Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1165 E. 2020/202 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1165 Esas
KARAR NO : 2020/202 Karar
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 17/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/11/2016 tarihinde dava dışı …’ın maliki olduğu, dava dışı …’un sürücüsü olduğu ve dava sigorta şirketi nezdinde sigortalı … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu hasar gördüğünü, anılan hasarın giderilmesi için davacıya ait aracın … Servisi’ne bırakıldığını, müvekkilinin aracının kasko sigortası kapsamında tamir edilmiş olmasına rağmen meydana gelen kaza neticesinde aracın bir çok parçasının değiştiğini ve boyandığını bu şekilde aracın değerinin düştüğünü ve satış kabiliyetini olumsuz yönde etkilediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde … plakalı aracın %50 kusurlu olduğunun belirtildiğini ancak kaza hakkında kesinleşmiş bir kusur raporunun bulunmadığını, bu nedenle öncelikle vaki kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe limitleri dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı tarafından işbu davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadığını ve müvekkilinin temerrüde düşmediğini bu nedenle davacının faiz talebinde bulunamayacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, araçtaki değer kaybı nedeniyle meydana gelen maddi hasar bedelinin tahsili davasıdır.
Mahkememizin 06/11/2017 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı ile davalı işleten … ve sürücü … aleyhine açılmış olan davanın tefriki ile mahkememizin 2017/993 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gördüğü ve bu dosya üzerinden 23/11/2017 tarih ve 2017/984 Karar sayılı kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu yönünde karar verilmiş olduğu görülmektedir.
Mahkememizce 16/11/2017 tarih 2017/151 Esas ve 2017/876 Karar sayılı karar ile “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak;Hernekadar davacı taraf mahkememizde Trafik kazasından doğan ZMMS sigortası poliçesine dayanarak davalı taraf aleyhine maddi tazminat davası açmış ise de;Davacı tarafın davasının açıldığı 09/12/2016 tarih itibariyle 2918 Sayılı kanunun 97.md yürürlükte bulunduğu ”Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmasının” gerektiği kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu ve dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca Usulden Reddi yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile ön başvuru dava şartının yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde … BAM … HD’nin 15/11/2018 tarih … Esas ve … Karar sayılı kararı ile “Somut olayda, dava tarihi olan 09/12/2016 itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvurulmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise; bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Mahkemece; davacı vekiline yasada öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar tesis etmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmakla dava mahkememizin 2018/1165 Esas sayılı dosyası üzerinden kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce 24/04/2019 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı ile davacı vekiline davalı sigorta şirketine başvuruda bulunarak başvuru evrakını dava dosyasına sunması için süre verilmesi akabinde davacı tarafından 03/05/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurulduğu ve böylelikle eksik dava şartının ikmal edilmiş olduğu görülmektedir.
Davacı, 01/11/2016 tarihinde kendisine ait … plakalı araç ile işleteni … olan ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … plakalı araçta değer kaybı nedeniyle meydana gelen 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Ancak her iki tarafta işleten statüsünde olduğundan davacı davalının kusurunu ve meydana gelen zararın miktarını ispat yükü altındadır.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelini tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve tazminat miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Makine mühendisi …’den alınan 13/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile vaki kazada … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Kanunu m.67/b ve Karayolları Trafik Yönetmeliği m.137’deki düzenlemelere aykırı olarak kavşakta geri geri gitmek suretiyle kazaya sebep olduğundan %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın markası, modeli, kilometresi, kullanım amacı, hasar miktarı ve hasar aldığı bölge ile hasarlı ve hasarsız araç rayiç değerleri dikkate alınmak suretiyle … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 8.000,00 TL olduğu, ancak davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerektiğinden şartnamede öngörülen formüller kapsamında davacının aracında meydana gelen değer kaybının 5.231,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Şarta bağlı olmaksızın tespit edilen değer kaybı ile şart kapsamındaki değer kaybı mukayese edildiğinde gerçek değer kaybının 7.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dosyasına ibraz edilen 24/12/2019 tarihli dilekçe ile 1.000,00 TL olan dava değerinin 7.000,00 TL’ye arttırılmış olduğu görülmektedir.
Bu kapsamda alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğundan ve de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta poliçesinde öngörülen limit ve poliçenin eki niteliğindeki genel şartlarda öngörülen formüller kapsamında (Özel Şart) tespit edilecek zarar miktarı ile sınırlı olduğundan davanın kısmen kabulü ile 5.231,00 TL’nin 20/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
5.231,00 TL’nin 20/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 357,33 TL nispi karar harcının, 29,20 TL peşin harç ve 91,00 TL ıslah harcı toplamı 120,20 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 237,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.769,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.235,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 922,89 TL yargılama gideri ile 29,20 TL peşin harç, 91,00 TL ıslah harcı ve 29,20 TL başvuru harcı toplamı 1.072,29 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/06/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 29,20 TL
Karar Harcı : 357,33 TL
Islah Harcı : 91,00 TL
Noksan Harç : 237,13 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.302,32 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 800,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 502,32 TL