Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/526 E. 2022/420 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/526 Esas
KARAR NO : 2022/420 Karar

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın davalı … (…Tic.) adına hareket eden ve kendisini firmanın temsilcisi olarak tanıtan davalı … ile … baskı makinası alımı hususunda anlaşarak 12.03.2004 tarihli protokol akdettiklerini, yapılan sözleşme ile makinenin bedeli 50.000,00 Euro olarak kabul edildiğini, müvekkilinin kendisine ait olan …marka makineyi geri vereceğini ve firmanın bunu 10.000,00 Euro olarak alacaığını ve hesaptan düşüleceğini, sözleşmenin diğer davalı … ‘a faks ile gönderilip teyit edildiğini, davalının da bu teyidi kabul ettiğini, satılan mal ile ilgili olarak …mümessil sıfatıyla ithalat talep formunu doldurup imzalayarak faks ile müvekkiline gönderdiğini, yine müvekkilinin bu makine dışında 10.000,00 Euro peşin verecek olup bununda 2.500.00 Euro’sunun sözleşme ile davalı …’ya teslim edildiğini kalan 7.500,00 Euro’nun ise leasing işleminin tamamlanması üzerine ödeneceği kararlaştırıldığını, peşinattan sonra kalan bakiye 7.500,00 Euro’nun taraflar arasında nasıl ödeneceği hususunda 05.04.2004 tarihinde ek protokol yapıldığını, … tarafından imzalandığını, … A.Ş. ile müvekkili … mümessil sıfatıyla hareket eden … arasında leasing sözleşmesi yapıldığını, malın kalan 40.489.00 USD’lik bedelinin …A.Ş. tarafından karşılandığını, sözleşme konusu malın Haziran ayı içerisinde müvekkiline teslim edildiğini, malın tesliminden itibaren cihazın sürekli arızalanmaya başladığını, cihazdan fayda elde edilemez olduğunu, ortaya çıkan gizli ayıp ile ilgili olarak davalılara defalarca ihbar ve ihtarda bulunulduğunu, ancak davalıların malın tamirine veya olmuyorsa yenisi ile değiştirilmesin yanaşmadıklarını, tedbir karan ile müvekkili tarafından … A.Ş’ye yapılan ödemelerin durdurulmasına, ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen paranın davalı … ve …’dan ödeme tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile müvekkiline iadesine, davalı … ve … nın 12.03.2004 tarihli sözleşmenin 7. maddesi gereği günlük 100,00 Euro’dan olmak üzere dava tarihine kadar işlemiş 38.300,00 Euro tazminat ödemesine mahkum edilmesine, tazminat talebinin reddi durumunda müvekkilinin mesleği göz önüne alınarak Ticaret Sicil Odası’ndan sorularak emsal kazanç üzerinden tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı davayı ayıplı veya arızalı mal satımı olayını kesinleştirmeden açtığını, müvekkili …’ın dava ile alakasının olmadığını, ne yapılan 12,3.2004 tarihli sözleşmede taraf, ne de bu protololün müvekkilini bağlayıcı yönü olduğunu, müvekkilinin davanın tarafı olmadığını, davacı TTK.nunda belirtilen sürede ayıplı ve hatalı mal satımı konusunda ihtar çekmediği gibi, zamanaşımı süresi içinde çektiği ihtarlarda da müvekkilinin taraf olarak gösterilmediğini,bu nedenlerle bu ihtarların da müvekkilini bağlayıcı yönünün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin söz konusu ilişkilerden habersiz olduğunu ve protokollerde taraf olmadığını, anılan ilişkilerin ve protokollerin tarafını bağlayıcı bir niteliğinin bulunmadığını, kendilerine ilk ihtarın aralarındaki finansal kiralama sözleşmesinin akdinden yaklaşık 11 ay sonra çekildiğini, davacının kendisine teslim edilen malın başlangıcından beri çalışmadığını, beyan ve dava ettiğini, ancak ihbar etmek için 11 ay beklediğini, ayıp ihbarının zaman aşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönmek suretiyle yapılan ödemelerin iadesi ve cezai şart alacağının tahsili davasıdır.
Davacı vekili, davacı … ile davalı … (…Tic.) adına hareket eden ve kendisini firmanın temsilcisi olarak tanıtan davalı … arasında akdedilen 12.03.2004 tarihli protokol ile … Dijital fotoğraf baskı makinesinin satımı konusunda anlaşmaya varıldığını, satış bedelinin 50.000,00 Euro olarak belirlendiğini, bu bedele mahsuben davacıya ait … marka makinenin 10.000,00 EURO karşılığı ile alınmasının kabul edildiğini ve bu şekilde mahsuplaşıldığını, peşin verilmesi kararlaştırılan 10.000,00 EURO’nun 2.500,00 EURO’sunun sözleşme ile birlikte ödendiğini, 7.500,00 EURO’nun ise leasing işlemlerinin tamamlanması ile ödenmesinin kararlaştırıldığını, daha sonra bu 7.500,00 EURO’nun ödenmesinin planlanması için 05.04.2004 tarihinde ek protokol yapıldığını, akabinde…A.Ş. İle yapılan Leasing Sözleşmesi ile malın bakiye 40.489,00 USD’lik kısmının finans şirketi tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda satılanın 2004 yılının Haziran ayında davacıya teslim edildiğini ancak cihazın arızalı çıktığını, söz konusu ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğunu, davalı tarafa defalarca bildirilmesine rağmen ürünün yenisi ile değiştirilmesi taleplerinin yerine getirilmediğini bu nedenle … 9. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı evrakı üzerinden ihtarname keşide edilmesine rağmen bu bildirime de cevap alınmadığını, tüm bu nedenlerden davalı …’nin ödemeleri durdurması için tedbir kararı verilmesini, ayıp nedeniyle feshedilen sözleşmeden dolayı yapılmış olan ödemelerin ödeme tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesini, ayrıca sözleşmenin 7. Maddesi gereği günlük 100,00 EURO olmak üzere 38.300,00 EURO tazminat ödenmesini ve ayrıca emsal kazanç üzerinden tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasında 12/03/2004 tarihinde akdedilen protokol (sözleşme) başlıklı sözleşme ile; tarafların … Dijital fotoğraf baskı makinesinin 50.000,00 EURO bedelle satışı konusunda anlaşmaya vardığı, bu bedelin 10.000,00 EURO’suna mahsuben davacıya ait eski makinenin davalı tarafından alınmasının kabul edildiği, bakiye 40.000,00 EURO’nun 10.000,00 EURO’sunun peşin 30.000,00 EURO’sunun ise leasing yoluyla ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu protokol altına düşülen not ile 2.500,00 EURO’nun peşin olarak tahsil edildiğinin beyan edildiği, keza sözleşmenin 8. maddesi ile de makineni arızalanması halinde arıza 3 gün içerisinde giderilmediği takdirde gecikilen her gün için 100,00 EURO cezai şart ödemesinin kabul edildiği görülmektedir.
Taraflar arasında akdedilmiş olan 05/05/2004 tarihli protokol ile ilk ödemelerden kalan 7.500,00 EURO’dan 4.700,00 EURO’nun da ödendiği kalan 2.800,00 EURO tutar için 560X5 taksit olmak üzere senet tanzim edildiği görülmektedir.
Dosya içerisinde onaylı örneği bulunan ve … 24. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı evrakı üzerinden düzenlenen … nolu Finansal Kiralama Sözleşmesi ile,…LTD’e ait … nolu ve 05/05/2004 tarihli proformo faturada tanımı yapılan … Dijital Fotoğraf Baskı makinesinin 4 yıl süre ile 40.467,00 USD bedel ile davalı … tarafından davacı …’a kiralandığı ve kira bedelinin KDV dahil 10.925,00 USD’sinin peşin, her biri 1.212,00 USD olmak üzere 24 taksit, 25 ve 26. taksitlerin 101,00 USD ve 26. taskitin ise 253,00 USD olarak leasing firması tarafından ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığı görülmektedir.
… 9. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı evrakı üzerinden …’a hitaben keşide edilen ihtarname ile, satılanın ayıplı olması nedeniyle kullanılması mümkün olmadığından makineyi iş bu ihtarnamenin tebliğden itibaren 15 gün içerisinde tamir edip çalışır vaziyete getirilmesi aksi halde bu satış nedeniyle ödemiş olduğu 18.000,00 EURO ve 18.265,00 USD’nin ve yaptığı masraf olarak yaptığı 4.000,00 EURO’nun kendisine ödenmesini aksi halde yargı yerlerine başvurulacağının ihtar edildiği görülmektedir.
… 9. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı evrakı üzerinden keşideci olan davacı … tarafından muhatap …AŞ, … ve …’ya yönelik olarak keşide edilen ihtarname ile, satılanın ayıbı nedeniyle sözleşmeden dönüldüğü ve sözleşmeden dönülmüş olması nedeniyle bu güne kadar ödenmiş olan 18.000,00 EURO ve 2.000,00 USD’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde iadesinin talep edildiği görülmektedir.
Mahkememizce fotoğraf makineleri konusunda uzman bilirkişi … refakate alınmak suretiyle 08/06/2006 tarihinde keşif yapıldığı, keşif sonrası fotoğraf malzemeleri satışı konusunda bilirkişi olan … ile mali müşavir bilirkişi …’den alınan 27/06/2007 tarihli bilirkişi raporu ile; teknik bilirkişi tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu ayıplı olduğu iddia olunan baskı makinesinin LCD ekranında netsizlik olduğu, baskı esnasında fotoğrafların net çıkmadığı, ekranda görünen netlik kalitesinin fotoğraf baskısına yansımadığı, makinenin arızalı olduğu, ithalatçı firmanın bu problemi gidereceğinin söylemesine rağmen problemin giderilmediği, ayrıca makinenin merdane sisteminde sorun olduğu, merdanelerin özelliğini yitirdiği, basılan fotoğrafların banyoda takılı kaldığı, tüm bu nedenlerden mağdur olan davacının fotoğrafları başka yerde bastırmak zorunda kaldığı, arızayı gidermek için ithalatçı firmanın yedek parça temin etmediği bu nedenle ayıplı olan ürünün kullanılmasının mümkün olmadığı, mali yönden yapılan incelemede ise davacının defterleri itibariyle davalıya yapılmış herhangi bir ödeme görülmediği ancak taraflar arasındaki protokoller incelendiğinde davacının 10.000,00 EURO ödeme yaptığı ve de dava tarihine kadar Leasing firması tarafından da ürün bedeli olarak 23.055,00 USD ödeme yaptığı, üründeki ayıbın 07/12/2004 tarihinde davalıya bildirildiği tespit edilmiştir.
SMM ve emekli banka müdürü …, hukukçu …, teknik bilirkişiler … ve …’dan alınan 18/07/2013 tarihli bilirkişi raporu ile; yapılan teknik incelemede yapılan kartların makas ünitesine ulaşmadan sıkıştığı ve makinenin hata uyarısı verdiği, makinede kart takılma probleminin bulunduğu, bu nedenle 5-10 adet baskının 2,5-3 saat içinde alınabildiği, sıkışan kartlardan dolayı fazla miktarda kart ziyan olduğu, baskı esnasında LCD ünitesini aşağı yukarı kaldıran ünitenin motorunun aksaklık yaptığı ve sağlıklı çalışmadığı, makineden aşağı yukarıda fotoğraf kartlarını siparişlere göre ayıran ünitenin (sorter) arızalı olduğu ve hata mesajı verdiği, renk kalibrasyonunun çalışmadığı, baskı yapılan fotoğraflarda netsizlik olduğu, netliğin özellikle vesikalık baskılarda kabul edilebilir olmadığı, makineni birçok arızasının bulunduğu ve bu durumda hizmet vermesinin mümkün olmadığı ve bu nedenle davacının makineyi hiç kullanamadığı tespit edilmek dışında davacı tarafından davalıya dava tarihine kadar 10.000,00 EURO eski baskı makinesi bedeli, 2.500,00 EURO peşin ödeme, 4.700,00 EURO leasing sözleşme tarihindeki ödeme, 2.800,00 EURO senet ile yapılan ödeme, 17.642,33 EURO finansal kiralama şirketi tarafından yapılan ödeme olmak üzere toplam 37.642,33 EURO ödeme yapıldığı, ayrıca 12/03/2004 tarihli sözleşmenin 8. maddesi ile makinenin arıza yapması halinde 3 iş gününden sonra gecikilen her gün için 100,00 EURO cezai şart öngörülmüş olması nedeniyle bu oranda cezai şart talep edilebileceği ve bu kapsamda davacının 300,00 EURO talep etmiş olması karşısında toplam 37.942,33 EURO talep edebileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 20/05/2015 tarih 2014/740 Esas ve 2015/277 Karar sayılı kararı ile; “Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak;Hernekadar davacı taraf davalılar aleyhine Sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davası açmış ise de;gerek dosya kapsamında ki deliller gerekse son celse de davacı vekilinin beyanı dikkate alındığında davacı tarafın davalı …’ yı şirketin temsilcisi olarak sandıklarından haklarında dava açtıkları yönünde ki beyanları dikkate alındığında davalının şirket temsilcisi olmadığı gibi dava konusu finansal kiralama Sözleşmesinde taraf sıfatı bulunmadığından bu davalı hakkında ki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.Davacı taraf herne kadar dava dilekçesi ile Finansal Kiralama Şirketine ödemelerin durdurulması yönünde talepte bulunmuş ise de; davacı tarafın dava dayanağının Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca temin edilen makinedeki arızanın giderilmemesinden kaynaklandığı;davalı … Şirketi ile davacı arasında … 24.Noterliğinin… Tarihinde imzalanan Finansal kiralama Sözleşmesinin taraflar arasında ki Ticari ilişkinin Sözleşmesi olduğu,Sözleşmenin 8. Ve 11 md ile Finansal Kiralama Şirketin satın alınan malın ayıplarından sorumlu olmadığı hususunun düzenlendiği davalı Şirketin Sözleşme uyarınca ayıba karşı tekeffül borcunun olmadığı,finansal kredi sağladığı hususu gözönünde bulundurularak davacı tarafın davalı şirkete bu konuda dava yöneltemeyeceği anlaşılmakla davasının husumet ndeniyle reddi yönünde karar tesis edilmiştir.Hernekadar davacı taraf davalı …’ ın makineyi ithal eden kişi olduğunu belirterek bunun delili olarak da 05/05/2004 Tarihli protokolü göstermiş ise de;bu protolde açıkça belirtildiği üzere Davalının davacının kefili olduğu,malın satıcısı olduğunu ve malın hasarından sorumlu olduğunu gösterir bir delil ibraz edilemediği ve davacı tarafın yemin deliline başvurmadığı anlaşılmakla birlikte davalı protolde ki imzanın kendisine ait olup olmadığını bilemediğini beyan etmiş,bu konuda imza incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de belgenin sıhhati davanın sonucuna etki etmeyeceğinden davacı tarafın davasının reddi yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davacı tarafın davalı … hakkındaki davasının subut bulmaması nedeniyle reddine, davacı tarafın davalılar … ve finansal kiralama şirketi aleyhine açmış olduğu davanın husumet nedeniyle reddine reddine karar verilmiştir.
Bu karar aleyhine temyiz kanun yoluna başvurulması akabinde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22/12/2016 tarih 2016/9804 Esas ve 2016/16099 Karar sayılı kararı ile; “Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı …’nın diğer davalı şirketin temsilcisi olmadığı ve akdin de tarafı olmadığından kendisine husumet yöneltilemeyeceği, ayrıca finansal kiralama sözleşmesinin 8 ve 11. maddesinde finansal kiralama şirketinin malın ayıplarından sorumlu olmayacağının düzenlendiği, davalı …’ın protokolde davacının kefili olduğu, malın satıcısı ve malın hasarından sorumlu olduğunu gösterir bir delil ibraz edilemediği, davacının yemin deliline başvurmadığı gerekçesiyle davalı … hakkındaki davanın sübut bulmadığından reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dosyaya sunulan 05.05.2004 tarihli protokolü davacı ile birlikte davalı … imzalamıştır. Anılan protokol adı geçenler arasındaki satış akdini düzenlenmekte olup, dava konusu makinanın satış bedelinin ne şekilde ödeneceğini belirtmektedir. Bu durumda mahkemece davacı ile davalı … arasında alım satım ilişkisinin kurulduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınarak çözümlenmesi gerekirken adı geçen davalının akdin tarafı olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmüştür.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma akabinde dava mahkememizin 2017/526 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt görmüş ve 18/04/2018 tarihli duruşmada verilen ara karar ile Yargıtay bozma ilamına uyma kararı verilmek suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Bu aşamada davacı …’ın vuku vefatı nedeniyle ibraz edilen mirasçılık belgesi doğrultusunda mirasçıları davacı yerine ikame edilmiştir.
Mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı nedeniyle usulü kazanılmış hak durumu da nazara alınmak suretiyle 17/10/2018 tarihli duruşmanın 3 nolu ara kararı doğrultusunda mali müşavir bilirkişi Seda Ağır’dan alınan 15/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; 05/04/2004 tarihli protokol aslının incelemeye sunulmadığı, dosya kapsamıyla davacı müteveffanın …’a ödeme yaptığına dair herhangi bir belge ve faturanın ibraz edilmemiş olduğu, bu nedenle sözleşme kapsamında …’a ödeme yapılmasının ispata muhtaç olduğu, keza 38.300,00 EURO’luk cezai şart miktarının da davalı …’ın 13/04/2004 tarihli protokolde imzasının bulunmaması nedeniyle cezai şart isteminde de bulunamayacağı tespit edilmiştir. bu rapora yönelik itirazlar üzerine aynı bilirkişiden alınan 05/04/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile; kök rapordaki kanaatler yinelenmiştir.
Bu bilirkişiden alınan raporun yetersiz olması nedeniyle mahkememizce mali müşavir bilirkişi …’dan alınan 21/06/2021 ibraz tarihli bilirkişi raporu ile; ilişkinin Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22/12/2016 tarih 2016/9804 Esas ve 2016/16099 Karar sayılı kararı ile davacı ile davalı … arasında gelişen alım – satım ilişkisi olduğu, 12/03/2004 tarihli protokol ile 05/05/2004 tarihli ödeme protokolünün, Leasing Sözleşmesi’nin ve İthalat Talep Formu’nun içerikleri hep birlikte değerlendirildiğinde bu belgeleri tarafların arasındaki satış ilişkisini teyit eder mahiyette olduğu, 12/03/2004 tarihli protokol ile satılanın bedelinin 50.000,00 EURO olduğu, 12/03/2004 tarihli protokol ile bu bedelin 10.000,00 EURO’sunun eski makinenin satış bedeline mahsubu ve 2.500,00 EURO’nun ise ilk protokolün yapılması aşamasında peşin olarak ödendiğinin yine bu belgelerden açıkça anlaşıldığı, 13/06/2013 tarihli bilirkişi raporu ile de satılanın teknik açıdan ayıplı nitelikte olduğunun tespit edilmiş olduğu, bu durumda davacının davalıdan sözleşme bedeli olarak ödemiş olduğu 50.000,00 EURO’yu dava tarihi olan 22/04/2005 tarihinden itibaren EURO cinsinden mevduata kamu bankalarınca ödenen yıllık %6 mevduat faizi ile birlikte tahsil hakkına sahip olduğu tespit edilmiştir.
Bu aşamada davacı vekilinin 17/04/2014 tarihinde davasını ıslah ederek 50.000,00 EURO sözleşme bedelinin iadesi ile 300,00 EURO cezai şart olmak üzere toplam 50.300,00 EURO’nun, 37.942,33 EURO’suna dava tarihi olan 22/04/2005 tarihinden 12.358,00 EURO’suna ise ıslah tarihi olan 17/04/2014 tarihinden itibaren en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olduğu görülmektedir.
Davalı … vekili 18/04/2018 tarihli duruşmada 05/05/2004 tarihli protokoldeki imzasını inkar etmiş ise de bu durum Yargıtay bozma ilamı kapsamında kazanılmış hak ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden bu aşamadan sonra ayrıca protokoldeki imzanın incelenmesine gerek duyulmamış ve 17/10/2018 tarihli duruşmanın ara kararı ile anılan karardan vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bozmadan önce alınmış olan bilirkişi raporları ile satılanın ayıplı olduğunun tespit edilmiş olması, mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22/12/2016 tarih 2016/9804 Esas ve 2016/16099 Karar sayılı kararı ile vaki ilişkinin davacı ile davalı … arasında vuku bulan satım ilişkisi olduğu ve bu durumun usulü kazanılmış hak niteliğinde olması bu nedenle satış ilişkisinin vuku ve bu ilişkinin kapsamının incelenmesine gerek olmaksızın sadece satış ilişkisinden ayıp nedeniyle dönülmesi nedeniyle davacının satış bedeli ve cezai şart olarak davalıdan talebi mümkün alacak miktarının tespiti noktasından kaynaklandığı, bu kapsamda taraflar arasında imzalanmış olan protokol ile satış sözleşmesinin 50.000,00 EURO olduğu, bu bedelin 10.000,00 EURO’sunun eski makinenin mahsubu suretiyle ödendiği, peşin ödenmesi gereken 10.000,00 EURO’nun ise 2.500,00 EURO’sunun tahsil edilmiş olduğunun 12/03/2004 tarihli protokol ile kabul edilmiş olduğu, 05/05/2004 tarihli protokol ile de bakiye 7.500,00 EURO’nun 4.700,00 EURO’sunun ödendiğinin kabul edildiği, bu durum karşısında peşin ödenmesi gereken 2.800,00 EURO’sunun belirsiz olduğu, ilk protokol ile kararlaştırılan 30.000,00 EURO’nun ise davacı ile davalı … tarafından sağlanan finansman ile ödendiği anlaşıldığından, keza bilirkişi raporları ile de 300,00 EURO cezai şartın oluştuğu saptandığından, gizli ayıbın 04/03/2005 tarihinde keşide edilen ihtarname ile davalı tarafa bildirildiği bilahare makinedeki arızanın giderilmemiş olması nedeniyle 22/04/2005 tarihinde sözleşmeden dönülmek suretiyle satış bedeli olarak yapılan ödemenin iadesi ve 300,00 EURO cezai şartın tahsili talep edildiğinden davanın 2002 yılında açılmış olması nedeniyle tüm dosya kapsamı nazara alınmak ve muğlak olan konular bakımından da 818 Sayılı TBK m.44’deki takdir yetkisi kullanılmak suretiyle davalı … ve … AŞ bakımından pasif husumet yokluğundan davanın reddine, davalı … bakımından davanın kısmen kabulü ile 47.200,00 EURO cihaz bedeli ile 300,00 EURO cezai şart olmak üzere toplam 47.500,00 EURO’nun (38.300,00 EURO’suna dava tarihi olan 22/04/2005 tarihinden, 9.000,00 EURO’suna ise ıslah tarihi olan 17/04/2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi kapsamında EURO cinsinden yabancı paraya devlet bankalarınca uygulanmakta olan en yüksek yıllık faiz uygulanmak suretiyle) davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 2.800,00 EURO bakımından davanın reddine, davalı … tarafından davacılara satılan … makinenin davacılar tarafından davalıya iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … ve … AŞ bakımından pasif husumet yokluğundan davanın REDDİNE,
2-Davalı … bakımından davanın KISMEN KABULÜ İLE;
47.200,00 EURO cihaz bedeli ile 300,00 EURO cezai şart olmak üzere toplam 47.500,00 EURO’nun (38.300,00 EURO’suna dava tarihi olan 22/04/2005 tarihinden, 9.000,00 EURO’suna ise ıslah tarihi olan 17/04/2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi kapsamında EURO cinsinden yabancı paraya devlet bankalarınca uygulanmakta olan en yüksek yıllık faiz uygulanmak suretiyle) davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
2.800,00 EURO bakımından davanın REDDİNE,
3-Davalı … tarafından davacılara satılan Sophia SPI-990E makinenin davacılar tarafından davalıya İADESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.529,07 TL nispi karar harcından 2.534,15 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 3.994,92 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.030,10 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı mirasçılarına verilmesine,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı mirasçılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davalı …Ş. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı mirasçılardan tahsili ile davalı …Ş.’ye verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.359,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ret miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 3.087,74 TL yargılama gideri ile 2.534,15 TL ıslah harcı ve 148,55 TL keşif harcı toplamı 5.770,44 TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacı mirasçılarına verilmesine, bakiye kısmın davacı mirasçıları üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinini yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/04/2022

Katip …

Hakim …