Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/509 E. 2019/924 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/509
KARAR NO : 2019/924

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 29/05/2017
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında süre gelen ticari ilişki neticesinde müvekkilinin cari hesap ve faturalardan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğunu, bu nazarla borçlunun alacağını ödemekten kaçınması neticesinde … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının başlatılmış bulunan bu icra takibine haksız itirazda bulunduğunu, yapılan itirazın hukuki bir dayanağının olmadığını, farazi ve kötü niyetli olduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde işbu cari hesaba dayalı alacağın varlığının kesin bir şekilde ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ve sair hususlara ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kayması kaydıyla davalarının kabulü ile birlikte borçlunun haksız itirazının iptalini, takiplerinin … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden devamını, takibin devamına haksız itiraz eden borçlu şirket aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/ Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı vekili 05/01/2018 tarihli beyan dilekçesi ile davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, davacının kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu sebeple zamanaşımı itirazında bulunduklarını, bunun dışında esasa ilişkin savunmalarını HMK’nın 317. maddesi gereği uzatılmış cevap süreleri içerisinde sunacaklarını, bu konudaki haklarının saklı kalması kaydıyla davacının taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı vekilinin süresi içindeki süre uzatım talebi kabul edilmesine rağmen davalı vekili esasa ilişkin cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Deliller toplanmış; … 4. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası getirtilmiş, davacı ve davalı ticari defterlerinde inceleme yaptırılarak takip tarihi itibari ile gerçek alacak miktarı konusunda uzman bilirkişiden raporlar alınmıştır.
… 4. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından 27.02.2017 Tarihli, 19.246,08 TL tutarlı TİCARİ DEFTER VE KAYITLARDAN DOĞAN FATURA CARİ HESAP ALACAĞI açıklamalı 19.246,08 TL asıl alacak ve 375,30 TL olmak üzere toplam 19.621,38 TL alacak için takibe geçildiği, davalının borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacı tarafça davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptalinin istendiği, davalı tarafça yapılan itirazında borca ve faize yönelik itirazda bulunduğu ve de takibe yapılan itirazın süresinde yapıldığı ve açılan itirazın iptali davasının da İİK 67.maddede düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında Mali Müşavir Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 26/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; YTTK 64/3 fıkraları gereğince davalı şirketin 2016 yılı ve 2017 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve ticari defterleri ve dayanağı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini teyit etmekte olduğunun görüldüğü, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, kapanış tasdiklerinin mevcut olduğu, faturalar teslim fişleri ve ticari defterler dikkate alınarak değerlendirildiğinde defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, dolayısıyla HMK madde 222 gereğince delil niteliğine haiz olduğu, icra takip tarihi olan 11/05/2017 tarihi itibariyle davacının 16.502,08 TL alacaklı görülmekte olduğu, dava tarihi olan 26/05/2017 tarihi itibariyle de davacının 16.502,08 TL alacaklı görülmekte olduğu tespit edildiği belirtilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 26/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava ve icra dosyası ile davacı şirkete ait ticari defterlerin tetkiki sonucunda nihai takdiri mahkemeye ait olmak üzere; davacı şirket tarafından incelemeye ibraz edilen ticari defter kayıtlarında; takip tarihi itibariyle davalıdan 19.246,08 TL alacaklı durumda olduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 16.502,08 TL borçlu durumda olduğunun tespit edildiği, taraf şirketlerin ticari defter kayıtlarına göre; 19.246,08 – 16.502,08 = 2.744,00 TL cari hesap farkı bulunduğu, söz konusu farkın 10/02/2017 tarihli 2.650,00 TL para cezası ile 02/02/2017 tarihli 100,00 TL masraf tutarlarının davalı şirket ticari defter kayıtlarında olmamasından ve davacı şirket kayıtlarında 207,13 TL tutarındaki gecikme zammının 6,00 TL eksik olarak kayıt edilmiş olmasından kaynaklandığı, rapor içerisinde açıklandığı üzere davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 19.246,08 TL cari hesap alacağını talep edebileceği sonuç ve kanatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Davalı yetki itirazında bulunarak … Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiş ise de mahkememizce yetki itirazlarının BK 89/1 maddesi gereği reddine karar verilmiştir.
Dava, ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, yanlar arasında güvene dayalı ticari ilişki bulunduğu anlaşılmıştır.
Davamız tarafları tacirdir.Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda; ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de; ancak, HMK. 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Tarafın ticari defterleri, yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde, lehine delil olabilecektir.
Mali Müşavir Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 26/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda tarafların defterleri arasındaki farkın 10/02/2017 tarihli 2.650,00 TL para cezası ile 02/02/2017 tarihli 100,00 TL masraf tutarlarının davalı şirket ticari defter kayıtlarında olmamasından kaynaklı olduğu belirtilmiş ise de davacının dava dilekçesinde bu yönde vakıa belirtmediği, davacı yan bilirkişi raporundan sonra yeni vakıalar ileri sürerek farkı izah etmiş ise de, bunun iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğu değerlendirilmekle birlikte, farka konu tutarın neye ilişkin yatırıldığı (dava tarafları arasında buna da ilişkin anlaşma olduğu) anlaşılamamış ve ispat edilememiştir.Yine farka ilişkin faturanın davalı yana tebliğ edildiği de belli değildir.
Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup aradaki fark dışında birbirini teyit ettiği, defterler HMK.’nun 222. maddesinde belirtilen usule uygun olarak tutulduğundan tarafların lehine delil oldukları, buna göre; davacı şirketin, davalı şirketten 16.502,08 TL tutarında alacaklı olduğu, davalı yanın bilirkişi raporlarına itiraz ve beyanı bulunmadığı ve ayrıca ödeme iddiasının da bulunmadığı, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğu hususları birlikte göz önüne alındığında, bu durumun hizmetin alındığına karine teşkil ettiği, davalı şirketin bu karinenin aksini dava değeri de dikkate alındığında yazılı delillerle ispatlayamadığı ve açıkça yemin deliline de dayanmadığı, davacı şirketin davasını -kabul edilen kısım için- kesin delillerle ispatladığı değerlendirilmiştir.Takip öncesi davalı şirketin temerrüde düşürüldüğü dosya kapsamından anlaşılamamıştır.Buna göre davanın kısmen kabulü ile … 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 16.502,08 TL asıl alacak bakımından iptaline, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak (yıllık %9,75) oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına ve hüküm altına alınan miktar likit ve belirli olmakla %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
… 4. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 16.502,08 TL asıl alacak bakımından İPTALİNE,
Takibin belirtilen bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren (yıllık %9,75) oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 16.502,08 TL nin %20’si olan 3.300,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.127,26 TL nispi karar harcının peşin yatırılan 335,09 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 792,17 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00. TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.359,00 TL (335,09 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 193,00 TL posta giderleri) yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.143,36 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/11/2019

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 335,09 TL
Karar Harcı : 1.127,26 TL
Noksan Harç : 792,17 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans: 1.295,00 TL

Davalı Delil Avansı
Yatırılan Avans: 00,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 800,00 TL
Posta Giderleri : 193,00 TL