Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/812 E. 2018/1303 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/812 Esas
KARAR NO : 2018/1303

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/05/2015 tarihinde çocuğu …’in yolcu olarak içinde bulunduğu, sürücüsü … olan … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde çocuğu …’in vefat ettiğini, vefat nedeniyle desteğinden yoksun kaldığını, ancak … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından … nolu ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile ölüm halinde kişi başı 268.000,00 TL sigorta bedeli ile sigorta güvencesine alındığını, keza aynı sigorta poliçesi ile manevi zararların da 25.000,00 TL’ye kadar sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle sigorta şirketlerine başvurduklarını ve davalı … tarafından … nolu hasar dosyası açıldığını, bu dosya üzerinden kendilerin 16.745,23 TL destek tazminatı ödendiğini, ancak ödenmiş olan miktarın eksik olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun … nolu ZMSS (Trafik Poliçesi) ile 18/11/2014 – 2015 tarihleri arası ölüm halinde kişi başı 290.000,00 TL zorunlu ve 25.000,00 TL ise ihtiyari sigorta güvencesi sağlandığını, ancak İMMS klozu ile manevi tazminat bakımından herhangi bir güvene sağlanmadığını, vaki kazada …’in vefatı üzerine rizikonun kendilerine ihbarı üzerine aktüer hesabı yaptırılarak 23/10/2015 tarihinde davacı Nihan Yüksel’e toplam 16.745,23 TL ödeme yapıldığını, ancak dava dışı sürücü …’in kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, bu kişinin hem işleten hem sürücü olduğunu, poliçe genel şartlarına göre tazminata hak kazanılamayacağını, ancak buna rağmen tazminata hükmedilecek olduğunda 23/10/2015 tarihindeki veriler nazara alınarak hesabın yapılması gerektiğini, bu kapsamda ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını gerektiğini, keza ölen yolcu çocuk için talep sahiplerinin müterafik kusuru olduğunu, bu nedenle müterafik kusurunun da tespiti ile tespit oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini ve aktüer sıfatına haiz bir bilirkişiden ise zarar miktarının hesabı konusunda esas alınması gerektiğini, poliçeden kaynaklanan sorumlulukları karşısında ödeme yapılmış olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
29/05/2015 tarihinde çocuğu …’in yolcu olarak içinde bulunduğu, sürücüsü … olan … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde çocuğu …’in vefat ettiğini, vefat nedeniyle desteğinden yoksun kaldığını, ancak … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … tarafından … nolu ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile ölüm halinde kişi başı 268.000,00 TL sigorta bedeli ile sigorta güvencesine alındığını, keza aynı sigorta poliçesi ile manevi zararların da 25.000,00 TL’ye kadar sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle sigorta şirketlerine başvurduklarını ve davalı … tarafından … nolu hasar dosyası açıldığını, bu dosya üzerinden kendilerin 16.745,23 TL destek tazminatı ödendiğini, ancak ödenmiş olan miktarın eksik olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Kazaya karışan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun … nolu ZMSS (Trafik Poliçesi) ile 18/11/2014 – 2015 tarihleri arası ölüm halinde kişi başı 290.000,00 TL zorunlu ve 25.000,00 TL ise ihtiyari sigorta güvencesi sağlandığını, ancak İMMS klozu ile manevi tazminat bakımından herhangi bir güvene sağlanmadığını, vaki kazada …’in vefatı üzerine rizikonun kendilerine ihbarı üzerine aktüer hesabı yaptırılarak 23/10/2015 tarihinde davacı …’e toplam 16.745,23 TL ödeme yapıldığını, ancak dava dışı sürücü …’in kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, bu kişinin hem işleten hem sürücü olduğunu, poliçe genel şartlarına göre tazminata hak kazanılamayacağını, ancak buna rağmen tazminata hükmedilecek olduğunda 23/10/2015 tarihindeki veriler nazara alınarak hesabın yapılması gerektiğini, bu kapsamda ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını gerektiğini, keza ölen yolcu çocuk için talep sahiplerinin müterafik kusuru olduğunu, bu nedenle müterafik kusurunun da tespiti ile tespit oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini ve aktüer sıfatına haiz bir bilirkişiden ise zarar miktarının hesabı konusunda esas alınması gerektiğini, poliçeden kaynaklanan sorumlulukları karşısında ödeme yapılmış olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Dosya içerisinde örneği bulunan 18/11/2014 tanzim ve … nolu KTK ZMSS poliçesi ile işleteni … olan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun 18/11/2014 – 18/11/2015 tarihleri arası ZMSS bakımından kişi başı ölüm halinde 290.000,00 TL ve İMSS kapsamında ise 25.000,00 TL artan mali sorumluluk sigorta bedeli ile sigorta güvencesine alındığı görülmektedir.
Kaza 29/05/2015 tarihinde meydana gelmiş olmakla birlikte sigorta poliçesi 18/11/2014 tarihinde tanzim edilmiş olduğundan sorumluluğun 14/05/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’ndan önceki genel şartlara bağlı olarak çözülmesi gerekmektedir.
Esasen 14/05/2015 tarihinden önce meydana gelen tek taraflı kazalarda işleten ve sürücünün aynı olması ve ölmesi halinde desteğinden yoksun kalanların destek tazminatı talebinde bulunmaları halinde hukuken bu tür olaylarda alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi nedeniyle kanaatimizce davalı … şirketine sorumluluk düşmeyecek olsada Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması kapsamında tek taraflı kazalarda bile ölen işleten ve sürücünün desteğinden yoksun kalan kişiler üçüncü kişi kabul edilerek davalı … şirketinin sorumlu olduğu istikrarlı bir şekilde kabul edilmiş olduğundan bu uygulama kapsamında yargılama yapılmıştır.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacının yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Kaza tek taraflı bir kaza olduğundan ve dosya içerisinde örneği bulunan 25/09/2015 tarihli ölümlü/ yaralamalı trafik kaza tespit tutanağı ile sürücü … tamamen kusurlu görüldüğünden ayrıca kusur raporu alınmasına gerek duyulmamıştır.
Aktüer bilirkişi Y. Müh. …’tan alınan 19/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; davacının gerçek ve nihai zararının 55.825,71 TL olduğu ve davalının bu zarar bakımından kısmi ödeme tarihi olan 23/10/2015 tarihinde temerrüte düştüğü, daha önce yapılan ödeme ile saptanan miktar arasında açık bir nispetsizlik olması nedeniyle saptanan tazminatın davalı … şirketinden tahsili gerektiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafından kısmi dava açılmakla birlikte 22/11/2018 tarihinde talep edilen maddi tazminat miktarı 55.825,71 TL’ye yükseltilmiş ve harcının yatırılmış olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğundan bedensel zarar bakımından davanın kabulü ile 55.825,71 TL ‘nin 23/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 18/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Bedensel zarar bakımından davanın kabulü ile 55.825,71 TL ‘nin 23/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 18/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.838,10 TL nispi karar harcından, 88,81 TL peşin harç ve 188,00 TL ıslah harcı toplamı 276,81 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 4.561,29 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 6.490,83 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 maddesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 gereğince red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 744,90 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 652,73 TL yargılama gideri ile 88,81 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı ve 188,00 TL ıslah harcı toplamı 965,54 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/12/2018

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 88,81 TL
Islah Harcı : 188,00 TL
Karar Harcı : 4.838,10 TL
Noksan Harç : 4.561,29 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans: 810,00 TL
Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti: 600,00 TL
Posta Giderleri: 144,90 TL