Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/292 E. 2020/596 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/292 Esas
KARAR NO : 2020/596 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/06/2015 tarihinde işleteni müvekkili … ve sürücüsü … olan … plakalı araç ile işleteni Sağlık Bakanlığı ve sürücüsü … olan … plakalı ambulans arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı ambulansın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle HMK m.107 kapsamında olmak kaydıyla … plakalı aracın tamir bedeli nedeniyle 500,00 TL, değer kaybı bedeli 500,00 TL ve çekici bedeli 300,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; trafik polisleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ile kazada kusurun …’de olduğunu, sürücüsü olduğu ambulansta acil yolcu olduğunu, bu durumda geçiş hakkının ambulansta olduğunu, işitsel uyarı cihazları siren ve kornanın açık olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idareye izafe edilecek herhangi bir kusur olmadığını, davacının ambulans sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddialarının ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığını, kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesini, davacıya ait araçtaki hasarların kasko sigortası kapsamında karşılanmış olması nedeniyle araçta meydana gelen zararların müvekkilinden talep edilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğunu, hasar tarihi dikkate alınarak zamanaşımı hususunun dikkate alınmasını, trafik kazası tespit tutanağında da belirtildiği üzere ambulans sürücüsünün kusuru bulunmadığını, ambulansın trafikte geçiş üstünlüğü bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, araçta meydana gelen maddi hasar, değer kaybı ve çekici giderinin tahsili davasıdır.
Davacı vekili, 16/06/2015 tarihinde işleteni davacı … ve sürücüsü … olan … plakalı araç ile işleteni Sağlık Bakanlığı ve sürücüsü … olan … plakalı ambulans arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı ambulansın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, HMK m.107 kapsamında olmak kaydıyla … plakalı araçta tamir bedeli nedeniyle 500,00 TL, değer kaybı bedeli 500,00 TL ve çekici bedeli 300,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir. Ancak somut olay itibariyle her iki taraf da sürücü olduğundan sorumluluğun 6098 sayılı TBK m.49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiil ve kusur sorumluluğuna göre belirlenmesi gerekir. Bu kapsamda davacı karşı tarafın kusurunu ve uğramış olduğu zararı, zarar ile fiil arasındaki illiyet bağını ispat yükü altındadır.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ile davacının aracında meydana gelen hasar bedelini tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve meydana gelen zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
16/06/2015 tarihli ve trafik polislerince düzenlenen kaza tespit tutanağındaki “saat 15:20 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı hususi oto ile … Caddesinden … caddesinin kesiştiği kavşağın … nolu ışıklara gelindiğinde yukarıdan aşağıya … caddesinden … caddesi istikametine seyir halinde olan … sevk ve idaresindeki … plakalı özel amaçlı ve donanımlı hasta taşıyan ambulansın sol önüne çarparak karşı yönden gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol kısımlarına çarparak durabilmiştir.
Bu kazanın oluşumunda sürücü … KTK’nın 57/1a (kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak ve geçiş hakkı olan araçlara geçiş hakkını vermemek) kusurunu işlediği, diğer araç sürücüleri …ve …’ın bu kazada kusuru olmadığı kanaatine varılmıştır. ” şeklindeki içeriğe sahip belgeden kusurun davacıya ait araç sürücüsüne atfedilmiş olduğu görülmektedir.
Tarafların kusurun tespiti bakımından tanık deliline dayanmış olmaları nedeniyle yeminli olarak dinlenen davalı tanığı … 04/12/2017 tarihli beyanında “… Ben …’ne bağlı … Nolu Acil Yardım İstasyonunda acil tıp teknisyeni olarak görev yapmaktayım, kazanın meydana geldiği gün ambulansın arkasında hastaya müdahale ediyordum, hatırladığım kadarıyla hasta madde bağımlısı ve alkol almış bir kişiydi, gürültü duymamız üzerine ambulans durdu, aşağıya indik, diğer arabayı kullanan şoför bayandı, görevimiz gereği onlara da müdahale ettik, onlarda bir sıkıntı yoktu, ambulansın arkasında olduğu için kazanın ne şekilde meydana geldiğini bilmiyorum, ambulansın sireni kesik kesik çalıyordu, ambulansın arkasında olduğum için tepe lambalarının yanıp yanmadığını bilmiyorum, ancak vakaya çıktığımız zaman dönene kadar tepe lambası açık kalır, hasta madde kullandığı için hastalığı en üst seviyededir, buna kırmızı kod denir, bir an önce hastaneye sevki gerekir, ambulansa aldığımız hasta madde bağımlısı belirtilerini gösteriyordu…” şeklinde, davalı tanığı…”… Ben 112’de acil tıp teknisyeniyim, kaza anında aracın arka kabinindeydim… şuan hatırladığım kadarıyla bir orada siren çalarak gidiyorduk…” şeklinde, davacı tanığı … 05/03/2018 tarihli beyanında “… Ben sürücünün yanındaki koltuktaydım, arabanın markası Kia idi, kırmızı ışıkta durduğumuz kısım dörtyol ağzıydı, bize ve karşıdan gelen ambulansa kırmızı ışık yanıyordu, bayanın kullandığı araç yeşil ışıkta seyir halindeyken ambulans gelip aracın sağ arka tarafında doğru vurdu, bayanın kullandığı araç bizim arabanın üstüne düştü, bizim arabamız da zarar gördü, ben Kerküklü olduğum için kanunları bilemedim, zararı isteyemedim, ambulansın sirenlerinin çalışıp çalışmadığını bilemiyorum, duymadım, ışıkların yanıp yanmadığını da bilemiyorum (davacı vekilinin talebi üzerine soruldu) ambulansın sireni çalışmıyordu bundan eminim (diğer tanık beyanları ile çelişki görülmesi üzerine soruldu) benim beyanım doğrudur sirenler çalmıyordu dedi…” şeklinde, davacı tanığı … ise “… Ben olay anında kırmızı ışıkta bekliyordum benden önce tanık olarak dinlenen kişiye ait olan aracı kullanıyordum, sağ taraftan önümüzden geçen araçlara yeşil ışık yanıyordu, bir araç önümüzden hemen geçeceği sırada ambulans bu araca vurdu, aracın arka tarafına vurması neticesinde benim kullandığım araca vurdu, ambulansın siren sesi yoktu, ambulansın yanıp yanmadığını bilemiyorum yansaydı görürdüm, ambulansın geldiği yöne de kırmızı ışık yanıyordu, bize yandığı için o tarafa da yanar, kazadan hemen sonra ambulansa baktık acil bir hasta yoktu yaşlı bir amca vardı hatta acil hasta olmadığı için orada bulunan herkes kızdı…” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan … tarih ve … sayılı rapor ile; ihtimalli rapor hazırlanmak suretiyle … plakalı ambulansın tepe lambası ve siren açık halde seyir ettiği sırada kazanın meydana gelmiş olması halinde … plakalı araç sürücüsü …’in %75 oranında, … plakalı ambulans sürücüsü …’ın %25 oranında ve üçüncü sürücü …’ın ise kusursuz olacağı, ikinci ihtimalde … plakalı ambulansın sireni kapalı ise … plakalı araç sürücüsü …’in %25 oranında, … plakalı ambulans sürücüsü …’ın %75 oranında ve üçüncü sürücü …’ın ise kusursuz olacağı tespit edilmiştir.
Vaki kazada meydana gelen hasar miktarını tespit amacıyla makine mühendisi bilirkişi …’ndan alınan 12/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; davacının aracında meydana gelen hasar miktarının ihtimallere göre 3.954,12 TL olduğu ve km kaydı olmadığı için değer kaybı tespitinin yapılamayacak olduğu, mahkemenin takdirinde olmak kaydıyla kusur oranları doğrultusunda bu miktarın tahsili gerektiği tespit edilmiştir. Aynı bilirkişiden alınan 23/12/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile; davacı aracında meydana gelen değer kaybının 766,34 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 07/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile hasar bedeli olarak 3.540,00 TL, değer kaybı olarak 574,75 TL ve çekici bedeli olarak 300,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
ATK tarafından ihtimalli olarak rapor hazırlanmış ise de olayın hemen sonrasında düzenlenmiş olan ve resmi evrak statüsünde olan trafik kazası tespit tutanağı ile kusurun tamamen davacıya ait aracı kullanan …’a verilmiş olması ve davalı tanıkları beyanlarında ambulansta hasta olduğunu beyan etmiş olduklarından içinde hasta olan bir ambulansın tepe lambası ve siren çalmadan yola devam etmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğundan ve dosya kapsamıyla davacı tarafından aksi ispat edilemediğinden davacıya ait aracı kullanan sürücünün tam kusurlu olduğu kanaati ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının, 31,40 TL peşin harç ve 55,00 TL ıslah harcı toplamı 86,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 32,00 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalılar …A.Ş. ve … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … A.Ş. ve …’na verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan 33,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’na verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2020

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 31,40 TL
Karar Harcı : 54,40 TL
Islah Harcı : 55,00 TL
Bakiye Harç : 32,00 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.805,00 TL
Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 75,00 TL
Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 145,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.200,00 TL
Posta Giderleri : 592,45 TL