01/02/2018 tarihinde beyin ölümünün gerçekleşmesi nedeniyle vefat ettiği ve ölüm sebebinin trafik kazası sebebiyle meydana gelen yaralanma olduğu tespit edilmiştir.
Vaki ölümlü trafik kazası nedeniyle ceza soruşturmasının yapılmış olduğu Bursa … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu yargılama neticesinde verilen 04/12/2019 tarih,… Karar sayılı karar ile sanık …’ın müteveffa …’ın taksirle ölümüne neden olması nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği görülmektedir.
Kusur bilirkişisi ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden emekli kusur bilirkişisi …’dan alınan 07/02/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; vaki kazada … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında, müteveffa …’ın ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Bu rapora yönelik itirazlar neticesinde İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 03/07/2019 tarih – … sayılı rapor ile; vaki kazada …plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında, müteveffa …’ın ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Davacılardan …’ın sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması amacıyla …Polis Merkezi Amirliği’nden alınan13/12/2018 tarihli cevabi yazıdan, davacının ev hanımı olduğu, aylık kazancının dul maaşı olarak 1.700,00 TL olduğu, evli, bir çocuğu olduğu, ailesine ait evde oturduğu ve üzerine kayıtlı herhangi bir malvarlığı bulunmadığı, ilkokul mezunu olduğu tespit edilmiştir.
Davacılardan …’ın sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması amacıyla İstanbul Bayrampaşa – … Amirliği’nden alınan 25/05/2018 tarihli cevabi yazıdan, davacının ev hanımı olduğu, iki çocuğu olduğu, üzerine kayıtlı herhangi bir malvarlığı bulunmadığı, üniversite mezunu, 40-45 yaşlarında ve 1.000,00 TL karşılığı kiracı olduğu ve çalışmaya herhangi bir engelinin olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı sürücü …’ın sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması amacıyla Osmangazi – …Merkezi Amirliği’nden alınan 31/01/2019 tarihli cevabi yazıdan, davalının ailesi ile birlikte kaldığı, kaldıkları evin babasına ait olduğu, bekar olduğu, zihinsel engelli okulunda çalıştığı ve 4.000,00 TL aylık geliri olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya örneği sunulan … nolu kaskolay hususi Genişletilmeş Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı … şirketinin … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluk kapsamında ölüm halinde kişi başına 150.000,00 TL maddi tazminat ve manevi tazminat güvencesi sağlandığı görülmektedir.
Davacıların, manevi tazminat talepleri bakımından yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde ceza soruşturması dosyası üzerinden alınan otopsi ve mahkumiyet kararları ile müteveffanın ölümü ile davalı sürücünün eylemi arasında illiyet bağı olduğu, bedensel zarardan kaynaklı manevi tazminat davalarında kusur şart olmamakla birlikte vaki kazada davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmaları neticesinde davalıların davacılara göre hali refahta olduğu, işletenin tacir statüsünde bir limited şirket olduğu ve manevi tazminattan kaynaklanan sorumluluğun da davalı … şirketine düzenletmiş olduğu sigorta poliçesi ile sigorta güvencesine almış olması da nazara alınmak suretiyle hükmedilecek manevi tazminatın davalı … şirketince ödenecek olması ve somut olay itibariyle davacıların müteveffaya yüklenecek herhangi bir kusur olmamakla birlikte davacılardan birinin yaşam arkadaşı olan eşini diğerinin de babasını kaybetmiş olması nedeniyle eşler arasındaki ve çocuk ile baba arasındaki manevi ilişki nazara alınmak suretiyle hükmedilecek manevi tazminat miktarı ile davacıların zenginleşmeyeceği ve davalıların ise fakirleşmeyeceği ölçüsü nazara alınmak suretiyle takdiren davacı … için 35.000,00 TL manevi tazminatın, diğer davalı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı … yönünden 03/05/2018 tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, diğer davalılar bakımından 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı … için 35.000,00 TL manevi tazminatın, diğer davalı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı … yönünden 03/05/2018 tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, diğer davalılar bakımından 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.757,05 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 273,24 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 3.483,81 TL harcın davalıardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan toplam 866,15 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 595,47 TL yargılama gideri ile 273,24 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcı toplamı 904,61 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.25/12/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 273,24 TL
Karar Harcı : 3.757,05 TL
Noksan Harç : 3.483,81 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.005,00 TL

Davalı Tanem Zihinsel Engelliler … Ltd. Şti. Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 266,15 TL