Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/203 E. 2020/498 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/203
KARAR NO : 2020/498

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yan ile müvekkili şirket arasında … tarihli ve … nolu protokol düzenlendiğini, bu protokolün peşin satış destek primi başlıklı 6/a madde numaralı bölümünde müvekkili tarafa peşin satış destek primi adı altında 10.000 USD ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı yanın protokoldeki şartlara riayet etmediğini, müvekkiline kararlaştırılan 10.000 USD peşin satış destek pirimini ödemeye yanaşmadığını, bu hususta müvekkili tarafça davalıya … Noterliği aracılığıyla ihtarname gönderildiğini ve sözleşme şartlarının yerine getirilmesinin ihtar edildiğini, davalı tarafça ödemeye yanaşılmadığından … 35. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanın haksız ve mesnetsiz itirazı ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davalının … 35. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu Peşin Satış Destek Primi ödenmesi için öncelikle kendi üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, davacının bir dönem müvekkili şirketin bayiliğini yaptığını, bu bağlamda olmak üzere taraflar arasında 13.09.2010 tarihli bir Protokol ardından … tarihli bir Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin 5 yıllık sürenin dolması ve davacı yanın yeni bir bayilik sözleşmesi yapmak istemediğini bildiren 09.09.2015 tarihinde bir ihtarname çekmesi üzerine 18.09.2015 tarihinde son bulduğunu, 13.09.2010 tarihli Protokolün “Peşin Satış Destek Primi” (PSDP) başlıklı 6/a. maddesin ilk cümlesinde davacı ile 18.09.2010 tarihinden itibaren başlamak üzere 5 yıl süreli bayilik yapması karşılığında kendisine her yıl için 2.000 USD + KDV olmak üzere toplam 10.000 USD + KDV = 11.800 USD PSDP ödeneceğinin son cümlesinde ise bu ödemenin davacının müvekkili …’ya keseceği ve fatura mukabilinde yapılacağı kararlaştırıldığını, protokolün bu düzenlemesine rağmen davacının her sözleşme yılı sonunda müvekkili …’ya madde hükmünde yer aldığı şekilde bir fatura kesmediğini, tarafların tacir olduğunu, bu itibarla müvekkili …’dan ifa edilmesi sözleşmeyle bir koşula bağlanmış bir ödemeyi o koşul yerine getirilmeden yapması ise basiretli bir tacir olarak kendisinden beklenemeyeceğini, davacıya kesmediği bir fatura mukabili … kasasından ödeme yapılmasına olanak olmadığını, müvekkilinin SPK denetimine tabi bir şirket olduğunu ve yaptığı ödemelerin bir dayanağı ve karşılığının olması gerektiğini, davacının öncelik sırasına göre ilk olarak kendi üzerine düşen edimi yerine getirmesi gerekirken bu edimini yerine getirmediği halde müvekkili …’dan edimini yerine getirmesini istemeye hakkı olmadığını, bu hususta “ödemezlik def’ini” ileri sürüdüklerine, taraflar arasındaki sözleşmede her ne kadar PSDP ödemesi yapılacağı kararlaştırılmışsa da bilahare tarafların sözleşmenin bu hükmünü karşılıklı olarak fiilen hayata geçirmeme iradesini ortaya koyduklarını, davacının sözleşmeye göre her sözleşme yılı için kesilecek fatura mukabili ödenmesi kararlaştırılan PSDP için her sözleşme yılının sonunda …’ya fatura kesmediği gibi ödemenin yapılması için de ihtarname çekmediğini ve bu şekilde müvekkili …’da bu ödemenin yapılmasının istenmeyeceği şeklinde bir güven oluşturduğunu, davacının sözleşme sona erdikten sonra bu ödemenin yapılmasını istemesinin “bir hakkın kötüye kullanılması” mahiyetinde olduğunu, taraflarca bilahare PSDP ödemesinden vazgeçilmesinin esas sebebinin Protokolün 3 ve 4. maddelerinin gereğinin davacı ve intifalı taşınmaz maliklerince üzerlerine düşen edimi yerine getirmemiş olmaları olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı haksız ve dayanaksız davanın reddini, takibin devamını, takip konusu meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek tazminatın davacıdan tahsili ile müvekkili … AŞ’ye ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE /
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili Av. … UYAP’ tan göndermiş olduğu 29/10/2020 havale tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiği anlaşılmıştır.
HMK 307. maddesi gereğince, feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
HMK 309. maddesi uyarınca feragat, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir.
HMK 310. maddesi gereğince de, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmesi mümkündür.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde, davadan feragat yetkisinin de olduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve de davacı vekili tarafından UYAP’ tan göndermiş olduğu 29/10/2020 havale tarihli dilekçe ekinde bulunan Protokol başlıklı 27.10.2020 tarihli protokolde dosyamıza ilişkin taraf vekillerinin vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı ve de isimleri yazılı vekillerin e- imzalarının protokolde mevcut olduğu Uyap sisteminden yapılan incelemede anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının HMK 307. maddesi uyarınca feragat nedeni ile REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 736,11 TL harçtan mahsubu ile bakiye 681,71 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK’nın 345/1 maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere dosya üzerinde verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 06/11/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)