Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/854 E. 2018/75 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/854
KARAR NO : 2018/75

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/01/2015
KARAR TARİHİ : 05/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in sevk ve idaresindeki, diğer davalı tarafından Zorunlu Trafik Poliçesiyle sigortalanan … plakalı aracın, 14/12/2013 tarihinde müvekkili adına kayıtlı … plakalı araca tamamen kusurlu olarak çarpması neticesinde müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu ve aracın değer kaybına uğradığını, bu konuda sigorta eksperinden rapor alındığını, bu raporda aracın 6.660,00 TL değer kaybına uğradığı ve 3.040,00 TL tutarında da tamir süresi esas alınarak hesaplanan kazanç kaybı bedeli olduğunun tespit edildiğini, müvekkili tarafından bilirkişiye 590,00 TL ücret ödendiğini, bu alacakların tahsili amacıyla … 18.İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla davalılara karşı takip yapıldığını ve takipte sigorta şirketinden sadece değer kaybının talep edildiği, diğer davalıdan ise kar kaybı, değer kaybı ve bilirkişi ücretinin istendiği, davalıların itirazın üzerine takibin durdurulduğunu belirterek icra dosyasındaki davalıların haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA /
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının sürücüsü olduğu … plakalı aracın 04/01/2013-04/01/2014 tarihleri arasındaki Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının yapıldığını, aracın işletenin … San. Tic. A.Ş olduğunu, poliçede araç başına maddi hasar durumunda 25.000,00 TL limit olduğunu, davacıya ait aracın değer kaybının ne şekilde tespit edildiğinin belli olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla meydana gelen değer kaybından poliçe limiti dahilinde sorumlu olduklarını, kazaya karışan sürücülerin kusurlarının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, istenen değer kaybının gerçeği yansıtmadığını, aracın tamir sürecinde kullanılamaması nedeniyle uğranılan günlük kazanç kaybının da fahiş olduğunu belirterek haksız davanın reddine ve % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Mahkememizin 2015/51 Esas, 2016/105 Karar sayılı 22/02/2016 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulduğu, kararın davacı vekili ve davalı … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 30/05/2017 tarihli kararıyla ” … Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı …’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı bedeli için yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece benimsenen 29.12.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda araçtaki değer kaybının 6.660,00 TL olduğu belirtilmiş ise de araçtaki değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır.
Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. Hükme esas alınan raporda bu kritere göre hesaplama yapılmadığı anlaşılmakla, dosyadaki fotoğraflar, kaza tespit tutanağı ve tüm belgeler incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine gerek görülmemiştir.”…” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozularak gönderilmiş, bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Uyulan bozma kararı doğrultusunda önceki bilirkişi heyetinden rapor alınmış ise de, bozma kararından önce sunulan rapordaki açıklamalar tekrar edildiğinden ve raporun bu haliyle bozma gereklerini karşılamadığı açık olduğundan yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 29/12/2017 tarihli raporda özetle; aracın kazadan bir gün önceki hasarsız ikinci el rayiç bedelinin 227.000 TL olduğu, olay tarihinde sol arka kapının hasarlanması konusunda tamir gördükten sonra rayiç bedelinin 220.000 TL olduğu, bu durumda değer kaybının aradaki fark olan 7.000 TL’den kaynaklandığı açıklanmıştır.
Mahkememizce değer kaydının tespiti yönünde bozma kararında belirtilen hususları karşılayan, gerekçeli ve denetimi olanaklı 27/09/2017 tarihli rapordaki açıklamalara itibar edilmiştir.
… 18.İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının dava dışı sigortalı … A.Ş, araç sürücüsü … ve aracın trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş’ye karşı aracında meydana gelen değer kaybı, kazanç kaybı ve bilirkişi ücretinden oluşan 10.290,00 TL asıl, 80.06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.370,06 TL’nin 6.660,00 TL tutarındaki değer kaybının sigorta şirketinden, 6.660,00 TL değer kaybı ve 3.040,00 TL kazanç kaybı ile 590,00 TL tutarındaki bilirkişi ücretinin diğer borçlulardan tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından İİK 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde takibin devamının sağlanması amacıyla bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın kusuruyla davacıya ait araca çarpması sonucu davacı aracında meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybı ile hasarın tespiti için yapılan bilirkişi masrafından, sigorta şirketinin sadece değer kaybından sorumlu olması kaydıyla davalılardan tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dışı … A.Ş ye ait, davalı …’in sürücüsü ve diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin de trafik sigortacısı olduğu … plakalı aracın, davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu davacı aracında meydana gelen değer kaybı, aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybı ve hasarın tespiti için yapılan masrafın tahsili istenmektedir.
Davacı taraf değer kaybı, kazanç kaybı ve masraftan oluşan miktarın tamamını araç sürücüsü olan davalıdan, sigorta şirketinden ise sadece değer kaybının tahsilini istemektedir.
Yargıtay bozma kararına uygun şekilde alınan ve mahkememizce itibar edilen 29/12/2017 tarihli raporda açıklandığı şekilde, aracın değer kaybının 7.000 TL olduğu, ancak icra takibinde değer kaybı yönünden talebin 6.660,00 TL olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının 6.660,00 TL değer kaybını isteyebileceği, bozma kararına konu edilmeyen aracın kullanılamamasından kaynaklanan zararın 29/12/2015 tarihli rapor içeriğinde ifade edildiği şekilde, tamir süresinin 3 iş günü ve kasko işlemlerinin de 5 iş günü devam edeceği dikkate alındığında toplam 8 iş günü boyunca aracın kullanılamayacağı, bu durumda başka bir taşıtın ikamesi amacıyla kiralanması durumunda ödenecek bedelin, işletme giderleri, amortisman vb giderler tenzil edildikten sonra günlük 380,00 TL olduğu, buna göre aracın kullanılamaması nedeniyle 8 iş günü boyunca uğranılan kazanç kaybının 3.080,00 TL miktarında bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalının sürücüsü olduğu aracın diğer davalı tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile araç başına maddi teminat limitinin 25.000,00 TL olacak şekilde sigortalandığı, Trafik Sigortası Genel Şartları A3/m maddesi uyarınca, kazanç kaybının Trafik Sigortası teminatı altında bulunmadığı, nitekim davacı tarafından da kazanç kaybının sadece araç sürücüsünden istendiği, ancak değer kaybının sigorta örtüsü altında bulunduğu buna göre 3.040,00 TL kazanç kaybı ve 6.660,00 TL değer kaybı ve hasar tespiti için yapılan 590,00 TL masraftan oluşan toplam 10.290,00 TL’nin davalı …’in sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin ise sadece 6.660,00 TL değer kaybından sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiştir.
Olayın trafik kazasından kaynaklanıp haksız fiil olması nedeniyle ayrıca bir temerrüt ihtarına gerek olmaksızın araçtaki değer kaybı ve kazanç kaybından oluşan toplam 9.700,00 TL için kaza tarihi olan 14/12/2013 tarihinden itibaren araç sürücüsü davalı …’den faiz istenebileceği, kaza tarihi 14/12/2013 ile icra takip tarihi olan 13/01/2014 arasındaki 29 günlük süre için yıllık % 9 oranındaki yasal faizin uygulanması sonucu yapılan hesaplamada davacının 70,32 TL istenebilir faiz alacağının bulunduğu, davalı …’in sorumlu bulunduğu 590,00 TL, masraf bakımından olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasının mümkün bulunmadığı, bu kalem alacak için ayrıca temerrüt ihtarının gerektiği, takipten önce bu davalının temerrüde düşürüldüğüne dair belge sunulmadığı, bu sebeple 590,00 TL için işlemiş faiz isteminin yerinde bulunmadığı, davalı sigorta şirketine Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde herhangi bir başvurunun yapılmadığı, buna göre sigorta şirketinin de takiple temerrüde düştüğü, bu davalı bakımından da işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, icra dosyasındaki itirazın 10.290,00 TL asıl, 70,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.360,32 TL için iptaline, asıl alacak 10.290,00 TL’ye ki bu miktarın değer kaybı olan 6.660,00 TL’sinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olması kaydıyla, takip tarihinden itibaren davalı … bakımından yıllık %9 oranında yasal faiz, davalı sigorta şirketi bakımından yıllık %’11,75 oranını geçmeyecek şekilde değişen oranlarda avans faizinin uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı isteminde bulunmuşsa da alacağın likit olmayıp yargılama sonucu tespit edildiği dikkate alındığında davacının icra inkar tazminatı talebi yerinde görülmemiş ve reddi gerektiği kabul edilmiştir. Aracın ticari nitelikte bulunmadığı, buna göre tespit edilen davacı alacağına davalı sigorta şirketi yönünden yasal faiz uygulanması gerekirse de bozmadan önceki kararda davalı sigorta şirketi bakımından avans faizi uygulanması yönünde karar kurulduğu ve kararın davalı sigorta şirketi tarafından temyiz edilmediği, dolayısıyla bu konuda davacı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu anlaşıldığından önceki kararda olduğu şekilde davalı sigorta şirketi yönünden avans faizi uygulanması gerektiği kabul edilmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalılarin icra dosyasındaki itirazlarının 10.290,00 TL asıl, 70.32 TL işlemiş faiz toplam 10.360,32 TL için İPTALİNE, (Davalı sigorta şirketin bu miktarın sadece 6.660,00 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla)
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 10.290,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmasına, (Davalı sigorta şirketi bakımından sorumlu olduğu 6.660,00 TL için takip tarihinden itibaren yıllık %11,75’i geçmeyecek şekilde değişern oranlarda avans faizinin uygulanmasına)
Fazla istemin REDDİNE,
Davacının icra inkar isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 707,71 TL (Davalı sigorta şirketin bu miktarın sadece 454,94 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) nispi karar harcından, peşin yatırılan 125,30 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 582,41 TL (Davalı sigorta şirketin bu miktarın sadece 329,64 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Vekille temsil edilen davalı … Sigorta A.Ş. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Davacı tarafından bozma öncesi ve sonrası yapılan toplam 2.643,05 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 2.640,56 TL (Davalı sigorta şirketin bu miktarın sadece 1.697,45 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) ile 125,30 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı toplamı 2.793,56 TL’nin (Davalı sigorta şirketin bu miktarın sadece 1.850,45 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi üzerine yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/02/2018

KATİP

HAKİM

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 125,30 TL
Karar Harcı : 707,71 TL
Noksan Harç : 582,41 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.820,00 TL

Davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş. Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.250,00 TL
Posta ve Diğer Giderler : 411,05 TL