Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1155 E. 2020/609 K. 18.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1155 Esas
KARAR NO : 2020/609

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirkette 1989 yılından buyana ortaklık vasfının bulunduğunu, davacının davalı şirketten hamiline yazılı hisse senetleri satın aldığını, davacıya son yıllarda hiçbir şekilde kar payı verilmediğini, davacının en son davalı şirketten olan 2008 – 2010 – 2011 yıllarına ait kar payı alacağını … 50. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamına bağlı olarak tahsil ettiğini, sonrasında davacıya herhangi bir kay payı kuponu veya nakdin ödenmediğini, davacının davalı şirkettin yönetim kurulunun … tarih… numaralı nama yazılı ilmühaber aldığını, işbu ilmühaberde “… Tic. A.Ş.’nin sermayesi beheri … nominal kıymete 70.000.000.000 paya ayrılmış olup, taahhüt edilen 700.000.000,00 TL sermayenin tamamı ortaklar tarafından ödenmiştir. Beheri 1 kuruş nominal kıymetli 44562 adet 445 TL 62 Kr kısma ait nama hisse karşılığı iş bu nama yazılı ilmühaber aşağıda adı geçen ve ikametgahı yazılı ortağımıza TTK hükümleri dahilinde bastırılacak olan hisse senetleri ile değiştirilmek üzere verilmiştir.” denildiğini, davacıya 2012 yılından bu yana herhangi bir kay payı ödemesi gerçekleşmemiş olup, davalı şirkete ihtarnameler gönderilerek ödenmeyen kar payının ödenmesi istemiyle başvuruda bulunulduğunu, davalı tarafından ihtarnamelere cevap verilmediğini, bu nedenle davacının davalı şirketin bilançolarda gösterilen gerçek değerleri üzerinden yıllık bilançoya göre hesaplama yapılarak 2015 – 2016 – 2017 – 2018 yıllarına ait kar payı alacağının tahsil için dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, ayrıca davalı tarafından kar payı ödenmemesi, davacının olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarına davet edilmemesi, 25.12.2014 tarihinde yapılan sermaye artırımı gündemli toplantıya davet edilmemesi nedeniyle mağdur olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 2015 – 2016 – 2017 – 2018 yıllarına ait şimdilik 100,00 TL kar payı alacağının temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Anonim Şirket Ortağı Davacının, davalı anonim şirket ortaklığından haklı nedenle çıkartılmasına, anonim şirketin halka açık olması nedeniyle davacının hisselerinin karşılığı olan paylarının bilançolardaki gerçek değerleri göz önüne alınarak karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin davacıya ödenmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddia ve taleplerin yerinde olmadığını, davalı şirketin 2015 yılına alt olağan ortaklar genel kurulunun 16.03.2016 tarihinde yapıldığını, 7 nolu gündem maddesi ile dönem zararı olması sebebiyle “kar dağıtımını yapılmamasına” karar verildiğini, dolayısıyla anılan genel kurul kararı doğrultusunda davalının kar dağıtma zorunluluğunun bulunmadığını, davalı şirket tarafından 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin olarak yapılan genel kurul toplantılarının 7. Maddesi ile kar payı dağıtımına karar verildiğini, davacının ödenmemiş temettü tutarının 133,61 TL olduğunu, 2018 yılı için ise genel kurul toplantısının henüz yapılmadığını, henüz alınmış bir genel kurul kararı bulunmadan şirketin kar dağıtımı yapmasının söz konusu olamayacağını, davacının ortaklıktan çıkarılması ve pay bedelinin ödenmesi talebi yönünden; davalı şirketin halka açık bir şirket olmadığını, davacının ileri sürdüğü ortaklıktan çıkartılma ve çıkma yönünde TTK’da bir düzenlemenin bulunmadığını, davacının dilekçesinde “yasal nedenlere başlıklı bölümünde taleplerini TTK m. 531’e dayandırdığını, ancak davacının huzurdaki davayı m. 531’e uygun olarak açmadığı gibi madde metninde belirtilen şartların somut olayda oluşmadığını, anılan madde uyarınca haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birinin ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceğini, mahkemenin böyle bir davada gerekli görürse şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceğini, ayrıca mahkeme gerek görürse fesih yerine pay sahiplerine paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebileceğini, görüldüğü üzere madde metninde doğrudan ortaklıktan çıkarılma ve buna bağlı olarak pay bedellerinin gerçek değerine güre ödenmesi talepli bir dava açabileceğinin düzenlendiğini, öte yandan hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davanın TTK m. 531’e göre şirketin feshi yönünde açılmış olduğu varsayımında dahi, dava şartı olan azami pay oranı gerçekleşmediğinden dinlenilmesinin mümkün olmadığını, davacının şirketteki pay oranının %10’dan az olduğunu beyanla, 2016 ve 2017 yıllarına ait toplam 133,61 TL temettü tutarı yönünden kabul beyanları dikkate alınarak hüküm kurulmasını, davacının yerinde olmayan diğer taleplerinin reddine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilen … (Kapatılan) 50. ATM … Esas sayılı dosyası örneğinin incelenmiş (2008 yılı için net 104,35 TL , 2010 yılı net 117,27 TL , 2011 yılı için net 88,29 TL olmak üzere toplam 309,91 TL temettü geliri alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmış), … Ticaret Sicil Memurluğuna müzekkere yazılarak davalı şirketin tüm sicil dosyası celbedilmiş, Davalı şirkete yazı yazılarak şirket ortakları ve ortakların hisselerini gösterir belgelerin, ticari defterlerin ve şirketin kar paylarını gösteren bilançoların ve müvekkille ilgili tüm bilgi ve belgelerin ve yönetim kurulu kararı tarih ve numarası … olan nama yazılı ilmühaberin onaylı nüshasının mahkememiz dosyasına celbi sağlanmış, … 1. Noterliği’ne müzekkere yazılarak … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve …tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamelerinin onaylı nüshanının mahkememiz dosyasına celbi sağlanmış, ayrıca davalı şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak davalı şirketin 2014 yılı ve sonrasındaki yıllardaki kar payının ne kadar olduğunu bildirilmesi istenmiş olup, müzekkere cevabında ilgili döneme ait kurumlar vergisi beyannameleri ile eki kar dağıtım tabloları olmak üzere dayanılan tüm deliller celp edilip incelenmiş, dosya kapsamı ve şirket kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmış ve deliller toplanmıştır.
Dava, Anonim şirket ortaklık payı alacağının tahsili ile haklı nedenle ortaklıktan çıkarılma talebinden ibarettir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, Davalı şirketin halka açık olup olmadığı, davacının 2015-2016-2017-2018 yıllarına ait kar payı alacağının olup olmadığı, olması halinde miktarı, somut davanın TTK 531. maddesine dayanılarak dava açılıp açılmadığı, açılıp açılamayacağı, davacının ortaklıktan çıkarılma talebinin yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla yapılan inceleme sonucu; SMMM bilirkişi … ve Ticaret Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı bilirkişi Doç. Dr. … tarafından düzenlenen 12.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1-)Davacının kar payı alacağı talebine ilişkin olarak;16.03.2016 tarihinde yapılan 2015 yılına ait Olağan Ortaklar Genel Kurulu’nda Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde düzenlenmiş mali tablolara göre, dönem zararı oluştuğu ve dönem zararı olması sebebiyle kar payı dağıtımı yapılmamasına oy birliği ile karar verildiğinden 2015 yılına ait , 2016 yılına ilişkin yapılan Olağan Ortaklar Genel Kurulu toplantısında ortaklara birinci temettü olarak 18.949.660,97 TL ve 2017 yılına ilişkin yapılan Olağan Ortaklar Genel Kurulu toplantısında ise birinci ve ikinci temettü toplamı olan 227.981.274,36 TL’nin kar payı olarak dağıtılmasına karar verildiği, dava tarihi itibarıyla 2018 yılına ilişkin Olağan Ortaklar Genel Kurulu’nun yapılmamış olduğu, bu doğrultuda davacının, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin kar payı alacağının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca uygulanması gereken %15 stopaj kesintisi ile birlikte 133,62 TL olduğu, davacı tarafindan gönderilen 13.04.2016 ve 27.09.2017 tarihli ihtarnamelerin, kar payı ödeme yükümlülüğü olmayan dava dışı Tekfen Holding’e gönderilmiş olduğu, dolayısıyla davalı Toros’un söz konusu ihtarnamelerle temerrüde düşürülmüş kabul edilemeyeceği,
2-)Davacının haklı nedenle ortaklıktan çıkarılma talebine ilişkin olarak; Ortak sayısı 68 olan davalı şirketin halka açık bir şirket olmadığı, dolayısıyla davacı ile şirket arasındaki ilişkide Sermaye Piyasası Kanunu’nun uygulama olanağı bulmayacağı, Türk Ticaret Kanunu yeni düzenlemesi ile anonim şirket ortaklarının şirketin feshini talep etmesine ve mahkeme tarafindan hisse bedellerinin ödenmesi karşılığı ortaklıktan çıkarılmasına olanak veren bir yapı oluşturmakla beraber, bu olanağı azınlık pay sahiplerine tanıdığı ve davacının azınlık pay sahibi olmadığı, ayrıca davacı tarafından bu talebine yönelik herhangi bir somut vakıa ileri sürülmeksizın talepte bulunulduğu, dolayısıyla talebi hakkında değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 12.09.2019 tarihli dilekçesi ile kök bilirkişi raporuna, 2015-2018 yılları arasında hesaplanan kar miktarının gerçeğin altında olup gerçek karı göstermediği, bu sebeple gerçek kar miktarının belirlenmesi gerektiği, temerrüt şartlarının oluşmadığı kabul edilmekle birlikte davacı tarafından … 1.Noterliği kanalıyla çekilen … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname dikkate alındığında, temerrüt şartlarının oluştuğu, çıkma talebi bakımından somut şartların oluşmadığı sonucuna varılmakla birlikte sürekli olarak kar payının ödenmemesi, davacının genel kurul toplantılarına davet edilmemesi, daha önce benzer davaların açılması karşısında çıkma hakkının kullanılabilmesi gerektiği hususlarında itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetince hazırlanan 10.01.2020 tarihli ek raporda özetle; davacının dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte 133,26 TL kar payı alacağının bulunduğu, bilirkişi heyeti tarafından kar payına yönelik temerrüt ihtarı olarak değerlendirilmeyen 19925 yevmiye numaralı ihtarnamede yer alan iradenin, mahkeme tarafından kar payına yönelik bir irade olarak kabulü halinde, davacının 133,62-TL alacağının 18.10.2017 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulabileceği, davalının şirketten hisselerinin gerçek değerini almak suretiyle çıkma talebine yönelik ileri sürülen vakıaların TTK. md. 202 f.2 hükmünün uygulanması için yeterli olmadığı, bu haliyle talebin incelenebilir olmadığı ve 27.09.2017 tarihli ikinci ihtarnamenin davalıya gönderilmiş olmasına karşın, davacı tarafça ortaya konulan iradenin kar payına yönelik talep hakkı olarak değerlendirilemeyeceğinden, kök raporda belirtildiği üzere temettü alacağına ilişkin faiz başlangıcının dava tarihi olarak belirlenmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile alınan bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporu ile hesaplamalarının denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle mahkememizce, bilirkişi raporlarındaki açıklamalar yerinde görülmüş olmakla bilirkişi raporlarına itibar edilmiş olup, davacının kar payı alacağı talebine ilişkin olarak; 16.03.2016 tarihinde yapılan 2015 yılına ait Olağan Ortaklar Genel Kurulu’nda Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde düzenlenmiş mali tablolara göre, dönem zararı oluştuğu ve dönem zararı olması sebebiyle kar payı dağıtımı yapılmamasına oy birliği ile karar verildiğinden bu yıla ait kar payı alacağı talebi talebinin yerinde olmadığı, 2016 yılına ilişkin yapılan Olağan Ortaklar Genel Kurulu toplantısında ortaklara birinci temettü olarak 18.949.660,97 TL ve 2017 yılına ilişkin yapılan Olağan Ortaklar Genel Kurulu toplantısında ise birinci ve ikinci temettü toplamı olan 227.981.274,36 TL’nin kar payı olarak dağıtılmasına karar verildiği, dava tarihi itibarıyla 2018 yılına ilişkin Olağan Ortaklar Genel Kurulu’nun yapılmamış olduğundan dava tarihi itibarıyla bu yıla ait kar payı alacağı talebi talebinin yerinde olmadığı, bu doğrultuda davacının, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin kar payı alacağının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca uygulanması gereken %15 stopaj kesintisi ile birlikte 133,62-TL olduğu, davacı tarafindan gönderilen 13.04.2016 tarihli ilk ihtarnamenin kar payı ödeme yükümlülüğü olmayan dava dışı …’e gönderilmiş olduğu, … tarih ve … yevmiye numaralı ikinci ihtarnamenin davalı …’ne gönderilmesine karşın, davacı tarafça ortaya konulan iradenin, (çıkma ve buna bağlı olarak pay bedelinin ödenmesi talebinden ibaret olduğu görülmekle, kar payının bilançodan değil genel kurul tarafından alınan kar dağıtımı kararı dikkate alınarak hesaplanması göz önüne alınarak) mahkememiz tarafından kar payına yönelik bir irade beyanı olarak kabulü mümkün görülmediğinden, kar payına yönelik temerrüt ihtarı olarak değerlendirilmemiş olup, kabul edilen 2016 ve 2017 tarihli temettü alacağına ilişkin faiz başlangıcının dava tarihi olarak belirlenmesi gerekmiştir.
Davacının haklı nedenle ortaklıktan çıkarılma talebine ilişkin olarak; Ortak sayısı 68 olan davalı şirketin halka açık bir şirket olmadığından somut olayda Sermaye Piyasası Kanunu’nun uygulama olanağı bulmayıp, Türk Ticaret Kanunu yeni düzenlemesi ile anonim şirket ortaklarının şirketin feshini talep etmesi ve mahkeme tarafindan hisse bedellerinin ödenmesi karşılığı ortaklıktan çıkarılmasına olanağının azınlık pay sahiplerine tanınmasına karşın davacının azınlık pay sahibi olmadığı ve davacı tarafından bu talebine yönelik herhangi bir somut vakıa ileri sürülmeksizın talepte bulunduğundan ve TTK 202/2 m. hükmünün uygulama şartları da somut olayda bulunmadığından talebinin kabulü mümkün görülmemiş olup, davacının davasının kısmen kabulü ile, Davacının 2016 yılına ilişkin net 10,25-TL, 2017 yılına ilişkin net 123,37-TL olmak üzere toplam 133,62-TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının 2015 ve 2018 yıllarına ait kar payı alacağı olmadığından bu talebin ve davacının, Davalı A.Ş.’den hisseleri karşılığı olan payların bilançodaki gerçek değerden ödenmesi suretiyle çıkartılma talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının kısmen kabulü ile,
1-)Davacının 2016 yılına ilişkin net 10,25-TL, 2017 yılına ilişkin net 123,37-TL olmak üzere toplam 133,62-TL kar payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Davacının 2015 ve 2018 yıllarına ait kar payı alacağı talebi bakımından fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Davacının, Davalı A.Ş.’den hisseleri karşılığı olan payların bilançodaki gerçek değerden ödenmesi suretiyle çıkartılma talebinin reddine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 59,30 TL karar harcının, peşin yatırılan 35,90-TL harç ve 6,00-TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 17,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 133,62 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan toplam 2.930,00-TL yargılama gideri ile 35,90-TL peşin harç, 6,00-TL ıslah harcı, 35,90-TL başvuru harcı toplamı 3.007,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 35,90TL
Karar Harcı : 59,30TL
Islah Harcı : 6,00 TL
Noksan Harç : 17,40 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.930,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.800,00 TL
Posta Giderleri : 130,00 TL