Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/589 E. 2021/146 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/589 Esas
KARAR NO : 2021/146 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/08/2014 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı araçların çarpışması neticesinde çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin bedensel zarara uğradığını,… plakalı aracın zorunlu olmasına rağmen kaza tarihinde sigortalı olmaması nedeniyle zarardan davalı …’nın sorumlu olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK m.107 kapsamında bedensel zarar miktarının tespiti ile şimdilik 200,00 TL geçici iş göremezlik ve 3.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.200,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt-avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili kuruma usulüne uygun başvuru yapılmadan dava açıldığı için davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, 2 yıllık zamanaşımı süresinin sona erdiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla poliçeden dolayı sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyet oranının ve dava konusu kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışında kaldığını, yapılacak tazminat hesabından müterafik kusuru indirimi yapılmasını, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 30/08/2014 tarihinde müvekkili … yönetimindeki … plakalı araç ile … yönetimindeki … plakalı araçların çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun zorunlu olmasına rağmen sigortalanmadığı ve bu nedenle bedensel zarar miktarının tespiti ile davalı …’ndan tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Motorlu araç işleteninin 2918 sayılı yasanın 91/1 maddesi kapsamında Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS’ni yaptırmadan aracını işletmiş ve işletilme sırasında bir zarara sebep olmuş ise 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 maddesi gereği zorunlu sigortayı yaptırmadan motorlu aracı işleten kişilerin ve plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların sebep oldukları zararların karşılamak amacıyla Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri bünyesinde … oluşturulduğundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan sigorta poliçesi için belirlenen limitle sınırlı olmak kaydıyla … meydana gelen zarardan sorumludur. Bu manada …nın statüsü ile sigorta şirketinin hukuki statüsü ve sorumluluğu paraleldir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nden emekli trafik kusur bilirkişisi …’dan alınan 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; vaki kazada davacı …’in kusursuz, … plakalı araç sürücüsü …’in ise %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve düzenlenmiş olan kusur bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan …tarih – … sayılı maluliyet bilirkişi raporu ile; davacı …’in kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik kapsamında meslekte kazanma gücünü sürekli kaybetme durumu olmadığı ve iyileşme süresinin 3 ay sürebileceği tespit edilmiştir. ATK tarafından maluliyetin tespitinde kaza tarihinde yürürlükte olan maluliyet tespit işleri yönetmeliği yerine 11/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren Çalışma Gücü Ve Meslek Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliği esas alınmış ise de maluliyet tespit yönetmeliği ile sadece daha önceki yönetmeliğin ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içermesi nedeniyle ve Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararı karşısında tazminatın genel hükümler çerçevesinde ve maluliyetin ise kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre belirlenmesi gerektiğinden maluliyet raporu hükme esas alınmıştır.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; alınmış olan kusur ve maluliyet raporları esas alınmak suretiyle ve davacının daimi maluliyeti de söz konusu olmadığından iyileşme süresine ilişkin somut aktif dönem zararı herhangi bir arttırım ve indirim yapılmaksızın 620,31 TL olarak tespit edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararı karşısında tazminatın genel hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerektiğinden SGŞ’da yer alıp da tazminat hesabına ilişkin kısıtlayıcı hükümler nazara alınmaksızın genel hükümler çerçevesinde hesaplama yapıldığından alınmış olan aktüer bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Kaza tarihi olan 30/04/2018 tarihinde yapılmış olan trafik sigorta poliçeleri ile zarar görenlere sağlanmış olan teminat kişi başı 268.000,00 TL ile sınırlanmış olup davalı …’nın 19/04/2017 tarihinde temerrüde düştüğü görülmektedir.
Davacı vekili 23/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, daha önce 200,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmiş olmasına rağmen bilirkişi tarafından tespit edilen 620,31 TL tazminatın 19/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınmış olan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporu, genel hükümlere ve yargıtay uygulamasına uygun, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan davanın kısmen kabulü ile 620,31 TL’nin 19/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
620,31 TL’nin 19/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcının, 31,40 TL peşin harç ve 54,40 TL ıslah harcı toplamı 85,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 31,40 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 620,31 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.559,25 TL yargılama gideri ile 31,40 TL peşin harç, 31,40 başvuru harcı ve 54,40 TL ıslah harcı toplamı 1.676,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen KESİN nitelikteki karar açıkça okunup anlatıldı. 10/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 31,40 TL
Karar Harcı : 54,40 TL
Islah Harcı : 54,40 TL
Bakiye Harç : 31,40 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.895,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.400,00 TL
Posta Giderleri : 159,25 TL