Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/74 E. 2018/643 K. 12.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/74 Esas
KARAR NO : 2018/643 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2017
KARAR TARİHİ : 12/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile akdedilen navlun sözleşmesine istinaden davalının 6.650,00 USD değerindeki ürününü …’dan …’a taşımayı üstlendiğini, müvekkilinin taşıma konusu ürünü 14-21 Şubat tarihleri arasındaki İstanbul … fuarında satış için sergilemek ve ardından alıcısına teslim etmek maksadıyla satın aldığını, davalının kargoyu zamanında teslim edemediğini, satın alınan ürünün kaybı ve fuar süresince bulunmamasının üründen beklenen faydanın ortadan kalkmasına neden olduğunu, aynı zamanda söz konusu ürünün alıcısına teslim borcu devam ettiğinden aynı ürünün tekrar satın alındığını ve bu yeni ürünün taşınması için başka bir şirket ile anlaşıldığını, müvekkilinin bu ürün için taşıma bedeli ve ilaveten gümrük masrafı ödediğini, müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, müvekkilinin kaybı ve zararları için davalı ile irtibata geçtiğini ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını, alacaklarının tahsili amacıyla … 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasındaki tek anlaşmanın konşimento arkasında yer alan deyimler ve şartlar anlaşması olduğunu, taraflar arasınadaki uyuşmazlığa … ve 1999 tarihli … Konvansiyonunun uygulanması gerektiğini, buna göre müvekkilinin gönderiyi DHL’nin düzenli teslim programlarına göre teslim etmek için makul çabayı göstermeyi taahhüt ettiğini ancak bu programların bir bağlayıcılığı olmadığını, müvekkilinin gönderinin teslim zamanına ilişkin bir taahhütte bulunmadığını, davacının müvekkiline bu yönde bir talimatı olmadığını, hava yolu taşımasında meydana gelen gecikme, kaybolma, hasar gibi durumlarda sınırlı sorumluluk kuralının geçerli olduğunu, bu nedenle davacının sorumluluk sınırlarını aşan taleplerinin geçerli bir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilinin taşıyıcı sorumluluğunun 52,3 kg X 19 SDR ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
… 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, mail yazışmaları, faturalar, taraflarca dayanılan deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile konusunda uzman bilirkişi tarafından rapor alınmış, deliller toplanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller ile tüm dosya kapsamında düzenlenen 20/09/2017 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; davalı tarafından 05/02/2016 tarihinde …’dan davacı şirketin … adresine kargo yoluyla taşınmak için 3 adet gemi köprü üstü elektronik seyir cihazının teslim alındığı, davalı şirkete ait kargo uçakları ile taşınan kargonun bir parçasının davacıya teslim edilemediği, dava konusu taşıma uçakla …’dan …’a yapılan bir taşıma olduğundan bu taşımaya … Konvansiyonu ve 1999 tarihli … Konvansiyonu’nun uygulanabilmesi için kalkış ve varış ülkelerinin her ikisininde bu anlaşmalara taraf olması gerektiği, kalkış ülkesi olan …’ın ülkemizin taraf olduğu bu konvansiyon/protokole taraf olmaması nedeniyle taşıyıcı sorumluluğunu sınırlandıran hükümlerinin dava konusu taşımada uygulamayacağı, bu durumda uyuşmazlığa 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun 106 maddesi gereğince bu kanunun ve aynı madde atfıyla TTK’nın uygulanması gerektiği, davalı taşıyıcının kaybolan kargonun neden kaybolduğu konusunda beyanda bulunmadığı, bu nedenle kayıpta ihmali bulunduğu ve taşımanın takip ve kontrolünde gerekli çabayı göstermeyerek davacının zararına sebebiyet verdiği, sorumluluğunun 29/20 sayılı TSHK’nın 126 maddesi gereğince sınırsız sorumluluk kapsamında olduğu, TTK’nın 875, 880 ve 883 maddeleri gereğince kaybedilen ürün bedeli, kayıp ürün yerine yeni ürün ithali için yapılan masraf ve yapılan fuar masraflarının 1/3’lük bölümünden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilinin kargo taşıması sırasında …’da duraklama yapıldığı ve taşımanın …’de tamamlandığı bu nedenle taşımanın uluslararası bir taşıma olup … Konvansiyonu ve 1999 tarihli … Konvansiyonu kapsamında değerlendirilmesi itirazı üzerine alınan 16/02/2018 tarihli ek raporda özetle;… Konvansiyonu ve 1999 tarihli … Konvansiyonunda uluslararası taşımacılık ifadesinin “taşımada bir duraklama olsun ya da olmasın kalkış ve varış yerleri anlaşmaya taraf olan iki devletin ülkesinde olan ya da kalkış ve varış yerleri anlaşmaya taraf tek bir devletin ülkesinde olmakla birlikte anlaşmaya taraf olsun veya olmasın 3. bir devletin ülkesinde kararlaştırılan duraklama noktası bulunan taşımaları ” kapsadığı, bu nedenle davaya konu ihtilafta 2920 sayılı TSHK’nın 126 maddesi kapsamında sorumluluğu doğduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen dosya kapsamıyla uyumlu, gerekçeli ve denetime olanaklı bulunan bilirkişi kök ve ek raporuna itibar edilmiştir.
… 1. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 6.650,00 USD kaybolan ürün bedeli, 725,00 TL gümrük masrafları, 12.567,71 TL fuar masrafının 1/3’ü, toplam 13.292,71 TL + 6.650,00 USD asıl alacağını davalıdan tahsil amacıyla 31/10/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Dava, İİK nın 67.maddesine dayanılarak açılmış itirazın iptali davasıdır.
Yapılan yargılama sonucunda; davacı şirket ile davalı şirketin, davacının … Fuarı’nda teşhir edilmek üzere sipariş ettiği 3 adet gemi köprü üstü elektronik seyir cihazının kargo yoluyla …’dan İstanbul’a taşınması için anlaştıkları, davalı şirketin 3 parça ürünü …’dan 05/02/2016 tarihinde teslim aldığı, 2 parça ürünü davacıya teslim etmesine karşın 1 parça ürünün kaybolması nedeniyle teslimin gerçekleşmediği, davacının kaybolan ürün bedeli, yeni ürün ithali masrafları ve fuar masrafının 1/3ünü davalıdan talep etmesine karşın ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği ve mahkememizde işbu davanın açıldığı, toplanan tüm delillerden taraflar arasındaki taşımaya … ülkesinin Konvansiyonu ve 1999 tarihli … Konvansiyonuna taraf olmaması nedeniyle 2920 TSHK’nın uygulanması gerektiğinin anlaşıldığı, 2920 sayılı kanunun 121 maddesine göre bagaj veya yükün kaybı havayolu ile taşıma sırasında meydana gelmişse zarardan taşıyıcının sorumlu olduğu belirtilerek TTK’ya atıfta bulunulduğu, davalı tarafından kargonun kaybının nasıl ve ne zaman gerçekleştiğine ilişkin açıklama yapılamadığı, bu durumda davalının kargonun kaybını önleme hususunda gerekli özeni göstermediği ve davacının zararından 6102 sayılı TTK’nın 875, 880 ve 883. maddeleri gereğince sınırsız olarak sorumlu olduğu, davacının zararının kayıp olan ürün bedeli, kayıp olan ürün yerine ithal edilen ürün için yapılan ithal masrafı ve kayıp ürünün fuarda teşhir edilememesi nedeniyle fuar masraflarının 1/3üne tekabül eden miktar toplamından oluştuğuna mahkememizce kanaat getirilerek davanın kabulüne, alacak likit olmadığından ve sorumluluğun kimde olduğunun tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın KABULÜNE,
Davalının … 1. İcra Dairesi’nin … E sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE,
Takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranını geçmemek kaydıyla değişen oranlarda avans faizi İŞLETİLMESİNE,
İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen USD cinsi alacak miktarının dava tarihindeki TCMB efektif satış döviz kuru Türk Lirası karşılığı ile kabul edilen Türk Lirası alacak miktarı toplamı üzerinden hesaplanan 2.618,18 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 405,79 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 2.212,39 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen USD cinsi alacak miktarının dava tarihindeki TCMB efektif satış döviz kuru Türk Lirası karşılığı ile kabul edilen Türk Lirası alacak miktarı toplamı üzerinden 4.566,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 711,00 TL yargılama gideri ile 405,79 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı toplamı 1.152,79 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/06/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 405,79 TL
Karar Harcı : 2.618,18 TL
Noksan Harç : 2.212,39 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.095,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 55,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 145,50 TL