Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/625 E. 2019/1030 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/625
KARAR NO : 2019/1030

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari ilişki nedeniyle davalı şirketten faiz ve masraflar hariç 140.000,00 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, söz konusu alacağın davalı şirket tarafından ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından iş bu bedelin tahsili amacıyla … 30. İcra Müdürlüğünün .. Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibine davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, zira borcun kesin ve likid olduğunu, davalının itiraz dilekçesinde ticari ilişkinin devam ettiği yönündeki iddiasının da tamamen asılsız olduğunu, borcunu ödemeyen davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin sona erdiğini, tüm bu nedenlerden dolayı öncelikli olarak davalı şirketin mal kaçırmasından ve icra takibinin semeresiz kalacağından endişe duyulduğundan davalı şirket adına kayıtlı olması halinde araçlarının gayrimenkul mallarının ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı şirket tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatına ve mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı mahkememize hitaben cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Deliller toplanmış; … 30. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası getirtilmiş, davacının ticari defterleri sunulmuş, davalıya ticari defterlerini sunması için HMK 219 ve 220 maddeleri gereğince kesin süre verilmiş, takip tarihi itibari ile gerçek alacak miktarı konusunda uzman bilirkişiden rapor ve ek raporlar alınmış, deliller toplanmıştır.
… 30. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından “03.06.2016 tarihli 140.000,00TL tutarında Cari Hesap Alacağı” açıklamalı 140.000,00TL alacak için takibe geçildiği, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacı tarafça davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptalinin istendiği, davalı tarafça yapılan itirazında borca yönelik itirazda bulunduğu ve de takibe yapılan itirazın süresinde yapıldığı ve açılan itirazın iptali davasının da İİK 67. Maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davacının davalıdan muaccel bakiye alacağı olup olmadığı ile var ise miktarının ne olduğu noktasındadır.
Davalı davaya cevap vermemiş, icra takibine yaptığı itirazında, takibe konu edilen borcun muaccel bir borç olmadığını, ileride ödenecek bir borç olduğunu ve alacaklının bu alacağını muaccel olan bir borçmuş gibi icra takibine koymasının kötüniyetli olduğunu, alacaklı firma ile çalışmaların ve ticari ilişkilerin devam ettiğini beyan etmiştir.
Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 19/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyadaki mübrez belgelerin tetkikinde davacının ibraz edilen ticari defterler ve dayanağı belgelerin yasal ve usule uygun tutulup işlendiği, davalı şirketten şifahi olarak dava konusu ticari defterler ve dayanağı belgelerin defalarca talep edilmesine rağmen ibraz edilmemesi nedeniyle incelenemediği, yanlar arasında TTK 89 madde hükmü uyarınca akdi değil tamamen güvene dayalı ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, bu ticari ilişkinin 2013 yılındı başlayıp 12/05/2016 tarihine kadar devam ettiği, davalının cari hesaptan kaynaklanan borç bakiyesinin devam ettiğinin tespit edildiği, davacının takibe konu cari hesaptan kaynaklanan alacak miktarının 135.078,72 TL olduğu, işbu miktarın takip tarihi itibariyle ve halen ödenmediği, davalının borç bakiyesi olarak devam ettiğinin görüldüğü, davacının cari hesaptan kaynaklanan 135.078,72 TL alacak miktarı yönünde karar ittihazı halinde davacının 03/06/2016 takip tarihinden infaz tarihine kadar 3095 Sayılı Yasa uyarınca tarafların tacir olmaları nedeniyle TCMB belirlenen değişen oranlardaki avans faiz oranlarından asıl alacak miktarı üzerinden basit usulde faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için aynı bilirkişiden alınan 21/01/2019 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı tarafın dilekçesinde ticari defterlerinin incelenmesini talep etmelerine rağmen gerek vekil ile gerekse müvekkili ile yapılan şifahi görüşmelere rağmen defter ve belgelerini ibraz etmekten imtina etmeleri nedeni ile incelenemediğini, 17/04/2018 tarihli kök raporunda herhangi bir değişikliğin bahis konusu olmadığı, görüşünü tekrarladığı belirtilmiştir.
Davalı şirket ticari defterlerini sunmaktan imtina etmiş, 11.06.2019 tarihli celsede şirket yetkilisi ticari defterleri sunamayacaklarını ve borcun ödendiğini beyan etmiş ve kalan borcun 2.561,72TL olduğunu belirtmiştir.Davalı yanca ödeme yaptığından bahisle çek suretleri, tahsilat makbuz suretleri ile bir kısım hesap ekstreleri sunulmuştur.Sunulan belge suretleri süresinden sonra delil ibrazı niteliğinde ise de ödeme yani borcun sona erdiği iddiasını taşıması karşısında, Yargıtay uygulaması da nazara alınarak borcu söndüren belge niteliğinde olduğundan bu hususta aynı bilirkişiden alınan 08/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı tarafın bilirkişi ek raporuna ilişkin beyan dilekçesinde ve 11/06/2019 tarihli duruşma tutanağında dile getirdiği ve dosyaya sunulan tahsilat makbuzları davacı yan kayıtlarında yer almakla birlikte sunulan tahsilat makbuzlarının ve davalı yana ilişkin cari hesap dökümlerinin 2015 Eylül ayına kadar olması nedeni ile kesin sonucu ortaya koymadığı, davalı yanın 2013-2014-2015-2016 yıllarına ilişkin ticari defterlerini ve cari hesap dökümlerini sunması durumunda taraflar arasındaki borç alacak tutarının kesin sonucu ile tespit edilebileceği, bu hali ile davacı yanın sunmuş olduğu ilgili dönemlere ilişkin ticari defter kayıtlarına göre davalı yanın borç bakiyesinin 135.078,72 TL olarak devam ettiği, davalı yanın dosyaya sunduğu ve davacı yana yaptığı ödemelere ilişkin tahsilat makbuzlarının davacı yan kayıtlarında yer aldığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu tarafların kabulündedir.Davalı icra takibine itirazında borcun müeccel olduğunu beyan etmiş olmakla birlikte hangi sebeple borcun müeccel olduğu iddia ve ispat edilemediği gibi davalı tarafça yargılama sırasında ödeme iddiasında da bulunulmuştur.Borcun takip tarihinde muaccel olmadığı ve ödeme iddiasının ispatı davalı yandadır.Ancak davalı ödeme iddiasını ispat edememiş, ticari defterlerini ibraz etmemiş ve de sunduğu tahsilat makbuzlarının davacı ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu anlaşılmıştır.
Zira Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 219. maddesine göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6100 sayılı HMK’nın 222/5. maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın 220. maddesindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir. HMK’nın 220. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir.Önemle vurgulanmalıdır ki; bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HMK’nın 220. maddesi anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen 6762 sayılı TTK’nın 82. maddesindeki (HMK’nın m. 222.) hüküm, “I -Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 64. (6762 sayılı TTK’nın 69. vd.) maddesi uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır (HMK m. 222/4).(Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi 2018/17 esas, 2018/16 karar sayılı 15/11/2018 tarihli kararı)
Davacı taraf delillerinde ticari defterlere de dayanmış olup, mahkememizce HMK 219 ve 220 maddesi ihtaratlı ve kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunması konusunda gönderilen davetiye tebliğine rağmen davalı taraf ticari defterleri sunulmadığından bu durumda HMK 220 maddesi gereğince davacının usulüne uygun tutulmuş olan ticari defterlerindeki kayıtların doğru olduğunun kabul edilmesi gerektiği ( benzer yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13366 esas, 2018/4806 karar sayılı ve 26.06.2018 tarihli kararı), davacı ticari defterlerine göre de davacının alacağının bulunduğunun anlaşılması ve mahkememizce denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun görülen bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulü ile davalının … 30. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 135.078,72 TL asıl alacak için iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına ve hüküm altına alınan 135.078,72 TL likit ve belirli olmakla %20′ si oranındaki 27.015,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 30. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 135.078,72 TL asıl alacak için İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.227,23 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 1.690,85 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 7.536,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.556,30 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 734,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 708,20 TL yargılama gideri ile 1.690,85 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 2.430,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 300,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 10,55 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/12/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.690,85 TL
Karar Harcı : 9.227,23 TL
Noksan Harç : 7.536,38 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.095,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 300,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 900,00 TL
Posta Giderleri : 134,00 TL