Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1154 E. 2020/6 K. 06.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/508 Esas
KARAR NO : 2020/15

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü envanterine kayıtl…plakalı ambulansın 27.07.2017 tarihinde …Mah. …Sk. …sitesiner vakaya giderken site içerisinde fırtına ve yağmurdan dolayı etrafa yayılmış çeşitli cisimlerden dolayı hasarlanması sonucu hasar onarımının yapılması için bakım onarım sözleşmesi kapsamında anlaşmalı olunan yetkili servis… Ltd. Şti. Firmasına gönderilerek …numaralı hasar dosyası açıldığını, acil sağlık hizmetlerinin aksamaması için oluşan hasar …Ltd. Şti.’ye iş kabul onay formu ve fatura üzerindfen ücretli olarak yaptırılmak zorunda kalındığını, oluşan kamu zararının tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, yapılan sigorta sözleşmesinde ”sel ve su baskını ile meydana gelen zararlar teminat altına alınmıştır” şeklinde düzenlemenin mevcut olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun açık olduğunu, tüm bu sebeplerle icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağında kazanın 27.07.2017 tarihinde meydana geldiğinin belirtildiği, …Kasko Sigortası Genel Şartları’nın ”ZAMANAŞIMI” başlıklı C.10.maddesi gereği zamanaşımına uğradığını ve ticari davalarda zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin ise, davacının talebinin üzerine müvekkil şirket nezdinde … no’lu hasar dosyası oluşturulmuş olup, uzman ve bağımsız eksperler tarafından ekspertiz raporu düzenlendiğini ve Sigortacılık Kanunun gereği ekspertiz raporu doğrultusunda davacının zararının giderildiği, müvekkili şirketin yapmış olduğu ödeme ile başkaca bir borcu bulunmadığından bakiye tazminata ilişkin taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının aracında oluştuğu iddia ettiği pert-total bedelinin ilgili yasal mevzuatlarında cari olan ilkeler ışığında belirlenmiş olması gerektiğini, mahkeme nezdinde de daha sağlıklı bir değerlendirilme yapılabilmesi açısında dosyanın bağımsız ve tarafsız bir bilirkişiye gönderilip nesnel ve bilimsel veriler çerçevesinde bir değer kaybı raporu alınmasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerden dolayı davacının talebinin reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretini davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava konusu İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyanın İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyası içinde olduğu anlaşılmakla dava ve icra dosyası celp edilmiş, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı dosyaya ilişkin kesinleşme şerhi ve gerekçeli kararı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya sureti ve dayanılan diğer deliller celbedilip incelenmiş tüm dosya kapsamında deliller toplanmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına celp edilmiş, incelenmesinde; alacaklı-davacı tarafından borçlu davalıya karşı 3.413,30-TL asıl alacak, 83,63-TL işlemiş faiz, olmak üzere toplam 3.496,93-TL alacak için icra takibi yapıldığı, davalının süresi içinde borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı alacaklının İİK 67. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “dava şartları” başlıklı 114’üncü maddesinin 1’nci fıkrası, i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.” dava şartlarındandır.
Dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz.
Kesin hükmün koşulları; her iki davanın taraflarının aynı kişiler olması, müddeabihin aynılığı ve dava sebebinin aynı olmasıdır.
Müddeabihin aynılığı, dava konusu yapılmış olan hakların aynı olmasıdır. Önceki dava ile yeni davanın müddeabihlerinin (konularının) aynı olup olmadığını anlamak için mahkememizce, eski davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni davada ileri sürülen talep sonucunu karşılaştırılmıştır.
Kesin hüküm, hükmü veren mahkeme de dâhil bütün mahkemeleri bağlar. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse mahkemeler aynı konuda, aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında verilmiş olan hüküm ile bağlıdırlar; aynı uyuşmazlığı bir daha (yeniden) inceleyemezler; bu hâliyle kesin hüküm bir def’i değil itirazdır.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
HMK’nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması, HMK’nın 114/1-i maddesinde de aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Aynı dava konusunun ikinci kez mahkeme önüne getirilmesi halinde derdestlikten bahsedildiği gibi, aynı alacağın aynı şekilde takip konusu edilmesi halinde de derdestlikten ya da takibin mükerrerliğinden söz edilir. İİK’nin 68/1. maddesinde yer alan “…alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz” şeklindeki düzenleme ile itirazın hükümden düşürülmemesi halinde, ikinci kez ilamsız takip yapılamayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu hüküm kıyas yolu ile İİK 67. maddesine de uygulanmaktadır. Bu nedenle aynı alacakla ilgili takip yapıldığı takdirde bu takip itiraza uğramış ve itirazın kaldırılması veya iptaline ilişkin bir talepte bulunulmamış ise bu madde hükmüne istinaden yeni bir takip yapılamaz. Aynı takip dosyası ile ilgili davanın esastan reddine dair kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen yeniden tarafları ve konusu aynı olan icra takibine ilişkin itirazın iptali davası açılamaz.
Dosyamızda aynı alacak için aynı davalıya karşı İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile icra takibi yapılmış olduğu ve borçlunun itirazı üzerine davacı-takip alacaklısı tarafından İstanbul .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… E. …K. sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı ve davanın esastan reddine karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiğini anlaşılmıştır. Davacı tarafça da söz konusu mahkeme kararının varlığına ve kesinleşmediğine dair bir itiraz bulunmamaktadır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için yokluğu gerekli hallerden olan kesin hüküm bulunmaması gibi olumsuz dava şartları denilmektedir. Somut olay karşısında aynı davanın esastan, daha önceden kesin hükme bağlanmış olduğu anlaşılmakla HMK’ nın 114/1-i maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının HMK 114/i bendi kapsamında DAVA ŞARTI YOKLUĞU – KESİN HÜKÜM YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE,
Davacı harçtan muaf olmakla harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 madde gereğince dava konusu harca esas değer üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen miktar itibarıyla KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı. 23/01/2020
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır