Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/721 E. 2021/815 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/721 Esas
KARAR NO : 2021/815 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muhatap bankası … Bankası … Şubesi, keşidecisi … AŞ, lehtarı … Ltd. Şti. olan 07/08/2017 keşide tarihli, 90.375,00 TL miktarlı ve … seri numaralı çekin lehtar tarafından davacı müvekkiline ciro edilmesi sonucu çekin yetkili hamili olduğunu, bu çekin dolandırıcılık suretiyle ellerinden çıktığını, bu nedenle … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden çek iptal talebinde bulunduklarını ancak bu aşamada çekin üçüncü kişiler tarafından takasa verilmesi sonucu hamillerinden haberdar olduklarını ancak hamiller ile herhangi bir ticari ilişkileri bulunmadığını bu nedenle çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK. m.72/2 kapsamında icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili, muhatap bankası … Bankası … Şubesi, keşidecisi … AŞ, lehtarı … Ltd. Şti. olan 07/08/2017 keşide tarihli, 90.375,00 TL miktarlı ve … seri numaralı çekin lehtar tarafından davacı müvekkiline ciro edilmesi sonucu çekin yetkili hamili olduğunu ancak bu çekin dolandırıcılık suretiyle ellerinden çıktığını, bu nedenle… 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden çek iptal talebinde bulunduklarını ancak bu aşamada çekin üçüncü kişiler tarafından takasa verilmesi sonucu hamillerinden haberdar olduklarını ancak hamiller ile herhangi bir ticari ilişkileri bulunmadığını bu nedenle çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Dava konusu edilen çek örneğinin incelenmesinde, muhatap bankanın … Bankası … Şubesi, keşidecinin … AŞ, lehtarın … Ltd. Şti. olduğu, çekin 07/08/2017 keşide tarihli, 90.375,00 TL miktarlı ve … seri numaralı çek olduğu, bu çekin ciro zincirinin ise … Ltd. Şti., … AŞ, … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. Ve … Ltd. Şti olduğu ve çekin 07/08/2017 tarihinde …bank … Şubesi’ne ibraz edilmiş olduğu görülmektedir.
Yine dosya içerisinde bulunan ödeme emri örneğinden, davalı … Ltd. Şti. tarafından dava konusu çeke dayalı olarak … 22. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden borçlular …Ltd. Şti., … A.Ş., … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığı görülmektedir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasına ilişkin evrakların incelenmesinde; davalı şirket yetkilisi … tarafından verilen 19/06/2017 tarihli ifadeden davacı şirketin bu çekleri kırdırmak suretiyle ifadede belirtilen kişilere ibraz edilmiş olması suretiyle bu çekin rıza ile elden çıktığı ve de bu soruşturma dosyasının akıbetinin sorulması neticesinde CBS tarafından gönderilen … tarihli cevabi yazıdan soruşturma dosyasının halen derdest olduğu görülmektedir.
İhtilaf, davacı tarafından ciro edilmek suretiyle üçüncü kişilere devir ve temlik edilen dava konusu çekten dolayı davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu edilen çekteki imza davacıya ait olduğundan ve çek davacının elinden dolandırma iddiası olsa da rızası ile çıkmış olduğundan, kendisinden sonra gelen cirantaların kötü niyetli olduğu ve çeki iktisapta ağır kusurlu davrandıklarını ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak davacı ile davalılar arasında herhangi bir ticari ilişkinin olup olmadığının tespiti için taraf defterlerinin incelenmesi gerektiğinden ve bu husus hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Bu kapsamda Muhasebe Ve Finans Anabilim Dalı Öğr. Üyesi …’ten alınan 18/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; 13/09/2018 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile davalı … Ltd. Şti.’nin defter ve belgeleri incelenmek suretiyle davacı ile bu davalı arasında herhangi bir ticari ilişki olup olmadığı yönüyle inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de bu davalıya ihtarda bulunulmasına rağmen defter ve belgelerinin ibraz edilmediği bu nedenle herhangi bir inceleme yapılamamış olduğu görülmektedir.
Davalı … Ltd. Şti.’ye ait 2016-2017 yıllarına ait BA/ BS formlarının … Vergi Dairesi’nden celbi akabinde daha önceki bilirkişiden alınmış olan 21/09/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ile; incelenen BA/ BS formları itibariyle davacı ile bu davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın bonoya ilişkin m.778/1-a’nın ve çeke ilişkin 818/1-d maddelerinin poliçeye ilişkin m.687/1’e atfı nedeniyle poliçeden (bono/çek) dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen ve önceki hamillerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkiye dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez. Meğer ki hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
Şahsi def’iler sadece ilişkinin tarafına karşı ileri sürülebilmekte olup iyi niyetli 3. kişilere karşı ileri sürelemez. (Prof. Dr. Hüseyin Ülgen/ Prof. Dr. Mehmet Helvacı/ Prof. Dr. Abuzer Kendigelen/ Prof. Dr. Arslan Kaya, Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul, Vedat Yayınları, 2009, sayfa 50) TTK’nun 687. maddesi gereğince bonolardan/çeklerden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkiye dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez. (12. HD, 28/12/2016 tarih 2016/31079 E. ve 2016/26316 K.) Ancak emre veya hamiline yazılı bir senet devralanın da iştiraki ile, borçlunun lehtar veya muayyen bir hamile (devredene) karşı haiz olduğu şahsi def’ilerini bertaraf etmek amacıyla devredilmiş ise, borçlu devreden karşı haiz olduğu şahsi def’ileri devralana da dermeyan edebilir. (Prof. Dr. Hayri Domaniç, Kıymetli Evrak Hukuku Ve Uygulaması, TTK Şerhi- IV, İstanbul 1990, sayfa 160)
Borçlu, 3. kişilerin kötü niyetini her tür delil ile ispat edebilir. (Prof. Dr. Hüseyin Ülgen/ Prof. Dr. Mehmet Helvacı/ Prof. Dr. Abuzer Kendigelen/ Prof. Dr. Arslan Kaya, Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul, Vedat Yayınları, 2009, sayfa 50/ Talih Uyar, Menfi Tespit Ve İstirdat Davası, İstanbul Bilge Yayınları, 2019, sayfa 75)
İyi niyet kuralı hadisesine göre değişir. (YİBK 05/07/1944 tarih 12/26 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları Programı Cilt No: Hukuk 2 sayfa no:412) Yine objektif iyi niyet kuralının uygulanmasında kesin sınırlar çizmek mümkün olmadığından ve her olayın özelliği göz önüne alınıp durumun değerlendirilmesi gerekir. (YİBK 31/01/1980 tarih 3/2 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları Programı Cilt No: Hukuk 5 sayfa no:817) Medeni kanunumuzun 3. maddesi hükümlerince bir hakkın doğumu için iyi niyet şart kılınan hallerde onun varlığının asıl olduğu esas kaidedir. Hilafını iddia eden taraf tabiatı ile ispat ile ödevlidir. Ancak iş bu maddenin ikinci fıkrası gereğince kendisinden beklenen ihtimamı sarf etmemiş olmasından kanunen iyi niyet iddiasında bulunamayacak kimsenin asim hilafı olan kötü niyeti belirmiş olduğundan bu durumda esas kaide uygulanarak kötü niyetin diğer tarafa ispat ettirilmesine sebep ve vecih kalmaz. Sabit bir hususun diğer tarafa ispat edilmesi cihetine gidilmesi de beyyine külfetinin tevcih suret ve tarzını düzenleyene Medeni Kanun’un 6. maddesi ile usul hükümlerine de bir veç ile aykırı düşmez. (YİBK 14/02/1951 – 17/1 Resmi Gazete 7782)
Tüm dosya kapsamı ve yukarıya alınan açıklamalar çerçevesinde davacı dava konusu ettiği çekin davalılar tarafından iktisabında kötü niyetli oldukları ve ağır kusurları olduğu ispat edilememiş olduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının, 1.543,39 TL peşin harç ve 31,40 TL ıslah harcı toplamı 1.574,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.515,49 TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Davalı … Tic. Ltd. Şti. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.535,68 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının ve teminatın kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/11/2021

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.543,39 TL
Islah Harcı : 31,40 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Bakiye Harç : 1.515,49 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.062,00 TL
Teminat : 18.076,32 TL

Davalı … Ltd. Şti. Gider Avansı
Yatırılan Avans : 12,50 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 598,50 TL