Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/146 E. 2018/1094 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/146 Esas
KARAR NO : 2018/1094 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı tarafça kendisine ciro edilerek vermiş olduğu … … Şubesi, … nolu, 100.000,00 TL bedelli, 29/07/2017 tarihli çekten kaynaklı alacağının tahsili için … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile adi haciz yolu ile takip başlattığını, davalı tarafça ciro edilerek davacı müvekkiline teslim edelin çek ibraz için bankaya götürüldüğünde çekin keşide edilebilmesi için çift imza gerektiği ancak çekte tek imza olduğundan bahisle işlem yapılmadığını, bu nedenle davacı müvekkili alacağının tahsili için dvalı şirket ile çeki keşide eden … Dış Tic. Ltd. Şti. Hakkında adi haciz yolu ile takip başlattığını, ancak yapılan bu takibe davalı tarafın haksız ve kötü niyetle itiraz etmiş olup takibi durdurduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ilgili çek dolayısıyla davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, takibe konu icra takibinde yer alan ve davacı tarafın da dava dilekçesinde ayrıntılarını belirttiği çek metninde yer alan imza müvekkil firma yetkilisine ait olmadığını, müvekkili firma yetkilisinden alınacak imza örnekleri ile çek metninde yer alan imza karşılaştırıldığında bu durum açıkça ortaya çıkacağını, imza itirazlarının olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine dava konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminat ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır.
Dava dosyasına celbedilen … 5. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı/borçlu aleyhine 25/04/2017 tarihinde, takip talepnamesine herhangi bir belge eklemeksizin “29/07/2016 asıl alacak” beyanına dayalı olarak 100.000,00 TL asıl alacak ve 7.126,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 107,426,03 TL’nin asıl alacağa işleyecek yıllık %9,75 oranındaki avans faizi ile birlikte tahsilini talep etttiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İcra dosyası incelendiğinde; yukarıda da belirtildiği gibi takip talepnamesine herhangi bir belge eklemeksizin “29/07/2016 asıl alacak” beyanına dayanarak takip yaptığı görülmektedir.
Buna mukabil davacı dava dilekçesinde özetle “alacağının davalının kendisine ciro ederek verdiği … … Şubesi muhattaplı, … nolu, 100.000,00 TL miktarlı ve 29/07/2017 tarihli” çekten kaynaklandığını ve bu çekin bankaya ibrazında bankanın çekteki keşidecisi imzasının çift olması gerektiği nedeniyle tahsil edilemediği, bu nedenle bu çekten kaynaklanan alacaklarını tahsil için çekte keşideci görünen … Ltd. Şti hakkında takip başlattıklarının, ancak takibe itiraz edildiğini, bu nedenle aynı çekten kaynaklanan borçtan dolayı bu kere ciro sıfatıyla borcu bulunan davalı hakkında takip başlattıklarını ve ancak davalınnı kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini bu nedenle vaki itirazın iptali için bu davayı açtıklarını beyan etmesine ve davalının da anılan çek nedeniyle davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, kaldı ki çek metninde yer alan imzanın davalı firma yetkilisine ait olmadığını beyan ederek takibe konu alacak İstanbul 29/07/2016 tarih, 100.000,00 TL miktarlı, muhattabı … Şubesi, keşidecibi … Ltd. Şti ve lehtarı ve ilk cirantası … Ltd. Şti, çeki muhattap bankaya ibraz eden yetkili hamilin davacı olduğu çeke hasredildiği görülmektedir.
Oysa itirazın iptali davaları niteliği gereği takip sebebiyle sınırlı olarak inceleme yapılabilen davalar olup takip talepnamesi de dava dilekçesi niteliğindedir. Bu nedenle açılmış bulunan itirazın iptali davasının takip talepnamesinde dile getirilen borç sebebinden ari olarak alacak davası gibi görülme imkanı bulunmamaktadır. Hukuken davacının açmış bulunduğu itirazın iptali davasını ıslah suretiyle alacak davasına dönüştürmesi mümkün olmasına rağmen yargılama süresince davacının bu yönde bir talebi de söz konusu olmamıştır.
Nitekim, Yargıtay 19. HD.sinin 22.04.2010 trh. 2009/6373 E. ve 2010/4915 K. sayılı kararında “Oysa, takip ve dava konusu olmayan faturanın bu davada dikkate alınamayacağı hakimin iddia ve savunmayayla bağlı olduğu kuralının bir gereğidir.” şeklinde, HGK.nun 14.12.2011 tarih 2011/19-617 E. ve 2011/749 K. sayılı kararında “… özellikle itirazın iptali davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olmasına, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılmasına olanak bulunmamasına takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılmayan belgenin itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılmasının mümkün bulunmamasına(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.05.2006 gün ve 2006/19-260 E. 2006/251 K. sayılı ilamı) …” şeklinde ve 3. HD.sinin 12.09.2018 tarih 2017/3545 E. ve 2018/8369 K. sayılı kararında “İİK’nın 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasında, takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılmasına olanak bulunmamaktadır. Takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılmayan belgenin itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılması da mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, itirazın hükümden düşürülmesi ana başlığı altında düzenlenen itirazın iptali davası, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gerekmekte olup sonucuyla da takibin devamına etkili bir dava türüdür ve takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Öyle ki, genel hükümlere göre harca tabi olan itirazın iptali davasında alacaklı taraf isterse takip talebinde bulunurken yatırmış olduğu binde beş harcı geri alabilir ve itirazın iptali davası harcına mahsubunu isteyebilir. (YHGK’nın 14.12.2011 tarih 19-617 E, . 2011/749 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)” şeklindeki içtihatları birlikte değerlendirildiğinde, itirazın iptali davasında, takip talepnamesinde dayanılmayan bir sebep veya belgeye dayanılarak vaki itirazın iptalinin sağlanamayacak olduğu anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede somut olaya bakıldığında davacı alacaklının herhangi bir belgeye dayanmadan icra takibi yapmış olması ve davalı borçlunun da borcu kabul etmeyerek takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verilmesi neticesinde bu kere davacı alacaklının takip talepnamesinde bahsi geçmeyen ve bir örneği dahi takip dosyasına ibraz edilmeyen çeke dayanarak işbu itirazın iptali davasını açmış olması itirazın iptali davalarında yargılamanın takip sebebiyle sınırlı olarak yapılacağı ilkesine aykırı olduğundan subut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Herhangi bir belgeye dayanılmaksızın yapılmış bulunan ilamsız takibe konu alacak ispat edilemediğinden ve itirazın iptali davasında incelemesinin takip sebebiyle sınırlı olması nedeniyle davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 1.207,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.171,85 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.207,75 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Bakiye Harç : 1.171,85 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans: 525,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans: 0,00 TL

Yargılama gideri detayları
Posta Giderleri: 70,00 TL