Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1026 E. 2022/740 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1026
KARAR NO : 2022/740

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … olarak 2007 yılında açılan seyahat acentelerinin kullanıma sunulan bir web sitesi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 10.12.2013 tarihli … Hizmet Kullanımı Sözleşmesi gereği, davalı şirket tarafından sunulan, elektronik ödeme yöntemlerine yönelik ve Dolandırıcılık Önleme Filtresi ve …’li … kullanımı vasıtasıyla sağlanan güvenlik yöntemlerinin müvekkil şirket tarafından kullanılması konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirketin çalıştığı … ve … adlı iki alt acentenin ilgili sisteme hukuka aykırı bir şekilde elde ettikleri farklı ülkelere ait kredi kartı bilgilerini kullanarak aynı gün içinde farklı saat aralıklarında 500.00 TL’nin altında farklı tutarlarda yüklemeler yaptığı, bu işlemlerde kullanılan kredi kartlarının üst üste birkaç kez lokasyon olarak farklılıklar bulunduğu halde, bu kart ödemelerinin hiçbir şekilde davalı şirketin Dolandırıcılık Önleme Güvenlik sistemine takılmadığı, 2 acente tarafından toplamda 1677 adet işlem gerçekleştiği halde davalı şirket tarafından müvekkil şirkete hiçbir işlem için şüpheli işlem uyarısında bulunulmadığını, müvekkili şirketin sanal pos temin ettiği Yapı ve Kredi Bankası’ndan chargeback işlemlerinin başlaması ile müvekkili şirket tarafından yapılan araştırmalar sonucunda durumun anlaşılması sonucunda söz konusu iki acentenin işlem yapma yetkilerinin derhal askıya alındığı ve iki acente tarafından gerçekleştirilen ileri tarihli uçak biletleri, otel ve araç kiralama rezervasyonlarının iptal edildiği, ancak yapılan iptaller nedeniyle müşterilerin Tüketici Hakem Heyeti vasıtasıyla talep edecekleri tazminatlar ve havayollarının yapılan iade işlemlerine uygulayabileceği cezalar neticesinde söz konusu zararın artma olasılığının mevcut olduğu, bu işlemlerin ardından kredi kart sahipleri tarafından ters ibraz işlemi gerçekleştirildiğinden müvekkil şirketin yapılan ödemeleri alamadığı ve zarara uğradığını, 08.01.2018 tarihi itibarıyla POS işlemlerinin yapıldığı … Bankası tarafından müvekkil şirkete söz konusu işlemlerle ilgili olarak 1476 adet chargeback gönderildiği, müvekkili şirket tarafından şüpheliler hakkında … ve … Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmanın devam ettiği, iki acente şirketi ve yetkilileri hakkında maddi tazminat istemli dava açıldığını, davanın açıldığı tarihte zarar miktarı belli olmadığından şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti: müvekkili şirketin sözleşme çerçevesinde sunmuş olduğu hizmetin, şirketin sistemine yönlendirilen işlemlerin Dolandırıcılık Önleme Filtresi’nden geçirilerek yapılacak değerlendirmeye göre işlemin şüpheli işlem olup olmadığının tespiti ve şüpheli olduğu tespit edilen işlemlerin karşı tarafa bildirilmesinden ibaret olduğu, müvekkili şirketin iki aşamadan oluşan bir denetim sunarak dolandırıcılık önleme hizmetinde 94100 başarı oranına ulaşmaya çalıştığını, hatta 2016 ve 2017 yıllarına ait verilere bakıldığında müvekkili şirketin bunu başardığını gösterdiğini, 250’den fazla farklı fraud filtresi ve uzman ekibiyle 7/24 manuel takip hizmeti verdiği ve bugüne kadar hiçbir iş ortağı ile bu hususta sorun yaşamadığını, ihtarnamenin gönderildiği tarih itibariyle davacıya ait hesaplardan geçen 12.049.813,00 TL tutarındaki dolandırıcılık konusu işlemi önlemiş olduğu ve bu durumun bile müvekkili şirketin sözleşme kapsamında yüklendiği yükümlülükleri gerekli dikkat ve özeni göstererek yerine getirdiğini gösterdiğini, davacı şirketin, 23.09.2017 tarihli ihtarnamesinden sonra müvekkili şirket tarafından sunulan hizmetleri 22.03.2018 tarihine kadar kullanmaya devam ettiğini, ve bu altı aylık süre içinde toplamda 825.777,37 TL tutarındaki dolandırıcılık konusu işlemin Müvekkil şirket tarafından engellendiğini, davacı şirketin kendisine sunulan hizmet karşılığında toplamda aylık güncel 2.065,00 TL öderken, bunun kat kat üzerinde bir tazminat talep etmesinin hakkaniyetle bağdaşır bir talep olmadığını, davanın reddini, her türlü harç ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-Bilirkişi kök ve ek raporu
2-Tüm dosya kapsamı
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası, davalının taraflar arasında imzalanan ve 10.12.2013 tarihli … Kullanım Sözleşmesinden doğan edimini gereği gibi yerine getirmemesi sebebiyle davacının uğradığı maddi zararın tazminine ilişkindir.
Taraflar arasında, davacıya ait olup seyahat acentelerine uçak bileti, otel, araç kiralama ve diğer seyahat hizmetleri satılan … ve … adlı internet sitelerinin dolandırıcılık işlemlerine karşı korunmasını sağlamak amacı ile yazılıp geliştirilmesi için davalı ile sözleşme imzalandığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından geliştirilip davacının kullanımına sunulan güvenlik yazılımının sözleşmeye uygun olarak korumayı sağlayıp sağlamadığı, davacının dolandırıcılık faaliyeti nedeniyle uğradığını iddia ettiği maddi zarardan davalı tarafın kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususundadır.
Tarafların ibraz ettiği belge ve kayıtlar dosya arasına alınmış, uyuşmazlığa ilişkin 2 kişilik bilirkişi kurulundan rapor ve ek rapor alınmıştır.
Dosyaya sunulan 22.12.2020 tarihli kök rapor ve 15.11.2021 tarihli ek raporda göre özetle;
Taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı tarafından davacıya dolandırıcılık tespiti ve önlenmesi hizmetinin verildiği, davalı tarafından geliştirilen koruma yazılımının paket olarak kullanıldığı, eş deyişle davacının iş yeri için belirlenen özel kurallara sahip olmadığı, davacının iki alt acenteleri aracılığı ile yazılım paketinin güvenlik açıklarından yararlanılarak usulsüz işlemler yapılması sebebiyle davacının maddi zarara uğradığı, davalı tarafından geliştirilen güvenlik programında davaya konu işlemleri yakalayacak türde özelleştirmeler yapılmadığı, taraflar arasında böyle bir talep veya protokolün olmadığı, programın standart çalışması dahilinde önceden ayarlanmış kriterlere göre belli ölçüde güvenlik sağladığı, bu nedenle programın çalışmaması değil, davacının beklentilerine uygun çalışmamasının söz konusu olduğu, davacı tarafından istenen standartların belirli olmadığı, davalı tarafından tespit edilen ve programın çalışmasında aksaklıklara yol açtığı belirlenerek davacıya bildirilen bilgi gönderiminde gözlenen eksikliklerin dahi giderilmesi için davacı tarafça bir girişimde bulunulmadığı, davacı tarafından genel sözleşmeye ek olarak özel hükümler eklenmediği programın standart halinin kapsamında olmayan işlemleri yakalayacak türde özel tanımlamalar yapılmadığından bu işlemlerle oluşan zarardan davalının sorumlu tutulamayacağını, yapılan dolandırıcılık programının tüm riskleri önleme iddiasında olmadığı ve bu nedenle davalının oluşan zarardan sorumlu tutulamayacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyaya sunulan kök rapor ve ek rapora gerekçeli, somut olaya uygun, taraf ve Mahkeme denetimine elverişli olması sebebiyle Mahkememizce itibar edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı tarafından tasarlanan yazılım programının standart ihtiyaçları karşılar mahiyette olduğu, davacının alt acentelerinin programın açıklarından faydalanarak dava dışı kişilerin kredi kartları üzerinden satış yaptıkları, dava dışı kişilerin ilgili bankalara başvurusu sonucunda, kredi kartlarından kesilen bedellerin davacı tarafça bankalara iade edildiği, paket program halinde çalışan programda, davaya dayanak dolandırıcılık işlemlerini yakalayacak türde özelleştirmeler ve ayarlamalar yapılmadığı, taraflar arasında programda yapılacak özelleştirmelere ilişkin bir protokol yapılmadığı, davacı tarafından istenen standartların belli olmadığı, sistemin kendi çalışma prensiplerine uygun olarak çalıştığı, davalının oluşan zarardan sorumlu tutulabilecek bir kusurunun olmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, ,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca reddedilen 1.000,00 TL üzerinden takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacının karşıladığı yargılama harç ve giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/09/2022

KATİP …
e-imza

HAKİM …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 35,90 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Noksan Harç : 44,80 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 6.200,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 6.000,00 TL
Posta Giderleri : 187,5 TL