Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1193 E. 2019/40 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1193 Esas
KARAR NO : 2019/40

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 10.11.2016 tarihinde “… Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi” adı altında yasal şekil şartına aykırı olarak, adi yazılı hükümsüz bir hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşme kapsamında … İnşaat Ticaret A.Ş.ye ait olan … ili, … İlçesi, … Mevkii, … pafta, 424 ada, 23, 25 ve 27 nolu parsellerin 7/3650 hissesine karşılık gelen 2 kişilik (+1 kişi) stüdyo dairenin müvekkiline satışı hususunun düzenlendiği ve hisse satış bedeli olarak müvekkilinin toplam 34.250,00 TL ödemesinin kararlaştırıldığı, sonrasında 16.12.2016 tarihinde taraflar arasında “Thermal Palace Hisseli Gayrimenkul Sözleşmesi” adı altında adi yazılı ve hukuken geçersiz bir sözleşme daha imza edildiği ve iş bu sözleşme ile önceden kararlaştırılan 2 kişilik (+ 1 kişi) stüdyo dairenin müvekkiline satışı yerine 6 kişilik (+1 kişi) 2+1 dairenin satışı yönünde değişikliğe gidildiği, iş bu sözleşme kapsamında ek protokol tanzim edilerek satış bedelinin 27.290,00 TL artırılmak suretiyle toplam satış bedelinin 61.540,00 TL olmasına karar verildiği, 10.11.2016 tarihli birinci sözleşme uyarınca müvekkilinin 10.11.2016 tarihinde 34.250,00 TL bedelinde 48 adet bono düzenlenmek suretiyle borç altına girdiğini, 16.12.2016 tarihli ikinci sözleşme ve ek protokol ile hisse satış bedelinin artırıldığı, toplam 27.290,00 TL bedelinde 36 adet senet daha düzenlendiği, toplamda 84 adet senet düzenlenerek müvekkilinin 61.450,00 TL tutarında borç altına girdiği, müvekkilinin davalı tarafa banka kanalıyla toplam 12.000,00 TL ödeme yaptığı, ödeme yapıldığı halde mezkur senetlerin müvekkiline iade edilmediği, kapıdan satış usulü sebebiyle ve okur yazar olmaması nedeniyle sözleşmenin kuruluşunda hataya düşen müvekkilinin sözleşmeden dönmek istediğini davalı şirkete şifahen bildirdiği, ödediği bono bedellerinin ve imzaladığı bonoların tarafına iadesini talep ettiği, ancak bu girişimlerin sonuçsuz kaldığı, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan ayni hakka konu hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin şekil unsuru yönünden hukuken geçersiz olduğu iddia edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasında imzalanan 10.11.2016 ve 16.12.20169 tarihli sözleşmelerin geçersiz olduğunun ve geçersiz sözleşmeler nedeniyle müvekkilinin davalı şirkete borçlu bulunmadığının, müvekkili tarafından imzalanarak davalı tarafa verilen toplam 61.540,00 TL bedelli 84 adet bonodan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile bonoların iptaline, müvekkilinin bono bedeli olarak davalı tarafa ödediği 12.000,00 TL’nin her bir ödeme için ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
GEREKÇE /
Dava, taraflar arasında imzalanan devremülk satışına ilişkin 10.11.2016 ve 16.12.20169 tarihli sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ile bu sözleşmeler kapsamında davalıya verilen bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve davalıya ödenen 12.000,00 TL bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade edeceğinin hükme bağlandığı, 6502 sayılı yasanın 73. Maddesinde ise bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı belirlenmiştir.
Davacının talebinin taraflar arasında imzalanan devremülk satışına ilişkin sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ile davalı adına düzenlenen bonoların iptali ile davalıya ödenen bedelin iadesine ilişkin olup, davacı tarafça tapu iptal ve tescil gibi taşınmazın aynına ilişkin bir talepte bulunulmadığı, davacı ile davalı arasındaki devre mülk satışına ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı ve iş bu davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu, 6502 Sayılı Kanunun 73/4. maddesine göre, tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde açılabileceği anlaşıldığından davanın dava şartı görev yönünden usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın görev-dava şartı görev yönünden usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2. maddesi uyarınca, harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/01/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır