Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/280 E. 2019/1048 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/280 Esas
KARAR NO : 2019/1048 Karar

DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 21/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının üçüncü kişi … Ltd. Şti ile yapmış olduğu ticaret neticesinde aldığı meşru hamili olduğu …bank … Şubesi muhattaplı, 21/03/2017 – … keşideli ve 18.000,00 TL miktarlı, … nolu hesaba bağlı ve … nolu çekin rıza dışı elden çıkması nedeniyle … 2. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açtıklarını, bu dava devam ederken çekin davalılardan … AŞ tarafından muhattap bankaya ibraz edildiğini öğrendiklerini, ancak kendilerinin işbu çekle birlikte 45 adet müşteri çeki, boş çek koçanı ve 56.000,00 TL nakit parasının çalınması akabinde … CBS’nin … Soruşturma nolu dosya üzerinden suç duyurusunda bulunduktan sonra ülke genelinde faaliyet gösteren bütün bankalara ve davalının dahil bulunduğu faktoring şirketlerine bildirimde bulunduğunu, bu nedenle davalı faktoring şirketinin iyi niyet iddiasında bulunamayacağını, çekte kendisinden sonra gelen cirantaları tanımadığı gibi davacı adına atılan ciranta imzasının sahte olduğunu, çeki çalanların davacı şirketin kaşesini yaptırarak üzerine sahte imza attıklarını, bu nedenle tedavül gören çekteki ciro zincirinin düzgün olmadığını, çeki davalı faktoring şirketine ciro etmek suretiyle veren ciranta ile kendinden önceki ciranta arasındaki ticari ilişkiyi temsil eden faturanın da sahte olduğunu, bu nedenle dava konusu çekin davalı şirketten alınarak davacıya iadesine, çekin takibe konulması ve ödenmesi halinde ödenen paranın davacıya ödenmesine, takibe geçilmesi halinde takip haksız ve kötü niyetli olduğundan takip konusu alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; faktoring şirketi ile diğer davalı … Ltd. Şti arasında 31/08/2016 tarihinde Faktoring Sözleşmesi yapıldığını, alacak bildirim formu ile … Ltd. Şti tarafından diğer davalı … adına düzenlenmiş fatura ve bu alacağın tahsili amacıyla alınmış olan keşidecisi … Ltd. Şti olan, … seri nolu, 21/03/2017 tarih ve 18.000,00 TL miktarlı çekin ciro edilmek suretiyle fatura ve çekten kaynaklanan alacağın kendilerine temlik edildiğini, bu temlik karşılığı davalı … Ltd. Şti’ye 17.010,00 TL para ödendiğini ancak temlik/ciro suretiyle teslim alınan çekin vadesi geldiğinde 23/12/2016 tarihinde muhattap bankaya ibraz edilmesine rağmen ödenmediğini, bu nedenle 03/04/2017 tarihinde … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra konulduğunu ancak 10/04/2017 tarihli tedbir kararı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, oysa bu çeki iktisap ederken kötü niyetli olmadıkları gibi ağır kusurlarının da olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddi ile %20 oranındaki tazminatın davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.72/2 kapsamında icra takibinden önce açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin 10/04/2017 tarihli tensip tutanağının 12 nolu ara kararı ile teminat mukabili takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
İhtilaf, davacının istirdadını talep ettiği çekin hamili olup olmadığı, hamili ise çekte kendisi adına atılan imzanın davacı şirket temsilcisine ait olup olmadığı, bu çekin rıza dışı elden çıkıp çıkmadığı ve davalı faktoring şirketinin bu çeki iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusuru bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Ancak imza incelemesinin yapılması ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti taraf ticari defterlerinin incelenmesini gerektirdiğinden bu husus hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Dava dosyamıza celp edilen … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı … AŞ’nin, davacı … Ltd. Şti. ile keşideci … Ltd. Şti. ve keşideci lehine aval veren … ile diğer cirantalar … Ltd. Şti., … (…), … Ltd. Şti. aleyhine 03/04/2017 tarihinde … seri nolu ve 18.000,00 TL miktarlı çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla 18.000,00 TL asıl alacak, 62,51 TL takip öncesi faiz, 1.800,00 TL %10 çek tazminatı, 54,00 TL %0,3 komisyon, 87,70 TL ihtiyati haciz masrafı ve 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 20.444,21 TL alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği ve 24.671,54 TL’nin 07/04/2017 tarihinde keşideciden tahsil edilmiş olduğu görülmektedir.
İstirdadı istenen çekin incelenmesinde, çekin muhatabının …bank … Şubesi olduğu, keşidecisinin… Ltd. Şti., keşideci lehine aval verenin …. lehtarın … Ltd. Şti., İstanbul – 21/03/2017 keşideli, 18.000,00 TL miktarlı ve … seri nolu ve ciro silsilesinin … Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … (…), … Ltd. Şti. ve … AŞ olduğu ve çekin 21/03/2017 tarihinde ibraz edildiği ve ödenmediği görülmektedir.
Dosya içerisinde örneği bulunan Faktoring Sözleşmesi’nin incelenmesinde; davalı … AŞ ile … Ltd. Şti arasında 31/08/2016 tarihinde 500.000,00 TL limitli Faktoring Sözleşmesi akdedildiği ve bu sözleşmeye …’nun … Ltd. Şti’nin temsilcisi ve faktoring sözleşmesinden kaynaklanan borca müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, davalı … Ltd. Şti’nin 23/12/2016 tarihli alacak bildirim formu ile 18.000,00 TL alacağını içeriği okunaklı olmayan bila tarihli … seri nolu fatura ile beyan ettiği ve bu alacağını temlik ettiğinde alacağın ödenmemesi halinde ödemeyi taahhüt ettiği ve ivazlı bu temlik karşılığında davalı faktoring şirketinin 23/12/2016 tarihinde 17.010,00 TL’yi … Ltd. Şti’ye banka havalesi ile ödemiş olduğu görülmektedir.
Dosya içerisinde örneği bulunan ve davacı tarafından davalı … AŞ’ye gönderilen dilekçe örneğinden 41. sırada dava konusu çekin çalıntı olduğunun 08/12/2016 tarihinde davalı faktoring şirketine bildirilmiş olduğu görülmektedir.
Bu kapsamda Y. Mali müşavir ve bağımsız denetçi Dr. …’ten alınan 02/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı defterlerinin incelenmesi neticesinde davacının istirdadını talep ettiği çeki aralarındaki ticari ilişkin nedeniyle … Ltd. Şti’den olan alacağı karşılığında aldığı, davalı … Ltd. Şti tarafından …’e satılan mal ve hizmetten dolayı düzenlenip içerdiği alacak davalı … AŞ’ye temlik edilen faturanın düzenleme tarihi olmadığı gibi içerdiği bilgi ve beyanlarında hiçbir şekilde okunmadığı, mevcut haliyle bir alacağın varlığını ispat etmeye yeterli olmadığı, … Ltd. Şti yetkilisi olan … ile defaten görüşülmesine rağmen bu davalının incelenmek üzere defter ve belgelerini ibraz etmediği nedeniyle davalı … Ltd. Şti ile … arasındaki arasındaki ticari ilişkinin tespit edilemediği tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin bu rapora itirazları üzerine aynı bilirkişiden alınan 07/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile; davacının ticari defterleri ve dosyadaki tüm evrakların incelenmesi neticesinde kök rapordaki tespitler yinelenmekle birlikte ve davalı … AŞ’nin itiraz dilekçesi ekinde sunduğu … seri nolu fatura örneğinin okunaklı olduğu ve ancak davalı … Ltd. Şti’nin defter ve belgelerini sunmamış olması nedeniyle … Ltd. Şti ile … arasındaki ticari ilişkinin gerçekliğinin saptanamadığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı yasanın 818. Maddesinin açık atfı nedeni ile çek hakkındada uygulanması gereken 683-685. Maddelerindeki düzenleme kapsamında herhangi bir kisenin tedavüldeki çekten dolayı hamil sıfatı ile keşideci ve kendinden önceki cirantalara karşı hak sahibi olabilmesi için öncelikle ciranta sıfatı ile hamil olduğunu ispat etmesi gerekir. TTK. M. 683. düzenlemesi ile de bir kimsenin ciranta olup almadığı çekin bankaya ibrazından önce çek arkasına veya çeke eklenen ve alonj denilen kağat üzerine dercedilen isim ve imzalaradan anlaşılacaktır.
Davaya konu çekte davalı …’nun çeki keşidecinin avali olarak imzaladığı ve yine … Ltd. Şti ile davalı … AŞ arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesi’ne davalı …’nun gerek … Ltd. Şti’yi temsilen temsilci sıfatıyla imza atmış olması ve gerekse faktoring sözleşmesine konu borca şahsen kefil olmuş olması karşısında keşideci lehine avali bulunan …’nun çekin çalınmış olduğundan haberdar olmamış olması düşünülemez. Bir an için …’nun çekin davalı faktoring şirketine cirosu aşamasında aval olduğu düşünülecek olsa bile bu husus dosyadan anlaşılamadığından ve davalı … keşidecinin çekten kaynaklanan borcuna aval verdiğinden bu çekin çalınmış olduğundan haberdar olduğunu kabul etmek gerekir.
Kaldi ki davacı şirket çekin çalınmasından sonra davalı faktoring şirketine 08/12/2016 tarihinde bildirimde bulunmuştur. Gerek bu bildirim gerekse de davalı …’nun keşidecinin borcuna ve … Ltd. Şti’nin temsilcisi sıfatıyla bu şirketin borcuna kefil olmuş olması nedeniyle davalı faktoring şirketinin kendisine temlik edilen borcun sıhhati konusunda ancak üstüne düşeni yaptıktan sonra iyi niyet iddiasında bulunabileceği görülmektedir.
Nitekim 04/02/2015 – 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak İşlem Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesi gereği, faktoring şirketi tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması ve sadece müşterilerin beyanı ve sözlü teyidi ile işlem yapılmaması, bu kapsamda alacağın konu edinildiği faturanın şekil ve içeriğinin mevzuata uygun olması, faturalara konu alacağın merkezi fatura kaydı sisteminde mükerrer olmadığının tespiti ile müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi yükümlülüğü öngörülmüştür.
Bu kapsamda davalı faktoring şirketi üstüne düşen yükümlülükleri yaptığını dosya kapsamıyla ispat edemediği gibi davalı … Ltd. Şti ile bu davalı ile kendinden önceki ciranta olan davalı … arasındaki ticari ilişkinin gerçekliği bir tarafa kayden tespitini sağlamak bakımından davalı … Ltd. Şti’nin defter ve belgelerini incelemek üzere ibrazını sağlayarak temlik alınan faturanın gerçekliğini dosyaya sunulan fatura fotokopisi dışında bir belge ile ispat edememiş olduğundan ve dava ile çekin istirdadı talep edilmiş olduğundan davanın davalı … A.Ş bakımından kabulü ile, … 5. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulmuş olan çek bakımından borçlu olmadığının tespitine, karar kesinleştiğinde çekin icra müdürlüğünce davacıya iadesine, salt çekin iadesi talep edilmiş olduğundan diğer davalılar … Ltd. Şti, …, … Ltd. Şti, … bakımından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın davalı … A.Ş bakımından KABULÜ İLE,
… 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulmuş olan çek bakımından borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Karar kesinleştiğinde çekin icra müdürlüğünce davacıya İADESİNE,
2-Salt çekin iadesi talep edilmiş olduğundan diğer davalılar … Ltd. Şti, …, … Ltd. Şti, … bakımından PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN DAVANIN REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.229,58 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 307,40 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 922,18 TL harcın davalı … A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’na verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.014,70 TL yargılama gideri ile 307,40 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı toplamı 1.353,50 TL’nin davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/12/2019

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 307,40 TL
Karar Harcı : 1.229,58 TL
Noksan Harç : 922,18 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.715,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 414,70 TL