Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/108 E. 2020/86 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/108 Esas
KARAR NO : 2020/86 Karar

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; üçüncü kişi … ile akdedilen sigorta sözleşmesi kapsamında düzenlenen … nolu grup sağlık sigortası ile sigortalı …’a tedavi giderlerinin de dahil olduğu sigorta güvencesi sağlandığını, …’ın 31.03.2017 tarihinde … plakalı aracı ile seyir halindeyken sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve sigortalı …’ın yaralandığını, bu nedenle tedavi giderlerinin karşılandığını, ancak yapılan tedavi giderlerinden kazaya sebep ve kusurlu olan … plakalı araç işleteni ve sürücüsü … ile bu aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluğu sigorta güvencesine alan … Sigorta A.Ş.’nin ve SGK’nın sorumlu olduğunu, bu nedenle 19.863,76 TL tedavi giderinin kaza tarihi olan 31.03.2017 tarihinden reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; özel sağlık sigortacısı olan davacının halefiyet hakkının bulunmadığını, davacının sigortalısı olan üçüncü kişi …’ın kazada asli kusurlu olduğunu bu nedenle davacının müvekkilinden tazminat talep etme hakkı olmadığını, üçüncü kişi …’ın tedavi giderlerini ödeme yükümlülüğünün müvekkiline ait … plakalı aracın sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ye ait olduğunu, müvekkilinin davacının yaptığı ödemelerden işbu dava ile haberdar olduğundan kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini ve müvekkili tacir sıfatında olmadığından reeskont faiz talep edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; tedavi giderlerinin trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesini, ödeme tarihinden itibaren faiz taleplerinin yerinde olmadığını, haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ancak yasal faiz talep edilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının grup sağlık sigortasının özel sağlık sigortası kapsamında olduğunu, SGK’nın zarar sorumlusu olmadığını, 6102 sayılı TTK’nın can sigortalarına ilişkin faslında halefiyete yer verilmediğini, bu nedenle özel sağlık sigortası poliçesi üzerinden SGK’ya rücu hakkının olmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 99 uyarınca birden fazla aracın karıştığı trafik kazalarında payına düşenden fazla ödeyen sigorta şirketinin payına düşenden az ödeyen sigorta şirketine rücuuna imkan tanınmış ise de davacının sigorta poliçesinin ZMSS niteliği bulunmadığından rücu ileri süremeyeceğini, davacının sigorta poliçesi üzerinden diğer bir sigorta şirketine ve SGK’ya rücu etmesinin sigortacılık ilkelerine aykırı olduğunu, sigorta şirketinin prim karşılığı üstlendiği riski başka bir sigortacıya veya resmi kuruma yükleyemeyeceğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu m.93 uyarınca SGK’dan herhangi bir şekilde alacaklı olanların haklarına halef olunamayacağının öngörüldüğünü, davacının, Hazine Müsteşarlığınca yayınlanan “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” m. 7 uyarınca özel sağlık sigortacısının düzenlediği poliçeler nedeniyle sorumluluğunun saklı olduğunu ve bu gerekçeyle de SGK’ya rücuunun mümkün olmadığını, dava ile ilgili olarak … SGK Müdürlüğü Cibali Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi ile yazışma yapıldığı ve adı geçen Merkezin 15.02.2018 tarihli cevabi yazısında, 27.08.2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde SGK’nın sorumluluğunun Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda olduğunu, bu kapsamda sigortalının, SGK ile sağlık hizmet sunucuları tarafından SGK’ya fatura edilen tedavileri ve medula dökümleri incelendiğinde SGK’nın sorumluluğunu yerine getirdiğinin anlaşıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya grup sağlık sigortası kapsamında sağlanan tedavi giderlerinin, davalı işleten, sürücü ve trafik sigortacısından tahsili davasıdır.
Davacı, üçüncü kişi … ile akdedilen sigorta sözleşmesi kapsamında düzenlenen … nolu grup sağlık sigortası ile sigortalı …’a tedavi giderlerinin de dahil olduğu sigorta güvencesi sağlandığını, …’ın 31.03.2017 tarihinde … plakalı aracı ile seyir halindeyken sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve sigortalı …’ın yaralandığını, bu nedenle tedavi giderlerinin karşılandığını, ancak yapılan tedavi giderlerinden kazaya sebep ve kusurlu olan … plakalı araç işleteni ve sürücüsü … ile bu aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluğu sigorta güvencesine alan … Sigorta A.Ş.’nin ve …’nın sorumlu olduğunu, bu nedenle 19.863,76 TL tedavi giderinin kaza tarihi olan 31.03.2017 tarihinden reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 20.06.2018 tarih ve 1 nolu ara kararı ile SGK aleyhine açılan davanın tefrikine kara verilerek başka bir esas kaydına karar verilmiştir.
İhtilaf, davacı tarafından ödenen tedavi giderlerinden vaki kazadaki kusur oranına göre davalı işleten, sürücü ve trafik sigortacısının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise sorumluluk miktarının tespiti noktasında toplanmaktadır.
ATK Trafik İhtisas dairesinden Emekli Trafik kazalarında kusur Uzmanı Bilirkişi … alınan 5.12.2018 tarihli bilirkişi raporu ile vaki kazada …’ın %75, …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu rapora itiraz üzerine ATK trafik ihtisas dairesinden alınan 24.7.2019 tarihli bilirkişi raporu ile vaki kazada …’ın %90, …’ın ise %10 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan belgelerden talep edilen tedavi giderlerinin bir kısmının hastane tarafından sağlanan tedavi giderlerinden kaynaklandığı görülmektedir.
Bilindiği üzere vücut tamlığının ihlali halinde yaralanmaya sebep olan kişi, zarar veren sıfatıyla, 6098 sayılı TBK’nın 53. ve 54. maddesi kapsamında kusuru oranında talep edilecek tedavi giderlerinden sorumludur. Ancak vücut tamlığı 2918 sayılı KTK. kapsamında karayolunda işletilen bir aracın karıştığı trafik kazası sonucu ihlal edilmiş ise işleten ve sürücü ile birlikte aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluğu sigorta güvencesine alan sigorta şirketi de sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydı ile sorumludur.
Ancak 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 98. maddesinin “(Değişik madde: 13/02/2011-6111 S.K 59. mad.) Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.(Ek cümle: 04/04/2015-6645 S.K./60. md) Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” şeklindeki hükmü ile trafik kazaları sebebiyle genel sağlık sigortası olsun olmasın, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmeti bedellerinin genel sağlık sigortalı sayılanlara sunulan sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde SGK. tarafından ödenmesi öngörülmüştür. Aynı kanunun Geçici Madde 1 düzenlemesi ile kanunun yayınlandığı tarihten önceki tedavi giderleri de kapsama alınmıştır. Böylece kazaya karışan aracın işleteni, sürücü ve sigorta şirketinin sorumluğu “genel sağlık sigortalı sayılanlara sunulan sağlık hizmeti” bedeli kadar daraltılmıştır. Ancak işleten, sürücü ve trafik sigortacısının sorumluğu, SGK tarafından genel sağlık sigortalı sayılanlara sunulan sağlık hizmeti dışında kalan tedavi giderleri bakımından devam etmiştir. Başka bir deyişle işleten, sürücü ve sigorta şirketi, belgesiz tedavi giderleri, iyileşme dönemindeki ilaç ve protez giderleri, refakatçi ve bakıcı tazminatı bakımından sorumlu olmaya devam etmiştir. Nitekim Yargıtay 17. HD. 09.10.2019 tarih 2016/9763 E. ve 2019/9136 K. Sayılı kararı ile “Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk “Sosyal Güvenlik Kurumu’na” geçtiğinden, yasa kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden bilirkişiden ek rapor alınarak 2918 sayılı yasanın değişik 98.maddesi kapsamında kalanların belirlenmesi, 2918 sayılı yasanın değişik 98.maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden yasal hasım olan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesi, yasa kapsamında kalan tedavi giderlerinden sonucuna göre Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalıların sorumlu tutulması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” ve 28.02.2018 tarih 2015/8091 E. ve 2018/1447 K. Sayılı kararı ile “Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.” şeklinde içtihatta bulunarak hüküm uygulama kapsamını belirlemiştir.
Ancak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın (RG: 14.05.2015-29355) A.5.b maddesinin “b) Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve … Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” şeklindeki düzenlemesi ile yeni bir değişiklik yapılmak sureti ile tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluk tamamen SGK’ya yüklenmiştir. Düzenlemeye dikkatlice bakıldığında önce kaza tarihi ile sürekli sakatlık raporu alınan tarih arasında ortaya çıkan, bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderleri önce sağlık giderleri teminatına dahil edildiği ve sağlık giderleri teminatından kaynaklanan sorumluğun tümden SGK’ya yüklenmiş olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Sağlık Giderleri Teminatı, şartın A.5.c bendinde düzenlenen Sürekli Sakatlık Teminatı ve ek 6 gereği sunulması gereken belgeler ile birlikte değerlendirildiğinde durum biraz daha açıklığa kavuşmaktadır.
Sigorta genel şartları, sigorta poliçesinin arkasında yazılı olan ve her sigorta dalı için ayrı ayrı düzenlenerek ilgili bakanlık tarafından tasdik edilen sigorta mukavelesinin eki niteliğindeki şartlardır. Kanunu emredici hükümlerine aykırı olmamak üzere tanzim edilen bu şartlar sigorta mukavelesinde tarafların hak ve borçlarını göstermektedir. Esas itibariyle bakıldığında Kender’in dediği gibi sigorta genel şartları sigorta mukavelesi şartlarıdır. (Rayegan Kender (2005) Hususi Sigorta Hukuku, s.191) Bir an için sigorta poliçesi genel şartlarının Borçlar Hukuku alanında tanımlanan ve kabul edilen genel işlem şartı olabileceği akla gelse bile 2918 sayılı KTK’nun 90. maddesinin “(Değişik madde: 14/04/2016-6704 S.K. 3. mad.) Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki hükmü ile sigortacının sorumluğunun açıkça SGŞ’na teşmil edilmiş olması karşısında SGŞ’nın TBK’daki genel işlem şartı olarak değerlendirilemeyeceği görülmektedir. Nitekim 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 11/1. maddesinde Sigorta Genel Şartları (SGŞ) “Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir. Ancak, sigorta sözleşmelerinde işin özelliğine uygun olarak özel şartlar tesis edilebilir. Bu hususlar, sigorta sözleşmesi üzerinde ve özel şartlar başlığı altında herhangi bir yanılgıya neden olmayacak şekilde açık olarak belirtilir.” şeklinde düzenlenesi ile de genel şartların çerçeve olarak bağlayıcı olduğu ifade edilmiştir. TTK.nun 1425/3. maddesinin “Kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça, genel şartlarda sigorta ettirenin, sigortalının veya lehtarın lehine olan bir değişiklik hemen ve doğrudan uygulanır. Ancak, bu değişiklik ek prim alınmasını gerektiriyorsa, sigortacı değişiklikten itibaren sekiz gün içinde prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının sekiz gün içinde kabul edilmemesi hâlinde sözleşme eski genel şartlarla devam eder.” şeklindeki düzenlemesi ile de SGŞ.nın hukuki etkisi farklı bir açıdan ele alınmıştır.
Bu hükümler hep birlikte değerlendirildiğinde genel şartların sigorta poliçesinin ayrılmaz bir parçası olduğu görülmektedir. Bu kapsamda Genel şartın A.5.b. maddesine bakıldığında tedavi giderlerinin ve geçici iş göremezlik tazminatının SGK tarafından üstlenildiği görülmektedir. SGŞ’ları taraflar bakımından sözleşme hüküm olmasına rağmen ihdası itibariyle düzenleyici idari işlemdir. Bu nedenle idare düzenleyici idari işlem ile bu yükümlüğü üstlenmiş olmaktadır. SGŞ’ları taraflar bakımından sözleşme hükmü niteliğinde olmasına rağmen idare açısından düzenleyici bir idari işlem niteliğindedir. Bu sebepledir ki iptali için Danıştay’a dava açılabilmektedir. Bu yönü ile olaya bakıldığında idare düzenleyici bir idari işlem ile bu trafik kazalarından kaynaklanan zararlarda “Sağlık Giderleri Teminatı” kapsamındaki tüm zararları üstlenmiş olmaktadır. Hukukumuzda sigortacıyı, sözleşme ve eki niteliğindeki genel şartları dışında sorumluluk altına sokmaya yetecek başka bir hukuki argüman bulunmadığından sorumluluğun genel şartlara göre belirlenmesi 2918 sayılı KTK’nun 90. Maddesi anlamında kanun emridir. İdarenin bu sorumluğuna özel hukuk ilişkileri açısından yaklaşıldığında ise idare, 6111 sayılı yasa ile poliçe bedellerinden kaynaklanan bir kısım primlerin kendisine aktarılması karşılığında aslında ivazlı olarak borç üstlenmiş olmaktadır. Bu nedenle SGK’nın yapmış olduğu ödemelerden dolayı genel şartlardaki özel durumlar hariç rücu hakkı da yoktur.
Bu düzenleme kapsamında henüz Yargıtay’ın önüne giden bir olay olmadığı için Yargıtay’ın olaya nasıl bakacağı bilinmemektedir. Ancak Adana BAM 3. Hukuk Dairesi 10.06.2018 tarih 2018/628 E. Ve 2018/695 K. Sayılı kararı ile tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatının sigortacının sorumluğu dışına çıkarıldığı yönnüde içtihatta bulunmuştur. Ancak bir kısım BAM’leri aksine kararlar vermektedir. Genel şartın bu düzenlemesine rağmen 1.6.2015 tarihinden sonra da sigortacının tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından sorumluğu olduğunu savunmak olması gereken (dö lege feranda) açısından mümkün ise de olan hukuka “dö lege lata” aykırıdır. (bkz. İstanbul BAM. 9. HD. 12.03.2020 tarih 2018/1469 E. ve 2020/437 K., Samsun BAM 3. HD. 25.03.2020 tarih 2020/360 E. ve 2020/616 K. G.Antep BAM 17. HD. 02/04/2020 tarih 2018/1933 E. ve 2020/575 K. Ve G.Antep BAM 17. HD. 03/04/2020 tarih 2018/1884 E. ve 2020/584 K.)
Nitekim Sigorta Hukuku Öğretim Görevlisi Doç. Dr. … ve Diğer sağlık Hizmetleri Uzmanı Dr. …’den alınan 14.01.2020 tarihli bilirkişi raporu ile tahsili talep edilen tedavi giderlerinden 24.205.88 TL.sinin özel bir hastanede yapılmış tedavi giderleri olduğu ve ancak talep edilen tedavi giderlerinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerden talep edilen tedavi giderlerinde işleten, sürücü ve trafik sigortacısının sorumlu olmadığı sonucuna varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 339,23 TL harçtan mahsubu ile bakiye 284,83 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/02/2020

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 339,23 TL
Karar Harcı : 54,40 TL
Bakiye Harç : 284,83 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.365,00 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 495,05 TL