Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1035 E. 2021/213 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1035 Esas
KARAR NO : 2021/213

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın, davalı Banka ile dava dışı …Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 19.09.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesini ve söz konusu GKS eki mahiyetindeki 1.000.000,00 TL tutarındaki senedi keiıl sıfatıyla imzalayarak teminat olarak davalı Banka’ya teslim ettiğini, dava dışı şirketin GKS den kaynaklanan ödemelerini düzenli olarak yaptığını, müvekkilinin ortağı bulunduğu dava dışı şirketteki hisselerini 15.04.2015 tarihinde diğer ortak olan …’a devrederek ortaklıktan ayrıldığını, bahse konu hisse devrinin … 24. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı Banka’ya bildirildiğini, ortaklıktan ayrıldığı tarihte dava dışı şirketin davalı Banka’ya herhangi bir borcu bulunmadığını, dava dışı şirketin aldığı ilk krediyi tamamen ödemek suretiyle 2014 tarihinde borcu sonlandırdığını, senedin tanzim tarihi ile vade tarihi arasında 6 yıl gibi çok uzun bir süre bulunduğunu, müvekkilinin kefil olduğu senette eş rızasının bulunmadığını, 2017 yılında dava dışı şirket ile davalı Banka arasında Kredi Garanti Fonu adı altında 100.000,00 TL limitli bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşmede müvekkilinin imzası ve kefilliği bulunmadığını, müvekkilinin takibe konu borçtan sorumluluğu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; takip dosyasının müvekkili yönünden iptaline, 19.09.2012 tanzim tarihli senetten ve GKS kefaletinden davalı Banka’ya borçlu olmadığının tespitine, davalı Banka’nın % 20 oranında tazminat ödemekle mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı şirkete GKS kapsamında krediler kullandırıldığını, KGF kefaletiyle dava dışı firma lehine kefalet alınarak ve kredileri yapılandırmak suretiyle ticari faaliyetine devam ettiğini, dava dışı şirkete yeni bir kredi tahsisi yapılmadığını, revizeye rağmen kredi borçlarının ödenmediğini, müvekkili Banka tarafından .. 15.Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı hesap kat ihtarı çekilerek rakip başlatıldığını, KGF ile protokol imzalayan tüm Bankaların yaptığı gibi müvekkili Bankanın da takip başlattıktan sonra kefalet veren KGF’ye gerekli ihbarda bulunarak kefaletinin karşılığı olan %85’lik kısmını Bankaya ödeyerek aradaki kefalet sözleşmesi kapsamında alacağın halefi olduğunu, hesap kat ihtarının muhatapların adreslerine tebliğ edilmiş olduğunu, senedin sözleşmeye aykırı olarak doldurulduğu ve işleme konulduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kredi borçlanın ödeme vasıtası olarak tanzim edilen senette davacının avalist olduğunu, TTK’da eş rıza koşulunun düzenlenmediğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, davacının %20’de den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına malıktım edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 2004 sayılı İİK. m.72/3 kapsamında icra takibinden sonra açılan , … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu edilen senetteki takip miktarı olan 85.953,63-TL yönünden davacının borçlu olunmadığının tespiti talebine yönelik menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın, … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak ve 19/09/2012 tarihli GKS ndeki kefalete ilişkin sözleşmenin teminatı olarak alınan “19/09/2012 tanzim ve 25/07/2018 vade tarihli 1.000.000-TL miktarlı senet” bakımından davalı yanın davacıdan takip tarihi takip miktarı itibarıyla istenebilir alacağının olup olmadığı, takip dayanağı senette avalist olan davacının ortağı bulunduğu Dava dışı-takip borçlusu …Ltd. Şti.ndeki hisselerini 15.04.2015 tarihinde devretmesinin ve işbu hisse devrinin takip alacaklısı davalı bankaya 21.03.2017 tarihli ihtarname ile bildirilmesinin ve şirket hisse devir tarihinden sonra ve bankaya ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren yeni kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, yeni kullandırılmış ise tarihleri ve miktarlarının, işbu devir tarihinden ve ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren kullandırılan yeni kredilerden davacının sorumlu olup olamayacağı, pay devrinin yapıldığı tarihte ve ihtarnamenin tebliğ tarihinde bankaya herhangi bir borcun bulunup bulunmadığı, hisse devrinin veya sonradan işbu hisse devrinin bankaya ihtarname ile bildirilmesinin takibe konu borçtan davacının sorumluluğunu ortadan kaldırıp kaldırmadığı, takip konusu borcun hisse devrinden ya da hisse devrine dair ihtarnamenin bankaya tebliğ tarihinden sonra banka tarafından takip borçlusu şirkete herhangi bir yeni kredi tahsisi yapılıp yapılmadığı, yeni bir kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, 2017 yılında imzalandığı belirtilen Kredi Garanti Fonu Sözleşmesi ile mevcut kullandırılan kredilerin yapılandırılması şeklinde olup olmadığı, takibe konu riskin yapılandırmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, işbu sözleşmede yeni bir kredi tahsisi olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit olundu.
Dosya kapsamında, Bankacı bilirkişi … ve Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 08.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı …Ş. ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 19.09.2012 tarihli 1.000.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin, davacı … ile dava dışı … tarafından 1.000.000.00 TL miktarında Müşterek Borçlu Müteselsil Kefil sıfatıyla imzalanmış olduğu, dava konusu 1.000.000,00 TL bedelli senedin; 19.09.2012 tanzim tarihli, ödeme günü boş olarak, “bedeli nakden ahzolunmuştur” ibaresiyle dava dışı şirket ve davacı … ile dava dışı … tarafından imzalanmış olduğu, söz konusu GKS’ye ilişkin Davacı … ın eşi … tarafından imzalanan 19.09.2012 tarihli Muvafakatname yazılarının mevcut olduğu, incelenen davalı Bankaya ait 2012-2013-2014-2014-2015-2016-2017 yıllarına ait ticari defterlerinin noter tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda rican defterlerin usulüne uvguıı tutulduğu, bankaca adı geçen firmaya 22.02.3017 tarihinde aylık faiz oranı %1.303, 24 ay vadeli, aylık 7.866,40 TL taksit ödemeli … Referanslı 160.000.- TL Tüzel Taksitli Kredi kullandırıldığı, bu kredi tutarının 102.291,13 Tl/sı ile daha önce kullandırılmış kredilerin kapatıldığı, 13 taksitin vadelerinde ödendiği,, 14 taksitin vade tarihi olan 22.04.2018 tarihinde 5,91 TL kısmı ödeme yapıldığı, daha sonraki 22.05.2018, 22.06.2018 ve 22.07.2018 tarihli taksitlerinde vadelerinde ödenmediği tespit edildiği, Diğer yandan, takip alacağı yönünden genel kredi sözleşmesi ve icra takibi dayanağı senette avalist olarak imzası bulunan davacının takip tarihi itibariyle davalı takip alacaklısı bankanın davacıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, taraflar arasındaki borç ilişkisi, GKS’de davacı kefilin kefalet sorumluluğu yönünde dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgeler üzerinden yaptığımız değerlendirmede; Davacının 19.09.2012 tanzim tarihli 1,000.000 TL senedi ve aynı tutardaki Genel Kredi Sözleşmesini imzalayarak müşterek borçlu ve ve müteselsil kefil sıfatı ile sorumluluğu üstlendiği, şirket hisselerini devredip ortaklık ilişkisi sona erse dalıı banka ile dava dışı şirket arasındaki kredi ilişkisinin sürdüğü, sözleşmeler yürürlükte olduğu sürece davacının sözleşme limitiyle sorumluluğunun devam ettiği hususu dikkate alındığında 15.04.2015 tarihli hisse devir işleminin davacı tarafından davalı Bankaya bildirildiği 21.03.2017 tarihinden önce 23.02.2017 tarihinde 160.000.- IT/Iık eşır taksit ödemeli Tüzel Taksitli Kredi kullandırıldığı ve bu kredi tutamım 102.291,13 TL’si ile daha önce kullandırılmış kredilerin kapatıldığı anlaşıldığından, davacı yanın bildirim tarihi esas alınarak kredi borcundan sorumluluğunun devam ettiği, Davalı Banka tarafından, Sayın Mahkemenizde görülmekte olan işbu dava nedeniyle, Davacı …’dan Tüzel Taksitli Kredi’dcn kaynaklı 85.076,20 TL’lik alacağını talep edilebileceği tespit edilmiştir.
Bankacı bilirkişi … ve Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 06.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından ikame edilen huzurdaki menfi tespit davasına dayanak olan … 11 .İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı Kambiyo Takibine dayanak olan 19.09.2012 düzenleme, 25.07.2018 ödeme vadeli 1.000.000 TL bedelli bonadan dolayı davacının davalı alacaklı bankaya karşı müteselsil kefaletten dolayı borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Mali Müşavir /Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 26.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı borçlunun, davalı alacaklı bankaya 14.08.2018 Takip tarihi itibariyle 84.989,22.-TL asıl borç, 506,39,-TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 85.495,61,-TL borçlu bulunduğu, davacının takip tarihi itibarıyla borçlu olmadıklarına ilişkin talebinin yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
3 ayrı bankacı tarafından sunulan bilirkişi raporu kapsamında, davacının sorumluluğu tespit edilmiş olmakla, Dava dışı kredi borçlusu … Tic. Ltd. Şti. ile davalı/kredi alacaklısı banka arasında 26.10.2020 bilirkişi raporunda yer alan tabloda dökümü yazılı olan toplam 1.620.000,00,-TL miktarlı sözleşmeler imzalandığı, davacı borçlunun 1, 2 ve 3 nolu sözleşmelerde kefaleten atılmış imzalan bulunduğu 4 nolu sözleşmede ise kefaleten atılmış imzasının bulunmadığı, sözleşmelerin 54. maddesi delil anlaşması niteliğinde bulunduğundan, ekstre kayıtları esas alınmasının yerinde olduğu, davacı bankanın, dava dışı kredi borçlusu … Ltd. Şti’den, hesap kat tarihi 23.07.2018 itibarıyla, … hesap nolu ticari kredi hesabından 84,565,97,-TL alacağı bulunduğu tespit edilmiş olmakla, kredi oluşumu incelendiğinde, 22.02.2017 tarihinde dava dışı kredi borçlusu … Şti’ne 24 ay vadeli aylık 7.865,40,-TL eşit taksit Ödemeli 160.000,00,-TL KGF kredisi kullandırıldığı, ihtarda talep edilen alacak, ödenen 13 taksit sonrası kalan borç tutarından kaynaklandığı tespit edilmiş olup, 22.02.2017 tarihinde kullandırılan KGF kredi tutarı, davacı kredi borçlusunun banka nezdindeki hesabına alacak geçtiği, aşağıda tabloda sunulan hesap hareketlerinden görüldüğü üzere, bu tarihten önce kullanılmış olan krediler, KGF kredisinden mahsup edildiği, diğer bir anlatımla kredilerin yeniden yapılandırıldığı “Eski kredilerin yeni kredi İle kapatıldığı” anlaşılmıştır. Yine, dava dışı kredi borçlusu kayıtlarında da 300. BANKA KREDİLERİ alt hesabı 03.006 FİNANSBANK NAKİT KREDİSİ mahsup işlemlerinin teyit edildiği görülmektedir. Bilirkişi raporunda yer alan tespitler kapsamında, KGF’den kullanılan dava dışı kredi borçlusuna önceden kullandırılmış olan kredilerin kapatıldığı, diğer bir anlatımla kredilerin yeniden yapılandırıldığı görülmektedir. Bilindiği üzere kredili müşteriler kendi kayıtlarını bankadan alacakları dekont ve ekstrelere dayanarak oluşturmaktadırlar. Temerrüt Tarihi ve Takibe Esas Anaparanın Tespiti kapsamında; davacı banka dava dışı kredi borçlusu ve davacı/borçlu …’a … 15. Not. … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek, kredi hesaplarının kat edildiği 23.07.2018 tarihi itibariyle 84.556,97-TL banka alacağının 1 gün içinde ödenmesi ihtarında bulunulduğu, ihtarın aşağıda sunulan tebliğ şerhindeki açıklamalar kapsamında; taraflar arasında imzalan GKS’nin Kanuni İkametgah ve Tebligat Adresi bölüm başlıklı 58. Maddesi kapsamında, ihtarın 03.08.2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği verilen 1 günlük mehil süresi sonucunda 03.08.2018 tarihinde temerrüdün oluştuğunun kabulü ile, davacı bankanın dava dışı kredi borçlusu … Tic. Ltd. Şti’den, hesap kat tarihi 23.07.2018 itibariyle KGF (Ticari Kredi) hesabından tespit edilen 84.565,97 TL alacağına, 03.08.2018 temerrüt tarihine kadar aylık %1,30 yıllık %15,60 akdi faiz üzerinden yapılan asıl alacak hesaplaması gerekmektedir. Bu nedenle; Davacı/kredi borçlusunun imzalamış olduğu sözleşmeler toplamı 1.120.000,00,-TL hesaplanan asıl alacak tutarı 84.989,22,-TL’nin üzerinde olduğundan, bundan sonra hesaplanacak tüm faiz ve fer’ilerden sorumlu olacağı görüşüne varılmıştır.
Davacı banka, 14.08.2018 tarihi itibariyle dava dışı kredi borçlusu ve davalı aleyhine … 11. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile, 85.000,00,-TL Asıl Alacak, 908,22,-TL İşlemiş faiz, faizin %5’i 45,41,-TL BSMV olmak üzere toplam 85.953,63,-TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vek. İcr. ve takip tarihinden asıl alacağa işleyecek (85.000,00,-TL) yıllık %19,50 avans faizi ile takipte tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsili talebiyle takibe dayanak senet sebebiyle borçluların, takip talebinde belirtilen miktarlar ve ferileriyle (Takip tarihinden itibaren takip talebinde yazılı olan oranda işleyecek faiz, icra masrafları ve vekalet ücreti ile) sınırlı olarak borç sorumlulukları bulunmaktadır. Fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artışları doğan talep hakkımız saklıdır.) TBK 100. Madde gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilere mahsup edilmek suretiyle, 19.09.2012 tanzim ve 25.07.2018 vade tarihli 1.000.000,00,-TL miktarlı Senet dayanak yapılmak suretiyle Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla 14.08.2018 tarihi itibarıyla icrai takibe geçilmiştir.
Takip talebi/Ödeme emrinden görüldüğü üzere, icrai takip 19.09.2012 tanzim 25.07.2018 vade tarihli 1.000.000,00,-TL miktarlı senet üzerinden yürütülmektedir. Takibe konu olan senet incelendiğinde, davacı borçlu …’m, dava dışı kredi borçlusuna Aval verdiği görülmektedir. Aval, bir çekte keşideci lehine verilmiş özel bir kefalet şekli olup, “Yalnız buradaki kefalet Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan kambiyo senedi hükümlerine tabi olup, Borçlar Kanunu’ndaki kefalet türünden farklılık göstermektedir.” çekte yazılı bulunan borcun tekeffül edilmesi anlamına geldiği, TTK m. 612/1 gereğince çekte bedelin ödenmesi aval suretiyle tamamen veya kısmen temin olunabileceği, Aval veren kişi (Avalist) attığı imza ile kambiyo ilişkisine dahil olmaktadır. Borçlar kanunundaki kefaletten farkı, (6098 sayılı TBK m. 584 hükmü, istisnası dışında Eş rızası) Aval verilmesi durumunda eşin rızasının uygulanamayacağı”) hükmüne yer verilmiştir.
GKS’lerdeki kefalet yönünden konu incelendiğinde; Raporun ilgili bölümünde sunulan GKS dökümünde, 17.02.2017 tarihli 500.000,00,-TL miktarlı davacı/borçlunun imzasının olmadığı, değişik tarihlerde imzalanan diğer 3 sözleşmede toplam 1.120.000,00,-TL miktarındaki sözleşmelerde imzası bulunduğu görülmektedir. Ancak, iddia edildiği gibi 17.02.2017 tarihli sözleşme öncesi, kendisinin imzalamış olduğu sözleşmelerden kaynaklanan borcun Ödenmiş olması nedeniyle, kefaletin sona erdiği iddiası yerinde olmadığı kanaatine varılmaktadır, borcun ödenmediği, yeniden yapılandırıldığı görülmektedir.
Bilindiği üzere bankalar müşterileriyle olan kredi ilişkilerinde 2 tip kredi sözleşmesi imzalamaktadırlar. 1) Birincisi; Davacının da iddia ettiği gibi belli bir krediye münhasır sözleşmeler olup, bunlara örnek olarak; Konut Kredileri Sözleşmeleri, Taksitli Tüketici Kredileri Sözleşmeleri, belli bir araca hasredilmiş Taşıt Kredisi Sözleşmeleri, belli bir ihracata hasredilmiş İhracat Kredi Sözleşmeleri, Orta Vadeli İşletme ve Yatırım Kredisi Sözleşmeleri bu tür sözleşmelere örnek sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerin ortak özelliği, belli bir kredi için düzenlenmiş oldukları açık seçik sözleşme metninde belirli olup, bu kredi ödenip bitmekle, bu sözleşmeler de kendiliğinden ortadan kalkar ve artık bu sözleşmelere dayalı olarak aynı miktarlı da olsa yeni bir kredi kullandırılmaz ve böylelikle de bu tür sözleşmelere verilen kefaletler kredinin ödenmesi ile son bulmaktadır. 2) İkinci tür sözleşmeler ise; Öğretide Çerçeve Sözleşmeler diye tabir edilen Genel Kredi Sözleşmeleridir ki, bu sözleşmeler belli bir krediye bağlanarak özelleştirilmiş sözleşmeler olmadıklarından, bu sözleşmelere göre açılıp kullandırılan krediler defalarca kapatılıp yeniden açılsalar da, bu sözleşmeler geçerliliklerini devam ettirdikleri, bu sebeple de bu tür sözleşmelere verilen kefaletler de, bu sözleşmeye bağlı krediler ödenerek bitse bile, yeniden kullandırılan krediler için de yeniden teminat teşkil ederler. Davacının imzaladığı sözleşme belli bir krediye tanımlanmış özel kredi sözleşmesi olmayıp, Genel Kredi Sözleşmesi olduğundan, bu sözleşme ile kullandırılan kredi kapandı, kefalet de sona erdi gibi bir iddianın geçerli olmayacağı, dolası ile yeniden sözleşmeler alınmış olmasının kefaleti sonlandırmayacağı, diğer bir itiraza konu olan, davalının kredi borçlusu şirket ortaklığından ayrılmış olması, bu şirkete verdiği kefaleti de kendiliğinden ortadan kaldırmayacağı kanaatine varılmaktadır. Sonuç olarak, davalının kefalet sorumluluğu bulunmadığı itirazı bankacılık uygulama ve teknikleri açısından yukarıda anlatılan nedenlerle yerinde olmayıp, 1.120.000,00,-TL limit İçindeki dava dışı kredi borçlusu …Tic. Ltd. Şti’. ne ait borçlardan sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varılmış olmakla davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın esastan REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 1.467,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.408,58 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğinin 13/2 md. Gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 11.973,97 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı mahkememiz gerekçeli kararının HMK 345 maddesi gereğince taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek ve istinaf başvuru ve karar harçları ile istinaf gider avansının tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenebilmesi için tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 26/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.467,88 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Bakiye Harç : 1.408,58 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 5.200,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 4.900,00 TL
Posta Giderleri : 202,00 TL