Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/376 E. 2021/124 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/376
KARAR NO : 2021/124

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takip dosyası borçlularından … Ltd. Şti.’nin müvekkili banka bünyesinde birleşen … A.Ş. İle imzaladığı Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kredi kullandığını, icra takip borçluları olan davalılar … ve …kaya ‘nın ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla Genel Kredi Sözleşmelerini imzaladığını, bu sebeple sözleşmeden doğan borçlardan asıl borçlu ve borçlu müşterek ve müteselsil kefiller yasal anlamda sorumlu olduklarını, kredi borçlusu lehine banka teminat mektupları düzenlendiğini, bu mektupların iade edilmediğini veya tazmin edildiğini ve bu mektuplara ait komisyon borçlarının ödenmediğini, borçluların kredi işleyişi ile ilgili edimlerini yerine getirmemeleri, teminat mektup komisyon bedellerini zamanında ödememeleri üzerine kredi sözleşmesinin borçlarını muaccel kılma, cari hesapların kesilmesi ve sözleşmenin feshi ile ilgili maddeleri gereğince … 17. Noterliğinin .. tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesapların kat edildiğini, borçlu şirketin ve kefillerin borcu ödemekle yükümlü olduklarını, itiraz eden davalıların %20 icra inkar tazminatı ödemek zorunda olduklarını, davalının itirazının iptali ile takibin devamını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … 21.05.2018 havale tarihli davaya cevabında; Alacağa söz konusu olan AHL gümrük çıkış kapısına verilen teminat mektubu nakdi karşılığı depo edilerek alındığını, AHL gümrük kapısından çekilen malın ihraç edildiğini bunun aksini gösteren bir delilin olmadığını, teminat mektubunun paraya çevrilmediğini, bankanın herhangi bir ödeme yapmadığını, … ile hiçbir kredi ilişkisinin olmadığını, … ile sahip oldukları tek gayrimenkullerinin de …bank … Şubesine rehin edildiğini, kendisinin mal kaçırmakla itham edilemeyeceğini, yine vadeli vadesiz 3 adet hesabın da …şubesine rehin edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
… 2.İcra Müdürlüğü’nün … (…) esas sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmeleri suretleri, ihtarname sureti, teminat mektubu listesi, teminat mektubu suretleri ve dayanılan diğer deliller celbedilip incelenmiş, dosya kapsamı ve banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor ve ek rapor alınmış deliller toplanmıştır.
… 2.İcra Müdürlüğü’nün…(…) esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacıya devrine karar verilen … A.Ş tarafından genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırdığı teminat mektubu komisyon bedeli nedeniyle 6.742,02 TL asıl alacak, 907,36 TL işlemiş faizi, 45,37 TL BSMV ve de 351,92 TL masraf olmak toplam 8.046,67 TL nakdi alacağın tahsili ve halen meri olduğu belirtilen 4.030,95 TL’nin deposu amacıyla dava dışı asıl borçlu ve davalı borçlulara karşı ilamsız icra takibi yaptığı, davalıların süresi içinde borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı alacaklının İİK 67. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı asıl borçlu şirket yararına kullandırılan teminat mektubu komisyon bedelinden kaynaklanan nakdi alacağın tahsili ve 2 adet teminat mektubu güncel değerinin deposunu sağlamak amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl borçlu şirket olan …Ltd.Şti.’ ye karşı iş bu esas ile açılan davanın tefrikine karar verildiği ve ardından yine mahkememiz 2018/502 esas sırasına kaydedildiği ve de 2018/502 esas, 2018/717 karar sayılı 04.07.2018 tarihli karar ile asıl borçlu şirket olan …Ltd.Şti. hakkında açılan dava bakımından usulüne uygun bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … 05/06/2018 tarihli raporunda; davacı bankanın davalı asıl borçlu …Ltd. Şti. Den takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, 683,78 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 290,77 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %95 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, davacı bankanın davalılardan 4.030,95 TL depo talebinde bulunabileceğini, davacı bankanın davalı kefiller … ve …kaya’dan takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; 642,64 TL alacaklı olduğunun hesaplandığını, takip tarihinden başlamak üzere 290,77 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %95 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceğini, davacı bankanın davalılardan 4.030,95 TL depo talebinde bulunabileceğini ancak Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kefillerin asıl borçlunun sorumlu olduğu tutardan sorumlu olup olmayacağının mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili itirazı üzerine Bankacı Bilirkişi …12/04/2019 tarihli ek raporunda; taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefillerden çek depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanılmadığı, kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle Yargıtay içtihatları doğrultusunda davacı bankanın çek ve teminat mektubu talebinin yerinde olmadığı, mahkemece kabul edilmemesi halinde ise davacı bankanın davalı kefillerden 4.030,95 TL depo talebinde bulunabileceği, davacı bankanın talebinin kabul edilmesi halinde ise, davacı bankanın davalı asıl borçlu …Ltd. Şti. Den takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, 8.041,34 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 6.739,10 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %95 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, davacı bankanın davalılardan 4.030,95 TL depo talebinde bulunabileceğini, davacı bankanın davalı kefiller … ve …kaya’dan takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; 7.093,94 TL alacaklı olduğunun hesaplandığını, takip tarihinden başlamak üzere 6.742,02 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %95 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefillerden çek depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanılamadığı, kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davacı bankanın çek ve teminat mektubu talebinin yerinde olmadığı, mahkememce kabul edilmemesi halinde ise davacı bankanın davalılardan 4.030,95 TL depo talebinde bulunabileceğini bildirmiştir.
Mahkememizce gerekçeli, denetime olanaklı bulunan 05.06.2018 ( 05.06.2018 tarihli rapordaki depo talebine ilişkin değerlendirme hariç) ve de 12.04.2019 tarihli bilirkişi raporlarına itibar edilmiştir.
Davacı banka bünyesinde devren birleştirilen … A.Ş ile dava dışı asıl borçlu şirket olan …Ltd.Şti. arasında sözleşmeler imzalandığı ve davalıların 2.000,00TL kefalet limiti ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları, kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi ve sözleşmeye aykırı davranılması nedeniyle banka tarafından hesabın kat edildiği ve … 17. Noterliğinin… tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalılara tebliğ edilemediği, davalıların temerrüdünün icra takip tarihi olan 16/07/2010 tarihinde oluştuğu tespit edilmiştir.
Davaya esas teşkil eden genel kredi sözleşmelerinin 44. maddesinde temerrüt faizinin nasıl belirleneceğinin açıklandığı ve bu maddeye göre davacı bankanın faiz oranları genelgesine göre yapılan hesaplamada temerrüt/takip tarihindeki cari faiz oranının %55 olduğu ve 40 puan ilavesiyle temerrüt faizin yıllık %95 olduğu anlaşılmaktadır.
Davaya esas genel kredi sözleşmesinin ”Teminat Mektupları ve Kontrgarantiler” başlıklı 39. maddesinde, ….yetkili mercilerce tespit ve/veya taraflarca kararlaştırılan oranda komisyon ve bunun gider vergisini …. peşin olarak ödemeyi müşteri kabul ve taahhüt eder hükmü olduğu belirtilmiştir.
Ancak bankacılık uygulamasında genel olarak teminat mektuplarına uygulanan komisyon oranının her üç ay için %1 olmak üzere yıllık %4 olduğu ve teminat mektupları için üçer aylık dönemde mektup tutarının %1’i oranındaki bu komisyon oranının ve bunun gider vergisinin istenilmesinin rayiçlere uygun olduğu kabul edilmiştir.
Bankanın, teammüllere ve rayiçlere uygun olarak her üç aylık dönemde %1 oranında komisyon alması gerekirken 30 TL gibi yüksek bir komisyon istediği anlaşılmaktadır. Bu kadar yüksek oranda komisyon istenebilmesi için müşterinin veya komisyon ödeyecek kimsenin bunu bilmesi ve icazet vermesi gerekmektedir.Bu nedenle asgari 30 TL’lik komisyon talep edilebilmesi için bu durumu belirtir bir yazının davalıya tebliği veya herhangi bir şekilde bildiriminin yapılmasının zorunlu olduğu ancak davacı bankanın bu orandaki komisyon uygulamasıyla ilgili davalı tarafa bir bildirim yaptığına ilişkin bir belgenin ya da başka herhangi bir delilin bulunmadığı anlaşıldığından 30 TL’lik komisyon uygulamasının haksız ve yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Kaldı ki, davacı banka tarafından yazıyla meri teminat riski bulunan firmalara uygulanacak komisyon oranının 01.05.2002 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %2, devrevi minimum 30 TL olduğunun açıklandığı ve davacı tarafından da 30 TL üzerinden hesaplama yapılarak talepte bulunulduğu ancak bu miktardaki komisyon oranının uygulanması halinde komisyon bedellerinin fahiş miktarlara ulaştığı, karşı tarafın rızası olmadan bu oranda komisyonun istenmesinin mümkün bulunmadığı, komisyon oranlarına ilişkin yazının davalılara tebliğine ilişkin bir belge sunulmadığı gibi ülke koşulları dikkate alındığında ciddi bir ekonomik kriz olmadığı halde bankanın tek taraflı olarak komisyon oranını fahiş miktarda arttırma yetkisinin olduğunun kabul edilemeyeceği ( Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2005/5810 – 2006/2777 E.K. sayılı ilamda da belirtildiği gibi) aksi halde sözleşmedeki yetkinin kötüye kullanılması durumunun gerçekleşip dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturacağı, bankacılık teamüllerine göre teminat mektuplarına 3’er aylık dönemlerde %1 ve buna göre yıllık %4 oranında komisyon uygulanması gerektiği, ancak bankanın komisyon oranlarına ilişkin yazı içeriğinde 01.05.2002 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %2 denildiğinden bankacılık teamüllerine uygun yıllık %2 oranla bağlı kalınarak yıllık %2 oranında uygulama yapılması gerektiği kabul edilmiş ve dosyada mevcut bulunan mahkememizce itibar edilen 05.06.2018 tarihli raporda davalıya gönderilen ihtarnamenin kat tarihi itibariyle ve temerrüdün takiple oluştuğu gözetilerek takip tarihindeki bankanın komisyon alacağı ( 01.05.2002 tarihine kadar yıllık %4, bu tarihten 16.07.2010 takip tarihine kadar yıllık %2 olarak) hesaplanmıştır.
Bu hesaplama neticesinde sonuç olarak bankanın teminat mektubu komisyon bedellerinden kaynaklanan nakdi alacağının takip tarihi itibariyle ve kefilin borcunun asıl borçlunun borcunu geçemeyeceğinden 290,77TL asıl ve 351,92TL masraf olmak üzere toplam 642,64 TL olduğu anlaşıldığından davalıların nakdi alacak yönünden icra dosyasındaki itirazının bu miktar için haksız olduğu kabul edilmiştir.
Takip talebindeki gayrinakdi alacağa esas bedel ise meri olan 2 adet teminat mektubuna ilişkindir.Taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefillerin teminat mektubu deposuna ilişkin net bir ifadeye rastlanılmadığı, kefillerin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu olabilmeleri için açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunması gerekmektedir.(Benzer yönde T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ 2018/1457 esas, 2020/881 karar sayılı, 08.06.2020 tarihli kararı)
Yukarıda açıklandığı şekilde; nakdi alacak bakımından davacının davasının kısmen kabulü ile kendi aralarında tekerrür etmemek üzere davalılar …kaya ve …’nın … 2. İcra Müdürlüğünün … (… esas) esas sayılı dosyasındaki itirazlarının 290,077 TL asıl alacak ve 351,92 TL masraf olmak üzere toplam 642,64 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 290,77 TL ye takip tarihinden itibaren %95 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 i oranındaki gider vergisinin uygulanmasına, takip konusu alacağın kredi sözleşmesinden kaynaklanıp likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen 642,64 TL naksi alacağın %20 si oranında 128,60 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, nakdi alacağa ilişkin fazlaya dair istemin reddine ve de gayri nakdi alacak talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE.
Kendi aralarında tekerrür etmemek üzere davalılar … ve …’nın … 2. İcra Müdürlüğünün …(… Esas) Esas sayılı dosyasındaki itirazlarının;
a-)Nakdi alacak yönünden;
290,077 TL asıl alacak ve 351,92 TL masraf olmak üzere toplam 642,64 TL için İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 290,77 TL ye takip tarihinden itibaren %95 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 i oranındaki gider vergisinin uygulanmasına,
Nakdi alacağın kabul edilen 642,64 TL kısmının %20 si oranında 128,60 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Nakdi alacağa ilişkin fazlaya dair istemin REDDİNE,
b-)Gayri nakdi alacak talebinin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince nakdi alacak yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 43,90-TL nispi karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı harçtan muaf olduğundan reddedilen gayri nakdi alacak yönünden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nakdi alacak yönünden kabul edilen miktarın üzerinden hesaplanan 642,64 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalılar vekille temsil edilmediğinden reddedilen gayri nakdi alacak yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.273,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 67,73 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Bölge Adliye Mahkemesine başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/03/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)