Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/467 E. 2021/917 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/467
KARAR NO : 2021/917

DAVA : TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ile 17/04/2006 tarihinde … plakalı aracın yol açtığı kaza sonucu davacının yaralandığını, davalı … Sigorta’ya yaptıkları başvurunun sonucunda aracın çalıntı olduğunu, bu nedenle çalıntı araçların verdikleri zararın teminat dışında olduğu cevabını aldıklarını, … Hesabına yaptıkları başvuru sonucunda alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle tazminat taleplerinin kabul edilmediğini, kazaya yol açan sürücünün … 1. Ağır Ceza Mahkemesinde …Esas – … Karar sayılı dosyada adam öldürmeye teşebbüs suçundan ceza aldığını, dolayısıyla zaman aşımının daha uzun süreli olup tazminat davasının bu uzamış zaman aşımına tabi olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (Kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte) için dava açmıştır.
Davalı … Hesabı cevap dilekçesinde alacağın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı itirazlarının olduğunu, geçici iş göremezlik kazanç kaybı gibi kalemlerden sorumlu olmadıklarını, dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı olduğu, maluliyet raporu alınması gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta cevap dilekçesinde aracın çalıntı araç olup bunun neticesinde kazanın meydana geldiğini, Genel Şartların A/3 -j bende gereği çalıntı aracın yol açtığı kazadan kaynaklanan tazminattan sorumlu olmadıklarını, aracın olaydan 1 gün önce çalındığının ceza mahkemesi (… 1.Ağır Ceza ..Esas) dosyasından anlaşıldığını, talebinde zaman aşımına uğradığını, davanın reddini talep etmiştir.
Davacı 16/07/2019 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek toplamda 57.500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için dava açmıştır.
Öncelikle zaman aşımı konusunda değerlendirme yapmak gerekir. Bilindiği gibi olayla ilgili ceza soruşturması veya davası var ise uzamış zaman aşımı söz konusu olur. Dosyamızda taksirle yaralama suçu olmayıp adam öldürmeye teşebbüs suçu olup bu suçun zaman aşımı TCK 81 ve 66 maddelerine göre dava tarihi itibarıyla henüz dolmadığı yani zaman aşımı itirazının bu suç yönünden yerinde olmadığı açıktır. Aracın ZMMS poliçesi incelendiğinde suç tarihi itibarıyla trafik sigortasının olduğu ve davalı … Sigorta tarafından yapıldığı açıktır. Davalı … Sigorta aracın çalıntı olması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir. Ağır ceza mahkemesi dosyası incelendiğinde… isimli kişinin dava konusu … plakalı aracı ile geldiği mağdur davacının ise…plakalı araçla olay yerine geldiği, mağdur ve sanığın daha önceden arkadaş oldukları, bira içmek için yol kenarındaki tarlada durdukları, sanığın burada mağdur davacının üzerine dava konusu araçla sürdüğü ve yaralanmasına yol açtığı, yaralamanın taksirle olmadığı, kasten olduğu, nitelikli yaralamadan sanığa ceza verildiği TCK 66/1-d maddesi gereği 15 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, dolayısıyla uzamış zaman aşımının 15 ve 22 yıl olduğu açıktır. Her ne kadar iddianamede … plakalı aracın çalındığı iddiası var ise de mahkememizce trafik kaydı celbedilmiş, herhangi bir çalıntı kaydına rastlamamıştır. Sanık … ve mağdur beyanında da aracın çalıntı olduğuna dair bir bilgi yoktur. Dolayısıyla çalıntı kelimesinin Cumhuriyet Savcısının iddianamedeki tahmininden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Zaten ağır ceza mahkemesi dosyasında Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında sanığın kendisine ait araç şeklinde mütalaa verdiği görülmektedir. Bu durumda aracın çalıntı olmadığı sabit olduğundan trafik sigortasını yapan … Sigorta’sının bu itirazının kabulü mümkün değildir. Olay anında aracın trafik sigortası olduğundan … Hesabı’nın sorumluluğu yoktur. … Hesabına karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. … Sigorta’sının trafik poliçesi incelendiğinde sakat kalma kişi başına limit 50.000,00 TL olup tedavi gideri için de ayrıca 50.000,00 TL belirlenmiştir. Bilirkişi heyeti davacının maddi zararının 746.251,66 TL olarak bulmuşlardır. Davacının tedavisi SGK tarafından karşılanmış olup rücuya tabi bir ödeme olmadığı anlaşılmıştır. Yine olayın olduğu yer tarla ise de bu tarla hemen yolun kenarında olup ağır ceza mahkemesi dosyasında bulunan krokiye göre davacının yaralandığı yer hemen yolun kenarında olduğundan Yargıtay İçtihatları gereği bu tür yerlerde aynen karayolundaymış gibi tazminata esas alınabilir yerlerdendir. Bilirkişiler 57.500,00 TL poliçe limiti yazmış iseler de … Sigorta’ya ait poliçe incelendiğinde limitin 50.000,00 TL olduğu açıktır. Burada asıl tartışılması gereken davalı sigorta şirketince sigortalanan araçla kasten yaralanan davacının zararından dolayı sigorta şirketinin de sorumluluğu olup olmadığıdır. Yani kasten yaralama eylemini yapan dava dışı sanık …’ın bu yaralamayı araç ile yapması halinde de taksirle yaralama hali gibi sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. TTK 1477 maddesine göre sigortacı sigortalının sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu değildir. Trafik sigortası da TTK 1473-1485 maddeleri arasında düzenlenen sorumluluk sigortasının bir çeşidi ise de Genel Şartlar B/4-a (Eski Hali) tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasdi bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise ödemeyi yapan sigortacı kendi sigortalısına karşı dönme (rücu) hakkını kullanabilir. Bu düzenleme ve 2918 Sayılı Yasa özel yasa olduğundan artık burada TTK 1477 maddesi uygulanamaz, özel mevzuat uygulanır. Genel Şartların bu maddesinden kasıtlı ve ağır kusurlu hallerde dahi sigortalı aracın üçüncü kişilere verdiği zararın sigorta şirketince karşılanacağı hükmü çıkarılır. Sigorta şirketi daha sonra bu ödemeyi kendi sigortalısına ve eylemi gerçekleştirene rücu hakkı saklıdır. Bu nedenlerle davacı üçüncü kişi konumunda bulunduğundan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalı … Sigorta tazminattan sorumludur. Dava ıslah dilekçesi ile 57.500,00 TL olarak istenmiştir. Poliçe limiti 50.000,00 TL olup davanın kısmen kabulü yoluna gidilmiştir. … Sigorta hasar dosyası incelendiğinde davacının 13/02/2012 tarihli dilekçesi ile müracaat ettiği ve 20/02/2017 tarihli yazı ile talebin reddedildiği, dolayısıyla temerrüt tarihinin 20/02/2017 olduğu açıktır. Sigorta şirketleri için faiz başlangıç tarihi kaza tarihi olmayıp temerrüt tarihidir. Bu nedenle 20/02/2017 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacının davalı … Hesabına karşı açtığı davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Davacının davalı … Sigorta’ya karşı açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile; 50.000,00 TL iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 20/02/2017 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar harcının, 170,78 TL peşin harç ile 911,18 TL ıslah harcı toplam 981,96 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 2.433,54 TL harcın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı … Anonim Şirketi lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne verilmesine,
Davalı … Hesabı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Hesabı’na verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.173,70 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 2.759,73 TL yargılama gideri ile 170,78 TL peşin harç, 811,18 TL ıslah harcı ve 31,40 TL başvuru harcı toplamı 3.773,09 TL’nin davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/12/2021

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 170,78TL
Islah Harcı : 811,18 TL
Karar Harcı : 3.415,50 TL
Noksan Harç : 2.433,54 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.937,00 TL
Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.200,00 TL
ATK Fatura Gideri: 687,00 TL
Posta Giderleri : 286,70 TL