Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1120 E. 2021/262 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1120 Esas
KARAR NO : 2021/262

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili şirket tesislerine verildiğini iddia ettiği hasar bilgilerinin; 01.09.2015 tarihinde, … adresinde davalı … Müdürlüğü ile yüklenici firması olduğunu belirttiği …A.Ş. tarafından yapıldığını belirttiği alt yapı çalışması sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verilmiş olduğunu, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olduğunu belirttiği 1.695,56-TL. nin, hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirilmiş olduğunu, (EK-1) Davalı tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine 1.695,56-TL. hasar bedeli, 218,03-TL. gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 1.913,59-TL. nin tahsili amacıyla … 2. İcra Müdürlüğü nün … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış ve davalıya … ödeme emrinin gönderilmiş olduğunu,(EK-2) Davalı … nün ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, 15/12/2016 tarihinde borca ve icra takibine itiraz etmiş ve davalı vekilinin itirazında; takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiş olduğunu, (EK-3) Davalı … A.Ş. ‘nin ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, 26/12/2016 tarihinde borca ve icra takibine itiraz etmiş ve davalı vekilinin itirazında; huzurdaki takibe, takip müstenidi olarak isnat edilen olğuya ve bu cihetle de borca, işlemiş-işleyecek faizlere ve her nevi ferilere itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiş olduğunu, (EK-4) Davalının kanuni süresi içinde borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek; davalının her ne kadar borcunun bulunmadığını belirtmiş ise de, icra takibine konu olan alacağa dayanağın hasar bedeli olduğunu, söz konusu hasar/lar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçilmiş olduğunu, davalı/ların haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz etmiş olduklarını, söz konusu tutanakların ekte olup, incelendiğinde, davalıların itirazlarının haksızlığının ortaya çıkacağını, yukarıda açıklandığını ifade ettiği nedenlerle, davalıların itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini, yargılama giderler ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; AÇIKLAMALAR Başlığı Altında; yukarıda esas numarasını verdiklerini belirttiği dosyaya kayden açıldığını ifade ettiği davanın, müvekkili idare açısından usul ve esas yönünden mesnetsiz olup, aşağıda açıklayacaklarını belirttiği nedenlerle reddedilmesinin gerekmekte olduğunu belirterek;
I- USULE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ Başlığı Altında;
A- GÖREVE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ Açıklaması İle;
Sayın Mahkemenin bu davada görevli olmadığını, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olguların, hizmet kusuru niteliğinde olduğunu, bu nedenle davanın, ancak 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. ve 13. maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılabileceğini, uyuşmazlık mahkemesinin 2010/322E. 2011/105K. Sayılı ilamında, hizmet kusuru sebebi ile açıldığını belirttiği tazminat davasında; “Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin; hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.” denilerek görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğuna karar vermiş olduğunu,
B-HUSUMET İTİRAZIMIZ Açıklaması İle;
Sorumlu ve davalı aktif hasmın Müetahhit Firma olduğunu, her türlü zarar, ziyan, kaza ve hasarların firmaya ait olduğunu, İdareleri ile yüklenici firma arasında bağıtlandığını ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olduğunu belirttiği Eser Sözleşmesi ile İnşaat İşleri Teknik Şarttnamesi, İdariŞartname, Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve Kanalizasyon Özel Şartnamesi nin ekte sunduğunu belirttiği ilgili hükümleri uyarınca; Müteahhit Firmanın, yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü, kaza, hasar, zarar ve ziyandan sorumlu olacağı hükmünün yer almakta olduğunu, dolayısıyla işbu davada, Husumetin müvekkili idareye de yöneltilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup müvekkili idare açısından davanın Husumet Yönünden Reddi nin gerekmekte olduğunu,
C-ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ Açıklaması İle;
1-Müdürlüklerinin bilgisayar kayıtlarında yapılan incelemede davacının iddia eniği 01/09/2015 tarihinde kurumumlarınca çalışma yapıldığına dair herhangi bir iş emri bulunmamış olduğunu, ancak 05.09.2015 tarihinde ALO 185 çağrı merkezlerine gelen şikayet neticesinde ilgili adreste şubeyolu onarımı çalışması yapıldığına dair … numaralı iş emrinin tespit edilmiş olduğunu, Kurumları ile … A.Ş. arasında 13/05/2014 tarihinde Sözleşmesi imzalandığını belirttiği … ihale kodlu “2014 Yılı … Şube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası içerisinde Atık Su ve İçme Suyu Hatlarında Yapım, Bakım ve Onarım İşi” işine ait sözleşme ekınde bulunan Y. 14.3.9.1 numaralı Atık Su ve İçme Suyu Hatları Bakım-Onarım İşleri şartnamesinin 3.15. maddesinde; “Yüklenici, bu şartname kapsamında kalan bütün işlerde, iş kanunu. işçi sağlığı ve iş güVenliği ile ilgili tüm mevzuat ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak hareket edecektir. Bununla ilgili her türlü maddi – manevi zarar ve ziyandan yüklenici sorumludur.” hükmünün bulunduğunu, bu nedenle yüklenici firma tarafından verilen hasarlardan kurumlarının sorumluluğunun bulunmamakta, hasar bedelinin hasarı veren yüklenici firma tarafından karşılanmak zorunda olduğunu, Müdürlüklerince yapılan arşiv incelemelerinde; … A.Ş. tarafından … A.Ş. ‘ye ve Kurumlarına gönderildiğini belirttiği yazıya, ilgili yüklenici firma tarafından ….’ye itiraz edildiğinin tespit edilmiş olduğunu, …. tarafından itiraza verilen cevap ile ilgili Müdürlükleri arşivIerinde herhangi bir belge bulunmadığını, ayrıca hasar bedeli hesap çizelgesi ve hasar tespit tutanağının kurumlarına yazı ekinde gönderilmediğinin tespit edilmiş olduğunu, Haksız fiilden mutevellit zararların tazminini düzenlediğini belirttiği B.K. m.49 a göre zararın tazmini için kusur-zarar-illiyet bağı şartlarının oluşmamış olduğunu, dava konusu hasar iddiasına bağlı tazminat talebinin muhatabının müvekkili idare olmadığını, idarelerinin eylem ve işlemlerinden doğan bir zarar olmadığını, hukuken sorumluluğunun da bulunmadığını, 2Borçlar Kanununun 66. maddesi gereği adam çalıştıran sıfatıyla müvekkili idareye husumet tevcih edilemeyeceğini; çünkü Borçlar Kanununun 66. maddesinde düzenlendiğini belirttiği, “Adam çalıştıranın” sorumluluğu için somut olayda “adam çalıştırma ilişkisi ile çalıştırılanın, hizmeti yerine getirirken hukuka aykırı bir eylemle zarar vermesi” unsurlarının gerçekleşmesinin zorunlu olduğunu, B.K 66. maddesi adam çalıştıranın objektif özen yükümlülüğünü düzenlemekte olduğunu, öncelikle müvekkili idarenin BK 66. maddesi anlamında bir denetim ve gözetim yetkisinden bahsedilemeyeceğini belirtmek istediklerini, çünkü İdarelerinin bir kamu kuruluşu olup inşaat işleri ile uğraşmadığı için bu işi ihale yönetmeliğine uygun olarak gerekli yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi alan firmaya vermiş olduğunu, bu işi yapacak kişilerin müvekkili idarenin gözetim ve denetiminde olmadığını, idarelerinin sadece işin teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyebilmekte olduğunu, bunun dışında bir denetim ve gözetimin söz konusu olmadığını, zararın önlenmesi hususunda adam çalıştıranın göstermesi gereken dikkat ve özen ödevinin şu üç noktaya ilişkin olduğunu belirterek, yardımcı kişinin seçiminde gerekli özenin gösterilmemiş olması, talimat vermede gerekli özenin gösterilmemiş olması, denetimde gerekli özenin gösterilmemiş olması olduğunu, Hâlbuki müvekkili idarenin, müteahhidin çalıştırdığı elemanlara hiçbir şekilde talimat vermesi, onları seçmesi ve denetlemesinin söz konusu olmayıp bu görevlerin müteahhit firmaya ait olduğunu, müvekkili idarenin denetimi işinin, bu firma tarafından eser sözleşmesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesi olduğunu, çünkü müteahhit firmanın, işi kendi elemanları ile yapmakta ve çalışanlar üzerinde gözetim ve denetim yetkisinin tamamen müteahhit firmaya ait olduğunu, bu nedenle BK 66. maddeye göre müvekkili idarenin sorumlu tutulmasının söz konusu olamayacağını, müvekkili idare ile müteahhit firma arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığından müvekkili idarenin, müteahhit firma tarafından verilen zarardan sorumlu tutulamayacağının yüksek Yargıtay ın yerleşmiş içtihatlarından olduğunu, ayrıca müvekkili İdare ile diğer davalı taraf arasında imzalandığını belirttiği sözleşmenin 26. Maddesi geeğince, müteahhidin yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar şikayet, zarar ve ziyandan dolayı hukuki ve cezai olarak sorumlu bulunmakta olduğu beyan ederek davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidilmesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; AÇIKLAMALAR Başlığı Altında;
A-USULE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ Açıklaması İle;
Takip, dayanağına sıkı sıkıya bağlıdır ilkesinin ihlal edilmiş olduğunu, davacının sunduğu delillere muvafakatlerinin bulunmadığını, davanın bu yönden de reddinin gerektiğini, davacının icra dosyasında herhangi bir belgeye dayanmadığı ve salt hasar bedeli olarak ödeme emri gönderdiği halde, takip talebinde yazılı olmadığı halde dava aşamasında huzurda hasar tutanağı, keşif formu gibi birtakım belgelere dayanmış olduğunu, bu belgelerin şu aşamada da tebliğ edilmemiş olduğunu, takibin, dayanağına sıkı sıkıya bağlı olduğunu, davacının salt hasar bedeli şeklinde ödeme emri göndermiş olduğunu, bu hususun gerek ödeme emri gerekse de itiraz dilekçelerinin içeriği incelenince anlaşılacak olduğunu, Yargıtay’ın artık müstekar olmuş olduğunu belirttiği içtihatları uyarınca davacının göndermediği ve takipte dayanmadığı belgeye ilişkin, huzurda talepte bulunmasının mümkün olmadığını, bu aşamada sunduğu delillere muvafakatlerinin bulunmadığını, bu nedenle davanın bu yönüyle de reddinin gerektiğini,
Zamanaşımı İtirazlarının Bulunmakta Olduğunu Belirterek;
Kabul mahiyetine gelmemek kaydıyla davacının talep ettiği tüm alacakların zamanaşımına uğramış olduğunu,
Dava dilekçesindeki iddia ve taleplerin açık olmadığını, bu nedenle HMK 119 gereğince 1 haftalık kesin süre verilmesini; aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirterek;
Dava dilekçesinde ‘hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli’ ifadesi ile 1.385,00-TL. zarar talep edilmiş olduğunu, Davacı tarafından; toplam talep edilen bedelin ne kadarlık kısmının malzemeye ne kadarlık kısmının işçilik bedeline ilişkin olduğunu, malzeme ve işçilik gibi bedeller ifadesi ile başka ‘bir alacak kalemine de mi dayanıldığını yoksa salt bu kalemlere ilişkin mi talepte bulunulduğunun, hasarın neye ilişkin olduğunu, hangi tesise ne yönde zarar verildiğini yani davacının müvekkil şirket tesislerine zarar yerilmiştir. ibaresinden ne anlamaları gerektiğinin,
Dosyada iki tane davalı olduğu gözetilirse tek bir davalıya yönelik hazırladığını belirttiği netice ve talep kısmı ile kimi kastettiğini açıklanması gerektiğinin, açıklanması gerektiğini, ancak bu hususlar açıkça belirtilir ve olay örgüsü ile talep sonucu net bir şekilde aktarılırsa taraflarınca gerekli cevapların sunulmasının söz konusu olabileceğini, yine dosya bilirkişiye verilir ise gerçek zararın tespitinin gerekeceğini, bu sebeple önce talebin ve miktarlarının netleştirilmesinin gerekmekte olduğunu, bahse konu hasarların müvekkilitarafından verilmemiş ve müvekkilinin husumet ehliyetinin bulunmamakta olduğunu belirterek; hasarın kim tarafından, müvekkilinin hangi aracı veya hangi çalışanı tarafından verildiğinin belirtilmediğinin ve bu yönde de tespitin olmadığının sabit olduğunu, sadece müvekkilinin belirtilen bölgede ihale alan sıfatından yola çıkılarak bu hasarın müvekkili tarafından yapıldığı varsayımına dayalı icra takibine taraf kılınmaması ve haksız olduğunu belirttiği davada müvekkiline husumet yöneltilmemesi gerektiğini, haksız olduğunu belirttiği eylemin bir failinin olması gerektiğini, failin kim olduğunun tespit edilmeden varsayım üzerine ispat ile mükellef olan davacının genelleme veya tahmin üzerine kurulu haksız olduğunu belirttiği takibi ve bu haksız ve dayanaksız takibe dayalı davada müvekkilinin husumet ehliyetinin olmadığını, davacının, müvekkilinin bir çalışanının veya emir ve yetkisi altındaki bir kişinin bu hasarı yaptığını, haksız fiili işlediği iddiasında ise ve bu kişinin kim olduğu sabit ise bu kişiye rücu etme hakkı kapsamında bu kişiyi beyana davet ile davanın bu kişiye ihbarını talep ettiklerini,
B- ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ Açıklaması İle;
Öncelikle haksız fiilden bahsedebilmek için; Şayet zarar veren kişi için haksız fiilden sorumluluk temyiz gücünün olması gerektiğini, temyiz gücünden yoksun insanların hiçbir zaman kusurlu sayılmadıklarını, istihdam eden sıfatı ile sorumluluk için Borçlar Kanuna göre istihdam edenlerin, çalıştırdıkları kimselerin başkalarına verdikleri zararı ödemekle yükümlü olabileceğini, ancak istihdam eden kimsenin, zarardan sorumlu olduğu ölçüde zararı veren şahsa rücu hakkının olduğunu, bu halde istihdam eden sıfatı ile sorumluluk yönetilmesinin temelinde, zararı verdiği iddia edilen istihdam edilenin kimliğinin, davanın temelini oluşturduğunu, davacının bu kişinin kim olduğunu bildirmediğini ve müvekkili şirkete doğrudan haksız fiilin faili mi yoksa istihdam eden sorumluluğu kapsamında mı husumet yönelttiğinin açık olmadığını, Davacının dilekçesinde bahsi geçen delillerin taraflarına tebliğ edilmediğinden bu hususta beyan ve itiraz haklarını saklı tuttuklarını, yine dilekçeden olay örgüsü anlaşılamadığı için bu husustaki cevap haklarını da saklı tuttuklarını, Dilekçeden anlaşılan tek hususun, tek taraflı ve yanlı tutulmuş olduğunu ifade ettiği 18.05.2015 tarihli hasar tutanağı formu olduğunu ve müvekkilinden talepte bulunulduğu olduğunu, bu formların mahkeme ilamı olmadığını, hasarın neyden kaynaklandığını ve kimin kusurlu olduğunu objektif olarak göstermemekte olduğunu, Salt kamu kurumu olunmasının, talep edilen her evrakın içeriğinin doğru olduğunu göstermeyeceği gibi davacının iddia ettiği alacağının varlığını da kanıtlamayacağını, bu sebepten tek taraflı düzenlenen tutanaklara ve keşif formu olduğu iddia edilen belgelere dayalı takip ve davayı kabul etmediklerini, Davacının iç işleyişindeki sistemin kendisini bağlamakta olduğunu, böyle durumlarda rutin prosedürde tutanak aşamasında firmaların bilgilendirilmesi, tutanakların hep birlikte tutulması gerektiği açık iken huzurdaki taleplerinin kötü niyetli olduğunu, -Kabul mahiyetine gelmemek kaydıyla olayın bizzat davacının kendi kusuru sebebiyle meydana gelmiş olup, ikame edilen davanın, oluştuğu iddia edilen zararın mali olarak müvekkili üzerinde bırakılma çabasından ibaret olduğunu, Davacı tarafından hasarın içeriğinin bildirilmemiş olmakla müvekkilinin dava açılmasından sonra haricen edindiği bilgiler uyarınca elektrik kablosunun zarar görmesinin söz konusu olduğunu, bu kopma da mühendislik bilimine tamamen aykırı ve usulüne uygun döşenmediğini belirttiği kablo sisteminden kaynaklı olduğunu beyan ederek, davanın reddini, davanın ilk açılan davada birleştirilmesini, davacının %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67’de düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasına celp edilen … 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısının, davalı/takip borçluları aleyhine ilamsız yolla, 1.695,56 TL hasar bedeli ve 213,03 TL geçikmiş gün faizi olmak üzere toplam 1.909,20 TL alacağın tahsilini talep etttiği, ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine davalı/takip borçlularının süresinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibarıyla hasar bedelinin davalılardan talep edilip edilemeyeceği buna göre davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Elektrik mühendisi bilirkişi ve SMM bilirkişiden alınan 12/06/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; dosya kapsamına sunulan Hasar tespit tutanağı, Maddi Hasar Bedeli Hesap Cetveli kayıtlarına istinaden; 01.09.2018 tarihinde davacı şirketin … adresinde davalı şirketlerce yapılan çalışmalar (… A.Ş. tarafından yapılan alt yapı çalışması) esnasında davacıya ait yer altı kablo hattının (4×16 mm2 kesitli) kopartılması sonucu hasara uğratılmasına müteakip şirket elemanları tarafından 06.09.2018 günü hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, hasara maruz kalan tesislerin onanmı için malzeme, montaj 1.605,56-TL (takibe konu) fatura davalılar adına tahakkuk ettirildiğini, dosya kapsamına sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğunu, Davacı …’a ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği anlaşılmış olup davalı tarafça bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmamakta, tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmediği görüldüğünü, bu nedenle davacı şirkete müterafik kusur bakımından yeterli delil bulunmadığı kanaatine varıldığını, 4×16 mm2 kesitli yeraltı kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartabileceğini, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verildiği kanaatine varıldığını, yukarıda detayı verilen Maddi Hasar Bedeli Hesap içeriğinden davacı kurumca davalılardan hasara uğrayan 4×16 mm2 kablonun eklenmesi için kablo + ek mufu + Elektrik teknisyen eleman bedeli + araç bedeli talep edilmekte olduğu, kopartılan kablo için kullanılan kablo ve EK mufu teknik anlamda mutlaka kullanılması gereken malzemeler olduğunu, hasar için talep edilen 31,06-TL (KDV dahil) bedel kadri maruf bir değer olduğunu, Davacı … tarafından kablo ek yapımı ve kablo çekimi işi için işçilik bedeli talep edilmesine rağmen ayrıca 6 saattik (3 adam x 2 saat çalışma) elektrik teknisyen (kendi personeli) bedeli talep edilmekte olduğunu, DAVACI … tarafından anzanın KENDİ ELEMANLARI DIŞINDA özel adam tutularak onanmının yapıldığına ilişkin dosya kapsamına sunulmuş belge bulunmadığını, … bünyesinde çalışan AOB (Arıza Onarım Bakım) görevlilerince arızamn giderildiği anlaşılmış, üstelik dosya kapsamında yer alan … Sistem İşletme Müdürlüğünce davalıya gönderilen 30/12/2015 tarihli yazı İçeriğinde HASARIN EKİPLERİNCE TAMİR EDİLDİĞİ açıkça belirtildiği, arızayı gideren AOB (Arıza Onanm bakım) tarafından davacı … a kesilmiş herhangi bir fatura veya … ile … arasında imzalanmış taşeron sözleşmesi vb. belge bulunmadığını, talep edilen emsal Ham gereği isçilik – montaj – araç – personel giderlerinin davacı kurumca TALEP EDİLEMEYECEĞİNİ, üstelik arızanın giderilmesi için yerü kablo kullanılmamasına rağmen kaplama sökülüp – kanal açılıp (11,4ü m3 ) – tekrar kaplama yapılmasının da çelişki doğurduğu, teknik olarak sadece arıza yerinin üzerinin açılıp kabloya ek yapılabileceği, hasar adresindeki çalışma davalı …’nin yüklenicisi 2 nolu davalı …A,Ş. tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin (…) gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağı, açıklanan nedenlerle takibin 26,34 TL. (malzeme) + KD V = 31,08-TL (KDV dahil maileme bedeli) + 2,83 TL. (malzeme bedeli için takip tarihine kadar işlemiş avans faiz) = 33.91 TL üzerinden davalılar adına davam edebileceği tespit edilmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan 11.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda ise özetle; Dava konusu hasar ve içeriğinin; Asıl işveren olan davalı … ‘nün Alt Yüklenicisi olan diğer davalı … A.Ş. ‘nin, … adresinde 01.09.2015 tarihinde yapmış olduğu altyapı çalışması sırasında davacı …. nin yeraltı Alçak Gerilim Kablosuna zarar vermesi sonucu meydana gelen hasar olup, davacı tarafından zarar gören kablonun hasarının giderilmesine ilişkin kullanılan malzeme, işçilik ve vasıta giderlerine ilişkin toplam bedelin 1.695,56 TL olduğu, davacı tarafından dava konusu hasarın onarımı amacıyla hasar onarım tarihinde kullanılmış olan malzemelerin, işçiliklerin ve araç bedelinin yerinde olduğu ve birim fiyatlarının piyasa fiyatlarından yüksek olmadığı, hatta yapılmış olan bu hasar onarımı, davacı tarafından ihale ile belirlenmiş olan birim fiyatlar üzerinden kendi alt yüklenicisine (taşeronuna) yaptırıldığından, dava konusu hesaba esas olan fiyatların piyasa fiyatlarından daha da düşük olduğu, dava konusu hasarın meydana gelişinde, davacının müterafik kusurunun bulunmadığı, davacının, davalılardan alacağının tahsili için davalılar aleyhine 21.11.2015 tarihinde, … 2. İcra Müdürlüğü ‘nün … E. sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine kadar olan Yasal Faizi ve Asıl Alacak miktarı aşağıdaki tabloda belirtildiği üzere, Davacının İcra Takip tarihine kadar, davalılardan; 1.695,56 TL. Hasar Bedeli 218,03 TL İşlemiş Faizi olmak üzere toplam 1.913,59 TL. alacaklı olduğu, Davalı taraflar arasında sözleşmeye dayalı işveren yüklenici ilişkisi mevcut olması ve davalı …A.Ş. nin, diğer davalı … nin alt yüklenicisi olarak, … adına çalışma yaparken üçüncü şahıslara, bu olayda davacı …. ‘nin alt yapı tesislerine hasar vermesinde, davalı … A.Ş. ile birlikte asıl işveren olarak … ‘nin mütesellsil sorumluluğunun bulunduğu, fakat Davalı … vekilinin, Kurumları ile … A.Ş. arasında 13/05/2014 tarihinde Sözleşmesi imzalandığını belirttiği K-8312 ihale kodlu “2014 Yılı … Şube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası içerisinde Atık Su ve İçme Suyu Hatlarında Yapım, Bakım ve Onarım İşi” işine ait sözleşme ekınde bulunan Y. 14.3.9.1 numaralı Atık Su ve İçme Suyu Hatları Bakım-Onarım İşleri şartnamesinin 3.15. maddesinde; “Yüklenici, bu şartname kapsamında kalan bütün işlerde, iş kanunu. işçi sağlığı ve iş güVenliği ile ilgili tüm mevzuat ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak hareket edecektir. Bununla ilgili her türlü maddi – manevi zarar ve ziyandan yüklenici sorumludur.” hükmünün bulunduğunu, bu nedenle yüklenici firma tarafından verilen hasarlardan kurumlarının sorumluluğunun bulunmamakta, hasar bedelinin hasarı veren yüklenici firma tarafından karşılanmak zorunda olduğunu belirtmişse de; nihayetinde mevcut bu durumun Hukuki Değerlendirilmesinin Sayın Mahkeme ‘nin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine varılmış olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ile Elektrik mühendisi bilirkişi ve SMM bilirkişiden alınan 12/06/2021 tarihli bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olup, işbu bilirkişi raporundaki teknik olarak yapılan tespit ve değerlendirmeler mahkememizce yerinde bulunduğundan kopartılan kablo için kullanılan kablo ve EK mufu teknik anlamda mutlaka kullanılması gereken malzemeler olduğu, hasar için talep edilen 31,06-TL (KDV dahil) bedel kadri maruf bir değer olduğu tespit edilmiş olmakla, davacı … tarafından kablo ek yapımı ve kablo çekimi işi için işçilik bedeli talep edilmesine rağmen ayrıca 6 saattik (3 adam x 2 saat çalışma) elektrik teknisyen (kendi personeli) bedeli talep edilmekle, davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onanmının yapıldığına ilişkin dosya kapsamına sunulmuş belge bulunmadığı sabit olduğundan, … bünyesinde çalışan AOB (Arıza Onarım Bakım) görevlilerince arızanın giderildiğinden, dosyada mübrez … Sistem İşletme Müdürlüğünce davalıya gönderilen 30/12/2015 tarihli yazı İçeriğinde hasarın ekiplerince tamir edildiğinin açıkça belirtilmiş olduğundan, arızayı gideren … (Arıza Onanm bakım) tarafından davacı … a kesilmiş herhangi bir fatura veya … ile … arasında imzalanmış taşeron sözleşmesi vb. belge bulunmadığından talep edilen emsal Ham gereği isçilik – montaj – araç – personel giderlerinin davacı kurumca talep edilemeyeceğinden, bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere arızanın giderilmesi için yerü kablo kullanılmamasına rağmen kaplama sökülüp – kanal açılıp (11,4ü m3 ) – tekrar kaplama yapılmasının da çelişki doğurduğu, teknik olarak sadece arıza yerinin üzerinin açılıp kabloya ek yapılabileceği, hasar adresindeki çalışma davalı …’nin yüklenicisi 2 nolu davalı …A,Ş. tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin (…) gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağından, takibin 26,34 TL. (malzeme) + KD V = 31,08-TL (KDV dahil maileme bedeli) + 2,83 TL (malzeme bedeli için takip tarihine kadar işlemiş avans faiz) = 33.91 TL üzerinden davalılar adına davam edebileceğinden Elektrik Mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan hatalı hukuki değerlendirme içeren 11.01.2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınması mümkün olmadığından, davacının davasının kısmen kabulü ile davalıların … 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazlarının 31,08 TL KDV dahil malzeme bedeli (hasar bedeli) 2,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33,91 TL alacağa yönelik itirazlarının iptali ile takibin takip talepnamesindeki koşullarla devamına ve fazlaya ilişkin istemin reddi ile takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile davalıların … 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazlarının 31,08 TL KDV dahil malzeme bedeli (hasar bedeli) 2,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33,91 TL alacağa yönelik itirazlarının iptali ile takibin takip talepnamesindeki koşullarla devamına,
2-)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 59,30 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 23,40 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın üzerinden hesaplanan 33,91 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.879,68 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan toplam 2.733,30 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 48,43 TL yargılama gideri, 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı ve 5,20 TL vekalet harcı toplamı 125,43 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen miktar itibarıyla KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 35,90TL
Karar Harcı : 5,930 TL
Noksan Harç : 23,40 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.831,50 TL
Davalı … Gider Avansı

Yatırılan Avans : 100,00 TL
Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.300,00 TL
Posta Giderleri : 433,30 TL