Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/38 E. 2019/275 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/38
KARAR NO : 2019/275

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı abone arasında 01.08.2016 tarihli Elektrik Sözleşmesi imzalandığını, İşbu sözleşme uyarınca müvekkili şirket nezdinde davalının … adresindeki iş yerine … abone numarasıyla Ticarethane-AG abone grubu üzerinden indirimli elektrik enerjisi tedarik edildiğini, müvekkili tarafından davalı işyerine İndirimli enerjisi tedarik edilmesine rağmen davalı tarafından 10.04.2017 ve 11.05.2017 tarihli faturalarının müvekkili şirket nezdindeki ödenmeyen 10.04.2017 ve 11.05.2017 elektrik enerjisi tüketim faturası esas alınarak aleyhinde … 6.İcra … E. Sayılı İcra dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin 4.maddesinde ödeme, Garanti ve Faturalama işlemlerinin açıklandığını, davalının ödeme emrine karşı söz konusu takibe borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, izah edilen nedenlerle … 6.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden takibin 1.160,91.TL yönünden devamını, davalının takip konusu alacağın %40’ından aşağı olmamak üzeri icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile bir sözleşmesinin olduğunun doğru olduğunu, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan edim ve hizmeti yerine getirmediğinden tarafınca haklı olarak sözleşmenin feshedildiğini, davacınnın harcamadıkları enerji miktarını sanki taraflarınca harcanmış gibi göstererek, elektrik faturalarına fahiş fiyatlarla yansıttıklarını, bu nedenle davacı şirkete dilekçe göndererek anlaşmasını feshettiğini, kendisinin elektrik abonesi olmadığını ve tarafından söz konusu bedellerin haksız olarak istendiğini, izah edilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişıir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, elektrik enerjisi satış sözleşmesi kapsamında fatura alacağı, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart ve gecikme bedeline dair başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Elektrik enerjisi satış sözleşmesi, faturalar, … 6.İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyası, … Esnaf ve Sanatkarlar Odası yazı cevabı, … Kaymakamlığı Malmüdürlüğü yazı cevabı ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı celp edilip incelenmiştir.
26/06/2012 tarihli, 6335 sayılı yasa ile değiştirilen TTK 4. maddesinde, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
TTK 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” denilmektedir.
Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nispi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği ifade edilmiştir.
Somut olayda, davacı taraf tacir olsa da davalı tacir değildir.TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
Davacının iddiası, dava konusu ve sunulan deliller kapsamında uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir.
HMK 114. Maddesinde; Mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla, iş bu davanın mahkememizin görev alanında bulunmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğu kanaatine varılarak, davanın görev yönünden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 341./2Maddesi uyarınca Miktar itibariyle KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 02/04/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)