Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1226 Esas
KARAR NO : 2021/389
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Ltd Şti’nin, müvekkilinin işyerinin yanındaki inşaat çalışmaları sırasında hatalı çalışma sebebiyle müvekkili davacının iş yerinin zemininde zarar meydana geldiğini, söz konusu zararın tespiti için, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası üzerinden müvekkilinin kullandığı sahanın yeniden eski hale getirilmesi için 90.000,00-TL maddi zararın oluştuğuna yönekik delil tespiti yapıldığını, diğer borçlu sigorta şirketi ise; davalı şirketin inşaat işlemi için, inşaat risk sigortası poliçesi düzenlemesi ile inşaat aşamasında doğabilecek her türlü hasar ve zararı tazmin etmeyi taahhüt etmesi ile taraf olduğunu, borçlu … Ltd Şti’nin, müvekkili şirkete olan tazmin borcu sebebiyle … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu davalı şirketlerin takibe itirazı ile takibin durduğunu, davalı … Ltd Şti vekili itiraz dilekçesinde, alacaklı şirkete herhangi bir borçları olmadığını belirttiğini, diğer borçlu … A.Ş ise, takibe konu maddi hasar talebin sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığı iddia ettiğini, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası kapsamında yapılan delil tespiti ile; davacının kullandığı yerin beton ile kaplı olan alanın tamamında meydana gelen zarar nedeniyle çalışamaz hale geldiğinin tespit edildiğini, meydana gelen hasar nedeniyle, zeminin yeniden eski hale gelmesi için işçilik ve malzeme masrafının, zararının 90.000,00-TL olduğu tespit edildiğini, davacının iş yerinde, işinin durmasına sebep verilmesi ile meydana gelen maddi manevi zararlar saklı tutulduğunu beyan ederek; İtirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin 11.02.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalılardan … Ltd. Şti’nin, “…” adresindeki fabrika binası inşaatı, müvekkili sigorta şirketi nezdinde 05.09.2016 tanzim tarihli 26.08.2016-26.02.2017 vadeli, … numaralı İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, İlgili poliçe nezdinde 250.000,00-TL limitli 3. Şahıs Mali Mesuliyet teminatı verildiğini, dava konusu tazminat talebinin ilgili poliçe kapsamında karşılanması mümkün olmayıp davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden reddi gerektiğini, sigorta poliçesinde yer alan “çevre binaların temelinde ve statik sisteminde oluşan zayıflamalar sebebi ile kaynaklanacak hasarlar teminat haricidir” notu gereği dava konusu tazminat talebi, ilgili sigorta poliçesinin teminatı kapsamında yer almadığını, dava konusu hasarın müvekkili sigorta şirketine ihbar edilmesinden sonra eksper ataması yapılarak incelemelere başlanıldığını, eksper tarafından hasar mahallinin incelenmesi, gerçekleşen hasarda uygulama ve tasarım hatası olup olmadığı var ise etkisinin değerlendirilerek kesin hasar nedeninin tespiti amacıyla … Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. …’dan özel rapor alındığını, Eksper ve uzman raporunun ekli sair deliller ile birlikte değerlendirilmesinden; hasarın “projede öngörülen kuyu perde kalınlığından daha kalın perde yapılmış olmasına karşın bölgenin jeolojik olumsuz etkileri dikkate alınarak ankrajlı veya içten çelik boru destekli iksa ile projelendirme yapılmamış olması sebebiyle, proje hatası sonucu” meydana geldiği tespit edildiğini, inşaat tasarım ve montajının ayıplı olmasından ötürü dava konusu talebin; TTK 1453/2 “Rizikonun gerçekleşmesi sonucu doğan kazanç kaybı ile sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarlar, aksine sözleşme yoksa, sigorta kapsamında değildir. Mal bağlamında kazancın, makul sınırı aşan kısmı sigorta edilemez.” amir hükmü gereği ve İnşaat Sigorta Poliçesinde yer alan “Dizayn ve proje hataları ve/veya projenin hatalı uygulamaları sonucu oluşabilecek zararlar teminat haricidir” notu gereği reddi gerektiğini, sigorta poliçesinde yer alan “iş bu teklif/poliçe proje sahasının dış izinin en az 20 m çevresinde bir yapı bulunmadığı; diğer civar yapılar içerisinde tam kagir olmayan ya da diğer özellik arz eden yapılar bulunmadığı kabulü ile geçerlidir.” notu gereği dava konusu tazminat talebi, ilgili sigorta poliçesinin teminatı kapsamında yer almadığını, davalılardan sigortalı … Gıda, sigorta poliçesinin düzenlenme aşamasında bilgi verme yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sigorta ettirenin, sözleşme öncesi ve devamında beyan yükümlülüğü, sigortacının, sözleşmeyi yapıp yapmayacağını ya da yapacaksa ne kadar bir rizikoyu taşıyacağını ve talep edeceği sigorta primini bu beyana göre tayin etmesi açısından önem arz ettiğini, bu nedenle de beyan yükümlülüğü ve bu yükümlüğe aykırı davranmanın müeyyidesi kanunda ayrıca düzenlendiğini, sigortalının TTK 1435. madde uyarınca sözleşmenin yapılması, TTK 1444. madde uyarınca da sözleşmenin devamı aşamasında beyan yükümlülüğüne uygun davranması, sigortacı açısından önemli addedilecek tüm hususlarda sigortacıya bilgi vermesi gerektiğini, oysa ki, sigortalı gerek poliçenin tanzimi gerekse de devamı aşamasında müvekkili sigorta şirketini bilgilendirmediğini, aksine poliçenin tanzimi için mevcut riski gizlediğini, dava konusu tazminat talebi, poliçede muafiyet başlıklı bölümde yer alan “kazık, iksa, ankraj ve bu sebepli 3. şahıs mali mesuliyet hasarları hasarın %10’u minumum 30.000,00 USD” notu gereği muafiyet altında kaldığını beyan ederek davanın esastan reddine, davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekilinin 30.01.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, … ile birlikte …Ltd. Şti. ve …Ortaklığı’nı tesis edip mülkiyeti 3. kişiye ait … İli … İlçesi, … Köyü, 206 ada 10 parseldeki arsa üzerinde “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalayarak inşaat işlemlerine başlarken hafriyat ve kuyu temel işlerini yürütüldüğü esnada 04 Kasım 2016 tarihinde inşaat alanında sebebi belirsiz bir şekilde kısmı çökme ve toprak kayması gerçekleştiğini, can kaybının yaşanmadığı bu çökme ve toprak kayması sebebiyle davalı müvekkilinin gerekli emniyet tedbirlerini alarak zararların önüne geçtiğini, bu toprak kayması sebebiyle arsanın bitişiğinde yer alan üzerinde yapı olmayan ve davacının kiracısı olduğu hurdaların bulunduğu arsanın zemininde bir kısım çatlaklar oluştuğunu, bu çatlaklar sebebiyle davacının herhangi bir menkulünde zarar oluşmadığını, Zira davacı hurda işleri ile iştigal ettiğinden zaten hurda olan menkulünde zarar oluşması düşünülemeyeceğini, ortada bir zarar varsa bu da boş arsa üzerindeki bir kısım yüzeysel çatlak sebebiyle arsa malikinde olacağını, davacı ancak bu boş arsa üzerindeki çatlaklar sebebiyle ticari kayba uğramış ise bunu dava edebileceğini, bu şekilde de bir zararı olmayan davacının arsanın mülkiyetinde oluşan zararlar sebebiyle müvekkil şirkete dava açması haksız olup dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, davacı, çökmeden bu yana bir gün daha iş kaybına uğramadığını işine devam ettiğini, çünkü boş arsa üzerindeki hurdalarını ilk gün olduğu gibi alıp sattığını ve muhafaza altına aldığını, davacı maruz kalmadığı zararlar sebebiyle bu davayı açtığını beyan ederek davanın esastan reddine, davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatın, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine arar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, … 11.İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasının dayanağı “… 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından yaptırılan bilirkişi tespitine ilişkin raporda yer alan 90.000,00-TL tutarlı hasar tespitine ilişkin alacağa yönelik davalı takip borçlularının yapmış olduğu itiraza karşı, itirazın iptali talebinin yerinde olup olmadığı, davacının hasarı olup olmadığı, varsa hasarın niteliği ve etkisinin tam olarak neleri kapsadığı, varsa hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı, muafiyet kapsamında kalıp kalmadığı, sigortalının bildirim yükümlülüğüne uyup uymadığı, hasar bedelinin tutarının ne kadar olduğu, gerçek zarar tutarının ne kadar olduğu, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesince yaptırılan delil tespitine ilişkin raporda belirtilen maliyet tutarının ne kadar olacağı ve alınan raporun yerinde olup olmadığı, %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Deliller toplanmış, … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… D.iş sayılı dosyası taraflarca ibraz edilen deliller ile toplanılması talep edilen deliller celp edilip incelenmiştir.
… 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası incelendiğinde, ilamsız takipte ödeme emrinde davacı takip alacaklısı …’nün; … A.Ş ve … Ltd Şti aleyhine 90.000,00-TL asıl alacak talebine dayanak olarak … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından verilen hasar tespiti bilirkişi raporu gösterilmiş olmakla, takip borçlularının süresi içinde borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu ve süresi içinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşmıştır.
Mahkememizce deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, SMMM bilirkişi …, İnşaat Mühendisi bilirkişi …, Harita ve Kadastro Mühendisi bilirkişi … ve Sigorta Hukuku Uzmanı bilirkişi … tarafından oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan 09.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ibraz olunan işletme defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış süresinde oluşturulduğu görülmekle sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, ancak davacının işletme defterlerindeki kaydi verilerden taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne ilişkin anlamlı bir veriye ulaşılamadığını, … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ve davaya konu … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş. , … K. sayılı hasar tespitinde yer alan alacağa yönelik davalı … Ltd. Şti. (takip borçlusunun) itirazlarının yerinde olmadığını, davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından sahada kayma meydana gelmemesi için uygun önlemleri almadığını, Uygun İksa Önleminin alınması durumunda davacının işyeri zemininde hasarlanma, çatlama ve kırılmaların meydana gelmeyeceğini, meydana gelmiş olan bu hasarların giderilebilmesi için sahanın tamamen kepçeyle temizlenerek düzeltilmesi, yüzey malzemesinin kazılarak sahadan uzaklaştırılması ve yerine en az 20 cm kalınlığında demirli grobeton atılması ile düzeltilebileceği, bu işin maliyetinin 26/12/2017 takip tarihi itibarıyla 90.000,00-TL olarak tahmin ve takdir edildiğini, hasarın giderilebilmesi için tahmin ve takdir edilen bu 90.000,00-TL hasar bedelinin icra takip tarihi itibarıyla davalı … Ltd. Şti.’den tahsili talebinin yerinde olduğunu, davalı sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığının söylenemeyeceğini, davaya konu zararın sigorta poliçesinden belirtilen muafiyet sınırının altında kaldığı kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, huzurdaki dava itirazın iptali davası olup, davacının bitişik komşu işyeri zemininde zarar meydana geldiği iddiası kapsamında, inşaat çalışması yapan davalı … Ltd. Şti. ve inşaat risk sigorta poliçesini düzenleyen diğer davalı … A.Ş.’ye karşı yöneltmiş olduğu işbu davada taraflar arasında davacının kiracısı olduğu arsa zemini üzerinde çatlakların davalı …Ltd. Şti.’nin inşaat alanındaki çökme ve toprak kaymasından kaynaklandığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin aktif husumet nedeniyle davacının davasının reddine karar verilmesi talebi hakkında; … BAM 4. Hukuk Dairesi ‘nin … E – … K. sayılı ilamının aynen “Yargıtay uygulamaları ve öğretide taşınmaza verilen zararların tazmini için davacının mutlaka malik olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Taşınmazda kiracı, intifa hakkı sahipleri de binaya verilen zararlardan dolayı tazminat davası açma hak ve yetkisi bulunmaktadır. Zira taşınmazı kullanan kimse malikine taşınmazı sağlam olarak teslim etmekle yükümlüdür. Diğer bir anlatımla davacının aktif husumeti bulunduğu sonucuna varılmıştır.” şeklinde olduğu bu nedenle; davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin aktif husumet nedeniyle kiracı olan davacının davasının reddine karar verilmesi talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir. … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş dosyasında davacının kullandığı sahanın yeniden eski hale getirilmesi için işçilik ve malzeme masrafının, zararının 90.000,00-TL olduğuna yönelik delil tespiti yapılmış olduğu celbedilen D.iş dosyasından anlaşılmış olup diğer takip borçlusu sigorta şirketinin ise; davalılardan… Ltd. Şti’nin, “…” adresindeki fabrika binası inşaatı, müvekkili sigorta şirketi nezdinde 05.09.2016 tanzim tarihli 26.08.2016-26.02.2017 vadeli, … numaralı İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, İlgili poliçe nezdinde 250.000,00-TL limitli 3. Şahıs Mali Mesuliyet teminatı verildiği, bir başka deyişle davalı sigorta şirketinin inşaat işlemi için, inşaat risk sigortası poliçesini düzenlemiş olduğu ve işbu sözleşme ile inşaat aşamasında doğabilecek her türlü hasar ve zararı tazmin etmeyi taahhüt etmiş olduğu, fakat davalı sigorta şirketi yönünden dava konusu tazminat talebi, poliçede muafiyet başlıklı bölümde yer alan “kazık, iksa, ankraj ve bu sebepli 3.şahıs mali mesuliyet hasarları hasarın %10’u minumum 30.000,00USD” notu gereği muafiyet altında kaldığının anlaşıldığı, dava dosyasına ibraz edilmiş, muavin defter, yazışmalar ve benzeri belgeler ile davacıya ait ticari defterler incelemeye tabi tutulmuş olduğu, davacı şirket tarafından ibraz edilen dava konusu, 2016 – 2017 – 2018 yılına ait Ticari işletme defterlerinin açılış noter tasdiklerinin zamanında ve eksiksiz yaptırıldığı tespit edildiği, işletme defter kayıtlarının düzenli, yasalara ve muhasebe tekniğine uygun olarak, zamanında işlenmiş olduğu, yılsonu – yılbaşı devir kayıtları ile ticari defterlerinin, birbirini teyit ettiği tespiti yapılmış, kayıtlarının düzenli, muhasebe ilkelerine ve yasaya uygun tutulduğu görüldüğünden, 6102 sayılı TTK’nın maddeleri de göz önüne alınarak takdiri Sayın Başkanlığınıza ait olmak üzere diğer belge ve yardımcı kayıtlarla birlikte 2016 – 2017 – 2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacının işletme defteri kayıtları incelendiğinde, dava konusu taşınmaza yapılan tamirat – tadilat masraflarına ilişkin işletme defterlerinde kayıtlı bir veri olmadığı saptandığını, bunun yanında davacının işletme defterlerine göre 2016 yılında 42.225,00TL, 2017 yılında 4.676,96TL ve 2018 yılında 89.640,00-TL hasılat elde ettiği tespit edilmiş ise de davacının zararına ilişkin anlamlı bir veriye ulaşılamamakla birlikte 2018 yılındaki bu artışın dosyada mübrez 24/01/2017 tarihli araç satış sözleşmesinden kaynaklandığının anlaşıldığı, … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası kapsamında yapılan delil tespitinde, davacının kullandığı yerin …Mah., 206 Ada 9 Parselde kayıtlı 580,00 m2 alana sahip olduğu; bitişiğinde davalıya ait 206 Ada, 10 Parselde kayıtlı arsada kotlu ve şevli bir temel kazısının yapılmış olduğu ve bu kazının yapılması sırasında kuyu perde şeklinde imal edilmiş olan iksa sistemi kısmında çökme meydana gelmesi neticesinde davacının kullanmakta olduğu beton ile kaplı olan alanın tamamında yırtılmaların, kırılmaların, çatlamaların, büyük hasarların meydana geldiği, bu hasar nedeniyle davacının çalışamaz hale geldiğinin tespit edildiği belirtildiğini, meydana gelmiş olan bu hasarların giderilebilmesi için sahanın tamamen kepçeyle temizlenerek atılması ve yerine en az 20 cm, terazisinde hafriyat yapılarak demirli grobeton atılması ile düzeltilebileceği belirtildiğini, meydana gelen hasar nedeniyle, zeminin yeniden eski hale gelmesi için işçilik ve malzeme masrafının, zararının 90.000,00-TL olduğu tespit edildiği, … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. … tarafından hazırlanmış olan Uzman Görüş Raporunda Kuyu Perde İksa Sisteminin göçme nedeninin projelendirme hatası olduğu belirtildiğini, bu rapora göre bölgenin jeolojik yapısına uygun bir iksa sistemi seçilmediğinin tespit edildiği, şayet ankrajlı veya içten çelik boru destekli bir iksa sisteminin seçilmiş olması durumunda böyle bir kayma hareketinin meydana gelmeyeceği ve bu hasarların oluşmayacağı belirtiltildiği görülmekle, dosyada mevcut belgelerin inceleme ve değerlendirilmesi neticesinde elde edilen bilgiler kuyu perde olarak seçilmiş olan iksa sisteminin arkasındaki toprak yükünü taşıyamadığı ve iksanın göçmesi ile de sahanın kaydığı ve davacının kullanmakta olan alanda hasarlar meydana geldiği anlaşıldığını, kuyu perde yerinde kazıklı bir iksa sistemi seçilmiş olsaydı ya da bu perdeler ankrajlarla geriye bağlanmış olsaydı bu olay meydana gelmeyeceği anlaşılmaktadır. Bu durumda hasar nedeninin iksa sisteminin buradaki jeolojik koşullar ve zemin özellikleri açısında uygun olarak seçilmemiş olması olduğu anlaşıldığına yönelik mahkememizce oluşturulan heyetten alınan rapora itibar edilmesi gerekmiş olup, meydana gelen hasar nedeniyle, zeminin yeniden eski hale gelmesi için işçilik ve malzeme masrafının 90.000,00 TL olduğu, sigorta poliçesinde yer alan ve sözleşme şartı niteliğindeki hükümlerin tetkikinden davaya konu zararın çevre binaların temelinde ve statik yapısındaki zayıflıktan kaynaklandığı veya sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarlar olduğunu söylemek mümkün olmadığından, dava konusu zararın poliçede yer alan bu hükümler sebebiyle kapsam dışında olduğu söylenemeyecektir. Bununla beraber gerek dosyada mübrez uzman mütalaası gerekse birlikişi heyetinde yer alan inşaat mühendisi teknik bilirkişinin birbirine paralel değerlendirmelerinde perde olarak seçilmiş olan iksa sisteminin arkasındaki toprak yükünü taşıyamadığı ve iksanın göçmesine bağlı projelendirme hatasında kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sigorta poliçesinde ise açık bir şekilde “Dizayn ve proje hataları ve/veya projenin hatalı uygulamaları sonucu oluşabilecek zararlar teminat haricidir” hükmü yer almakta olup, tarafları arasındaki işbu sözleşme/poliçe hükmü gereğince sigorta teminatı kapsamında değildir. Davalı sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğüne aykırı davranmış olup olmadığı hususunda ise; beyan yükümlülüğüne aykırılığın yaptırımı ise, iki fıkra halinde TTK m. 1439’da düzenlenmiş olup, bu maddenin olaya ilişkin fıkrası, beyan yükümlülüğüne aykırılığın riziko gerçekleştikten sonra öğrenilmiş olmasına ilişkin ikinci fıkrasında “Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder.” Kanun koyucu burada iki hususu temel almış olup, Bunlardan birincisi, beyan yükümlülüğüne aykırılığın sigorta ettirenin kusurunun bulunması diğeri ise riziko ile beyan edilmeyen husus arasında bağlantının olmasıdır. Bu çerçevede, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere, davaya konu hasar proje hatasından kaynaklıdır ve teknik bilgi gerektiren bu hususun da davalı sigorta ettirenin bildiği veya bilmesi gerektiği; bu bağlamda sözleşme öncesi beyanla yükümlü tutulabileceği bir husus olmadığı, Zararın muafiyet kapsamında kalıp kalmadığı hususunda ise; poliçenin muafiyet başlıklı bölümde yer alan “kazık, iksa, ankraj ve bu sebepli 3. şahıs mali mesuliyet hasarları hasarın %10’u minumum 30.000,00 USD” notu klozu kapsamında meydana gelebilecek her bir hasar için adı geçen şartta (muafiyet uygulamaları) belirtilen oranlarda muafiyet klozlarının bulunduğu görülmekle, tarafların özgür iradesiyle belirlemiş sayıldıkları söz klonusu hüküm gereği, belirlenecek hasar ve zararlar için hükümde belirtilen oranlarda tenzili muafiyet/indirim yapmak gerekeceği; dava konusu zararın da (90.000,00 TL) bu limitin altında kaldığı dikkate alındığında, davalı sigorta şirketinin tazminat yükümlülüğünün bulunmadığından, … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ve davaya konu … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş. ,… K. Sayılı hasar tespitinde yer alan alacağa yönelik davalı (takip borçlusu) …Tic. Ltd. Şti.’nin itirazlarının yerinde olmadığı, zira Davalı … Ltd. Şti. tarafından sahada kayma meydana gelmemesi için uygun önlemleri almadığı, uygun İksa Önleminin alınması durumunda davacının işyeri zemininde hasarlanma, çatlama ve kırılmaların meydana gelmeyeceği, meydana gelmiş olan bu hasarların giderilebilmesi için sahanın tamamen kepçeyle temizlenerek düzeltilmesi, yüzey malzemesinin kazılarak sahadan uzaklaştırılması ve yerine en az 20 cm kalınlığında demirli grobeton atılması ile düzeltilebileceği, bu işin maliyetinin 26/12/2017 takip tarihi itibarıyla hasarın giderilebilmesi için tahmin ve takdir edilen bu 90.000,00-TL hasar bedelinin icra takip tarihi itibarıyla davalılardan tahsili talebinin yerinde olduğu, davalı sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığının söylenemeyeceğini, davaya konu zararın sigorta poliçesinden belirtilen muafiyet sınırının altında kaldığından davacı tarafından davalı … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kabulü ile, … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında bu davalının itirazının 90.000,00-TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, hükmedilen asıl alacak 90.000,00-TL’ye takip tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar yıllık % 9 ve değişen oranlarla işleyecek yasal faiz yürütülmesine, hükmedilen 90.000,00-TL alacağın %20’si oranındaki 18.000,00-TL icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından diğer davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
A-)Davacı tarafından davalı …Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın KABULÜ ile,
1-)… 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında bu davalının itirazının 90.000,00-TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-)Hükmedilen asıl alacak 90.000,00-TL’ye takip tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar yıllık % 9 ve değişen oranlarla işleyecek yasal faiz yürütülmesine,
3-)Hükmedilen 90.000,00-TL alacağın %20’si oranındaki 18.000,00-TL icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-)Davacı tarafından diğer davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın REDDİNE,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.147,90-TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 1.086,98-TL harcın mahsubu ile noksan kalan 5.060,92-TL harcın davalı …Tic. Ltd. Şti. tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın üzerinden hesaplanan 12.500,00-TL vekalet ücretinin davalı …Şti. tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalı … Anonim Şirketi lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Anonim Şirketi verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan toplam 5.368,50-TL yargılama gideri, 1.086,98-TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı ve 5,20-TL vekalet harcı toplamı 6.496,58-TL’nin davalı … Şti. tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf başvuru ve karar harçları ile istinaf gider avansının tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.086,98 TL
Karar Harcı : 6.147,90 TL
Noksan Harç : 5.060,92 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 6.330,00 TL
Davalılar Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 5.200,00 TL
Posta Giderleri : 168,50 TL