Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/753 E. 2021/364 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/753
KARAR NO : 2021/364

DAVA : TAZMİNAT (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/08/2017
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirket ile 01/11/2016 tarihinde imzaladığı Taşeron Sözleşmesi ile, …. adresindeki otel inşaatının dış cephe işleri yapımını üstlendiğini, sözleşmeye göre yapılan işin m2’si esas alınarak hesaplanacak hakkediş bedelinin davalı firma tarafından ödeneceğini, müvekkili firmanın yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafından ödemelerde güçlük çıkarıldığını, son zamanlarda müvekkilinin inşaatta kullanacağı malzemenin de getirilmemesi üzerine işi durdurmak zorunda kaldıklarını, müvekkili şirketin haklı olduğu ortada iken davalının keşide ettiği 28/03/2017 tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesih edildiğini, hakkediş ve teminatların irat kaydedileceğinin bildirildiğini, taraflarınca keşide edilen 29/03/2017 tarihli cevabi ihtarnamede işin durmasının davalı tarafından malzeme temin edilmemesinden kaynaklandığı ve uzun süredir hakkediş ödenmediğinin belirtilerek davalı lehine keşide edilmiş olan 100.000,00 TL tutarlı teminat senedinin iadesinin istendiğini, buna karşı keşide edilen 11/04/2017 tarihli ihtarname ile talebin reddedildiğini, … 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi incelemesiyle sözleşme kapsamında yüklenilen işin yaklaşık %80’inin yapıldığını ve bunun tutarının KDV dahil 496.290,00 TL olduğunu, bugüne kadar 344.110,00 TL ödendiğini, müvekkilinin 152.190,00 TL alacaklı olduğunu, sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle bu tutarın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davalı tarafından malzemelerin süresinde temin edilmeyerek işin yerine getirilmesinin önüne geçildiği ve sözleşmenin haksız yere feshedilmesiyle müvekkilinin yapacağı işin %80 ile sınırlandırıldığını, yapılamayan %20’sinden elde edilecek kardan mahrum kalındığını, tüm bu nedenlerden dolayı; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla ödenmeyen 152.190,00 TL hak ediş alacağının ve haksız fesih sebebiyle tamamlanamayan işin %20’sinden elde edilecek 10.000,00 TL kar kaybının … 6. Sulh Mahkemesinde yapılan 971,80 TL keşif ve bilirkişi giderinin fesih tarihinden bu yana işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak işin yapılamayan %20’sinden elde edilecek kardan mahrum kalındığı iddia edilerek fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak kısmı talepte bulunmasının Yargıtay’ın yerleşik kararları gereğince mümkün olmadığını, davacının tarihsiz dava dilekçesinde hukuki sebep gösterilmediği ve somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini; esasa ilişkin olarak davalı müvekkilin ödemeleri geciktirmesi gibi bir durum söz konusu olmadığını, kesilen faturalar ve ödeme dekontları incelendiğinde açıkça görüleceğini, davacının işi yarım bırakıp gittiği dönemde inşaat alanında işin yapımı için gerekli malzemenin olmadığı ve ödemelerin yapılmadığına yönelik temerrüt iddialarının hukuken dinlenemez olduğunu, bu konuda herhangi bir ihbar veya ihtarı yazılı olarak göndermediğini, davacının bu ispat yükünü tanık delili ile yerine getirmesinin hukuken mümkün olmadığını, işin başından bırakıldığı tarihe kadar %80’ini davacının yaptığının doğru olmadığını, bilirkişi raporunun hatalı ve eksik inceleme ile oluşturulduğunu, davalı müvekkilinin işin başında önce …Tic. Ltd. Şti. ile sözleşme imzaladığını, bir süre çalışıp işi bıraktıktan sonra davacı şirketle sözleşme imzalandığını, … İnşaatın yaptığı iş miktarının hakkedişlerde görülebileceğini, işin başından itibaren tamamının davacı şirket tarafından yapılmadığını, davacı şirketin işi bıraktığı 18.03.2017 tarihine kadar yaptığı imalatların ve eksik işlerin ana işveren … Ltd. Şti. ile birlikte fotoğraflanarak tutanağa geçirildiğini, müvekkili şirketin 21.03.2017 tarihine kadar kendi ekipleriyle işi yapmaya devam ettiğini, 27.04.2017 tarihinde ise davacı şirket yerine işi Bayner’in üstlendiğini, şantiyede ilk keşfin davacının işi bırakmasından 24 gün sonra 11.04.2017 tarihinde yapıldığını, ikinci keşfin 51 gün sonra yapıldığını, bu sürede müvekkili şirketin kendisi ve daha sonra anlaştığı Bayner tarafından işin yapımına devam edildiğini, bilirkişiler raporlarında hangi işi kimin yaptığını nasıl belirledikleri konusunda bir açıklama getirmediklerini, bu nedenle raporun hatalı olduğunu, raporda belirtilen işlerin tamamlanma yüzdelerinin şirketlerinin yetkilileri tarafından verilmediğini, aksi beyanları kabul etmediklerini, raporun taraflarınca sunulan belgeler değerlendirilmeden varsayımlara göre hazırlandığını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle 13. maddeye göre müvekkilinin hakkediş bedelini irat kaydetmeye hakkı olduğunu, davacının bakiye alacağı bulunmadığını, aksine borçlu olduğunu, davacının alacak taleplerine itiraz etmekle birlikte kendi alacaklarının takas-mahsubu talep edildiğini, sözleşmenin haklı feshedilmesine davacı sebebiyet verdiği için kar kaybı talebi olamayacağını, kabul etmemekle birlikte kar kaybının varlığı kabul edilse bile ‘kesinti yöntemiyle’ hesaplama yapılması gerektiğini, davacının 27.03.2017 tarihinden itibaren hakkediş ve kar kaybına faiz bilirkişi ücreti ve bilirkişi ücretine avans faizi talep etmesinin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
… 6.Sulh Hukuk Mahkemesi … d.iş sayılı dosyası celp edilmiş, taraflar arasında imzalanan 01.11.2016 tarihli “Taşeron Sözleşmesi” sureti, … 11. Noterliği … yevmiye numaralı,… tarihli davalı tarafından keşide olunan ihtarname sureti, … 40. Noterliği … yevmiye numaralı, … tarihli davacı tarafından keşide olunan ihtarname sureti, … 11. Noterliği … yevmiye numaralı, 11.04.2017 tarihli davalı tarafından keşide olunan ihtarname sureti, sevk irsaliyesi suretleri, ödeme dekont suretleri, fatura suretleri, tutanak sureti ve sunulu deliller dosya içerisine alınmış, tarafların bildirdikleri tanıklar dinlenmiş, konusunda uzman bilirkişi heyetinden taraf ticari defterleri de incelenmek sureti ile rapor ve ek raporlar alınmış ve deliller toplanmıştır.
… 6.Sulh Hukuk Mahkemesi … d.iş sayılı dosyası incelendiğinde, keşif icra edilerek rapor ve ek rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir … ve Sözleşme Uzmanı … tarafından düzenlenen 29/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamındaki belgeler ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan mali ve teknik inceleme ve tespitler sonucunda; taraflar arasında imzalanan 01.11.2016 tarihli “Taşeron Sözleşmesi” kapsamında, davalı işveren ‘…Tic. Ltd. Şti.’nin … şantiyesindeki cephe işlerini, davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin üstlendiği, … 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasına sunulan 20.06.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; mahallinde yapılan “…keşif icrası sırasında tespit isteyen şirket yetkilisi ve vekili ile aleyhine tespit istenen şirketin İnş. Müh. Şantiye Şefi tarafından yapılan beyan ve açıklamalar doğrultusunda …” inceleme ve tespitler sonucunda; davacının anılan sözleşmeyle üstlendiği toplam iş bedelinin yaklaşık %80’ini yapmış olduğu, yapılan iş bedelinin sözleşme fiyatlarıyla KDV hariç 420.585,00 TL olduğu tespitinin yapıldığı, davalının dava dışı ‘…Tic. Ltd. Şti’ ile işin başında dava konusu işle ilgili imzaladığı, 01.06.2016 tarihli Taşeron Sözleşmesi’nde iş miktarı (iş bedeli) ile 5 ay sonra taraflar arasında imzalanan, 01.11.2016 tarihli Taşeron Sözleşmesi’ndeki miktarının (iş bedeli) aynı olduğu, 6.036,00 TL tutarındaki farkın Kompozit Levha Kaplama birim fiyatındaki 2,00TL/ m2 ‘lik farktan kaynaklandığı, bu tespite göre taraflar arasında imzalanan sözleşmeden önce işin başında imzalanan sözleşme sürecinde şantiyede herhangi bir imalatın yapılmadığı, 20.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen iş bedelinin o kısmı bakımından tamamının davacı …Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığının değerlendirildiği, davacının (kar mahrumiyeti talebi dışında kalan) istemi işin %80’ini yapmasına karşılık yapılan bu kısmın bedelini tam alamadığı savına dayalı olduğu, davalının işin bir bölümünü dava dışı 3. kişiye yaptırarak işin bu suretle tamamlanmasını sağlaması, davacının – kural olarak- kendi tamamladığı kısmını talep etmesine engel teşkil etmeyeceği, burada sorunun davacının yaptığı bir kısım işin -mali incelemeden anlaşıldığına göre- faturaya bağlamamış olması olduğu, davacının talebi kabul edilecek olursa, bu alandaki isteminin faturaya bağlanmamış kısmı için onun fatura tanzim etmesi mali mevzuattan kaynaklanan bir yükümü ise de, bu durumun iş bu davanın konusu olmadığı, binaenaleyh delil tespitinde tanzim edilen bilirkişi raporu içeriği Mahkemece yerinde görülecek olursa, davacının davalıdan bu istem kalemi yönünden ((420.585,00 TL + 75.705,30 TL KDV= ) 496.290,30 TL – 344.014,99 TL) = 152.275,31 TL alacağı vardır demenin mümkün görülebileceği, ancak davacının bu istemi Mahkemece yerinde görülecek olursa ve tespit edilen kayıtlarda davalı şirketin davacıdan 17.245,50 TL alacaklı durumda olması sebebiyle davacının (152.275,31 TL – 17.245,50 TL)135.029,81 TL alacak talebinde bulunabileceği hesaplandığı, sözleşme feshi eğer haklı bir fesih olarak kabul edilmezse ve davacının davadaki savları delillerle doğrudan temas eden Mahkemece yerinde görülecek olursa; kar mahrumiyeti meselesine gelince eğer Mahkeme, davacının işi tamamlayamamasının davalıdan neşet eden sebeplerle olduğunu benimseyecek olursa, işin %20’sinin davalıdan kaynaklanan sebeple tamamlanamadığı ve bunun karşılığının da dava dışı 3. kişiye yaptırılan iş olduğu benimsenerek piyasa rayicine göre % 10 kar esasına yanın 10.736,82 TL kar yoksunluğu talebinde bulunabileceği üzerinde durulabileceği, davacı bu alanda kısmi dava açarak 10.000,00 TL talep ettiği, davacının istem kalemleri içinde kalan 971,80 TL konusunda taktirin yargı makamına ait olduğu, usule ilişkin davalı savunmalarının değerlendirme mercii ve kısmi dava ile ilgili davalı anlatımlarının taktir makamı mühnasıran ve hasbelkanun Mahkeminin olduğu, hüküm kurma anında Mahkemenin “Netice-i talep ile bağlılık” ilkesini gözetmekliği gerektiğinin izahtan vareste olduğu, davacı yan yarına faize hükmedilmek de Mahkemece benimsenecek olursa davacının … tarih ve … 40. Noterliği’nin … Y. sayılı ihtarının davalıya ulaşması tarihine 3 gün ilave ederek o tarihten itibaren faiz istemesi mümkün görülebileceği belirtilmiştir.
İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir … ve Sözleşme Uzmanı … tarafından düzenlenen 15/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda kök raporda belirtilen görüş ve kanaatlerinin devam ettiği gerekçeleriyle açıklanmıştır.
İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir … ve Sözleşme Uzmanı … tarafından düzenlenen 14/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalının 11.10.2017 tarihli cevap dilekçesi ekinde 2 numaralı delil olarak sunulan sevk irsaliyeleri incelenmiş olup işin durdurulduğu 18.03.2017 tarih itibarıyla şantiye sahasında kullanıma hazır olarak hangi malzemeden ne miktarda olduğunun tespitinin teknik yönden mümkün olmadığı sonucuna varıldığı, davalı …Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından davacı … Tic Ltd. Şti’ne keşide edilen ve sözleşmenin fesh edildiği bildirilen 28.03.2017 tarihli ihtarnameye cevaben davacı … Ltd. Şti. vekili tarafından keşide edilen 29.03.2017 tarihli ihtarnamede ve Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan tespit dilekçesinde davacının istem ve iddiası özetle; davalı tarafından temin edilip davacıya teslim edilmesi gereken malzemelerin süresinde teslim edilmediği gibi hak ediş ödemelerinin zamanında yapılmayarak sürekli olarak belirsiz ileri bir tarihe ötelenmesi olarak belirtildiği, davalı tarafından davacıya keşide edilen 01.04.2017 tarihli son ihtarnameden 10 gün sonra … 6. Sulh Hukuk Mahkemesince oluşturulan Bilirkişi Heyeti tarafından inşaat mahallinde yapılan inceleme ve tespitlerden sonra hazırlanan raporda; tespit isteyen şirket yetkilisi ve vekili ile aleyhine tespit islenen şirketin İnş. Müh. Şantiye Şefi tarafından yapılan beyan ve açıklamalar doğrultusunda inceleme vc tespitlerin yapıldığı belirtilerek devamında tespitler sıralandığı, ancak; bu tespitler içerisinde, işin yapımı için gerekli malzemelerin şantiye sahasında bulunduğuna dair tespitin bulunmadığı, şirketin yetkilisi şantiye şefi tarafından var olduğu iddia edilen bu malzemelerin o Bilirkişi Heyetine gösterilmediği anlaşıldığı, buna nazaran, bilirkişiliklerinin bilgi ve tetkikine sunulmayan ve eylemli olarak sunulamayacağı düşünülebilecek donelere nazaran mütalaa serdedilmesı yolunun kapalı olduğu değerlendirilebileceği, TMK md. 6 hükmünde yer alan temel ispat kuralı ile onun tekrarı mahiyetindeki TBK md.50/I hükmüne göre ve TBK md. 114/11 hükmünün yollaması ile ulaşılan TBK md. 50/11 ve 51/II ahkâmı itibarıyla kök ve 1. ek raporda yer bulan kanaatin özü korunmak üzere…- nihai takdirin münhasıran Mahkemeye ait olduğu mütalaa edildiği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı ve davalı tarafın talebi doğrultusunda bildirilen tanıklar dinlenmiş olup, 30/10/2018 tarihli duruşmada davacı tanığı …: ”Ben …Ltd.şti nin işini yapan …Ltd. Şti çalışanıyım, 2016 yılının sonlarına doğru çalıştım, malzeme gelmiyordu bu sebeple iş aksıyordu, paramızı alamadığımız için …Ltd. Şti. bizi başka şantiyeye yönlendirdiler, …Ltd. Şti de …Ltd. Şti den parasını alamıyormuş (davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: malzemeleri bize …Ltd. Şti getiriyordu malzemeler eksik geliyordu, örneğin kompozit malzemesi eksik geliyordu, gelen malzemeyi kullandıktan sonra diğer mazlemenin gelmesini bekliyorduk. (Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: 2017 yılının Mart ayında belirttiğim şantiyede çalışmıyordum, ayrıca çalıştığım şantiyeden ayrılırken …Ltd. Şti ‘nin malzemesinin bulunup bulunmadığını bilmiyorum.” şeklinde; davacı tanığı …:”Ben Montajcı olarak…Ltd. Şti de çalıştım gelen malzeme yeterli olmadığı için boşta kalıyorduk ve bizim maaşlarımız ödenmiyordu, davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: …, çalıştığımız şantiyeye malzeme gelmediği için şantiyeden ayrıldı, … ye … tarafından para ödenmiyordu. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: Davacı … bize para ödemiyordu, biz de niye para ödemediklerini şirkete sorduğumuzda davalı …’ın kendilerine para ödemediğini belirtiyorlardı bu sebeple …’ın para ödemediği biliyorum ayrıca 2017 yılının mart ayında şantiyede davalı …Ltd. Şti ye ait malzeme olup olmadığını hatırlamıyorum.” şeklinde; davalı tanığı …: ” Ben … Ltd. Şti. Ye alt işveren olarak çalışmaktayım, ben … Ltd. Şti nin yetkilisi ve sahibiyim, dava konusu şantiyeye ilişkin yarım kalan işi ben tamamladım, ben 2017 yılı mayıs ayı itibariyle çalışmaya başladım, 2018 in 1. Ayının sonlarında işi tamamladım, malzemeyi …Ltd. Şti vermekteydi, biz işçilik yapmaktaydım, malzeme teslimi ile ilgili …Ltd. Şti ile bir sıkıntı yaşamadım. Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: bizim hemen … den sonra işi alıp almadığımızı, …’ın başka bir şirket ile çalışıp çalışmadığını bilmiyorum, benim …Ltd. Şti ile anlaşmam vardı. Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: işe başlarken şantiyede malzeme vardı, …Ltd. Şti bize düzenli olarak ay ay ödüyordu.” şeklinde; davalı tanığı …:” Ben …Ltd. Şti de şantiye şefi olarak çalıştım, şantiyede yetkili bendim, 2016 yılı haziran ayında … ile anlaştık ve … şantiyede çalışmaya başladı, 2017 yılı marta kadar çalışmalar devam etti, onlar işi yaptı biz de hakedişlerini verdik, hakedişler aylık olarak hesaplanıp veriliyordu, mart ayının sonunda işi yapmaya gelmediler ben de …Ltd. Şti yi arayarak sordum gelmeyeceklerini, çalışmayacaklarını söylediler, biz de asıl işveren olan … şirketi yetkilisi ile beraber tutanak tuttuk, daha sonra … isimli şirket ile anlaştık ve işi tamamladılar, yalnız yaklaşık bir ay şantiyede iş yapılmadı.Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: şantiyede sürekli malzeme vardı, sürekli yapılacak işte vardı malzeme olmasına rağmen izinsiz başka şantiyeye çalışmaya gittikleri de oluyordu ben sürekli sahadaydım, şantiyede 2 gün elektrik kesildi ve trafo mühürlendi ancak bu iki gün şantiyedeki depoda elektrik gerektirmeyen imalatlar gerçekleştirildi, ayırca belediye tarafından inşaatın mühürlendiğini ben hatırlamıyorum. Davalı vekili talebi üzerine soruldu: … şantiyeden ayrıldığında işi yapmaya yeterli 45.000-50.000. TLlik malzeme vardı.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Davacı tarafın talebi doğrultusunda bildirilen tanık dinlenmiş olup, 12/03/2019 tarihli duruşmada davacı tanığı…: ” Benk … Şti de ustabaşı olarak çalışmaktaydım … Ltd. Şti. Nin işlerini yapıyordum, şantiye mecidiyeköydeydi biz dış cephe işi yapmaktaydır … tarafından malzemeler eksik ve düzensiz geliyordu yaptığımız işlerde birbirine bağlı işlerdi bir işteki durma diğer işleri de etkiliyordu maaşlarımız ödenmiyordu … para yatırmadığı için … bize maaş ödemesi yapamıyordu, şirket olarak işi bırakmaya karar verdik ve işi bıraktık hala şantiyenin bıraktığımız gibi durduğunu biliyorum davacı vekilinin sorusu üzerine malzeme gelmediği için boşta kaldığımız çalışamadığımız zamanlar oldu davalı vekilinin sorusu üzerine 2017 yılının Mart ayında şantiyede çalışıp çalışmadığımı hatırlamıyorum şantiyedeki işi ne zaman bıraktığımızı da hatırlayamıyorum üzerinden zaman geçmiştir biz malzeme olmadığı için işi bıraktık orada şantiyede malzeme vardı ancak işimizi görmüyordu malzemeler eksik ve düzensiz geliyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, alacak davası olup, taraflar arasında eser sözleşmesi olduğu yönünde uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, sözleşmenin haklı sebeple feshedilip edilmediği, davacının işi haklı sebeple bırakıp bırakmadığı, fesih sebebiyle davacının davalıdan bakiye hakediş alacağı ve kar kaybı olup olmadığı ve varsa miktarı hususları ile talep edilebilir olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Eser sözleşmesi ilişkisinde yüklenicinin temel borcu bir eser meydana çıkartmak, ortaya çıkan bu eseri ifa olarak iş sahibine teslim etmektir.Buna karşılık iş sahibinin borcu eser bedeli olarak kararlaştırılan ücreti yükleniciye ödemektir.Yani işin yapılıp teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye, bedelin ödendiğini ispat külfeti de iş sahibine aittir.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı itibari ile;
Taraflar arasında imzalanan 01.11.2016 tarihli “Taşeron Sözleşmesi” kapsamında, davalı işveren ‘… Ltd. Şti.’nin … şantiyesindeki cephe işlerini, davacı Taşeron ‘…Tic. Ltd. Şti.’nin üstlendiği anlaşılmaktadır.
29.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda, delil tespitinde belirlenen iş bedelinin o kısmı bakımından tamamının davacı … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapıldığının değerlendirildiği, davacının (kar mahrumiyeti talebi dışında kalan) istemi işin %80’ini yapmasına karşılık yapılan bu kısmın bedelini tam alamadığı savına dayalı olduğu, davalının işin bir bölümünü dava dışı 3. kişiye yaptırarak işin bu suretle tamamlanmasını sağlaması, davacının – kural olarak- kendi tamamladığı kısmını talep etmesine engel teşkil etmeyeceği ve davacının davalıdan bu istem kalemi yönünden ((420.585,00 TL + 75.705,30 TL KDV= ) 496.290,30 TL – 344.014,99 TL) = 152.275,31 TL alacağı olduğu belirtilmiştir.
Yine, kar mahrumiyeti yönünden ise davacının işi tamamlayamamasının davalıdan neşet eden sebeplerle olduğunu benimseyecek olursa, işin %20’sinin davalıdan kaynaklanan sebeple tamamlanamadığı ve bunun karşılığının da dava dışı 3. kişiye yaptırılan iş olduğu benimsenerek piyasa rayicine göre % 10 kar esasına yanın 10.736,82 TL kar yoksunluğu talebinde bulunabileceği değerlendirilmiştir.
14.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda, işin durdurulduğu 18.03.2017 tarih itibarıyla şantiye sahasında kullanıma hazır olarak hangi malzemeden ne miktarda olduğunun tespitinin teknik yönden mümkün olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı itibari ile öncelikle sözleşmenin kim tarafından feshedildiği ve haklı olup olmadığının belirlenmesi her iki alacak kalemi yönünden önem taşımaktadır.Çünkü taraflar arasında akdedilen 01.11.2016 tarihli “Taşeron Sözleşmesi” nin SÖZLEŞMEYE AYKIRILIK başlıklı 13 maddesi “TAŞERON iş bu sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı ve işi saptanan süre içinde bitirmediği takdir de İŞVEREN herhangi bir ihbarda bulunmaksızın sözleşmeyi feshederek, TAŞERON’ un hak edişlerine ve teminatlarına el koyarak gelir kaydeder. Geriye kalan işleri TAŞERON adına ve hesabına yapabilir veya yaptırabilir. Yapılan bu işler sonunda İŞVEREN’ in aleyhine bir fark doğarsa bu farkı TAŞERON ödemekle yükümlüdür. Gelir olarak kaydedilen teminatlar TAŞERON’ un borcuna mahsup edilemez.” hükmünü içermektedir.
Sözleşmenin 3. Maddesi de kesin bedelin işin sonunda yapılacak olan kesin hak edişte birim fiyatlarla metrajların çarpılması suretiyle belli olacağı düzenlenmektedir.
Sözleşmenin 10. Maddesinde de hakediş ve ödemeler düzenlenmiştir.
Davacı tarafından 18.03.2017 tarihinde iş durdurulmuş ve şantiye alanı terk edilmiş ve de davalı tarafından da 28.03.2017 tarihli ihtarname ile sözleşme feshedilmiş ve mevcut durumda davalı feshinin haklı olduğu, zira işi bitirip teslim ile yükümlü olan davacının bunu yerine getirmediği ve sebep bildirmeksizin işi bıraktığı anlaşılmaktadır.
Davacı yan ödemeleri geç aldığını, davalı tarafından malzeme temin edilmediği için işi bırakmak durumunda kaldıklarını ve sözleşmeyi sebepsiz feshetmelerinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtmiş ise de işi haklı sebeple bıraktıklarını usulüne uygun delillerle ispat edemedikleri, tanık beyanlarının da iddialarını ispata yeterli olmadığı kanaatine varılarak ve ayrıca belirtildiği üzere sözleşmenin 13. maddesi nazara alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 2.786,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.727,10 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 19.450,37 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 900,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/05/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 2.786,40 TL
Karar Harcı : 59,30TL
Bakiye Harç : 2.727,10 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.007,50 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.300,00 TL
Posta Giderleri : 164,50 TL