Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1019 E. 2019/193 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1019 Esas
KARAR NO : 2019/193 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2018
KARAR TARİHİ : 06/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketin abonesi olup kullandığı elektrik bedelini düzenli ve eksiksiz olarak ödediğini, davalı … şirketinin kaçak elektrik kullanımından kendi tarafına doğacak riski tüketicilere paylaştırarak haksız kazanç elde ettiğini, davalının asıl tüketim tutarına eklediği bedelin yasal bir dayanağının bulunmadığını, davalı şirketin kendi rizikosunda ortaya çıkacak ihtimalin bedelini müvekkili şirkete yüklediğini, elektrik tüketiminin bedeli olarak ödenen tutarın ve bu tutara eklenen diğer bedellerin faturada net olarak ifade edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketi haksız olarak yasaya aykırı bir şekilde zarara uğratan 12 adet faturadaki kaçak kullanım bedeli olarak gösterilen 116.303,37 TL’nin iadesi gerektiğini, davalı şirketin 2011 Nisan ve 2012 Ocak dönemi arasındaki faturalara yansıtmış olduğu toplam kaçak kullanım bedelinin her fatura için haksız iktisabın başladığı tarihten itibaren yasal faiziyle ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görev yönünden reddi gerektiğini, Enerji Piyasası Denetleme Kurulunun bu konuda yetkili olup kurul kararına karşı açılacak davaların ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da açılıp görüleceğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini aksi halde davanın EPDK’na ihbarını, talep ettiklerini, faturada yer alan kayıp- kaçak taahhukukunun kaçak enerji kullanımından dolayı faturada yer alan bir bedel olmayıp bu bedelin elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak hedef oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğunu belirterek davanın zaman aşımı, görev, husumet ve esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 26/05/2014 Tarih 2013/28 – 2014/124 Karar sayılı kararının Temyiz edilmesi neticesinde; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/1731 Esas – 2017/11105 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, Kanun yollarının tüketilmesi neticesinde mahkememizce bozma ilamına uymak suretiyle dava dosyası mahkememizin 2018/130 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt görmek suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde mahkememiz 07/03/2018 tarih, 2018/130 Esas ve 2018/219 Karar sayılı kararı ile “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Her ne kadar davacı taraf ; davalı … şirketinin kaçak elektrik kullanımından kendi tarafına doğacak riski tüketicilere paylaştırarak haksız kazanç elde ettiğini, davalının asıl tüketim tutarına eklediği bedelin yasal bir dayanağının bulunmadığını, davalı şirketin kendi rizikosunda ortaya çıkacak ihtimalin bedelini müvekkili şirkete yüklediğini, elektrik tüketiminin bedeli olarak ödenen tutarın ve bu tutara eklenen diğer bedellerin faturada net olarak ifade edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketi haksız olarak yasaya aykırı bir şekilde zarara uğratan 12 adet faturadaki kaçak kullanım bedeli olarak gösterilen bedellerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de; Dava da uygulanacak olan yasanın 6446 Sayılı Enerji Piyasası Kanunu olduğu, davacı tarafın dava konusu taleplerine ilişkin olarak yapılacak incelemede 6446 Sayılı Enerji Piyasası Kanunun 17.md sinin göz önünde bulundurulmasının gerektiği Kanun maddesinin 04/06/2016 Tarihinde 6719 Sayılı Kanun ile değiştirilerek 17/06/2016 Tarihinde yürürlüğe girdiği görülmüştür.
6446 Sayılı Enerji Piyasası Kanunun 17.maddesinde elektrik enerjisi dağıtım şirketlerinin elektrik faturalarına yansıtacakları bedellerin tarifelerinin ne şekilde hazırlanacağı hususu düzenlenmiştir. 6446 Sayılı Kanunun 17.md/6F Kurulca düzenlenecek tarife türleri belirlenmiştir. Bunlar ” Bağlantı tarifesi , İletim tarifesi, Toptan satış tarifesi, Dağıtım tarifeleri, Perakende satış tarifeleri: Piyasa İşletim Tarifesi ve Son Kaynak Tedarik Tarifesi” dir. Davacı tarafın dava dilekçesinde yer alan talep konularının bu tarifeler uyarınca düzenlenmesinin hüküm altına alındığı görülmektedir. Davacı taraf hernekadar 6446 Sayılı Kanunun 17.md değişikliğin yürürlüğe girmesinden önceki döneme ilişkin olarak talepte bulunmuş, davasını da kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesinden önce açmış ise de; 6446 Sayılı Kanunun Geçici 20.md açıkça belirtildiği üzere ”Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmü karşısında, görülmekte olan davada 6446 Sayılı Kanunun 17.md sinin uygulanacağı hususu kesindir.
Sunulu nedenlerle; 6446 Sayılı Kanunun 17.md.’sinin 04/06/2016 tarihi itibariyle 6719 Sayılı Kanunun 21.md ile değiştiği, kanunun 17/06/2017 Tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği ve aynı kanun ile Geçici 20.md.’sinin yürürlüğe konulduğu, bu maddeler uyarınca davalı tarafça dava konusu olan çeşitli adlar altında talep ve tahsil edilen bedellerin tahsilinin yasal hale getirildiği, 6446 Sayılı Kanunun Geçici 20.maddesi uyarınca açılmış olan davalar hakkında 17.nci madde hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği anlaşılmakla; davacı tarafın davasının reddi yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Kanun değişikliği öncesinde davacının dava dilekçesinde talep ettiği bedellerin; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 Tarih 2013/7-2454 Esas-2014/679 Karar sayılı ilamı ile de belirtildiği üzere ”EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmediği” gerekçesi ile iadesi yönünde Mahkememizce karar tesisi yoluna gidilmekteydi, davacı tarafın dava açtığı tarihten sonra kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği anlaşılmakla davacı tarafın davasının reddine karar verilmiş olmakla birlikte Hak ve adalet anlayışı içinde davacı tarafın dava açtığı tarih itibariyle haklılığı göz önünde bulundurularak davalı taraf lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.” şeklindeki gerekçe ile Davacı tarafın davasının REDDİNE, Davacı tarafça yatırılan 1.968,65.TL.peşin harcın 35,90.TL.karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine, Taraf vekilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ve taraflarca yapılan yargılama giderlerinin Taraflar üzerinde bırakılmasına, Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine karar verilmiştir.
Bu karar aleyhine davacı vekilince Temyiz yoluna başvurulması neticesinde Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05/09/2018 Tarih 2018/4745 ve 2018/8122 Karar sayılı kararı ile “Somut olayda, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur.
Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmemiş olması doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiş olup bozma nedeniyle dava dosyası mahkememizin 2018/1019 Esas sayılı esası üzerinden kayıt görmüş ve 06/03/2019 tarihli duruşmadaki ara kararı ile de usul ve esas bakımından yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdirine ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Konusuz kalan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 1.986,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.942,25 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.318,50 TL yargılama gideri ile 44,40 TL karar harcı, 24,30 TL başvuru harcı toplamı 1.387,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde başvurulması halinde YARGITAY yolu açık olmak üzere karar verildi.06/03/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır