Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1219 E. 2021/801 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1219 Esas
KARAR NO : 2021/801

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 25.10.2016 tarihli (satış sözleşmesi 11.05.2017 tarihlidir) bir eser sözleşme imzalandığını ve anılan sözleşme m.6’ya göre müvekkili şirketin, davalı şirkete; sözleşme konusu ürünleri, üretim-sevk ve montaj işlerini üstlendiğini, sözleşme konusu ürünlerin tamamlanarak teslim edildiğini, ancak ödenmeyen bakiye bedel için, borçlu şirkete önce ihtarname ile bildirimde bulunulduğunu, bilahare icra takibine geçildiğini, ancak davalı şirketin haksız itirazla takibi durdurduğunu, tüm bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan 11.05.2017 tarihli Satış sözleşmede, satış bedelinin; 285.000 TL’lik kısmının gayrimenkul olarak, bakiye kısmının ise 60 günlük vadeli evrak ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, yapılan görüşme ve mail yazışmalarında, davacı şirket tarafından kalan işlerin 1 hafta içinde tamamlanacağı hususunun taahhüt edildiği, 16.01.2018-17.01.2018 tarihleri arasında şantiyede kısa bir çalışma yapıldığı, bilahare 22.01.2018 tarihinde yapılan kontroller sonucunda ise davacı şirket çalışanlarının “…tüm rötuş ve ayarların tamamlaması gerektiği, bu hususu şirket yetkililerine iletileceği…” beyanında bulundukları, ancak şantiyede herhangi bir çalışma yapılmadığı, dava tarihi itibariyle şu eksik ve ayıpların tespit edildiği; tüm kapı ayar ve rötuş işlerinin yapılması; Bodrum kattaki 2 adet kapı montajının tamamlanması; 6 Nolu dairede mutfak camı çiziklerinin giderilmesi; 13 No.lu dairede mutfak ve banyo pervazlarında rötuş işlerinin yapılması; 18 No.lu dairede çelik kapı pervazlarında boşlukların giderilmesi, ebeveyn, yemek odası kapısındaki çizik ve ezilmelerin onarılması; 19 No.lu daire oda kapısında kırık olduğundan ayıpsız misli ile değiştirilmesi; 25 No.lu dairede giriş çelik kapısı ses yapması sebebi ile ayar yapılması; 27 Nolu dairede bir odanın kapı anahtarının bulunmadığı ve temini gerektiği; 33 No.lu dairede banyo pervazının eksik bırakıldığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği, sözleşme bedelinin 285.000 TL’lik kısmının gayrimenkul devri ile ödendiği, bakiyenin bedelin ise işlerin tam ve eksiksiz olarak yapıldığı tarihten itibaren 60 gün vadeli kıymetli evrak ile ödeneceğinin hüküm altına alındığı, davacı şirket tarafından ayıp ve eksiklikler giderildiği takdirde, müvekkil şirketin bakiye alacak için 60 gün vadeli evrak vermeye hazır olduğu, Davacı tarafından talep edilen tutar ile müvekkil şirket cari hesap kayıtlarının uyuşmadığı, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması gerektiği, dava konusu faturanın, müvekkil şirket tarafından tebliğ alındığına ilişkin kayıt bulunmadığı, davacının talep ettiği ticari temerrüt faizinin hiçbir şekilde kabul edilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında oluşan uyuşmazlığın fatura alacağı olduğu, mevzuat gereği anılan alacaklardan kaynaklı faiz konusunda tarafların anlaşması gerektiği, anlaşmama durumunda ise yasal faizin geçerli olacağı, müvekkili şirketin takibe itirazı kötü niyetli olmadığından icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, … 6.İcra Müdürlüğünün…E. sayılı takip dosyasından 34.435,44 TL tutarındaki cari hesap alacağına yönelik davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali talebinin yerinde olup olmadığı, cari hesap alacağı yönünden davalının davacıya herhangi bir borcunun olup olmadığı, sözleşmeye uygun teslimin yapılıp yapılmadığı (ayıplı teslim yapılıp yapılmadığı), cari hesap alacağının doğması halinde bunun sözleşme gereği 60 gün vadeli evrak ile ödenmesinin gerekip gerekmediğini bu hususta icra takibi yapılıp yapılamayacağı ve %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Deliller toplanmış,… 6.İcra Müdürlüğünün …4 Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraflarca ibraz edilen deliller ile toplanılması talep edilen deliller celp edilip incelenmiştir.
… 6.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; icra dosyasından takip borçlusu aleyhine 34.435,44 TL cari hesap alacağına yönelik ilamsız ödeme emri gönderildiği, Takip borçlusu davalının süresi içerisinde yetki ve borca itirazı sonucu takibin durduğu anlaşıldı.
6100 sayılı HKM’nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17.maddesi gereğince taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen mahkemede açılabileceğinden ve taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesinde yetki şartının mevcut olduğu, tacir olduğu görülmekle davalı tarafın icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine yönelik yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Bilirkişi …, SMMM-Hesap Uzmanı Bilirkişi …, Yapı Denetim Uzmanı ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Bilirkişi … ve Yüksek Mimar Bilirkişi … tarafından hazırlanan 16.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu eserde eksik işlerin ve ayıpların bulunduğu, eksik işlerin önemsiz sayılabilecek nitelikte olduğu, ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ve eksikliklerin toplam 6.389,99-TL değerinde olduğu, davalı tarafından ayıp ihbarı yapıldığı ancak bu ihbarın, teslim tarihinin ardından 4 (dört) ayı aşkın bir süre geçtikten sonra yapıldığı, yapılan ayıp ihbarının, kanunda işaret edilen zaman dilimi -uygun süre- içerisinde yapılmadığı, bu nedenle davalının eseri kabul etmiş sayıldığı, yüklenicinin ayıptan sorumlu olması için eserin kabul edilmemiş olması şartının arandığı fakat davalının eseri kabul etmiş sayılması nedeniyle, davacının ayıptan sorumlu olmadığı, mali inceleme neticesinde, davacının davalıdan 34.435,44-TL alacaklı olduğu, davacının ayıptan sorumlu olmadığı, sadece eksik işlerden sorumlu olduğu ve davalının eksik işlere ilişkin sahip olduğu haklardan ödemezlik def’ini kullanması halinde davalının yalnızca eksik işe tekabül eden 250 TL kadar ödemezlik definde bulunabileceği ve son tahlilde davacının davalıdan 34.185,44 TL (34.435,44 TL – 250 TL) alacaklı olduğu, davacının ayıptan da sorumlu olması gerektiği kanaatine varılması halinde ve davalının bedelde indirim hakkını kullanması halinde; davacının eksik iş ve ayıpların tamamı olan 6.388,99-TL’den sorumlu olacağı ve davalının bu miktar kadar ödemezlik definde bulunabileceği, bunun neticesinde davacının davalıdan 28.046,45-TL kadar alacaklı olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazlar sonrası dosyanın Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Bilirkişi …, SMMM-Hesap Uzmanı Bilirkişi …, Yapı Denetim Uzmanı ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Bilirkişi … ve Yüksek Mimar Bilirkişi … tarafından hazırlanan 11.01.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafın, 17.06.2020 tarihli dilekçesinde özetle; ”önemsiz nitelikte bazı eksik işler nedeniyle, kök raporda, davalı tarafın 250 TL tutarında ödemezlik def’inde bulunabileceğinin belirtildiği, taraflar arasında imzalanan teslim tutanağına; ayıplı veya eksik iş bulunduğuna ilişkin olarak, davalı tarafından herhangi bir şerh düşülmediği, teslimden 4 ay 14 gün sonra, e-mail yolu ile iletilen ayıplı/eksik iş bildiriminin, makul süreyi oldukça aştığı, eksik kapı montajının söz konusu olduğu kabul edilse dahi, teslim sırasında fark edilmemesinin imkansız olduğu, dolayısıyla şerh düşülmesi gerektiğinin aşikar olduğu, bu durumda, eksik iş kaynaklı ve 250-TL’lik ödemezlik def’ini kabul etmedikleri” hususlarında kök rapora itiraz ettiği, eksik işin söz konusu olduğu durumlarda iş sahibinin eksik işleri yükleniciye bildirimde bulunma zorunluluğu olmadığı hususu, kök raporun 9 ve devamı sayfalarında; “Eserde eksikler bulunması halinde iş sahibinin bunlar için ihbarda bulunmasına, bunları yükleniciye bildirmesine gerek yoktur.” şeklinde değerlendirildiği, doktrin ve içtihatlarda ifade edildiği üzere iş sahibi, 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde, teslim anında ihtirazi kayıt koymaksızın eksik iş bedelini talep edebileceği, dolayısıyla bu konuda kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı, davalı tarafın ise 24.06.2020 tarihli dilekçesinde özetle; ”davacının talep edilen mal ve hizmeti eksiksiz bir şekilde yerine getirmediği, nitekim kök raporda da, ayıp ve eksik işler toplamının 6.388,99 TL olarak tespit edildiği, tespit edilen ayıplı hizmetler nedeniyle, davacının, her hangi bir alacağa hak kazanamayacağı, bu durumda her halükarda davanın reddi gerekmekle birlikte, bir an için davanın kabul edileceği varsayımı halinde, tespit edilmiş ayıp oranında, bedelden indirim yapılması gerektiği Kök Raporda, tespit edilen ayıplar önemsiz ve açık ayıp olarak nitelendirilmiş ise de bu tespitin kabulünün mümkün olmadığı” hususlarında kök rapora itirazlarda bulunduğu görüldüğü, söz konusu değerlendirmelerden anlaşıldığı üzere yüklenicinin ayıptan sorumlu tutulabilmesi için aşağıda belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekeceğini, sözleşme konusu eser tamamlanarak iş sahibine tes lim edilmiş olmalı, teslim konusu eser ayıplı olmalı, eserdeki ayıp kabul edilmemiş olmalı, eserdeki ayıp, iş sahibine yüklenebilecek bir sebepten doğmamalı, iş sahibinin yükleniciyi ayıptarı sorumlu tutmak için yerine getirmesi gereken külfetleri (muayene ve bildirim külfetleri) yerine getirilmiş olması gerektiği, iş sahibinin, ayıplı ifa nedeniyle yükleniciye karşı ileri sürebileceği haklar ise: sözleşmeden dönme, bedelde indirim yapılmasını isteme, ayıbın giderilmesini (onarım) isteme, zararın tazminini isteme olarak ifade edildiği, somut olayda davacının ediminin ayıplı olarak yerine getirilmiş olduğu, bu nedenle bundan sorumlu olması gerekeceği; ne var ki söz konusu ayıbın nitelik itibarıyla açık ayıp olması sebebiyle iş sahibinin ayıptan doğan haklarının kullanabilmesi için uygun süre içerisinde ayıbı yükleniciye bildirmesi gerektiği hususları da detaylı olarak incelendiği, yapılan açıklamalar muvacehesinde; teslimin üzerinden 4 ayı aşkın bir süre geçene kadar davalının ayıp bildiriminde bulunmadığı, dolayısıyla ayıptan doğan hakların kullanımı için aranan “uygun sürede bildirim” şartının davalı tarafından yerine getirilmediği; davalının mezkur haklarını kullanabilmesine mani olan şeyin, söz konusu bildirim yükümlülüğünün muteber biçimde yerine getirilmemiş olmasından kaynaklandığı hususları kök raporda etraflıca incelendiği; kök rapordaki görüşte bir değişiklik olmadığı, davalı tarafın devamla, ”Defter incelemesi sonucunda, kök raporda, müvekkil şirketin; 7 adet fatura karşılığı toplam 34.435,44 TL borçlu olduğunun belirtildiği, bu husus kabul edilebilir olmadığı gibi, faturaların müvekkil şirket tarafından tebliğ alındığına ilişkin kayıt bulunmadığı, ayrıca, faturalara itiraz edilmemiş olmasının, hizmetin ifa edildiği anlamına da gelmeyeceği, Yargıtay 19. HD – 2017 / 3054K sayılı Kararında da belirtildiği gibi, sadece fatura ibrazı ve defter incelemesi ile alınan Rapora dayalı olarak hüküm tesis edilemeyeceği, dolayısıyla defter incelemesi neticesinde, Bilirkişinin; müvekkil şirketin davacıya borçlu olduğu kanaatine varmış olmasının hatalı olduğu” hususlarında kök rapora itirazlarda bulunduğu görüldüğü, davalının itirazında 7 adet faturanın müvekkil şirket tarafından tebliğ alınmadığına ilişkin olduğunu talep etse de davalının itirazı ile ilgili olarak kök raporun 7. Sayfasında aynen”….Cari Hesap Kayıtlarında da görüldüğü üzere tarafların kesmiş olduğu faturalar E-FATURA olup ayni zamanda irsaliyeli fatura olduğu, faturaların usulüne uygun düzenlendiği e fatura olduğundan ayrıca tebliğ edilme şartı olmadığı,..” belirtildiği, davalı tarafın devamla ”Davacı tarafın talep ettiği temerrüt faizinin, hiçbir şekilde kabulünün mümkün olmadığı, faiz oranının anlaşma ile belirlenebileceği, taraflar arasında anlaşma bulunmaması durumunda ise yasal faizin geçerli olduğu, öte yandan, kök raporda, davacı tarafın talep edebileceği, faiz türü ve oranının ise tespit edilmediği” hususlarında kök rapora itirazlarda bulunduğu, davacı tarafından takip tarihine kadar bir faiz talebi olmadığı, bilirkişi raporunun denetime elverişli olması gerekliliği karşısında faiz hesabının aşağıdaki şekilde olduğu, davacı Cari Hesap Kayıtlarına göre Dava konusu 7 adet faturadan kaynaklanan cari hesap alacağının 14.10.2017 tarihi itibarıyla Toplam 34.435,44 TL olduğu, 13.02.2018 Takip Tarihine kadar Faiz hesabı:
34.435,44 TL Asıl Alacak,
1.137,80 TL İşlemiş faiz
56,89TL BSMV
Toplam 35.630,13 TL,
Davacının takip tarihi itibarıyla toplam 35.630,13 TL alacaklı olduğu hesaplandığı,
Dava dosyasında yapılan incelemede taraflar arasındaki sözleşmede akdi ve temerrüt faiz oranları sözleşmede belirtilmediği, ancak taraflar tacir olup 3095 sayılı Yasanın 2. Maddesi gözetilerek T.C. Merkez Bankasınca yayımlanan Avans İşlemlerine Uygulanacak Faiz oranı nispetinde 13.02.2018 Takip Tarihinden itibaren (davacı talebi gibi) 9,75 Faiz ve Gider Vergisi talep edilebileceği, sonuç olarak, taraf itirazlarının karşılığının bilirkişi kök raporunda mevcut olduğu, bilirkişi kök raporu ibrazının ardından dosyaya yeni belge sunulmadığı, bilirkişi kök raporundaki görüşlerde bir değişiklik olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi kök ve ek raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmeler yerinde bulunmuş olmakla dava konusu DKY Suadiye 12 projesi kapsamında taraflar arasında imzalanmış 11/05/2017 tarihli sözleşme ile davacı Dortek’in KDV dahil 319.499,60 TL bedelle anılan projede yer alan 40+1 adet dairenin çelik daire giriş kapıları ile iç kapıların üretim-şantiye taşıma ve yerinde montaj işleri ile aksesuarlarının temini işlerini üstlendiği ve KDV dahil toplam ödeme tutarının %89,22’sinin gayrimenkul devri ve %10,78’lik kısmının ise 60 günlük vadeli evrak ile ödeneceğinin taraflar arasında kararlaştırılmış olduğu, bilirkişi tarafından mahallinde incelenen kapılar dışında herhangi bir kusur iddiasında bulunulmadığı, sözleşmeye göre yapılmaya kararlaştırılan işlerin dava konusu kapıların çok azının imalat veya montajında açık ayıp niteliğinde bir takım kusurlar ile basit ayar sorunları bulunduğu, 24/08/2017 tarihli teslim tutanağı ile dava konusu 253 adet iç kapı ve 41 adet çelik dış kapının teslim edildiği ayrıca anılan tutanakta dava konusu ayıp ve eksikliklere ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığı, buna karşılık teslimden 4,5 ay sonra davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye 08/01/2018 tarihli elektronik iletide davalı iş sahibinin ayıp ihbarında bulunduğu, bilirkişi incelemesinde ayrıntılı olarak açıklanan eksik iş ve ayıpların toplam sözleşme bedelinin %2’sine karşılık gelen 6.388,99 TL bedelle giderilebileceği ayrıca söz konusu toplam eksik/ayıp bedelinin 250,00 TL’sinin eksik işlerden ve 6.138,99 TL’sinin açık ayıplı işlerden kaynaklandığı tespit edildiği, bir başka deyişle söz konusu ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu ve bir kısım eksik işlerin tespit edilmiş olduğu, davacı yüklenicinin bakiye hakediş alacağı bakımından yapılan incelemede, taraflar arasında imzalanan sözleşmede vadeli evrak ile ödeneceği kararlaştırılan KDV dahil tutarın 34.436,66 TL olduğu, icra takibinin ise 34.435,44 TL asıl alacak üzerinden başlatılmış olduğu, Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere; davacı şirketin incelemeye ibraz etmiş olduğu ticari defter kayıtlarının tetkikinde; Takip talebine konu 7 adet faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmekle birlikte, davaya konu eserde eksik işlerin ve ayıpların bulunduğu, eksik işlerin önemsiz sayılabilecek nitelikte olduğu, ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu, ayıp ve eksikliklerin toplam 6.389,99-TL değerinde olduğu, davalı tarafından ayıp ihbarı yapıldığı ancak bu ihbarın, teslim tarihinin ardından 4 (dört) ayı aşkın bir süre geçtikten sonra yapıldığı, böylece yapılan ayıp ihbarının, kanunda işaret edilen zaman dilimi -uygun süre- içerisinde yapılmadığı, bu nedenle davalının eseri kabul etmiş sayıldığı, yüklenicinin ayıptan sorumlu olması için eserin kabul edilmemiş olması şartının arandığı fakat davalının eseri kabul etmiş sayılması nedeniyle, davacının ayıptan sorumlu olmadığı düşünülecek olsa dahi davacının 2 yıllık garanti süresi içerisinde bu ayıpları gidermekle yükümlü olduğu, mali inceleme neticesinde, bilirkişi raporunda davacının davalıdan 34.435,44-TL alacaklı olduğu, fakat davacının garanti süresi göz önüne alınarak eksik iş ve açık ayıpları gidermesinin hakkaniyet gereği olduğu kanaatiyle davacının davalıdan 34.435,44 TL-6.388,99 TL-250 TL=27.796,45 TL alacaklı olduğu, kanaatine varıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile,davalı tarafın … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 27.796,45 TL asıl alacak bakımından iptaline ve takibin bu miktar bakımından devamına, hüküm altına alınan 27.796,45 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 10,75 ve değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, İİK md. 67/2 kapsamında hüküm altına alınan 27.796,45 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 5.559,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
2-)Davalı tarafın … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN 27.796,45 TL asıl alacak bakımından İPTALİNE ve takibin bu miktar bakımından devamına,
3-)Hüküm altına alınan 27.796,45 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 10,75 ve değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına,
4-)Hüküm altına alınan 27.796,45 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 5.559,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Fazlaya ilişkin talebin reddine,
6-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.898,78 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 415,90 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 1.482,88 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-)Davacı tarafından yapılan toplam 4.959,90 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 4.003,65 TL yargılama gideri, 415,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı toplamı 4.455,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 415,90 TL
Karar Harcı :1.898,78 TL
Noksan Harç : 1.482,88 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 5.130,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti :4.800,00 TL
Posta Giderleri : 159,90 TL