Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1064 E. 2020/207 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1064
KARAR NO : 2020/207

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2012 yılında tekstil ürünleri imalatı ve toptan satışını yapmak amacıyla kurulduğunu, tek ortaklı 2.500.000,00 TL sermayeli bir şirket olduğunu ve sermayenin 1.674.000,00 TL’sinin ödenmiş bakiye, 826.000,00 TL’sinin ödenmemiş olduğunu, şirketin borca batık durumda bulunduğunu, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olduğunu, sadece vade konkordatosunun talep edildiğini, konkordatonun tasdikinden itibaren 5 yıllık süre içinde borç ödemesinin planlandığını belirterek İİK. 287. maddesi uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesini daha sonra 1 yıl kesin mühlet verilerek konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiş, bunun dışında yasada öngörülen tedbirlerin alınması ayrıca İİK. 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin engellenmesine, teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi, çeklerin yazılmasının ve senetlerin protesto edilmesinin engellenmesine, banka hesaplarındaki hacizlerin ve blokelerin kaldırılmasına, leasingli malların muhafaza altına alınmasının engellenmesine ve muhafaza altına alınanların şirkete tesliminin sağlanmasına ayrıca elektrik, su ve doğalgaz gibi borçları nedeniyle elektrik kesme işleminin uygulanmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Dava, adi konkordatonun tasdiki davasıdır.
Davacı, dava dilekçesinde müvekkili şirketin 2012 yılında tekstil ürünleri imalatı ve toptan satışını yapmak amacıyla kurulduğunu, tek ortaklı 2.500.000,00 TL sermayeli bir şirket olduğunu ve sermayenin 1.674.000,00 TL’sinin ödenmiş bakiye, 826.000,00 TL’sinin ödenmemiş olduğunu, şirketin borca batık durumda bulunduğunu, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olduğunu, sadece vade konkordatosunun talep edildiğini, konkordatonun tasdikinden itibaren 5 yıllık süre içinde borç ödemesinin planlandığını belirterek İİK. 287. maddesi uyarınca 3 aylık geçici mühlet verilmesini daha sonra 1 yıl kesin mühlet verilerek konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiş, bunun dışında yasada öngörülen tedbirlerin alınması ayrıca İİK. 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin engellenmesine, teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi, çeklerin yazılmasının ve senetlerin protesto edilmesinin engellenmesine, banka hesaplarındaki hacizlerin ve blokelerin kaldırılmasına, leasingli malların muhafaza altına alınmasının engellenmesine ve muhafaza altına alınanların şirkete tesliminin sağlanmasına ayrıca elektrik, su ve doğalgaz gibi borçları nedeniyle elektrik kesme işleminin uygulanmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Adi Konkordato 2004 sayılı İİK. m. 285-309/ı arasında düzenlenmiştir.
Konkordato, borçlunun, kanunda öngörülen çoğunluktaki alacaklıları ile yapacağı ve ancak mahkemenin tasdiki ile borçlu ve alacaklılar bakımından (konkordatoya tabi ve ancak borçlu ile anlaşmaya varmayan alacaklılar dahil) bağlayıcı hale gelen bir cebri icra anlaşmadır. Konkordato kurumu, elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve ekonomik durumu bozulan veya bozulma ihtimali olan dürüst borçluları, iflastan korumak (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara: Adalet Yayınları, 2013 s.1443-1444) ve ödeme güçlüğü çeken borçlulara borçlarını yeniden yapılandırarak, işletmelerini iyileştirmelerine olanak sağlamak için ihdas edilmiştir. Konkordato kurumu ile borçluya, alacaklıların çoğunluğu ile anlaşarak borçlarını ödeme ve böylelikle iflastan kurtulma imkanı sağlanmak istenmiştir. Borçlu yapılacak olan anlaşma doğrultusunda borçlarını ödediğinde tüm borçlarından kurtulur. İsviçre doktrininde, konkordato sürecinde verilen konkordato kesin mühleti borçlunun mali durumunu iyileştirmesinin bir aracı olarak görülmektedir. İsviçre’deki kanun değişikliklerinin bir çoğunda açıkça iyileştirme kavramına yer verilmiştir. Konkordatoda alacaklıların menfaati olmakla birlikte esasen borçlunun menfaati daha ön plandadır. Adi konkordatoda, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda olduğu gibi malvarlığının tasfiyesi değil borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanır.(Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Yasa Çerçevesinde KONKORDATO, İstanbul: Vedat Kitapçılık 2018, s.3 ve6)
Konkordatonun tasdiki yargılaması bir dava olmayıp, HMK. m. 382/2-7’de öngörülen çekişmesiz bir yargı işlemidir. (Hakan Pekcanıtez/ Oğuz Atalay/Meral Sungurtekin Özkan/ Muhammed Özekes, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 6. Bası, İstanbul: Onikilevha, 2019 s.498; Kuru, İcra ve İflas El Kitabı, s.1487) Ancak alacaklılar itiraz etmişler ise yargılama sonunda verilen karar çekişmeli yargı kararına dönüşür.(Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.506) Çekişmesiz yargı işlerinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulü uygulanır ve re’sen araştırma ilkesi geçerlidir.( Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılımış İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 3. Baskı, Ankara: Yetkin Yayınları, 2019, s. 509) Ancak tasdik şartlarının oluşmama riski borçlu üzerinde olduğundan borçlu da şartların oluştuğunu ispat edebilir.(Pekcanıtez/Ataley/ Sungurtekin Özkan/Özekes, s.498)
Adi konkordato, geçici mühlet, kesin mühlet, alacaklılar toplantısının yapılması (konkordato teklifinin kabulü veya reddi) ve tasdik aşamasından oluşmaktadır.
Davacının İİK. m. 286 gereği, dava dilekçesi ekinde, konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Mahkeme, bizzat veya bilirkişi marifetiyle yaptıracağı incelme neticesinde bu belgelerin tam olduğunu tespit ettiğinde m. 287/1 gereği derhal borçluya üç ay geçici mühlet vermesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda bu sürenin m. 287/4 gereği altı ay uzatılmasına karar verebilir.
Bu kapsamda mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde dava dilekçesi ekinde İİK m.286/a-e’de öngörülmüş olan belgelerin dava dilekçesine ekli olduğu ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş oldukları anlaşıldığından 27/11/2018 tarihli ara kararı ile davacıya 3 aylık geçici süre verilmesine karar verilmiştir.
Geçici mühlet kararı ile birlikte atanan komiser heyeti tarafından İİK m.287 kapsamında dava dosyasına ibraz edilen ön rapor ve ara raporlar ile geçici mühletin İİK m.287/4 kapsamında 2 ay süreyle uzatılması talep edildiğinden, davacı vekilinin talebi ve komiser görüşü mahkememizce yerinde görüldüğünden 14/02/2019 tarihli karar ile 27/11/2018 tarihinde verilen geçici mühlet kararının İİK m.287/4 kapsamında 14/02/2019 tarihi itibariyle 2 ay uzatılmasına karar verilmiştir.
Geçici mühlet aşamasında, atanan komiser heyetinin de katkısı ile hazırlanan konkordato projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı değerlendirilmektedir. Kesin mühletin verilmesine ilişkin kararın, İİK. m. 289/1 kapsamında geçici süre içinde ve İİK. m. 289/2 kapsamında duruşmada verilmesi gerekir. Talep hakkında komiserlerin görüşü ile alacaklıların itirazları da nazara alınmak sureti değerlendirme yapılır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde mahkeme m. 289 gereği “konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu” kanaatine vardığında borçluya bir yıl kesin mühlet vermesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda bu sürenin m. 289/5 gereği altı ay uzatılmasına karar verilebilir.
Bu kapsamda mahkememizce 27.11.2018 tarihinde verilen 2 aylık uzatım süresinin 14.04.2019 tarihinde dolacağı da nazar alınmak suretiyle komiser heyetince sunulan 11/04/2019 havale tarihli raporu ve müdahil alacaklıların itiraz dilekçeleri alındıktan sonra İİK. m.289/2. Kapsamında 12.4.2019 tarihinde icra edilen duruşmada davacı tarafın kesin mühlet talebi duruşmalı olarak değerlendirilmiştir.
Geçici konkordato komiser heyeti tarafından sunulan 11.04.2019 havale tarihli ek raporda özetle; ”şirketin kaydi değerlere göre – 1.949.101,29 TL borca batık olduğu, 282 alacaklısı olup banka kredi borçları, imtiyazlı, adi ve kamu borcu olmak üzere toplam 13.385.248,50 TL borcu bulunduğu, bu tutarın 7.232.034,50 TL’lik kısmını banka kredilerinin oluşturduğu, 52.763,99 TL’lik kısmının işçi alacağı olduğu, 237.807,86 TL’lik kısmının kamu alacaklarından oluştuğu, şirketin ödenmemiş 826.000,00 TL’lik önceki dönem nakdi sermaye artırım borcunu ödemesi gerektiği, ödenmemiş sermaye taahhüdünün yerine getirilmesi ile ilgili 24 aylık kanuni sürenin henüz dolmadığı, şirketin 826.000,00 TL’lk ödenmemiş sermaye taahhüdü borcuna ilişkin olarak şirket lehine farklı vadelerde ve farklı tuta4rlarda toplamı 826.000,00 TL olacak şekilde 8 adet bono düzenlediği, nakit sermaye taahhütlerinin ifası zımmında kıymetli evrak düzenleyip verilmesinin ödeme olarak kabul edilemeyeceği, ancak bir şekilde bu istemin kabul edilmesi halinde ise bunun şirket tarafından tahsil edilmesiyle pay sahibinin sermaye borcundan kurtulmuş olacağı, şirketin kira geliri elde edebileceği gayrimenkul sayısının iki olduğu, kira gelirlerinden 170.998,58 TL kaynak yaratılmasının muhtemel olduğu ancak revize projede öngörülen 569.811,24 TL’nin yakalanmasının olanaklı görülmediği, şirketin ticari faaliyetlerinden elde etmeyi beklediği tutarın %20 oranında negatif yönde sapması, kira gelirlerinden 569.811,24 TL yerine hesaplanan 170.998,58 TL kaynak sağlanması, sermaye taahhüdünün yerine getirilmemesi ve bu nedenle planlanan sermaye artışının da yapılamaması varsayımları altında şirketin mali durumunu düzelterek borçlarını ödeme ihtimali olduğunun öngörüldüğü, dolayısıyla konkordato kaynakları arasında gösterilen ticari faaliyetler bakımından teklif edilen tutarın konkordato kaynakları arasında yer alan ticari kaynaklar bakımından orantılı bulunmadığını ifade etmenin olanaklı bulunmadığı, İİK. md. 305/1-a düzenlemesinde yer alan adi konkordato teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması koşuluna ilişkin şartın gerçekleşebileceği” şeklinde ve konkordato projesinin başarıya ulaşacağı yönünde görüş beyan edildiğinden, alacaklı vekilinin yazılı ve sözlü beyanları, konkordato geçici komiser heyetinin önceki ve son raporunda dile getirdiği beyanları ile müdahillerin yazılı ve sözlü beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde mahkememizde davacı şirketin konkordato projesinin başarıya ulaşacağı kanaati oluştuğundan, mahkememizin 12/04/2019 tarihli kararı ile İİK m. 289 kapsamında davacı şirket yararına 12/04/2019 tarihi saat 13:56’dan itibaren 1 yıl kesin mühlet verilmesine karar verilmiştir.
Alacaklılar toplantısının, konkordato kesin mühleti (bir yıl veya uzatılmış altı ay) içinde olmak kaydı ile iltihaka ve raporun süresinde ibrazına zaman kalacak şekild6e yapılması gerekir. Bunun için komiser heyeti tarafından önce konkordatoya tabi alacakların tespit edilerek, nisaba esas alınacak alacaklı sayısı ve alacak miktarı belirlendikten sonra m. 299-302’de öngörülen prosedüre uygun olarak alacaklılar toplantısı yapılması ve konkordato teklifinin toplantıda alacaklıların kabulüne sunularak kabul veya red edildiğinin tespit edilmesi gerekir.
Komiser heyetinin, alacaklılar toplantısının bitimini takip eden yedi günlük iltihak süresinin (m. 302/7) bitmesini takip eden yedi gün içinde, konkordatoya ilişkin bütün belgeleri (Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.354) konkordato projesinin kabul edilip edilmediğini ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair kendi görüşünü içeren gerekçeli raporu (m. 302/8) ve dosyayı (m304/1) mahkemeye tevdi etmesi gerekir. (Av. Talih Uyar, Yeni Konkordato, Yeni Konkordato Hukukumuzun Temelleri, Ankara 2019, s.119) Konkordato teklifi kabul edilmesine rağmen, komiserin kanaati olumsuz olsa bile hatta konkordato teklifi alacaklılar kurulunda kabul edilmemiş olsa bile komiserin dosyayı, evrakları ve raporunu m. 302/8’de öngörülen süre içinde mahkemeye tevdi etmesi gerekir.(Selçuk Öztek/Ali Cem Budak/Müjgan Tunç Yücel/Serdar Kale/Bilgehan Yeşilova, Editör: Selçuk Öztk, Yeni Konkordato Hukuku 7101 Sayılı Kanunla Değişik İcra ve İflas kanunun m. 285-309 Şerhi, Ankara: Adalet Yayınevi, 2018 s.354;Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1486) Fakat komiser heyeti dosyayı ve raporunu mahkemece borçluya verilen süreden (bir yıl veya uzatılmış altı ay) sonra mahkemeye tevdi ettiğinde mahkemenin esasa girmeden konkordatonun tasdiki talebini red etmesi gerekir. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1486)
Bu kapsamda komiser heyetince düzenlenen tasdike ilişkin 02.03.2020 tarihli raporun mahkememize 02.03.2020 tarihinde sunulmuş olduğu görülmektedir. Yapılan incelemede komiser heyetinin alacaklılar toplantısının 15/02/2020 … adresinde yapılacağına ilişkin ilanı İİK m.301 kapsamında ticaret sicil gazetesinin 27/01/2020 tarih 10002 sayılı ticaret sicil gazetesinin 824 sayfasında ve basın ilan kurumunun resmi ilan portalında 23/01/2020 tarihinde ilan ettirdiği, ilana uygun olarak anılan yer ve tarihte alacaklılar toplantısının yapıldığı, toplantı akabinde projenin alacaklıların onayına sunulduğu, buna göre yedi günlük iltihak süresinin 16 – 24/02/2020 tarihlerini kapsadığı ve iltihak süresini takip eden yedi günün 03/03/2020 tarihinde sona erdiği ve bu kapsamda komiser heyetinin raporunu iltihak süresini takip eden yedi günlük süre içinde olmak kaydı ile 02/03/2020 tarihinde mahkemeye sunmuş olduğu görülmektedir.
Konkordatonun tasdiki yargılamasını geçici veya kessin mühlet kararını veren asliye ticaret mahkemesi, konkordato şartlarını içerik olarak incelemek suretiyle konkordato talebinin tasdikine veya reddine karar verir. Bu aşamada mahkemenin yapacağı iş dosyanın kendisine tevdiinden önce yapılması gereken işlerin kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek ve İİK. m. 305’te öngörülen konkordato tasdik şartlarının mevcut olup olmadığını tespit etmektir.(Mahmut Coşkun, Konkordato ve İflas, 2. Bası, Ankara: Seçkin, 2018, s. 195; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.355) Bu şartlar kapsamında; teklif edilen tutarın borçlunun iflasında alacaklıların eline geçecek miktardan fazla olması(m. 305/a), teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (m. 305/b), teklif edilen tutarın m. 302’deki çoğunlukla kabul edilmiş olması (m. 305/c) İİK. m. 206 birinci sıra imtiyazlı alacakların ve komiserin izni ile akdedilmiş borçların kural olarak ödemiş olması veya teminata bağlanmış olması (m. 305/d), yargılama harç ve giderlerinin depo edilmiş olması (m. 305/e) ve kanunda açıkça yazılı olmasa da konkordato teklifinin dürüstlük kuralına uygun olması gerekir.
Konkordatonun tasdiki için m. 305’te öngörülen şartlar kamu düzenine ilişkin olup (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı, s. 1490) bu şartların kümülatif olarak mevcut olması gerekir. Mahkeme konkordato şartlarının oluşup oluşmadığını komiserin raporunu esas alarak belirler. Ancak mahkeme komiser raporu ile bağlı değildir. (Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 131)
Ancak konkordatonun tasdiki veya reddi kararı duruşmada verilmesi gereken bir karar olduğundan (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s. 1487) mahkemenin duruşma gününe kadar konkordato komiserinin raporunu ve konkordato dosyasını ve eki evrakları inceleyerek konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığını saptaması gerekir. Mahkeme her ne kadar komiserin rapor ile bağlı değil ise de konkordatonun tasdiki veya reddi hakkında bir karar verirken komiserin beyanlarını ve kanaatini dikkate alması gerektiğinden eksiklik veya çelişki varsa mahkemenin eksiklik ve çelişkileri duruşmadan önce gidermesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin lüzumu halinde komiserden ek rapor alması ve bilirkişi incelemesi yaptırması mümkündür. (Uyar, Yeni Konkordato, s. 120; Pekcanıtez/Ataley/Sungurtekin Özkan/Özekes, s.480; Coşkun, Konkordato,s. 195) Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. (19. HD. 25.5.2006 tarih 2006/3031 E. ve 2006/5573 K.) Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.(m. 305/son)(Kuru, İcra ve İflas Ders,s.510)
Mahkeme, duruşmada komiseri ve itiraz eden alacaklıları dinler. (Kuru, İcra ve İflas El Kitabı,s.1489; Uyar, Yeni Konkordato, s.120) Ancak alacaklı sayısı çok ve dinlenmeleri uzun sürecek ise alacaklıların yazılı itirazları ile yetinebilir.(Uyar, Yeni Konkordato, s. 120) Mahkeme, komiseri, alacaklıları ve borçluyu dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her halde kesin mühlet içinde konkordato hakkındaki kararını verir.(m.304/1-c.2) (Kuru, İcra ve İflas Ders,s. 509; Pekcanıtez/Erdönmez, Konkordato, s. 117) Mahkeme kararını kesin mühlet içinde vermek zorundadır.(Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 355 ve 358) Yargıtay uygulaması da aynı yöndedir. (23. HD. 26.02.2018 tarih 2015/8667 E. ve 2018/547 K.)
Ancak kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceğinin anlaşılması ve gerekli görülmesi halinde, mahkeme, komiserden gerekçeli bir rapor almak suretiyle, kessin mühleti uzatabilir ve karar vermeyi en fazla altı ay erteleyebilir. (m.304/2) Ancak bu altı ayı hiçbir şekilde uzatamaz.(Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, İcra İflas Ders, s.498; Öztek/Budak/Yücel/ Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s. 356) Mahkeme kesin mühlet içinde veya m. 304/2 kapsamında altı ay uzatılmasına karar verdiği süresi içinde karar veremediğinde konkordato talebini red etmelidir. (Uyar, Yeni Konkordato, s.119; Öztek/Budak/Yücel/Kale/Yeşilova, Yeni Konkordato, s.356)
Bu kapsamda olmak üzere komiser heyetinin tasdike ilişkin raporunu İİK m. 302 kapsamında süresinde olarak mahkemeye ibrazı akabinde mahkememizce düzenlenen 05/03/2020 tarihli konkordato tasdik duruşması tensip tutanağı ile basit yargılama usulüne göre konkordato tasdik duruşmasının 09/04/2020 tarihinde yapılmasına ve itirazı olanların itirazlarını duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak bildirmeleri için duruşma günün İİK m.304/1 yollamasıyla m.288 ve m.166’da öngörülen usulle ilanına karar verilmiş ve karar gereği duruşma günü ilan edilmiştir.
Komiser heyetinin konkordato projesinin tasdikine ilişkin 02/03/2020 tarihli nihai raporunu incelenmesinde, raporu ile; davacı şirketin 133 alacaklısı olduğu ve konkordatoya tabi toplam 11.509.233,86 TL borcu bulunduğu, yapılan alacaklılar toplantısı ve takip eden 7 günlük iltihak süresi içerisinde 76 alacaklının projeyi kabul ettiği ve projeyi kabul eden alacaklıların alacak toplamının 4.406.130,97 TL olduğu, bu sonuç itibariyle İİK m.302/3-a’da öngörülen kabul oranının oluşmadığı (davacı tarafın konkordato projesinin alacaklılar tarafından reddedildiği) bu nedenle İİK m.305’de öngörülüp kümülatif olarak mevcut olması gereken tasdik şartlarının gerçekleşmediği, davacı şirketin 30/12/2019 tarihli rayiç bilanço değerlerine göre borca batık olmadığı ve fakat 31/01/2020 tarihi itibariyle davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiş olduğu görülmektedir.
Komiser heyeti nihai tasdik raporu ile; davacı şirketin 30/12/2019 tarihli rayiç değer bilançosuna göre borca batık olmadığı ve fakat 31/01/2020 tarihi itibariyle güncel rayiç değerler esas alınmak suretiyle davacı şirketin borca batık olup olmadığının ayrıca değerlendirileceği yönünde görüş beyan edildiğinden mahkememizce davacı şirketin malvarlığı değerlerinin güncel değerinin tespiti için tekstil mühendisi …’ten alınan 06/03/2020 tarihli, gayrimenkul değerleme uzmanı …’dan alınan 12/03/2020 tarihli raporun alınması akabinde komiser heyetinden alınan 20/03/2020 tarihli ek rapor ile; davacı şirketin 31/01/2020 tarihi itibariyle öz kaynaklarının 4.168.652,27 TL olduğu, bu değerler itibariyle davacı şirketin borca batık olmadığı tespit edilmiştir.
Duruşmada, davacı taraf ile itiraz edenlerin beyanları alınmıştır. Beyanlar yazılı beyanları tekrar niteliğinde olmuştur.
Bu aşamada dünya ve ülkemiz genelinde salgın niteliğinde etkili olan COVID-19 nedeniyle 7226 Sayılı Kanunun Geçici 1-b maddesi ile konkordato sürelerinin 22/03/2020 – 30/04/2020 tarihleri arası durdurulmuş olması nedeniyle mahkememizin 12/04/2019 tarihli ara kararı ile kanunla durdurulan sürelerin konkordato kesin mühletinden mahsubu neticesinde davacı şirket lehine verilen ve 12/04/2020 tarihinde dolacak olan 1 yıllık kesin sürenin 21/05/2020 tarihinde sona ermesine ve tasdik duruşmasının ise 18/05/2020 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir.
7226 Sayılı Kanunun Geçici 1-b maddesi ile durdurulan sürenin 30/04/2020 tarih – 31114 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 15/06/2020 tarihine kadar uzatılması nedeniyle mahkememizce verilen 04/05/2020 tarihli ara kararı ile kesin mühletin 16/06/2020 tarihinde bitecek olması nedeniyle tasdik duruşmasının 02/07/2020 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir.
Ancak davacı şirket vekili tasdik duruşmasının icrasından önce dava dosyasına sunmuş olduğu 09/06/2020 tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat etmiştir. Dava dilekçesi ekindeki vekaletnamenin incelenmesinde davacı vekilinin feragat bakımından özel yetkili kılındığı görülmektedir. 6100 sayılı HMK m.309/2 kapsamında feragat beyanı karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı olmadan hüküm ve sonuç doğurduğundan feragat nedeniyle davanın reddi ile kesin mühletin ve kesin mühlete bağlı verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına ve de konkordato komiser heyetinin görevine son verilmesine karar vermek gerekmiştir.
İİK. m. 292/d hükmü ile iflasa tabi borçlu hakkında kesin mühlet kararı verildikten sonra borca batık olan bir sermaye şirketinin konkordato talebinden feragat etmesi halinde feragat nedeniyle davanın reddine ve fakat borca batıklık nedeniyle şirketin iflasına karar verilmesi gerekir.
Ancak dosya kapsamı ve komiser heyetince hazırlanan nihai tasdik raporu doğrultusunda alınan iki bilirkişi raporu ve bu raporlar esas alınarak komiser heyetinden alınan 20/03/2020 tarihli ek rapor ile davacı şirketin borca batık olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerden dosya kapsamı, komiser heyetinden alınan ara ve nihai raporlar, bilirkişi raporları, davacı ve konkordato teklifini kabul eden alacaklılar ile red eden alacıkların yazılı ve sözlü beyanları hep birlikte değerlendirilerek, davacı şirketin borca batık olup olmadığının ayrıca araştırılarak iflas yönünde bir karar verilmesine gerek olmaksızın feragat nedeni ile konkordato talebinin reddine kara vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı … hakkında verilen KESİN MÜHLETİN KALDIRILMASINA,
Komiser heyetinin GÖREVİNE SON VERİLMESİNE,
Kesin mühlete bağlı tüm TEDBİRLERİN KALDIRILMASINA,
Kesin mühletin kaldırıldığına ilişkin ilanların yapılmasına ve ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacılar tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …, davacı şirket yetkilisi … ve diğer hazır bulunan alacaklı vekillerinin ve komiser heyetinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/06/2020

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır