Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1161 E. 2022/801 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1161
KARAR NO : 2022/801

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme ile davalıya … abone numarası ile elektrik kullandırıldığını, davalı ödemelerin tam ve zamanında yapılmamış olması nedeniyle borçlu bulunduğunu, davalının müvekkili şirkete dava dilekçesi ekinde bulunan fatura borçlarını ödememesi üzerine … 14. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip yapıldığını, davalı borçlunun takip konusu alacağa karşı kötü niyetli olarak ve takibi durdurmak maksadıyla itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile icra takibine yönelik itirazların iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti: davalı müvekkilinin Haziran 2008 ayında maliyeden ilişiğini keserek ve davacı kuruma da elektrik aboneliğinin kapatılması için başvurmasına karşın aboneliğinin kapatılmamış olduğunu bu nedenle başvuru sonrası gerçekleşen tüketiminden sorumlu olmadığını, söz konusu belgeler TTK’ya göre defterlerin muhafaza süresi 10 yıl iken bu süre Vergi Usul Kanununda 5 yıl olarak öngörüldüğünü, TTK’nun “Saklama Müddeti” başlıklı 68.maddesine göre mükellefler kullandıkları defter ve belgeleri on yıl geçinceye kadar saklamaya mecbur olduklarını, dolayısıyla davalı müvekkilinin bu süreler geçtikten sonra bunları imha etmiş olması hayatın doğal akışına uygun olduğunu, istenilen belgleer için ilgili kurumlara müzekkere yazılarak estenmesi gerektiğini, yine iş yerini kapatmış olan davalı müvekkili bunu bildirmiş olmasına rağmen davacı şirket tarafından aboneliği sonlandırılmamış olup davacı yanında sunmuş olduğu elektrik tahakkukundan 2008 yılına ait sayaç endeks tahakkukları her ayın 6’sı ve 8’i arasında yapılıyor olmasına rağmen kendisi aynı ay içerisinde fatura çıkmış olmasına rağmen 30/05/2018 tarihinde iş yerini kapatıyor olması sebebiyle manuel olarak tahakkuk ettirmiş ve davalı şirkete iş yerini kapatıyor olması nedeniyle de aboneliğinin sonlandırılmasını yazılı olarak talep ettiğini, ancak davalı şirketin aboneliği sonlandırmadığı gibi uzun bir süre boyunca davalı müvekkili haricinde elektriği fiilen kullanan kişinin bu borcu ödememesi üzere kullanımı sonlandırmamış olup elektrik enerjisini vermeye devam ettiğini, hal böyle olunca da davalı şirket müvekkiline ait olmayan kullanımları ödenmemesine rağmen müvekkilinin adına kestiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… 14. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası.
2-Davacı şirketten celbedilen abonelik kayıtları.
3-Bilirkişi kök ve ek raporu.
4-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası davalı adına kayıtlı elektrik aboneliğinde tüketilen elektrik bedelinin ödenmemesi sebebiyle başlatılan ilamsız icra takibine karşı davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında, elektrik aboneliğinin davalı adına kayıtlı olduğu hususunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı elektrik şirketi tarafından davacı adına kayıtlı elektrik aboneliğinde tüketilen elektrik bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Aboneliğin bulunduğu yerde, kaçak elektrik kullanıldığı yerin kayden satılmasına rağmen aboneliğini iptal ettirmeyen kişinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı, abonesiz kaçak kullanan kişinin haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğu, bu durumda kaçak kullanımdan dolayı her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre davacının alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi, somut olayda davacı alacağını sözleşme nedeniyle sorumluluğu bulunan davalı aboneden talep edebileceğine karar verilmiştir. (HGK. 27/04/2011 tarih, 2011/19-104 Esas, 239 Karar sayılı kararı)
09/11/1995 tarih, 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 26.maddesine göre; aboneliğinin başlangıç tarihinin sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih olduğu, başka bir yere taşınacak abonenin taşınma tarihinden en az bir hafta önce şirkete yazılı olarak başvurarak sayaç değerinin okunmasını istemek zorunda olduğu, bir hafta içinde sayaç değeri belirlenmediği takdirde abonenin bildiriminin esas kabul edileceği, 38. maddeye göre idarenin faturalama dönemlerinde abone sayacının kaydettiği değeri mahallinde ve zamanında okuyarak faturalamaya esas olacak şekilde kayda geçirilmesinin esas olduğu, 50. maddeye göre fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde 20 gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, “bu tebligattan sonra faturu bedeli 10 gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir” hükmü getirilmiştir.
25/09/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesine göre; zamanında ödenmeyen borçlar başlığı altında “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir” şeklindedir. 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2.maddesine göre, “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir” söz konusu durum 2 gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.
09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nun 30.maddesine göre; yargılamaya hakim olan ilkelerinden birisi de usul ekonomisi ilkesidir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/16514 Esas 2014/278 Karar)
Tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek uyuşmazlığa ilişkin öncelikle elektrik bilirkişisinden rapor alınmıştır.Dosyaya sunulan 03.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davalı adına kayıtlı olan elektrşik abonelğinde ödenmemiş 18 adet faturanın olduğu, davacı şirketin elektriğin kesilmemesi sebebiyle zararın artmasına neden olduğu ve müterafik kusurlu olduğu anlaşılmış, davacı şirketin müterafik kusuru da nazara alınarak bir mali müşavir ve elektrik bilirkişisinden ek rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan 16.489,75 TL asıl alacak, 5.564,22 TL işlemiş faiz, 1.001,55 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 23.055,52 TL alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının … 14. İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyasında vaki itirazının kısmen iptaline,
2-Takibin 16.489,75 TL asıl alacak, 5.564,22 TL işlemiş faiz, 1.001,55 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 23.055,52 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 3.297,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.574,92 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 679,87 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 895,05 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 2.472,20 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.432,62 TL yargılama gideri ile 679,87 TL peşin harç, 5,20 vekalet harcı ve 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.153,59 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 679,87 TL
Karar Harcı : 1.574,92 TL
Noksan Harç : 895,05 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.595,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.200,00 TL
Posta Giderleri : 272,20 TL