Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/903 E. 2019/269 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/903
KARAR NO : 2019/269

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 11/12/2015 tarihli ” … Projesi Alüminyum Doğrama İşleri” ile ilgili sözleşmenin akdedildiği, bu sözleşmede müvekkilinin yüklenici, davalının ise işveren konumunda olduğu, sözleşmenin 2. maddesinde, işverenin talebiyle yapılacak olan imalatın malzeme artı işçilik dahil yapılması olarak belirlendiğini ve sözleşmenin 3.1.1.sayılı maddesinde de sözleşmeye esas proje ve eklerinin neler olduğunun açıklandığını, 3.10.1.maddesinde de işin 31/07/2016 tarihine kadar tamamlanacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalandığı tarih dikkate alındığında işin 7,5 aylık sürede bitirilmesinin öngörüldüğünü, davalı tarafından imalatların yapılacağı yerlerin teslimlerinin süresinde yapılmadığını, ayrıca projeye ek olarak bir kısım ilave işlerin yapılması istenildiği gibi projede de bazı değişiklikler yapıldığını, havalandırma menfezlerinin değiştirildiğini, 15 adet EPDM fiks mebran silikonu yapıldığını, bazı kısımları konfor cam uygulandığını, 136 adet jaluzi perde için projedeki motor yerine farklı motor uygulaması yapıldığını, cephe içi kapı ve cephe üstü kompozit malzemesi yapılması belirlenmişken kompak lamine uygulaması gerçekleştirildiğini, ayrıca davalı tarafından sipariş onayı verilen 26 adet alüminyum doğrama işinin son anda proje değişikliği ile iptal edildiğini, bu nedenli bu doğramaların montajının yapılamadığını, tüm bunların ek iş olarak ve proje değişikliği sonucu yapıldığını ve maliyet artışına neden olduğunu, ayrıca işin gecikmeli olarak teslim edilebildiğini, ilave iş makinası kiralanmak zorunda kaldığı gibi fazla işçi çalıştırıldığını, bunlarda ek maliyet getirdiğini, davalıların bir kısım ödeme yapsa da halen bakiye alacaklarını ödemediğini, bakiye 122.471,53 USD alacağın tüm ihtar ve taleplere rağmen ödenmemesi nedeniyle tahsiline teminen … 29. İcra Dairesinin … E sayılı dosyasıyla davalıya karşı takip yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek anılan icra dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 11/12/2015 tarihli sözleşme imzalandığını, işin bedelinin KDV hariç 1.250.000,00 USD olarak belirlendiğini, davacının projedeki hatalı uygulamaları ve müvekkilinden kaynaklanmayan sebeplerle sözleşmedeki bedelde farklılık meydana geldiğini, müvekkilinin bir kısım söz konusu imalatlarla ilgili bir kısım bedeli kabul ettiğini, davacının 31/07/2017 tarihinde hazırladığı hakediş tutaranın 1.298.322,97 USD olarak belirttiğini, müvekkilinin bu bedeli kabul etmeyerek hak ediş tutarının 1.215.250,61 USD olduğunu belirterek ve kompozit yerine kompak laminat uygulama fiyat farkı olarak belirtilen 5.328,00 USD, işveren tarafından iptal edildiği bildirilen 26 adet alüminyum doğramaya ait tutar olarak belirtilen 23.096,42 USD ve mobilizasyon masraflar olarak açıklanan 52.500,00 USD’yi kabul etmediğini, bu hususun davacıya bildirilmesine rağmen 352.021,10 USD tutarındaki 15/08/2017 tarihli faturanın düzenlenerek müvekkiline gönderildiğini, müvekkilince 17/08/2017 tarihli ihtarla davacıya iade edildiğini ve kesin hakediş bedeli 1.215.250,66 USD olup, bakiye tutarın 215.250,61 USD ve KDV’si olduğunun belirtilip faturanın bu miktarlara göre düzenlenerek gönderilmesi halinde kurumlar stopajı sonrası kalan 27.532.20 USD’nin ödeneceğinin ifade edildiğini, ancak davacının 122.471,53, USD tutarında alacak isteminde bulunduğunu belirterek haksız davanın reddiyle alacağın %230’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Taraflar arasında akdedilen sözleşme, bu sözleşmedeki imalatlar için düzenlenen hakedişler, faturalar, ihtarnameler, yer teslim belgeleri, taraflar arasındaki yazışmalara, davaya esas icra dosyası ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları ile imalatın yapıldığı mahalde uzman bilirkişiler eşliğinde görülerek keşfen inceleme sonucu rapor ve ek rapor alınarak tüm deliller toplanmıştır.
Davaya esas … 29. İcra dairesinin … E sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 122.471,53 USD alacağını tahsil amacıyla davalıya karşı ilamsız takip yaptığını, davalının süresi içinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK 67.maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan eser sözleşmesi kapsamında yapılan ilave işlerin bedeli ve masrafların tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dosyada mevcut bulunan ve uzman bilirkişiler eşliğinde keşfen yapılan inceleme sonucu düzenlenen 03/09/2018 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 11/12/2018 tarihinde imzalanan …. projesinin ” Alüminyum doğrama, cephe, korkuluk, dış panjur ve cam işlerinin yapımı ” ile ilgili sözleşmede işin bitiminin geciktiği ve gecikmenin işverenin geç yer teslimi ve ilave işlerden kaynaklı olduğu, davacı yüklenicinin bu iş kapsamında yaptığı imalatlar toplamının KDV dahil 1.529.295,73 USD miktarında bulunduğu, davalı tarafından yapılan1.400.000,00 USD’nin tenzili ve 8.880.40 USD stopaj bedeli de kesildikten sonra bakiye hakediş bedelinin 120.415,33 USD olarak tespit edildiği, davacının 2015,2016 ve 2017 yıllarına ilişkin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın 2016 ve 20147 yılı ticari defterlerinin de usulüne uygun olup, lehe delil vasfında bulunduğu, tarafların defterleri ve sunulan ödeme belgelerine göre 1.400.000,00 USD’lik ödemede yapıldığı konusunda mutabık kalındığı ve sözleşme geriği davacı yüklenici tarafından yapılan imalatlardan dolayı düzenlenen 1.180.000,00 USD bedelli fatura konusunda da bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davacı tarafından davalı adına KDV dahil toplam sözleşme bedeli olan 1.529.295,73 USD’den 1.180.000,00 USD’lik kısmının fatura edildiği, fatura edilmeyen kısmın 349.295,73 USD olup, yapılan ödemelerin tenzili ve kesintiler sonrasında davacının alacağının 120.415,33 USD olduğu açıklanmıştır. Aynı bilirkişilerce düzenlenen 24/12/2018 tarihli ek raporda da; kök rapordaki açıklamalar tekrar edilerek davalının rapora karşı itirazları karşılanmış ve neticede davacının kök raporda ifade edildiği üzere 120.415,33 USD bakiye alacağı bulunduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce birbirini teyit eden kök rapor ve ek rapordaki açıklamalar ve hesaba kısmen itibar edilmiştir.
Taraflar arasında … ili, … ilçesi, … Mah. … Projesinin ” Alüminyum doğrama, cephe, korkuluk, dış panjur ve cam işlerinin” yapımı ile ilgili 11/12/2015 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmede davacı yüklenici, davalı ise işverendir.
Sözleşme ekinde yer alana ve sözleşmenin ayrılmaz eki olduğu kabul edilen proje kapsamında yapılacak olan 111 parselde yer alan A-1, A-2,A-3 ve 112 parselde bulunan A-4,A-5, A-6 Blok ve 109 parselde yer alan A-7, A-8, B-1, B-2, B-3, B-4 ve C Blokta yapılacak alüminyum doğrama, cam, giydirme cephe, giydirme cephe camı, cam korkuluklar, dış jaluzi işlerine ait ayrıntıların adet, miktar, birim fiyatlarının belirtildiği keşif listeleriyle toplam 1.251.304,30 USD keşif özeti ve ayrıca doğrama görsellerinin olduğu belgelerin taraflarca imzalandığı ve sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Sözleşmedeki iş süresi, yer teslimi ve bedele ilişkin maddelere göre, iş tutarının KDV hariç 1.250.000,00 USD olup, işin süresinin ise yer teslimi ve tüm alanlarda bitmiş bir metre kodları, proje onayının müştereken onaylandığı tarih ile başlayıp 31/07/2016 tarihinde tamamlanacağı ve işverenden kaynaklanan gecikmeler ile yer tesliminde yaşanacak gecikmelerin işin süresine ekleneceğinin belirtildiği görülmektedir. Dosyaya ibraz edilen iş ve yer teslim tutanaklarına göre işin bitim tarihi olan 31/07/2016 tarihine yakın tarihler olan 25/07/2016 tarihli tutanak ile A-5 Bloğun, 27/07/2016 tarihli eposta ile A-4, A-5 ve A-6 Bloklarının tesliminin yapıldığı anlaşılmıştır. Yer teslimini yapmak davalı işverenin sorumluluğunda olduğundan ve işin bitim tarihi olan 31/07/2016 tarihinden yaklaşık bir hafta öncesinde dahi bir kısım blokların yer tesliminin ancak yapılabildiği anlaşıldığından gecikmenin davalı işverenden kaynaklandığı kabul edilmiştir.
Taraflarca sözleşmenin akdedilmesi ve imalata başlanılmasından sonra imalatlarla ilgili bir kısım değişikliklerin yapıldığı ve bunların havalandırma menfezleri, EPDM Fiks Mebran Silikon, konfor cam, jaluzi perde motor farkı, kompozit yerine kompakt laminat ve sosyal tesis doğrama işlerine ilişkin ilave imalatlar olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasında ilave imalatların yapıldığı konusunda bir uyuşmazlığın olmadığı sadece bir kısım ilave imalatların davalı tarafından kabul edilmeyip bir kısmının kabul edildiği, bu nedenle ihtilafın doğduğu tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut bulunan, keşfen inceleme sonucu düzenlenen raporda ifade edildiği ve ibraz edilen delillerden anlaşıldığı üzere, davalının, ilave işlerden havalandırma menfez farkı, konfor cam farkı, jaluzi motor farkı, EPDM Fiks Mebran Silikon farkı ve Sosyal Tesis doğrama işine ilişkin imalatları kabul ettiği, bunun dışında davalı tarafından kabul edilmeyen ve davacının hakedişten çıkarması talep edilen ilave imalatların cephe içi kapı, kapı üstü kompozit yerine kompakt laminat uygulama farkı, davalı tarafından iptal edilen 26 adet alüminyum doğramaya ilişkin tutar ve mobilizasyon masraflarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davalı işveren tarafından giydirme cephe ve giydirme cephe camı tutarının düzeltilerek toplam 1.215.250,61 USD olarak kabul edildiği tespit edilmiştir.
Keşfen yapılan incelemede blokların ana giriş kapısı ve kapı girişlerinde kompakt malzeme kullanıldığı tespit edilmiştir. Ancak sözleşme eki olan teklif ve keşif özeti ve cephe görsellerinde bu yerlerde ahşap görünümlü kompozit levha kullanılacağı kararlaştırılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen yazışmalara göre davalı tarafından 23/03/2016 epostanın davacıya gönderildiği ve bu eposta içeriğinde ” ahşap kompakt laminat ile kıyasladığımızda kompozit malzemenin böyle bir proje için kabul edilebilir olmadığı…. kapı detayları ve malzeme üzerinde biraz daha çalışılması gerektiği ve yöntem önerisinde bulunulmasının talep edildiği anlaşılmıştır. 07/04/2016 tarihli e-mailin davalı tarafından davacıya gönderildiği ve “blok cephe girişlerinde kullanılacak olan kaplamanın kompakt laminat olacağı …. konuyla ilgili fiyat değişikliği, seçilmiş olan kompakt laminatın marka ve ürün kodu bilgileri ve numune resminin paylaşılacağı ve uygulamanın buna göre yapılacağı ifadelerinin bulunduğu ve en son 05/05/20016 tarihli davalı şirketçe gönderilen mailde kompakt laminat fiyat farkının 5.328.24 USD tutarlı olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça bu mail içeriklerine itiraz edilmemekle birlikte malzeme onayının yapılmadığı, bu nedenle fiyat farkından sorumlu olunmayacağı ileri sürülmüş ise de, mahallinde yapılan keşifte açıkça tespit edildiği üzere, cephe içi kapı ve kapı üstlerinde sözleşmede kararlaştırıldığı üzere kompozit uygulamasının yapılmayıp, kompakt laminat malzeme uygulamasının yapıldığı, davalı tarafın bu yönde yaptığı ikaz veya ihtarının bulunmadığı, geçici kabul tutanağında bu uygulamaya ilişkin ihtirazi kaydın bulunmadığı ve 5.328.24 USD kompakt laminat fiyat farkının kadri maruf olduğu tespit edilmiş olmakla, bu ek işe ilişkin bedelin davacı tarafından istenebileceği kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede yapılacak işin kapsamının ekli proje ve birim tarife fiyatlarının açıklandığı, proje ve teknik şartnamenin aynen uygulanacağı ve teklif mektubu ile keşif tablosunun sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğunun kararlaştırıldığı, dosyadaki belgeler ve sözleşme eklerinden toplam 26 adet pencere doğramasının iptal edildiği ve uygulamasının yapılmadığı tespit edilmiştir. Sözleşme eki keşif özetinde Schüco marka alüminyum doğramaların imalat, nakliye ve montaj ücretleri dahil toplam keşif tutarının 36.150,10 USD olarak belirtildiği ve projeye uygulanacağının açıklandığı, ancak keşfen yapılan incelemede bu doğramaların mahallinde uygulanmadığı, sözleşmenin eki olan keşif özetinde ve sözleşme eki pencere görsellerinde yer alan ve taraflarca imzalanan ölçü ve renklere göre yapılacağı kararlaştırılan bu doğramaların başka yerde kullanılmasının mümkün olmadığı, aksesuar, bağlantı elemanları, fitiller, doğrama camları, membran, imalat, nakliye ve montaj ücretleri hariç tutularak ve %10 oranındaki hurda bedelleri de tenzil edilmek suretiyle 26 adet doğrama bedellerinin 20.786,78 USD olduğu ve proje ve keşif özetinde birim fiyat ve ölçüleri açıkça belirlenip, imar planında yapılan değişiklikten sonra uygulanacağı kararlaştırılan ancak proje değişikliğinin gerçekleşmemesi nedeniyle mevcutta takılamayan ve belirli ölçülere göre ve nitelikte üretilmesi nedeniyle başka yerde kullanılması mümkün bulunmayan 26 adet doğrama bedelinin hurda bedelinin tenzilinden sonra kalan kısmının davacı yüklenici tarafından davalıdan istenebilir nitelikte olduğu kanaatin varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmede işin 31/07/2016 tarihine kadar tamamlanacağı, davalı işverenden kaynaklanan gecikmeler ile yer tesliminde yaşanacak gecikmelerin işin süresine ekleneceği belirtilmiştir. Davalının yer teslimlerini çok geç yapması nedeniyle imalatta gecikme yaşandığı ve bu gecikmenin davalının sorumluluğunda bulunduğu, sözleşme ekinde yer alan 08/12/2015 tarihli belgede, teklif kapsamında olmayan veya sözleşme dışı işler bakımından “işin durdurulması halinde mobilizasyon masraflarının karşılanması” hususunun yer aldığı, diğer bir anlatımla, işin durdurulması halinde mobilizayson giderlerini işveren davalı tarafından karşılanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak işin durdurulmayıp bitirilme süresinde gecikme yaşandığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar dosyada mevcut bulunan bilirkişi raporunda 08/12/2015 tarihli ve taraflarca imzalanan belgede, işin durdurulması halinde mobilizasyon masraflarının işveren tarafından karşılanacağının belirtildiği ve iş durdurulmamış olsa dahi, yer tesliminin davalı tarafından geç yapıldığı, bu nedenle davacının işi geç tamamladığı, dolayısıyla bu gecikmenin de ” iş durdurulması” olarak değerlendirilebileceği ve bu kapsamda davacı tarafından 7 aylık gecikme süresi için yapılan mobilazasyon masraflarının davalı tarafından karşılanması gerektiği belirtilmiş ise de, mahkememizce bilirkişi raporundaki bu açıklamalara ve tespite itibar edilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
08/12/2015 tarihli belgede, teklif kapsamında olmayan ve işveren tarafından karşılanması gereken işlerin ve masrafların açıkça belirtildiği görülmektedir ve bu hallerden biri de, işin durdurulması halinde mobilizasyon masraflarının karşılanmasıdır. Somut olayda, davalı işverenden kaynaklanan gecikme nedeniyle davacının imalatları tamamlama süresinin aşıldığı tespit edilse de, devam eden süreçte yer teslimlerinin geç yapıldığı tarihte veya hemen sonrasında gecikme nedeniyle zarara uğranıldığı, bundan kaynaklanan masrafların talep edileceği yönünde davacı tarafından davalıya gönderilen bir ihtarın veya ihtirazi kaydın bulunmadığı, dolayısıyla bu durumun davacı tarafından benimsendiğinin kabulü gerektiği, sözleşmede de, böyle bir durumda mobilizasyon masraflarının davalıdan istenebileceğine ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığı, gecikmenin işin durdurulması olgusu ile aynı kapsamda değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmakla, davalının 52.500,00 USD tutarındaki mobilizasyon masrafını davalıdan talep etmesi mümkün görülmemiştir.
10/07/2017 tarihli geçici kabul tutanağında işin tam ve eksiksiz olduğu belirtilmiş ve taraflarca imzalanmıştır.
Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliğinin ” geçici kabul” işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar 7.ve 8.maddelerde belirtilmiştir. Geçici kabul tutanağında işin eksiksiz ve kusurlu olmadığı, sözleşmeye uygun olarak imalatların yapıldığı, işin 31/07/2016 tarihinde tamamlanmasının kararlaştırılmasına rağmen 10/07/2017 tarihinde bitirildiği ve bu tarih itibariyle geçici kabulün düzenlenerek imza altına alındığı ve herhangi bir ihtirazi kaydın bulunmadığı, dolayısıyla davacının sözleşme konusu işleri ve imalatı kararlaştırıldığı şekilde yerine getirtiği, sözleşme dışı işlerin de yapıldığının sabit olduğu, davalı tarafça sözleşme dışı bir kısım ilave işlerin kabul edildiği, ancak 26 adet doğrama bedeli, mobilizasyon masrafları ve kompakt laminat uygulamasına ilişkin fiyat farkının kabul edilmediği, yapılan incelemeler neticesinde davalı tarafından kabul edilmeyen bu üç kalem, sözleşme dışı işlerden, mobilizasyon masrafları dışındaki diğer iki kalem iş olan kompakt laminat uygulama fiyat farkı ile 26 adet doğramanın uygulanmaması nedeniyle ortaya çıkan tutarın davacı tarafından, davalıdan istenebileceği kanaatine varılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının ödemeler bazında birbirini teyit ettiği, davalı tarafından davacı tarafa toplam 1.400.000,00 USD ödeme yapıldığı, bu konuda taraflar arasında ihtilafında bulunmadığı anlaşılmıştır.
İhtilafın, davacı tarafından düzenlenen 15/08/2017 tarihli KDV dahil 352.021,10 USD tutarlı faturadan kaynaklandığı, davalı tarafından bu faturanın kabul edilmediği, ihtarname ile iade edildiği, faturanın 215.528,20 USD + KDV olarak düzenlenmesi gerektiğinin bildirildiği ve davacının bu faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, anılan fatura dışında taraf defterlerindeki kayıtlar arasında bir farkın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut bulunan bilirkişi raporunda, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan imalatların bedelinin 1.188.223,75 USD olduğu, sözleşme dışı yapılan ilave işler bedelinin 107.789,58 USD olup, toplam imalat bedelinin 1.296.013,33 USD miktarında bulunduğu, bu miktarın %18 KDV’si olan 233.282,40 USD’nin eklenmesiyle birlikte KDV dahil toplam bedelin 1.529.295,73 USD olarak tespit edildiği, davalı tarafından yapılan 1.400.000,00 USD’nin tenzili ve stopaj kesintisi (stopaj kesintisi, sözleşme bedeli olan 1.296.013,33 USD’den 1.000.000,00 USD’nin tenzili ile bulunacak miktarın %0,03’ü formülüyle hesaplanmıştır. ) olan 8.880,40 USD’nin de düşümü sonrasında davacının bakiye hakediş alacağının 120.415,33 USD olduğu açıklanmıştır.
Mahkememizce davacı tarafın mobilizasyon masraflarını davalıdan isteyemeyeceği sonucuna varılmıştır. Buna göre bilirkişi raporundaki hesaplama dikkate alınarak 52.500,00 USD mobilizasyon masrafının tenzili ile bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi kullanılarak sonuca ulaşılmış, basit bir matematiksel hesap olduğundan bu konuda yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmemiştir. Bilirkişi raporunda sözleşme dışı ve sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedelinin 1.296.013,33 USD olduğu belirtilmiştir. Bu bedelden mobilizasyon masrafı olan 52.500,00 USD’nin tenzili gerekmiştir. 1.296.013,33 USD’den 52.500,00 USD değerindeki mobilizasyon masrafı tenzil edildiğinde, KDV hariç sözleşme bedelinin 1.243.513,33 USD olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu miktarın %18’i KDV’si 223.832,39 USD’dir. (1.243.513,33X18:100=223.832,39 USD) Dolayısıyla toplam sözleşme bedeli KDV dahil 1.467.345,72 USD’dir. Bu bedelden davalı tarafından yapılan 1.400.000,00 USD’nin düşümü sonucu kalan miktarın 67.345,72 USD olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca KDV hariç sözleşme bedeli olan 1.243.513,33 USD’den, 1.000.000,00 USD’nin tenzili ve bulunan miktarın %0,03’ü olan 7.305,39 USD bedelin (1.243.513,33 – 1.000.000,00 = 243.513,33 X 0,03 = 7.305,39) stopaj kesintisi olup, bu stopaj kesintisinin de tenzil edilmesi gerektiği, 67.345.72 USD’den 7.305,39 USD stopajın tenzili ile davacının bakiye alacağının 60.040,33 USD olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, davacının davalıdan 60.040,33 USD miktarında alacaklı olduğu, davalının icra dosyasındaki itirazının bu miktar için haksız olup iptali gerektiği, bu alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesindeki döviz faizinin uygulanması suretiyle oluşacak miktarın fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının tahsilini teminen takibin devamına karar verilmesi gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı isteminde bulunmuş ise de, davacı alacağının likit olmayıp yapılan yargılama sonucu tespit edildiği anlaşıldığından bu istemi yerinde görülmemiş, reddedilen kısım bakımından da likit bir alacak olmadığı gibi davacının reddedilen kısım yönünden icra takip yapmakta haksız ve kötü niyetli olduğu davalı tarafından ayrıca ve açıkça kanıtlanamadığından davalının icra inkar tazminatı da yerinde görülmemiş ve davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 29. İcra dairesinin … E sayılı dosyasındaki itirazının 60.040,33 USD için İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Bu alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesindeki döviz faizinin uygulanmasına ve bu şekilde oluşan toplam miktarın fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının tahsilini teminen takibin DEVAMINA,
Fazla istemin REDDİNE,
Davacının istediği %20 icra inkar tazminat talebinin de REDDİNE,
Reddedilen kısım üzerinden davalı tarafından istenilen icra inkar tazminat talebinin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın dava tarihindeki TCMB efektif satış döviz kuru Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanan 14.998,24 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 5.093,89 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 9.904,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın dava tarihindeki TCMB efektif satış döviz kuru Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanan 19.123,69 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktarın dava tarihindeki TCMB efektif satış döviz kuru Türk Lirası karşılığı üzerinden hesaplanan 19.648,28 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.528,50 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.729,80 TL yargılama gideri ile 5.093,89 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 253,80 TL keşif harcı toplamı 7.108,89 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/03/2019

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 5.093,89 TL
Karar Harcı : 14.998,24 TL
Noksan Harç : 9.904,35 TL
Keşif Harcı : 253,80 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 4.130,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.000,00 TL
Posta Giderleri : 528,50 TL