Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1148 E. 2020/550 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1148
KARAR NO : 2020/550

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tek ortaklı anonim şirket statüsünde olup, ödenmiş sermayesinin 6.000.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin kaydi değer ile borca batık durumda bulunduğunu, nakit sıkışıklığından dolayı ödemelerini zamanında yapamadığını, konkordato projesinin ilk 12 aylık diliminde 500.000,00 TL, ikinci 12 aylık diliminde 1.000.000,00 TL ve üçüncü aylık diliminde 1.000.000,00 TL olmak üzere toplam 2.500.000,00 TL sermaye artırımında bulunacağını, Aralık 2018 ve Ocak 2019 döneminde sonuçlanacak projelerden 2.500.000,00 EURO tutarında tahsilat yapılacağını, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olup, sadece vade konkordatosunun talep edildiğini,belirterek İİK. 287. maddesi uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesini daha sonra 1 yıl kesin mühlet verilerek konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiş, bunun dışında yasada öngörülen tedbirlerin alınması ayrıca İİK. 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin engellenmesine, leasingli malların muhafaza altına alınmasının engellenmesine ve muhafaza altına alınanların şirkete tesliminin sağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK. 286 ve devamı hükümlerinden kaynaklanan konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
Konkordato, borçlunun, kanunda öngörülen çoğunluktaki alacaklılar ile yapacağı ve ancak mahkemenin tasdiki ile borçlu ve alacaklılar bakımından (konkordatoya tabi ve ancak borçlu ile anlaşmaya varmayan alacaklılar dahil) bağlayıcı hale gelen bir cebri icra anlaşmadır. Konkordato kurumu, elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve ekonomik durumu bozulan veya bozulma ihtimali olan dürüst borçluları, iflastan korumak (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara: Adalet Yayınları, 2013 s.1443-1444) ve ödeme güçlüğü çeken borçlulara borçlarını yeniden yapılandırarak, işletmelerini iyileştirmelerine olanak sağlamak için ihdas edilmiştir. Konkordato kurumu ile borçluya, alacaklıların çoğunluğu ile anlaşarak borçlarını ödeme ve böylelikle iflastan kurtulma imkanı sağlanmak istenmiştir. Borçlu yapılacak olan anlaşma doğrultusunda borçlarını ödediğinde tüm borçlarından kurtulmuş olur. İsviçre doktrininde, konkordato sürecinde verilen konkordato kesin mühleti borçlunun mali durumunu iyileştirmesinin bir aracı olarak görülmektedir. İsviçre’deki kanun değişikliklerinin bir çoğunda açıkça iyileştirme kavramına yer verilmiştir. Konkordatoda alacaklıların menfaati olmakla birlikte esasen borçlunun menfaati daha ön plandadır. Adi konkordatoda, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda olduğu gibi malvarlığının tasfiyesi değil borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanır.(Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Yasa Çerçevesinde KONKORDATO, İstanbul: Vedat Kitapçılık 2018, s.3 ve6)
Adi konkordato, geçici mühlet, kesin mühlet, konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı ile başlayan tasdik aşamalarından oluşmaktadır.
Geçici mühlet aşamasında; geçici mühlet kararı verilebilmesi için davacının İİK. m. 286 gereği, dava dilekçesi ekinde, konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Mahkemece, bizzat veya bilirkişi marifetiyle yapacağı inceleme neticesinde bu belgelerin tam olduğunun tespit edilmesi halinde İİK. m. 287/1 gereği borçluya derhal üç ay geçici mühlet verilmesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda İİK. m. 287/4 gereği 3 aylık geçici sürenin 2 ay uzatılmasına karar verebilir.
Dosyada İİK. 286. maddesinde yer alan belgelerin eksiksiz sunulduğu anlaşılmakla mahkememizce 05.12.2018 tarihi itibariyle davacı lehine üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş ve geçici komiser heyeti görevlendirilmiştir. Devamında yasada öngörülen nihai raporun verilen 3 aylık süre içinde hazırlanamamış olması nedeniyle İİK. 287/4. maddesi uyarınca 21/02/2019 tarihi saat 13:21’den itibaren geçici mühletin 2 ay uzatılmasına karar verildiği, geçici mühlet süresi dolmadan 18.04.2019 tarihi itibari ile ise yasal şartların oluştuğu takdiri ile bir yıllık kesin mühlet kararı verildiği, 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendinde yer alan ”9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile takip hukukuna ilişkin diğer kanunlarda belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim veya icra ve iflas daireleri tarafından tayin edilen süreler; nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere tüm icra ve iflas takipleri, taraf ve takip işlemleri, yeni icra ve iflas takip taleplerinin alınması, ihtiyati haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler22/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla,bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır.Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır.” şeklindeki düzenleme kapsamında kesin mühlet sürecinde, 30.04.2020 tarihli 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 29.04.2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararıyla durma süresinin 15.06.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatıldığı, 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi ve yukarıda zikredilen Cumhurbaşkanı kararı gereğince 22.03.2020 tarihi ile davacı borçlu yararına verilen 1 yıl kesin mühletin 18.04.2020 tarihinde dolacağı ancak 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi gereğince bu sürenin 22.03.2020 (dahil) tarihinden 15.06.2020 (dahil) tarihine kadar durdurulduğu, buna göre, durma tarihi olan 22.03.2020 ile kesin mühletin sona ereceği 18.04.2020 tarihleri arasındaki 28 günlük sürenin mühletin sona ereceği 18.04.2020 tarihinden itibaren eklenmesi gerektiğinden 16.06.2020 tarihinden itibaren 28 günlük sürenin eklenmesi neticesinde 13.07.2020 tarihinde kesin mühletin sona ereceği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 21.02.2020 havale tarihli dilekçesi ile, gerekçelerini ayrıntılı olarak açıklamak suretiyle 18.04.2019 tarihinden başlamak üzere verilen 1 yıllık kesin mühletin 6 ay süre ile uzatılmasını talep etmiş olduğu, Mahkememizin 26.02.2020 tarihli ara kararı uyarınca İİK. 289/5 maddesi gereğince konkordato komiser heyetinden uzatma talebine yönelik yazılı görüş alınmasına karar verildiği ve komiser heyetince sunulan 10.03.2020 havale tarihli yazılı görüş ile kesin mühletin 4 ay uzatılması yönünde uygun görüş bildirmişler ise de, covid salgını nedeniyle süre uzatım talebi hususunda bir karar verilmeden 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi uyarınca konkordato sürelerinin 22.03.2020 tarihinde durdurulması ve aynı yasa çerçevesinde Cumhurbaşkanının 30.04.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararı gereğince durma süresi sonunun 30.04.2020 tarihinden sonra 15.06.2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılması karşısında mahkememizin 04.06.2020 tarihli ara kararı ile durdurulan sürelerin eklenmesi neticesinde kesin mühletin 13.07.2020 tarihinde dolacak olduğu yönünde ara karar verildiği, ancak davacı tarafından verilen 21.02.2020 havale tarihli dilekçeye konu ve kesin mühletin uzatılmasına yönelik talep bakımından herhangi bir karar verilmemiş olması ve aradan geçen zamanın uzun olması nedeniyle komiser heyetinden yeniden görüş alınmasına karar verilmiş ve komiser heyeti de düzenlemiş olduğu 09.07.2020 tarihli raporu ile yeniden değerlendirme yapmak suretiyle covid 19 salgını nedeniyle durdurulan sürelerde konkordato işlemlerinin ve bu kapsamda alacaklılar toplantısının yapılamamış olduğu, alacaklılar toplantısının yapılıp tasdik aşamasına kadar yürütülmesi gereken konkordato işlemlerin tamamlanabilmesi için 13.07.2020 tarihinden başlamak kaydıyla kesin mühletin 4 ay uzatılması yönünde görüş ve beyanda bulunulduğu anlaşıldığından davacılar yararına verilen kesin mühletin 13.07.2020 tarihinden itibaren 4 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği ve komiserler heyetinin görevlerine devam ettiği anlaşılmıştır.
Konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı aşamasında; komiser heyeti tarafından konkordato kesin mühleti içinde (bir yıl veya uzatılmış altı ay içinde) konkordatoya tabi alacaklıların tespit edilerek alacaklılar toplantısının yapılması ve 7 günlük iltihak süresini takip eden 7 gün içerisinde raporun hazırlanması ve mahkemeye sunulması gerekir.
Bunun için komiser heyetince bilançoda görünen alacaklar tespit edildikten sonra, İİK m.299 kapsamında bilançoda kayıtlı olmayan alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edilmesi ve bu davetin İİK m.288 kapsamında ilan edilmesi, bu kapsamda bildirilen alacaklar bakımından borçlunun beyana daveti ile borçlu tarafından kabul edilmeyen çekişmeli alacaklar bakımından, alacaklının ibraz etmiş olduğu belgeler ile borçlunun defter ve belgeleri incelendikten sonra kendi görüşünü içeren raporu mahkemeye sunması ve İİK. m.302/5 kapsamında çekişmeli alacakların nisaba dahil edilip edilmeyecekleri hususunda mahkemeden karar alması gerekir.
Bu kapsamda komiser heyetince bildirilen çekişmeli alacaklar konusunda karar verilmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılması cihetine gidilmiş, alacağın varlığı konusunda yaptırılan yüzeysel inceleme neticesinde nisaba dahil edilmesi gereken alacak miktarı konusunda (maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemek kaydıyla ) 12.02.2020 tarihli ara karar oluşturulmuştur.
Komiser heyetinin, alacaklılar toplantısının bitimini takip eden yedi günlük iltihak süresinin (m. 302/7) bitmesini takip eden yedi gün içinde, konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğini ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair kendi görüşünü içeren gerekçeli raporu (m. 302/8) ve dosyayı (m304/1) mahkemeye tevdi etmesi gerekir.
Tasdik aşamasında; komiser heyetinin tasdike ilişkin raporunu sunması ile tasdik yargılaması süreci başlamış olmaktadır. Konkordatonun tasdiki yargılamasını, geçici veya kesin mühlet kararını veren Asliye Ticaret Mahkemesi, konkordato şartlarını içerik olarak incelemek suretiyle konkordato talebinin tasdikine veya reddine karar verir. Bu aşamada mahkemenin yapacağı iş dosyanın kendisine tevdinden önce yapılması gereken işlerin kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek ve İİK. m. 305’te öngörülen konkordato tasdik şartlarının mevcut olup olmadığını tespit etmektir. (Mahmut Coşkun, Konkordato ve İflas, 2. Bası, Ankara: Seçkin, 2018, s. 195; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.355) Bu şartlar kapsamında; teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçecek miktardan fazla olması(m. 305/a), teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (m. 305/b), teklif edilen tutarın m. 302’deki çoğunlukla kabul edilmiş olması (m. 305/c) İİK. m. 206 birinci sıra imtiyazlı alacakların ve komiserin izni ile akdedilmiş borçların kural olarak ödenmiş olması veya teminata bağlanmış olması (m. 305/d), yargılama harç ve giderlerinin depo edilmiş olması (m. 305/e) ve kanunda açıkça yazılı olmasa da konkordato teklifinin dürüstlük kuralına uygun olması gerekir.
Konkordato komiser heyetince, İİK. 302. maddesi uyarınca alacaklılar toplantısının yapıldığı, toplantıyı takip eden 7 günlük iltihak süresinin geçmesinden sonra yine yasa gereği en geç 7 günlük süre içinde nihai raporun dosyaya ibraz edildiği, Konkordato Komiserinin iltihak süresi sonunda sunduğu 02.10.2020 tarihli nihai gerekçeli raporda özetle; … A.Ş nin 30.06.2020 itibariyle rayiç değerlere göre düzenlenmiş bilançosuna göre 33.268.612,76 TL olduğu ve borca batık olmadığı, şirketin kurulduğu 2006 yılından bugüne kadar dünyada 60’tan fazla ülkeye yaklaşık 150 milyon dolar ihracat yaptığının tespit edildiği, şirketin 2017 yılında 11.5 milyon EURO , 2018 yılında 14.5 milyon EURO ve 2019 yılında konkordato içerisinde 6,5 milyon EURO ihracat yaptığının görüldüğü,…Ticaret A.Ş’nin konkordato gecici mühleti içerisinde 2019 yılında net satışları 40.182.401,73 TL olduğunun tespit edildiği, buna karşılık faaliyet karının 8.333.638,39 TL olduğu, dönem net karının ise 5.630.452.52 TL olduğu, şirketin hali hazırda tedarikçi olarak çalıştığı ve ihracat gerçekleştirdiği … şirketi ile 3 yıllık ön sipariş sözleşmesi imzaladığı ve 3 yıl içerisinde 22 milyon Euro değerinde satış gerçekleştireceğinin öngörüldüğü, şirketin rcvize nihai projesinde 5 yıllık süreç içerisinde yaklaşık 41 milyon Euro ihracat gerçekleştirileceği hedeflendiğinden şirketin daha önce gerçekleştirdiği toplam ihracat rakamı yıllık ortalama ihracat rakamları ve imzalamış olduğu ön sipariş sözleşmesi ile kıyas edildiğinde konkordato projesinin satış ve karlılık hedeflerinin makul ve uygulanabilir olduğun görüldüğü, konkordatoya tabi olduğu tespit edilen toplam 244 alacaklı ve bu alacaklıların toplamı 71.427.407,86 TL alacağı esas alınarak borçlu şirket lehine kabul beyanında bulunan 190 alacaklı ve bu alacaklıların toplam alacak meblağı 36.821.618,00 TL itibariyle, asgari alacaklı sayısı, TL alacak tutarı bakımından, ÎİK m. 302/3-a bendi çerçevesinde, borçlu şirketinin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiğini, … Bankası A.Ş’nin 21.346.419,00 TL ve … A.Ş nin 200.000,00 TL rehinli alacağı bulunduğunu, … Ticaret A.Ş’nin konkordato teklifinin İİK. 308/h bendi uyarınca rehinli alacaklılar tarafından kabul edildiğini, konkordato tasdikinin iflas durumuna göre daha avantajlı olduğunu, konkordatodan etkilenen adi alacaklılara olan 71,427,407.86 TL borcu üzerinden hesaplanan harç meblağının 162.140,21 TL (= % 0,227 ) olduğu, rehinli alacaklıya olan toplam borcunun 21.564.419,64 TL üzerinden hesaplanan harç meblağının 24.367,79 TL (=% 0,13 ) üzere toplam 186.508,01 TL tasdik harcını yatırması şartı ile 30.06.2020 tarihli mali tablolarında şirketin teminatlandırılması gereken personel borcu ve kıdem tazminatı borcunun 1.113.954.85 TL olduğu, bu borcun teminat gösterildiği tarihe kadar değişmesi durumunda teminat miktarının değişiklik göstereceği, … A.Ş’nin konkordatonun tasdik imkanının olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Konkordatonun tasdiki için m. 305’te öngörülen şartlar kamu düzenine ilişkin olup bu şartların tamamının sağlanması gerekir. Mahkeme her ne kadar komiserin rapor ile bağlı değil ise de konkordatonun tasdiki veya reddi hakkında bir karar verirken komiserin beyanlarını ve kanaatini dikkate alması gerektiğinden eksiklik veya çelişki varsa mahkemenin eksiklik ve çelişkileri tasdik duruşmasından önce gidermesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin lüzumu halinde komiserden ek rapor alması ve bilirkişi incelemesi yaptırması mümkündür. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını da isteyebilir.(m. 305/son)(Kuru, İcra ve İflas Ders,s.510)
Mahkeme, duruşmada komiseri ve itiraz eden alacaklıları dinler. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s.1489; Uyar, Yeni Konkordato, s.120) Ancak alacaklı sayısı çok ve dinlenmeleri uzun sürecek ise alacaklıların yazılı itirazları ile yetinebilir.(Uyar, Yeni Konkordato, s. 120) Mahkeme, komiseri, alacaklıları ve borçluyu dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her halde kesin mühlet içinde konkordato hakkındaki kararını verir.(m.304/1-c.2) (Kuru, İcra ve İflas Ders,s. 509; Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 117) Mahkeme kararını kesin mühlet içinde vermek zorundadır.(Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 355 ve 358)
Mahkememizce, davacı şirketin konkordato teklifinin tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi amacıyla bilirkişiler YMM …, SMMM … ve İcra İflas Hukuku alanında uzman … görevlendirilmiş ; bilirkişiler heyet halinde 23.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; borçlu … A.Ş.’nin 30.06.2020 tarihi itibariyle hazırlamış olduğumuz rayiç değerler bilançosuna göre özkaynaklarının -36.200.275,26 TL olduğu ve şirketin borca batık olduğu, borçlu şirketin konkordatoya tabi toplam 244 alacaklısına 71.427.407,86 TL borcunun bulunduğu, yapılan alacaklılar toplantısında 244 alacaklının 190’nın, borçlunun sunduğu konkordato teklifini kabul ettiği, kabul oyu kullanan alacaklıların toplam alacak tutarının 36.821.618 TL olduğu, İİK m. 302/3 çerçevesinde, borçlu şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiği, ayrıca borçlu şirketin 21.346.419 TL … Bankasına, 200.000 TL …’a rehinli borcunun bulunduğu, her iki alacaklı ile İİK md. 308/h kapsamında anlaşma yapıldığının anlaşıldığı, konkordato projesine göre teklif edilen tutarın, borçlu şirketin iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan daha fazla olacağı kanaatine varıldığı, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartı bakımından yukarıda belirtilen konkordatoya tâbi olmayan ve kaynaklardan indirilen veriler sonucunda, konkordato talep eden şirketin projesine dayanak olan mali kaynaklar ile, şirketin nakit akışına etki eden proje içerisinde gösterilen kaynakların, borçlunun önceden doğmuş ve gelecekte doğacak diğer borçlarını ödeyebilecek duruma gelmesine neden olamayacağı, beklenen haklar bakımından rapor içerisinde de açıklandığı üzere borçlu şirketin 30.06.2020 tarihli gerçekleşen finansal ve mali verileri dikkate alındığında, 02.10.2020 tarihli komiser heyet raporunda beklenen haklar başlığı altında yer alan revize edilmiş öngörülen satış ve kârlılık değerlerine ulaşılmasının güç olduğu, projenin gerçekçi ihtimal kapsamında değerlendirilemeyeceği ve ulaşılabilir hedefleri içermediği, buna göre konkordatonun teklif edilen tutarın konkordato talep eden borçlunun kaynaklan ile orantılı olması şartının gerçekleşmediği sonucuna varıldığı, borçlu şirketin heyetimizce belirlenen teminat gösterilmesi gereken 1.113.954,85 TL tutarında işçilere ödenmesi gereken kıdem tazminatına ilişkin imtiyazlı bir alacağı olduğu, konkordatonun tasdiki ihtimalinde konkordato komiser heyetince hesaplanan toplam 186.508,01 TL tutarında harç yatırması gerektiği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
İİK. 304/1 maddesi yollamasıyla İİK. 288. maddesi uyarınca duruşma gününün ilan edilerek konkordato komiseri adına duruşma gününün bildirir davetiye tebliğ edilmiş ve 12.11.2020 tarihli duruşmada tasdik yargılamasına başlanılmıştır.
Komiser heyetinin nihai raporu ile mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetinin raporu arasında çelişki oluştuğundan öncelikle çelişkinin giderilmesi ve davacı şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olmadığı hususunda yeniden komiser heyetinden görüş alınmasına karar verilmiştir.
Bu kez konkordato komiseri … tarafından sunulan 16.11.2020 tarihli nihai ek ayrık görüşte özetle; davacının İİK. 305 maddedeki orantılılık şartlarını sağlamadığını, bunun nedeninin bilançoda gösterilen alacakların müşteri ve sigortadan tahsil imkanının bulunmaması vede mamul-yarı mamul stokların sipariş üzerine özel üretim olması nedeniyle satış imkanının bulunmaması olduğunu, sigortadan vede yurtdışı alacaklardan hiçbir tahsilat yapılamayacağına, siparişi alınıp kısmen yarı mamul durumundaki malzemelerin teslimatının yapılamayacağını, yurtdışı alıcılarından sipariş teyidi gelmemesi nedeniyle kuvvetle muhtemel gözüktüğünü, yurtdışı alacaklarının tahsili kabil olmayacağı düşüncesi ile 39.326.430,86 TL tutann hesaplara dahil edilmemesi vede fabrikadaki mamul vede yanmamüllerin özel siparişler için yapıldığından bu firmalardan başkalarına satılamayacak olması vede bu firmalardan halihazırda talep edildiği halde hiçbir sipariş teyidinin gelmemiş olması dolayısıyla hurda değeri olarak alınması vede bunun tutarının ancak 5.200.000 TL olması dolayısıyla, şirketin yurtdışı alacaklarının tahsili kabil olmayacağı düşüncesi ite 39.326.430,86 TL tutarın hesaplara dahil edilmemesi, uzman bilirkişi tarafından tespit edilen 30.426.128,64 TL’lik yarı mamul ve 5.773.246,62 TL’lik mamul stoğunun değerlerinin hurda değeri olan 5.200.000 TL olarak kabul edilmesi gerektiği düşüncesi ile şirketin son durumunun -38,034,862,46 TL borca batık olduğu, konkordatonun tasdik imkanının olmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Yine Konkordato komiseri … tarafından sunulan 17.11.2020 tarihli nihai ek ayrık görüşte özetle; komiser heyetinin 13/11/2020 tarihinde ıttıla ettiği … ile … Şirketi arasında akdedilen 20 Şubat 2020 tarihli sözleşme uyarınca, borçlu şirketin 3.635.083 Euro alacağı tahsil etme kabiliyetinin bulunmadığı, 30.426.128,64 TL tutarındaki yarı mamul ve 5.773.246,62 TL tutarındaki mamul olmak üzere borçlu şirketin toplam 36.199.375,26 TL tutarında stoğu bulunduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Ayrıca konkordato komiseri … tarafından sunulan 16.11.2020 tarihli nihai ek ayrık görüşte özetle; bilirkişi raporunda değerleme uzmanı tarafından tespit edilen stok değerinin gözardı edilmesinin mali tabloların gerçeğe uygun sunumuna aykırı olduğu, tespit edilen stok delerinin özvarlık değerini olumlu yönde artışa katkıda bulunması gerekirken, bilirkişi heyetince yok sayılmasının doğru olmadığı, bilirkişi heyetinin raporlarında tespit ettiği gibi, dosyada mevcut ve güncel bilirkişi raporu var iken stokların değer ifade etmeyebileceği varsayımı ile şirket aktiflerinden 36.199.375,26 TL tenkisat yapılamayacağı, rapor ekinde de yer alan … Sigorta şirketinden muteber bir alacak sigortası mevcut iken şirket aktiflerinden tahsil kabiliyeti olmadığından bahisle 39.326.430,86 TL tenkisat yapılamayacağı, her ne kadar … ile … şirketleri arasında … 20. Noterliği … yevmiye nolu 05.11.2020 tarihli Sulh Sözleşmesi ” … Aleyhine Rücu’dan Feragat ” maddesinde alacak hakkından vazgeçilmesinden bahsedilmesine rağmen sözleşmede de ifade edilen sipariş şartlan gerçekleşmediği takdirde … Sigorta şirketinden alacak hakkı devam edeceğini, şirketin komiser heyetinin nezaretinde geçirdiği 2019 yılı satışları ve dönem karlılığı verileri ortada iken , tüm dünya da etkili olan 55 milyon kişinin hastalandığı, 1,3 milyon kişinin hayatını kaybettiği, dünyada ticaretin durma noktasına geldiği ve birçok ülkenin ticaretine ara verdiği için şirketlere destek verdiği , Covid-19 Pandemisi ile geçirilen 2020 yılının baz alınarak faaliyetleri sonucunda oluşan satış ve karlılığın 12 kat düştüğünden bahisle şirketin nihai projesinde öngördüğü satış ve karlılık hedeflerine ulaşmanın imkansız değil ama çok zor bir ihtimal dahilinde olduğunun kanaatine varılamayacağını, şirket vekilinin sunmuş olduğu dilekçe ekinde yer alan HMK 293 kapsamında Yeminli Mali & Bağımsız denetçi Müşavir … tanzim edilen rapor muhteviyatında da yer aldığı üzere şirketin geçmiş dönem rasyolan ile nihai revize projede öngörülen satış, maliyet, gider ve karlılık rasyolarının geçmiş dönemlerle uyumlu olduğu , dosyada mevcut teknik bilirkişi raporları, komiser raporlan, … Sigorta şirketinden muteber bir alacak sigortasının var olması, şirketin revize nihai Projesinde öngördüğü gelecek dönemlerde öngördüğü satış miktarının yaklaşık %45 kadarlık satışın sözleşmesinin var olmasından bahisle revize nihai projede yer alan kaynaklar ile borçların orantılılık ilkesine aykırı olmadığının tespit edildiğini, aksine rapor ekinde de yer aldığı üzere … şirketi ile 20 milyon Euro tutarında ki bugünkü kur ile yaklaşık 190 Milyon TL’lik satış sözleşmesi mevcut iken satış ve karlılık hedeflerine ulaşılamayacağının kanaatine varılamayacağını, kaynakların orantılılığı ilkesi kapsamında elde edilecek muhtemel kaynaklar itibariyle bu kaynakların gerçekçi olması ve yeterliliği konusundaki görüşümüz raporumuz içerisinde detaylı olarak izah ettiğimiz ve sonuç bölümünde a.b.c,d,e bentlerinde özetlediğimiz üzere komiser heyetimizin nihai raporunun da sonuç bölümünde izah edildiği üzere 33.268.612,76 TL olduğu ve borca batık olmadığı, şirketin revize nihai projesinde 5 yıllık süreç içerisinde yaklaşık 41 milyon Euro ihracat gerçekleştirileceği hedeflendiğinden, bu satış şirketin daha önce gerçekleştirdiği toplam ihracat rakamı, yıllık ortalama ihracat rakamları ve imzalamış olduğu ön sipariş sözleşmesi ile kıyas edildiğinde konkordato projesinin satış ve karlılık hedeflerinin makul ve uygulanabilir olduğunun görüldüğünü, alacaklılara teklif edilen, mevcut malvarlığının orantılı olup olmadığı ortaya konmuş ve kaynak fazlası olduğu hesaplandığını, bu bağlamda şirketin varlıkları ile teklif edilen tutarın orantılı olduğu tespit edildiğini, 16/3/2020 tarihinde, 31/12/2019 mali verileriyle hazırlanmış olan kesin mühlet 4. ve de 31/3/2020 mali verileriyle hazırlanmış olan kesin mühlet 5. Raporda, 7.6 Madde: ” ,…Şirket İçin Olumsuz Veriler bölümünde , şayet bu olumsuzluklar gerçekleşecek olur, gerekli tahsilatlar yapılamazsa şirketin Borca Batık duruma düşeceği yazılmış olup. Bu durumda tüm mali veriler değişecek olup şirket borca batık olacaktır.” şeklinde ifade edildiğini, dolayısıyla hayatın olağan akışı içerisinde yaşanabilecek bir olumsuzluk durumunda, … şirketi ile yapılan satış sözleşmesinin gerçekleşmemesi durumunda, alacak sigortasından alacağın tahsil edilememesi durumunda şirketin borca batık olması ve konkordato projesinin başarıya ulaşamaması ihtimali bulunmakla birlikte, …A.Ş. ‘nin değerleme uzmanları tarafından hazırlanan değerleme raporlarına göre hazırlanmış rayiç değer bilançosu,…Sigorta şirketinden muteber bir alacak sigortasının var olması , … şirketi ile 20 milyon Euro tutarında ki bugünkü kur ile yaklaşık 190 Milyon TL’lik satış sözleşmesi mevcut iken satış hedeflerinin gerçekleşebileceği ve rehinli alacaklıların dahi kabul ettiği konkordatonun tasdik imkanının olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Komiser heyeti tarafından sunulan ek nihai raporların birbirleri içinde çelişkili olması, yine komiser heyetinin 02.10.2020 tarihli nihai gerekçeli raporu ile tasdik koşullarına dair düzenlettirilen 23.10.2020 tarihli bilirkişi raporunun çelişkili bulunması sebebi ile İİK. 305/a,b,c maddelerindeki koşulların oluşup oluşmadığı, borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutar ile mevcut malvarlığının orantılı olup olmadığı, bilirkişi kurulunun “raporlarını hazırlayacakları tarih itibariyle” İİK m.305/f.l-bend (a),(b) ve (d) hükümleri çerçevesinde konkordato tasdikine dair şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, özellikle konkordato komiser heyetindeki mali bilirkişinin ayrık görüşünü içeren “konkordato tasdikine dair gerekçeli raporun” içeriğinin denetlenmesi, davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olup olmadığı, İİK 292/1-b maddesi kapsamında kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren durumun var olup olmadığı, komiser heyetinin ayrık görüşleri ve tasdik şartlarına dair rapor tanzim eden önceki bilirkişi heyeti raporu da değerlendirilerek ön proje ve revize projenin uygulanma ihtimalinin bulunup bulunmadığı ,konkordato nisap oranlarının davacı lehine oluşup oluşmadığı hususlarının gerekçeli ve denetime elverişli şekilde ele alınması için bilirkişiler Medeni Usul Ve İcra İflas Hukuku Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Dr. …, YMM bilirkişi … ve Muhasebeci Bilirkişi … vasıtasıyla dosya üzerinden inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiş,
Bilirkişiler …, … ve … tarafından sunulan 24.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; komiser heyeti tasdik raporu ve tasdik raporuna dair bilirkişi raporu arasında borca batıklık bilançosuna dair önemli farkın, (1) dört yabancı şirketten olan 39.326.430,86 TL ticari alacağın ve (2) toplam 36.199.374,64 TL mamul ve yarı mamul stokun “0” alınmasından kaynaklandığı, konkordato talep eden borçlu şirketin kayıtları yakından incelendiğinde, dört yabancı şirketten olan alacakların 19.267.006,53 TL’sinin teminat mektuplarının nakde çevrilmesi üzerine bu meblağların doğrudan alacak olarak kaydedilmesinden kaynaklandığı; bu konuda, tasdik raporuna dair bilirkişi raporunda yer verilen banka teminat mektuplarına dair hukuki ve mali tespitlere katılarak bu tutarın şüpheli sayılmasının yerinde olduğu, dört yabancı şirketten olan 20.059.424,33 TL alacağın ise usulüne uygun yapılmış ihracattan kaynaklandığı, bununla beraber teslim edilen siparişlerle ilgili sorunlar yaşandığı, bu dört şirketten … ile 02.07.2020 imza tarihli, … 20. Noterliğinin … ve … numaralı çevirisi yapılan Sulh Sözleşmesi akdedildiği, bu sulh sözleşmesi ile borçlu şirketin bir yandan zararı kabul etmesine karşılık bir yandan çok ciddi bir sipariş taahhüdü aldığı bu sulh sözleşmesi ile alacak sigortasına başvuru imkanın da engellendiği, bu şekilde tarafların sulh olduğu anlaşıldığından …’dan olan 7.792.139,08 TL olan alacağın da borca batıklık bilançosunda silinmesi (düzeltilmesi) gerektiğini, buna karşılık, usulüne uygun yapılmış ihracattan kaynaklandığı görülen ve yine kurumsal firmalar olduğu anlaşılan diğer üç firma … ve SMS …’dan olan toplam 12.267.285,25 TL alacağın bir süredir tahsil edilememekle beraber, mevcut alacak sigortası sürecinde gerekli başvuruların yapıldığı, bu meblağların tahsil edilmesinin herhangi bir yabancı alacağın tahsiline dair güçlükleri içermekle beraber bu alacaların tahsiline ilişkin bu alacaklara özgü somut bir engele rastlanmadığı, bu sebeple, 12.267.285,25 TL alacağın borca batıklık bilançosunda yer verilmesi gerektiği, stoklara ilişkin değerlendirmenin uzman teknik bilirkişi tarafından yapıldığı, heyetimizin uzmanlığı bakımından bu raporun içeriğini denetleme imkanı olmadığı, bununla beraber, teknik bilirkişi raporu, genel esaslar çerçevesinde incelendiğinde, gerekçeli, denetlenebilir ve yeterince ayrıntılı olduğu, mamul, yarı mamul ayrımına dikkat edildiği, fiili incelemeye dair fotoğrafların sunulduğu ve bu teknik bilirkişi raporunun dikkate alınmamasına sebep somut bir bilgi veya belgeye rastlanmadığı, bu sebeple, mamul ve yarı mamul mallar hakkında teknik bilirkişi raporunda tespit edilen 36.199.374,64 TL değerin borca batıklık bilançosunda dikkate alınması gerektiği, heyetimiz tarafından düzenlenen borca batıklık bilançosu uyarınca, borçlu şirketin borca batık olmadığı ve 6.197.456,38 TL artıda bulunduğu, konkordatonun başarı ihtimali ve tasdik şartları bakımında yapılan incelemede, borçlu şirketin Kanunda öngörülen alacaklıların ve alacakların yarısını aşan şeklindeki çoğunluğu sağlamış olduğu ve buna göre konkordato projesinin 302’nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunduğu, konkordatoda teklif edilen miktarın iflas halinde alacakların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, tasdik şartlarına dair olumlu tespitlere rağmen, dosya kapsamında, hangi tarihte, hangi borçluya ne kadar ödeneceğini gösteren açık bir ödeme planına rastlamadığı, bu hususun Sayın Mahkemece gerekli görülmesi halinde tamamlattırılabileceği, İİK m. 206 uyarınca teminata bağlanmış olması gereken borcun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
24.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere tasdik kararı verilmesi halinde hükmün infazında tereddüt oluşmaması amacıyla davacı tarafından ödeme planı sunulması gerektiği anlaşılmakla bu konudaki eksikliği gidermek üzere davacı vekiline süre verilmiş , komiser heyetinden de sunulacak ödeme planının revize projede belirtilen ödeme teklifle uyumlu olup olmadığı hususunda yazılı görüş alınmasına karar verilmiştir. Konkordato komiser heyetince sunulan 01.12.2020 tarihli raporda özetle; davacı şirketin konkordato revize nihai projesinde 30.000 TL den küçük yukarıda listesi verilen 129 adet alacaklıya 28 Ekim 2021 tarihinde nakden ve defaten tek seferde toplam 1.047.297,74 TL ödeme yapılacağı, yapılacak söz konusu ödemenin şirketin sunmuş olduğu konkordato revize nihai projesinde yazan ile uyumlu olduğu, davacı şirketin konkordato revize nihai projesinde 30.000 TL den büyük 115 adet alacaklıya 28 Aralık 2021 tarihinden başlamak üzere aylık 1.466.252 TL olmak üzere 48 eşit taksitte ödeme yapılacağı, yapılacak söz konusu ödemenin şirketin sunmuş olduğu konkordato revize nihai projesinde yazan ile uyumlu olduğu, davacı şirketin konkordato revize nihai projesinde rehinli alacaklısı Yapı Kredi Bankasına 31.12.2021 tarihinde 10.000.000 TL , 30.09.2022 tarihinde 6.000.000 TL, 02.10.2023 tarihinde 5.000.000 TL ve 30.09.2024 tarihinde 12.548.210 TL ödeme yapılacağı, yapılacak söz konusu ödemenin şirketin sunmuş olduğu konkordato revize nihai projesi ile uyumlu olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Konkordato komiser heyetinin 02.10.2020 tarihli nihai raporu ile 24.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ÎİK m. 302/3-a bendi çerçevesinde, borçlu şirketin konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edildiği, … Bankası A.Ş’nin 21.346.419,00 TL ve … A.Ş nin 200.000,00 TL rehinli alacağı bulunduğu, yargılama sırasında rehinli alacaklı … AŞ nin rehinli alacağının ödeme nedeniyle alacağı kalmadığı, fakat tasdik yargılaması sırasında rehinli alacaklı ile yapılan protokol sebebi ile rehinli alacaklıya teklif edilen alacak miktarının arttığı, buna karışılık artan ve tasdik talebine konu edilen rehinli borç miktarı yönünden eksik harcın ikmal edilmediği, bu hususun ödeme planına ilişkin davacı vekilince sunulan açıklamalar ve bu konudaki komiser heyeti görüşünden sonra anlaşılabildiği, bu sebeple tasdik yargılamasının yeniden ertelenmesinin mümkün bulunmadığı kanaatine varılarak davacının rehinli alacaklılarla müzakere talebinin reddine karar vermek gerekmiş; adi alacaklılar yönünden tasdik koşullarının bulunduğu kanaatine varılmakla 24/11/2020 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının (adi) konkordatonun tasdiki talebinin kabulüne , kararın infazında tereddüt oluşmaması amacıyla komiser heyetinin 01/12/2020 tarihli raporunun iş bu tasdik kararının eki sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olan … ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK m.305 hükmü uyarınca TASDİKİNE,
Davacının adi konkordatoya tabi olan borçlarının toplamı İİK m.306 kapsamında tenzilat yapılmadan 71.427.407,87 TL olup
-ALACAK MİKTARI 30.000 TL den az olan alacaklılara 28/10/2021 tarihinde tek seferde olmak üzere toplam 1.047.297,74 TL ödenmesine;
– geriye kalan ve ALACAK MİKTARI 30.000,00 TL ve 30.000,00 TL’den fazla olan alacaklılara 28/12/2021 tarihinden başlamak üzere 48 ay eşit taksitle ödenmesine, adi konkordatoya tabi alacaklıların faiz alacaklarından vazgeçmiş sayılmalarına,
Komiser heyetinin 01/12/2020 tarihli raporunun iş bu tasdik kararının eki sayılmasına,
İş bu kararın kesinleşmesi beklenmeksizin konkordato tasdikinin 03/12/2020 günü saat: 16:42 itibariyle sonuçlarını doğurmasına,
2-İİK m.308/h hükmü uyarınca davacının, rehinli alacaklılarla müzakere ve borçların yeniden yapılandırılması talebinin reddine, davacının rehinli alacak tutarı 21.564.419,64 TL üzerinden hesaplanarak yatırdığı 24.367,79 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının ve tüm mühlet kararlarının tasdik karar tarihi olan 03/12/2020 günü saat: 16:42 itibariyle kaldırılmasına,
4-Konkordato komiserlerinin görevlerine 03/12/2020 günü saat: 16:42 itibariyle son verilmesine,
5-Mevcut alacak miktarı, alacaklı sayısı ve proje içeriği karşısında İİK m.306 hükmü çerçevesinde tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini alması amacıyla aynı zamanda komiserlik tecrübesi olan İcra İflas Hukuku alanında uzman Hamide Özden Özkaya nın kayyım olarak tayin edilmesine,
Kayyım … ya kayyımlık görevi süresi boyunca aylık 4.000,00 TL ücret takdir edilmesine,
Kayyımlık ücretinin her ayın 3. günü itibariyle mahkememiz veznesine ödenmesine ve ücretlerin konkordato talep eden şirket tarafından mahkememiz veznesine depo olunmasına,
6-Kayyımın görevinin 03/12/2020 günü saat: 16:42 itibaren başlamasına,
7-Kayyımın davacı borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca davacının borçlarını ödeme kabiliyetinin muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkememize gerekçeli raporunu sunmasına,
8-İİK m.307/f.1 uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışın ertelenmesine dair talep olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Telafisi imkansız bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla ve takdiren İİK m.308/b hükmü uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair karar verilmesine yer olmadığına,
10-İİK m.308/b hükmü gereği çekişmeli alacaklara isabet eden payların bir banka hesabına yatırılmasına dair ara karar oluşturulmadığından çekişmeli alacaklılara dava açmaları için ayrıca süre verilmemesine,
11-İİK m.308/c hükmü uyarınca bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğuna,
İİK. 206’ncı maddesinin birinci fırkasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 Sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında adı geçen İİK m.308/c-f.2 hükmünün uygulanmamasına,
12-Konkordato komiserlerinin görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığına bildirilmesine,
13-Mahkememizce oluşturulan hüküm fıkrasının İİK m.288 hükmü uyarınca ticaret sicili gazetesinde ve Basın – İlan kurumunun resmi portalında ilan olunmasına ve kararın derhal Tapu Müdürlüğüne, Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Vergi Dairesine, Gümrük Ve Posta İdarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankalar Birliğine, … Ticaret Odasına, … Sanayi Odasına, Borsa İstanbul’a, Sermaye Piyasası Kurulu olmak üzere gerekli yerlere ayrı ayrı bildirilmesine,
Dair, konkordato hakkında verilen karara karşı konkordato talep eden borçlu yönünden kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/12/2020

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP