Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/221 E. 2021/119 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/221 Esas
KARAR NO : 2021/119 Karar

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/03/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/09/2016 tarihinde işleteni davalı … ve sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş. olan … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araca çarptığını ve olay yerinden kaçtığını, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketi ile yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamadığını, hasarın tespiti amacıyla … 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile araçtaki hasar bedelinin 12.353,29 TL olduğunun tespit edildiğini ancak değer kaybı konusunda herhangi bir görüş belirtilmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta meydana gelen 12.353,29 TL maddi hasar, 805,30 TL tespit dosyası ile yapılan masraflar, 5.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 18.158,59 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 11/09/2016 tarihinde gerçekleştiği iddia olunan kaza ile müvekkiline ait aracın hiçbir ilgisi bulunmadığını, kaza tarihinde de müvekkilinin …’da bulunduğunu, davacı tarafın iddia ettiği kazanın ne şekilde ve hangi tarihte olduğunun belirsiz ve soyut olduğunu, olayın gerçekleştiğine dair davacının somut bir delili bulunmadığını, kazaya ait kaza tespit tutanağı ve kamera kayıtlarının da bulunmadığını, delil tespitine istinaden tanzim edilen bilirkişi raporunun objektiflikten uzak olduğunu ve belirtilen onarım bedellerinin fahiş miktarda olduğunu, … plakalı aracın 11/06/2018 tarihinde satışının yapılmış olması nedeniyle müvekkilinin adına kayıtlı olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, araçta meydana gelen ve değer kaybından oluşan maddi hasar bedelinin tahsili davasıdır.
Davacı vekili, 11/09/2016 tarihinde işleteni müvekkili … olan … plakalı araç ile işleteni … olan … plakalı araçların çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla … plakalı araçta meydana gelen 12.353,29 TL hasar bedeli, 805,30 TL tespit masrafı ve 5.000,00 TL değer kaybı zararından oluşan 18.158,59 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı, dava dilekçesinde … 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespit bilirkişi raporunu, trafik ve sigorta kayıtlarını, tanık beyanı ve … … nolu mobese kayıtlarına dayanmıştır.
Davalı vekili, müvekkili davalının yılı çoğu zamanını …’da bulunan evinde geçirdiğini, bu nedenle müvekkiline ait … plakalı aracın kazaya karıştığına yönelik iddiaları kabul etmediklerini ve bu nedenle açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, trafik ve sigorta kayıtları, her iki araca ait Tramer kaydı ve tanık beyanları deliline dayanmıştır.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir. Ancak her iki tarafın sürücü olduğu hallerde davacının karşı tarafın kusurunu ve zarar miktarını ispat etmesi gerekir.
İhtilaf, davalıya ait aracın kazaya karışıp karışmadığı, karışmış ise tarafların vaki kazadaki kusur oranlarının tespiti ile davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin tespiti ve meydana gelen zararın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda kalıp kalmadığı noktalarında toplanmaktadır. Ancak kusur oranı ile araçta meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybından kaynaklanan tazminat miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Zararın kaynaklandığı olay haksız fiil niteliğinde olduğundan tarafların talebi doğrultusunda bildirilen tanıklar dinlenmiş olup, 30/09/2020 tarihli duruşmada davacı tanığı … “Hatırladığım kadarıyla 4-5 sene önce Eylül ayı gibi ya da bu zamanlardı, mesainin olduğu bir gün gece saat 12 – 1 sıraları idi, ben o saate kadar büroda çalışıyordum sonra çıktım, çıktığım hanı kapattıktan sonra önümüzde bir cayıltı koptu ve trafik kazası olduğunu gördük, tarafları tanımadığım halde kaza yapan araçların plakasını aldık, orada izledik yaralanan yoktu sadece maddi hasar vardı, kazanın olduğu yer ana yol, araç geldi çarptı ve gitti o yolda o arabaya nasıl çarptı bizde bilmiyoruz, araba … caddesi üzerinde duruyordu, davacıya ait duran araba cadde üstünde sağda park halindeydi sorulmasına rağmen tanık ısrarla arabanın sağa dönük olarak park etmiş olduğunu söyledi. Gelen araba da kendi seyir yolunda izlerken arabaya arkadan vurdu çekti gitti, çokta hızlı değildi park etmeye çalıştığını da anlamadım durdurmaya çalıştım ama durduramadım, mahkemenin bana gönderdiği kağıtta … yazıyor ama doğrusu …, bu araba durmadan gittiği için plakasını aldım dedi.” şeklinde, davalı tanığı … “Ben davalı …’in arkadaşı olan … nedeniyle olayı duydum, ben bayram tatilinde …’daydım davacıyı da daha önce hiç görmedim ama davalıya ait … plakalı arabayı …’da gördüm ve davalıya ait arabada herhangi bir kaza izi yoktu, bu arabanın markası da …’dur, 9 Eylül 2016’da beraber …’a gittik ve 1 hafta kaldık pazar günü geri döndük, başka bir bilgim de yoktur dedi.” şeklinde ve diğer davalı tanığı … “Ben öğrenciyim, … Üniversitesi son sınıftayım, 4 sene önce de lise öğrencisiydim, bir kaza olmuş bildiğim o, davalıya ait …’nun 11/09/2016 tarihinde bayram tatili olduğu için bizde bayramdan önceki Cuma günü yola çıktık, davalı …’in evin misafirliğe gitmiştik bu araba …’daydı, arabada benim gördüğüm herhangi bir hasar yoktu, dedi.” şeklinde ve 17/02/2021 tarihli duruşmada davacı tanığı … ise “ben … adresinde kokoreç dükkanı işletmekteyim, pandemiden önce sabah 10:00’da dükkanı açıp gece 4 – 5 gibi kapatıyoruz, ben kazayı bir fiil görmedim ancak bizim dükkana yakın bir yerde kaza oluyor ve o kazayı görenlerden biri de gece saat 03:00 gibi kazayı yapan arabanın plakasını alıp bizim dükkana bırakıyor, kişi geldiğinde ben dükkanda değildim ben iş yerinden tam olarak kaçta çıktığımı hatırlamıyorum ama plakayı getiren adam geldiğinde ben yoktum, elemanlar dükkandaydı ancak ne hikmettir bu plakayı getirip bırakın vatandaş adını bırakmamıştır, kazadan sonraki sabahta saat 11:00 sıralarında davacı asil dükkana gelip benim arabama vurmuşlar gören oldu mu diye soran olduğunda biz bu yazıyı gösterdik, bütün bildiğim bu kadardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava dosyasına celp edilen … 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…D. İş sayılı dosyası üzerinden makine mühendisi Hasan Seyis tarafından düzenlenen 21/11/2016 tarihli bilirkişi raporu ile; araçtaki toplam hasar bedelinin KDV dahil toplam 12.353,29 TL olduğu tespit edilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi …’tan 28/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; vaki kazada … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı zararının 380,00 TL ve hasar bedelinin ise 12.353,29 TL olduğu tespit edilmiştir.
Sigorta Gözetim Ve Bilgi Merkezi’ne yazılan yazıya verilen cevapta, … plakalı aracın hasar kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
Örneği dosyaya sunulmuş olan … nolu poliçe örneğinden … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun 03/11/2015 – 2016 tarihleri arası davalı … Sigorta AŞ tarafından sigorta güvencesine alınmış olduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ön mesele olarak öncelikle davalının işleteni olduğu … plakalı aracın kazaya karışıp karışmadığı hususunun tespit edilmesi gerektiği, bu bakımdan tarafların temin ettiği tanıklar dinlenmiş ise de davacı tanığı …’ın kazanın gece saat 12 – 1 sıralarında meydana geldiğini ve diğer tanık …’in ise kazanın gece saat 03:00 sıralarında meydana geldiğini gören birinin davalının araç plakasını olay yerine yakın iş yerine bıraktığını söylemesi karşısında her iki tanığın çelişki arz edecek nitelikte kaza saatini farklı ifade etmiş olmaları nedeniyle bu tanıkların beyanına itibar edilmediği gibi davalı tanıkları anılan tarihte davalının işleteni olduğu … plakalı aracın …’da olduğunu beyan etmiş olmaları karşısında davacının davalının işleteni olduğu aracın kazaya karıştığını ispat edememiş olması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 210,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 151,67 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/03/2021

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 210,97 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Bakiye Harç : 151,67 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 933,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 290,00 TL