Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/150 E. 2021/137 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/150
KARAR NO : 2021/137

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 15/11/2006 tarihinde … Bayilik Anlaşması akdedildiğini ve 28/12/2010 tarihinde zeyilname imzalandığını, zeyilnameye göre bayi tarafından 4 yılda ve 4 eşit taksitte …’ye ödenmesi taahhüt edilmiş, ancak henüz ödenmemiş veya vadesi gelmemiş olan toplam 25.300 TL tutarındaki borcun 30 Mart 2011 tarihinde ödenecek borcun ödenmediğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine göre bayi, münhasıran …’den veya …’nin göstereeği yerden ürün satın almayı kabul etmiştir. Bayinin satın aldığı ürünler karşılığında 22/08/2016 tarihinde 6.698,92 TL tutarında fatura düzenlendiğini, faturaya konu borcunda ödenmediğini, söz konusu borçların ödenmemesi sebebiyle toplam 54.105,45 TL tutarındaki alacak tahsili talebiyle … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının yersiz olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamını, davalının takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinden bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Deliller toplanmış; … 29. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, takibe konu fatura sureti, taraflar arasındaki 15.11.2006 tarihli Bayilik Anlaşması ile 28.12.2010 tarihli Zeyilname suretleri incelenmiş, davacı taraf ticari defter ve kayıtları incelenerek takip tarihi itibari ile gerçek alacak miktarı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmış, davalı ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış, bilirkişi raporu alınmış, davalı defter ve kayıtlarının incelenmesi karşısında davacı defter ve kayıtlarını inceleyen bilirkişiden ek rapor alınmış, deliller toplanmıştır.
… 29. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası incelendiğinde, davacı tarafından “28.12.2010 tarihli, 25.300,00 TL tutarlı, Zeyilname” ve “22.08.2016 tarihli, 6.698,92 TL tutarlı, Fatura” açıklamalı toplam 54.105,45 TL alacak için takibe geçildiği, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacı tarafça davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptalinin istendiği, davalı tarafça yapılan itirazında yetkiye, borca, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği anlaşılmıştır.Takibe yapılan itirazın süresinde yapıldığı ve açılan itirazın iptali davasının da İİK 67.madde de öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve zeyilname kapsamında ve davalı tarafın davacıdan ürün satımına ilişkin düzenlediği faturadan kaynaklı 6.698,92TL ve de zeyilnameye istinaden 25.151,00TL ve de faizleri taleplerinin yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Davalı davaya cevap vermemiş, icra dairesine itirazında icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de; taraflar arasında akdedilen 15.11.2006 tarihli Bayilik Anlaşmasının 14. Maddesinde İstanbul (…) Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu kararlaştırıldığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Ayrıca davalı vekili tarafından 14.01.2019 havale tarihli dilekçe ile zamanaşımı definde bulunmuş ise de süresinde ve usulüne uygun olmayan zamanaşımı defi hakkında 6100 sayılı Kanun’un 319. Ve 141. madde hükmü uyarınca herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Mali Müşavir Bilirkişisi … 17/12/2018 havale tarihli raporunda; davacının yasal defter ve belgelerine göre ödenmesi gereken fatura alacağı ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye ve 28/12/2010 tarihinde düzenlenen zeyilnameye göre ödenmesi gereken bedelin ödenmediği, davalı taraf yasal defter ve belgelerini ya da davacının iddia ettiği ödemelere ait ödeme dekontlarını ibraz etmediğinden incelenmediğini, davacı tarafından düzenlenen satış faturası üzerinde son ödeme tarihi olarak yer alan tarih olan 06/10/2016 tarihinde 6.698,92 TL bedelli faturanın muaccel hale geldiğini, bahse konu faturanın muaccel hale geldiği tarihten takip tarihine kadar geçen süre içinde 869,46 TL faiz istenebileceğini, zeyilnameye göre 30/03/2011 tarihinde alacağı muaccel hale gelen alacağı için davacı, 25/12/2017 takip tarihine kadar geçen süre için, 21.484,97 TL faiz istenebileceğinin hesaplandığını, 31.998,92 TL bakiye bedel alacağı için 22.354,43 TL faiz olmak üzere toplamda 54.353,35 TL hesaplanmakla birlikte taleple bağlılık ilkesine göre davacının talep edebileceği tutarın 54.105,45 TL olabileceğini, davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesince talimat yoluyla aldırılan Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; Dava dosyasında bayilik sözleşmesinin fesih edildiğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığını, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalının takip tarihi itibari ile net alacağının 5.014,75 TL olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında dava konusu yapılan 6.698,92 TL miktarlı fatura davalı yanca işlenmiş ve kayda alındığını, bu fatura dahil davacının net alacağının 5.014,75 TL. Olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre dava konusu yapılan zeyilnameden dolayı kalan davacının alacağı bakiye miktarı olan 25.151,00 TL için davacının düzenlemiş olduğu her hangi bir ihtarname ve faturaya rastlanılmadığını ve davalı yanca da buna karşılık tahakkuk işlemi de yapılmadığını, davacı yanca alacak miktarı belirlenen 25.151,00 TL için yanca keşide edilen temerrüt ihtarnamesine dava dosyası kapsamında rastlanılmadığını, Taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesinin l/a kısmında davacından alınacak ürün bedellerinin ödenmemesi durumunda uygulanacak faiz belirtilmiş olup, ayrıca düzenlenen fatura üzerinde de gecikme durumunda faiz uygulanacağının belirtildiğini, zeyilnameden doğan 25.151,00 TL lık davacının alacağı için herhangi bir faiz oranı ve faiz başlangıcım belirten bir ihtarnameye rastlanılmadığından ayrıca sözleşmenin 4 maddesinde “borcun verildiği tarihten itibaren 4 yılda ve 4 eşit taksitte geri ödenmek üzere, BAYİ’ye faizsiz toplam 50.750 TL tutarında borç vermeyi kabul ve taahhüt etmiştir.” İfadesi doğrultusunda 25.151,00 TL miktarındaki davacının alacağı için işlemiş faiz hesabının talep edilmemesi ve faiz türü ve oranı taraflarca açıkça belirtilmediğinden takipten sonra bu alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmesi kanaatinin hasıl olduğunu bildirmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi … 16/12/2019 tarihli ek raporunda; taraflarca imza altına alınan 28.12.2010 tarihli zeyilnameye göre; 30.03.2011 tarihinde borcun ödeneceği ifade edilmiştir. Dolayısıyla kanaatime göre davalının ödeme tarihini bilmemesi mümkün görünmemektedir, davalının borcu 31.03.2011 tarihinde muaccel hale gelmiştir. Kök raporda da belirtildiği üzere; davalı, davaya konu faturaya ve bedele itirazda bulunmamıştır. MADDE 1530– (2) Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer.” Şeklinde düzenlenmiştir. Davacı tarafından düzenlenen satış faturası üzerinde son ödeme tarihi olarak yer alan tarih olan 06.10.2016 tarihinde 6.698,92.-TL bedelli faturanın muaccel hale geldiği görülmektedir. Bahse konu faturanın muaccel hale geldiği tarihten takip tarihine (25.12.2017) kadar geçen süre içinde kök raporda sehven %9 üzerinden faiz hesaplaması yapıldığı görülmüş oysa avans faiz üzerinden hesaplama yapılması gerekirdi. Davacı tarafından düzenlenen satış faturası üzerinde son ödeme tarihi olarak yer alan tarih olan 06.10.2016 tarihinde 6.698,92.-TL bedelli faturanın muaccel hale geldiği, bahse konu faturanın muaccel hale geldiği tarihten takip tarihine (25.12.2017) kadar geçen süre içinde 819,36.-TL faiz istenebileceği, Zeyilnameye göre 30.03.2011 tarihinde alacağı muaccel hale gelen alacağı için davacı, 25.12.2017 takip tarihine kadar geçen süre için, 21.295,75.-TL faiz istenebileceği ve toplamda 22.115,11.-TL faiz talep edebileceği hesaplanmaktadır. (Anapara+faiz toplamı: 54.114,03.-TL) Özetle; kök raporda yer alan faiz hesaplamasında sehven yapılan hatanın düzeltilmesi gerekmiştir. Ancak, diğer hususlarda görüş ve kanaatimi değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Davacının, %20 icra inkar tazminatı talebinin takdirinin de mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli ve denetime açık olan 17/12/2018 havale tarihli (faize yönelik hesap hatası dışında) ve de 16.12.2019 havale tarihli bilirkişi raporlarına mahkememizce itibar edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 15.11.2006 tarihli Bayilik Anlaşmasının ardından, yine taraflar arasında Zeyilname başlıklı 28.12.2010 tarihli belge imzalandığı ve II. Numaralı maddesinde ” Münakit Anlaşma’nın “Borç” başlıklı 4.maddesi gereğince Bayi tarafından 4 yılda ve eşit taksitte …’ ye geri ödemesi taahhüt edilmiş, ancak henüz ödenmemiş veya vadesi gelmemiş olan toplam 25.300.-TL (yirmibeşbinüçyüz TürkLirası) tutarındaki “borç” , 30 Mart 2011 tarihinde nakten ve dafaten Bayi tarafından …’ ye ödenecektir….” düzenlemesi uyarınca davalının takibe konu edilen 25.151,00TL borcu açıkça kabul ettiği ve zeyilnamede vade tarihinin de açıkça belirtilmesi karşısında belirlenen 30.03.2011 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği (6098 sayılı TBK 117/2) anlaşılmıştır.Bilirkişinin 16.12.2019 havale tarihli raporunda bu alacağa ilişkin temerrüt faizinin 21.295,75TL olacağı hesaplanmakla davacının bu miktar alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Faturaya konu 6.698,92 TL bakımından ise faturanın davalı defterinde de kayıtlı olduğu anlaşılmakla ve davalının bu faturaya konu borca ilişkin ödeme, mahsup v.s savunması da olmaması karşısında davalının bu fatura konusu miktar kadar boçlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yan her ne kadar temerrüde düşürülmediğini beyan etmiş ise de faturada son ödeme tarihinin 06.10.2016 olarak belirlendiği, faturanın davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu ve ayrıca taraflar arasında akdedilen 15.11.2006 tarihli Bayilik Anlaşmasının 8/1-a maddesi uyarına ürün teslim alınma tarihinden itibaren gecikme faizi istenebileceği belirtilmekle, ürün alınmadığı davalı tarafça iddia dahi edilmediğine göre ve yine bahsi geçen faturadan ürün tesliminin 22.08.2016 fatura tarihinde gerçekleştiğinin yazılı olması karşısında, taraflar arasındaki sözleşme de nazara alınarak faturaya konu alacağa ilişkin temerrüdün 06.10.2016 tarihinde gerçekleştiği değerlendirilmekle ve takip talebi ile bağlı kalınmak sureti ile ve ayrıca İİK’nun 45/1 maddesi uyarınca borca konu herhangi bir rehin bulunduğu dosya kapsamı itibari ile anlaşılamadığından davanın kısmen kabulü ile davalı tarafın … 29. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın 25.151,00 asıl (28/12/2010 tarihli zeyilname), 21.295,75 TL işlemiş faiz, 6.698,92 TL asıl (fatura) ve 808,28 TL faiz olmak üzere toplam 53.953,95 TL alacak için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, asıl alacağa (toplam 31.849,92 TL) takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına ve takibe konu alacağın fatura ve sözleşmeye dayalı olması yani belirli olması karşısında hüküm altına alınan 53.953,95 TL ‘nin %20 si oranında hesaplanan 10.790,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacı tarafın davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalı tarafın … 29. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın 25.151,00 asıl (28/12/2010 tarihli zeyilname), 21.295,75 TL işlemiş faiz, 6.698,92 TL asıl (fatura) ve 808,28 TL faiz olmak üzere toplam 53.953,95 TL alacak için İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
Asıl alacağa (toplam 31.849,92 TL) takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Hüküm altına alınan 53.953,95 TL ‘nin %20 si oranında hesaplanan 10.790,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 3.685,59 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 653,46 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 3.032,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.814,01 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 974,20 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 971,47 TL yargılama gideri ile 653,46 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcı toplamı 1.660,83 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)