Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1018 E. 2019/226 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1018
KARAR NO : 2019/226

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
KARAR TARİHİ : 14/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında 04.01.2010 tarihinde … 37. Noterliğinden düzenleme şeklinde ”araç satış sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme konusu … plakalı (şimdiki plaka …) 2010 model X 70 tipi … marka … model arazi taşıtının ikinci el olarak 113.000 EURO bedel ödenmek suretiyle müvekkilince satın alındığın, davalı …’ün de dava konusu aracı diğer davalı …’ya satan kişi olduğunu, davalılar arasındaki araç satış sözleşmesi de … 2. Noterliğinin … tarihli düzenleme şeklindeki satış sözleşmesi olduğunu, … C. Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasından düzenlenen iddianame ile … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı davasının açıldığını ve iddianamede aracın ithalinde sahtecilik yapılıp kaçakçılık kanununa muhalefet edildiği iddiasıyla araç üzerine tedbir konulduğunu, ceza dosyasında müvekkilinin suçtan zarar gören olarak yer aldığını, müvekkilinin satın aldığı mala kamu gücüyle el konulduğundan aracın ayıplı olduğunu belirterek araç satış bedeli olarak ödenen 113.000 euronun davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 04.01.2010 tarihli satış sözleşmesi yapıldığını ve aracın davacı firmaya satılıp bedelinin tahsil edildiğini, ancak bu satış işleminin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma sonucunda aracın 0 km olmayıp ikinci el olduğu ayrıca gerçek değerinin faturalarda gösterilmediği, ithalatın gümrük idaresini yanıltarak araç hakkında düzenlenen kısmı faturanın beyan edilerek yapıldığı, böylece eksik gümrük vergisi ödemek maksadıyla ithal edilen eşyanın kıymet ve miktarının düşük ve aracın niteliğinin farklı gösterilerek sahte serbest dolaşıma giriş beyannamesi tanzim edildiği ve bu şekilde kaçakçılıkla mücadele kanununa muhalefet edildiği iddiasıyla aracın üzerine tedbir konulduğunu tedbirin davacı tarafından öğrenilmesi üzerine bu davanın açıldığını, ancak araç üzerindeki tedbirin kayden olup fiilen davacının elinden alınmadığını, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu aracın ticari olmadığı gibi müvekkilinin de tacir olmadığını ve ticari işletmesiyle ilgili olarak yapılan bir sözleşme bulunmadığını belirterek öncelikle davanın görev yönünden reddi gerektiğini ayrıca HMK 6. maddesi uyarınca davalıların ikametgahı mahkemesinin yetkili olup, Çerkezköy veya Çorlu Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunmuş, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin hilesinden yada ağır kusurundan söz edilemeyeceğini, hukuki ayıba dayalı olarak sözleşmenin feshi ve bedel iadesine ilişkin olarak açılan bu davadan önce müvekkiline karşı yapılan bir ayıp ihbarının da olmadığını ceza dosyasının sonucunun beklenmesinin gerektiğini ve davacı ile yapılan satış sözleşmesinde müvekkilinin taraf olmadığını belirterek davanın pasif husumet yönünden de reddi gerektiğini, olmadığı takdirde zaman aşımı ve esastan reddini savunmuştur.
GEREKÇE /
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekilleri Av. … ve Av. …’nun 14.03.2019 tarihli duruşmada davadan feragat ettiği anlaşılmıştır.
HMK 307. maddesi gereğince, feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
HMK 309. maddesi uyarınca feragat, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir.
HMK 310. maddesi gereğince de, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmesi mümkündür.
Davacı vekillerinin vekaletnamesi incelendiğinde, davadan feragat yetkisinin de olduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine, davalı … vekili Av. … ve davalı … vekili Av. … 14.03.2019 tarihli duruşmada yazılı beyanları ile davacı tarafın davadan feragati sebebiyle davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri taktirine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 5.345,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.300,90 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Talep edilmediğinden davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri taktirine yer olmadığına,
Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …, Av. … ile davalı … vekili Av. …, davalı … vekili Av. …’nın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/03/2019

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 5.345,30 TL
Karar Harcı : 44,40 TL
Bakiye Harç : 5.300,90 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 520,00 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 200,00 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama gideri detayları
Posta Giderleri : 262,80 TL