Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/598 E. 2018/731 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/598
KARAR NO : 2018/731

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 05/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında yapılan 04/04/2016 tarihinde yapılan sözleşme gereğince 1.600.000 USD bedelle helikopter satın alındığını ve helikopterin teslim alınarak resmi şeklinde devrinin yapılmasından sonra ilk ticari uçuşunun 02/06/2016 tarihinde gerçekleştiğini, helikopterin arızalı uçuşunun ilk olarak 07/07/2016 tarihinde başladığını, … Chip ikazının anlık yanıp sönmesiyle başlayan bu arıza üzerine ikaz ışığının yandığını ve pilot tarafından sorunsuz olarak iniş yapıldığını daha sonra tekrar kalkış yapıldığını ve 15 dakikalık uçuş sırasında her hangi bir ikaz ışığı yanmadan … tesislerine inişi tamamlandığı ve helikopterin defterine ikaz ışığının anlık olarak yanıp söndüğüne dair kaydın girildiğini ve devamında rapor doldurularak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne gönderildiğini, bu olay nedeniyle helikoptere bakım yapma yetkisi olan Genel Havacılık ile yazılı olarak irtibatı geçildiğini ve bu hususun incelenmesini talep edildiğini … tarihinde Genel Havacılık tarafından gönderilen ekipçe düzeltici işlemler yapıldığını, 15/07/2016 tarihinde yaşanan olaylar nedeniyle bir dönem uçuş yapılamadığını bu tarihten sonra 01/09/2016 tarihinde … Havalimanı’nda bulunan … A.Ş’ye ait bakım merkezinde ilave bakımların yaptırıldığını motor yağı ve filtre değişim işlemleriyle engine chip sistemine yönelik bakım kontrol ve testlerin de gerçekleştirildiğini, 09/09/2016 tarihinde bakımdan çıkış yapılarak müvekkilinin tesislerine getirildiğine, bunun ardından ilk uçuş 16/09/2016 tarihinde gerçekleştirdiğini ve bu uçuş sırasında engine ikazı sabit bir şekilde yanmaya devam ettiğinden iniş yapılmak zorunda kalındığını ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne ve bakım merkezine bildirildiğini, seyyar ekibin olay yerine aynı gün geldiğini, kontrol işlemlerinin yapıldığını, yeniden uçuşun gerçekleştirildiğini, ancak 15 dakikalık uçuş sonrasında ikaz ışığının tekrar yanması sebebiyle …’da bulunan … Holding’e ait heliporta inişin tamamlandığını ve helikopterin burada bırakıldığını bu nedenle konaklama zorunluluğunun ortaya çıktığını, … 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırıldığını ve teknisyen tarafından yapılan inceleme sonucu rapor düzenlendiğini daha sonra helikopterde bulunan motorun üretici … teknik sorumlusuna mail üzerinden bilgilendirme yapıldığını ve motorun sökülerek tamiri ve bakımı için bir kısım firmalardan teklifler alındığını ve … A.Ş. ile anlaşma yapılarak motorun helikopterden 19/10/2016 tarihinde söküldüğünü ve Malta’da yerleşik bir şirkete gönderildiğini motorun onarım maliyetinin 64.433,38 USD olduğunu motorun 21/12/2016 tarihinde …’dan Türkiye’ye geldiğini ve bu şekilde teslim alındığını ve montajının 30/12/2016 tarihinde yapılarak helikopterin uçuşa verildiğini, helikopterin davalı şirkettten satın alınmasından sonra hiç sağlıklı bir uçuş yapılamadığını ve helikopterin uçabilmesi için fazladan 2.403,41 Euro, 99.278,75 USD ve 5.345,06 TL masraf yapılmak zorunda kalındığını ayrıca helikopterin tamirde kaldığı sürede kiralama taleplerinin de karşılanamadığını dolayısıyla şirketin 77.989,06 Euro kiralama ücreti ve kazançtan mahrum kaldığını ayrıca hangar bedeli de ödendiğini, bu hususun … 7. Noterliğinden düzenlenen … tarihli ihtarla davalıya bildirildiğini ve yapılan tüm ödemelerin talep edildiğini ancak davalı tarafından kabul edilmediğini belirterek 04/04/2016 tarihli sözleşme uyarınca helikoptere harcanan 2.403,41 Euro, 99.278,75 USD ve 5.345,06 TL fatura alacağının ayrıca uçuş yapılamaması nedeniyle yoksun kalınan alacağıon ve hangar ücretlerine istinaden 79.989 Euro’dan şimdilik 10.000 Euro’nun dava tarihiyle işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 24/03/2010 tarihinde ikinci el olarak satın alınan ve 6 yıl boyunca sorunsuz bir şekilde kullanılan ve daha sonra davacıya satımı yapılan helikopterin arızasıyla ilgili hiç bir bildirim yapmadığını, helikopterin tüm bakım ve kayıtlarının … ve …’de kayıt altında bulunduğunu, davacının uzun süre fiziki ve teknik incelemeler yapmak suretiyle helikopteri satın ve teslim aldığını, satım sözleşmesinin birinci maddesinde 05/04/2016 teslim tarihinden sonraki mesuliyetin alıcıya ait olduğunun belirtildiğini teknik kabul tutanağının ikinci paragrafında alının kayıtsız şartsız, geri dönülemez olarak helikopteri teslim aldığının kabul edildiğinin belirtildiğini, ayrıca devamında helikopterin son bakım durumlarının ve diğer tüm teknik ve operasyonel gerekliliklerin …’nin yayınladığı yönetmeliklere uygun olarak yapıldığını ve kaydedildiğinin alıcı tarafından kabul edildiğinin açıklandığını, anılan helikopterin müvekkilinin kullanımındayken hiç bir arızasıyla karşılaşılmadığını ve tüm bakımlarının yaptırıldığını sorunun kullanıma bağlı olduğunu davacının üzerine düşen bakım ve teknik yükümlülüklerini yerine getirmediğinin anlaşıldığını, TTK 23. ve TBK 223. maddeleri uyarınca süresi içinde usulüne uygun olarak yapılan bir ayıp ihbarının olmadığını müvekkiline ilk bildiriminin davacı tarafından düzenlenen 24/04/2017 tarihli ihtarla yapıldığını ve bu ihtarın 25/04/2017 tarihinde tebliğ alındığını arızayla müvekkili arasında hiç bir bağlantı bulunmadığını taleplerin de afaki ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER /
… 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, taraflar arasında akdedilen 04/04/2016 tarihli sözleşme, helikopterin teslimine ilişkin belge, ihtarname ve faturalar ve dayanılan tüm deliller celp edilip incelenmiştir.
GEREKÇE /
Dava, satım sözleşmesine konu helikopterin ayıplı olduğu iddiasıyla uğranılan zararın tazmine istemine ilişkindir.
Taraflar arasında helikopter satım sözleşmesi yapılmış ve bu sözleşmeye göre davacı taraf satım bedeli olarak 1.600.000 USD’yi davalı tarafa ödemiştir. Davalı ise helikopteri davacıya teslim etmiştir. Satım sözleşmesinin varlığı, içeriği, satım bedelinin ödendiği ve helikopterin alıcıya teslim edildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, satıma konu helikopterin ayıplı olup olmadığı ve bu doğrultuda alıcı olan davacının ayıba bağlı haklardan yararlanıp yararlanamayacağı ve helikopterin tamiri için yaptığı masrafları, tamirde kalan sürede geçen kazanç kaybı ve hangar ücretine ilişkin zararını davalıdan isteyip isteyemeyeceği konusundan kaynaklanmaktadır.
Davacının ikinci el olarak satın aldığı helikopter ile ilk ticari uçuşun 02/06/2016 tarihinde yapıldığı ve 07/07/2016 tarihinde yapılan uçuşta helikopterin engine chip ikazının arıza yaptığı yaptığı bu nedenle havaalanına iniş yapmak zorunda kalındığı bu arıza nedeniyle tamir ve bakım işlemlerin gerçekleştirildiği, bu bakımdan sonra 16/09/2016 tarihinde yapılan uçuş sırasında aynı şekilde engine chip cihazının yanıp söndüğü ve bu nedenle Bursa Karacabey’e iniş yapıldığı, sonrasında 15 dakikalık uçuş sırasında ikaz ışığının tekrar yanması sebebiyle …’da bulunan … Holding’e ait heliporta inişin gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Helikopterin motorunun incelenmesi için 19/10/2016 tarihininde sökülerek …’ya gönderildiği, 21/12/2016 tarihinde de Malta’dan Türkiye’ye geldiği ve motorun 30/12/2016 tarihinde helikoptere montajının yapıldığı anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar davacı vekilince dava dilekçesinde ayrıntılı bir şekilde açıklanmış ve dilekçe ekinde buna ilişkin belgeler ibraz edilmiştir. Davacı tarafından helikopterin arızası nedeniyle tamirine ilişkin harcamalar ve tamirde kaldığı süre yönünden kazanç kaybı ve hangar kira bedelinin davalı tarafından ödenmesini teminen … 7. Noterliğinden 24/04/2017 ihtarname keşide edilmiş ve bu ihtarname davalı şirkete 25/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı taraf helikopterin gizli ayıplı olduğunu ve beklenen faydanın elde edilemediğini ileri sürmüştür.
Taraflar tacirdir. TTK 23. maddesinde ticari satış düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrasının c bendinde ”malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belliyse alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse, alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ile ve bu incelere sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda Türk Borçlar Kanununun 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır.” denilmiştir.
Taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca, satıma konu helikopter 04/04/2016 tarihinde teslim edilmiştir. Davacı şirketin faaliyet konusu dikkate alındığında helikopter kiralama işiyle uğraştığı ve satın aldığı helikopteri teslim aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde muayene etmek suretiyle bu muayene sonucunda arızalı olduğunun tespiti durumunda satıcı olan davalıya bildirmekle yükümlüdür. Anılan şekilde yapılan muayene ile tespitin yapılamaması halinde TBK 223/2. maddesinin uygulanması gerekir.
TBK 223/2. maddesinde ”Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Satıma konu helikopterin ilk arızası 07/07/2016 tarihli uçuşta ortaya çıkmıştır. İkinci arızalı uçuşun 16/09/2016 tarihinde yapıldığı ve en son 19/10/2016’da motorun söküldüğü, tamir için Malta’ya gönderildiği, 21/12/2016’da …’dan döndükten sonra 30/12/2016 tarihinde helikoptere montajının yapıldığı anlaşılmıştır. Somut olay bakımından TTK 23. maddesi yollamasıyla TBK 223. maddesinin uygulama alanı bulduğu zira olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayan bir ayıp olarak kabulü gerektiği zira yapılan uçuşlar sırasında arızanın anlaşıldığı dolayısıyla helikopterin arıza yapması üzerine derhal satıcı olan davalıya bildirim yapılması gerekirken bu gereğin yerine getirilmediği, ayıbın sonradan ortaya çıkması ve gizli ayıp olarak kabulü halinde alıcının makul süre içinde satıcıya bildirim yapmakla yükümlü olduğu, davacı tarafından ayıp ihbarının 24/04/2017 tarihli ihtarnameyle yapıldığı, davalının bu ihtarı 25/04/2017 tarihinde tebliğ aldığı dikkate alındığında, davalının ayıptan 25/04/2017 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmaktadır. İlk arızanın gerçekleştiği 07/07/2016 tarihinden ayıp ihbarının yapıldığı 25/04/2017 tarihi arasında yaklaşık 9 aylık bir sürenin bulunduğu, en son motor tamirin yapılarak tekrar helikoptere monte edildiği 30/12/2016 ile ayıp bildirimi arasında geçen sürenin de 4 aylık bir süre olduğu görülmektedir. Kanundaki ”hemen” ifadesiyle anlatılmak istenilenin ayıbın öğrenilmesinden itibaren imkanının bulunur bulunmaz olduğudur. Motorun tekrar montajının yapıldığı 30/12/2016 ile ayıp ihbarının yapıldığı 25/04/2017 tarihleri arasındaki 4 aylık süre makul süre olarak kabul edilemez. Her ne kadar davacı taraf, helikopterin motorundaki ayıbın nedeninin, tamiri için motorun gönderildiği Malta’da bulunan şirketten gelecek rapor ile anlaşılacağını ve bu raporun celbi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davanın açıldığı tarih itibarıyla bu yönde bir raporun olmadığı raporun hazırlanma aşamasında olup tamamlanmadığı anlaşıldığından mahkememizce neticesinin beklenmesine gerek görülmemiştir. Nitekim davacı taraf helikopterin ayıplı olduğu iddiasıyla açtığı bu davada, ayıp ister açık ayıp olsun ister gizli ayıp olsun süresinde yaptığı bir ayıp ihbarının varlığını kanıtlamak zorundadır. Helikopterdeki ayıbın gizli ayıp olduğu başka bir deyişle sonradan ortaya çıktığı ihtimalinde dahi davacı tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunduğundan söz edilmesi mümkün değildir. Süresinde ayıp ihbarının yapılmaması halinde satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılması gerekir ve alıcı ayıba bağlı haklardan yararlanamaz. Açıklanan nedenlerle davacı tarafın süresi içinde yaptığı bir ayıp ihbarı bulunmadığından helikopterin tamir masrafı, yoksun kalınan kar ve hangar ücretine ilişkin taleplerini davalıya karşı ileri süremeyeceği, ayıba bağlı haklardan yararlanamayacağı sonucuna varılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 6.800,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 6.764,47 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 29.842,36 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 57,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/07/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 6.800,37 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Bakiye Harç : 6.764,47 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 894,80 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 105,00 TL

Yargılama gideri detayları
Posta Giderleri : 160,00 TL